Gündem
  • 28.5.2013 15:56

Kışanak'tan Kılıçdaroğlu'na sert tepki

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, çözüm sürecinde CHP’nin takındığı tutumu eleştirerek, "CHP lideri ‘Biz barışa karşı değiliz’ diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, barış kendi kendine olmuyor; katkı sunacaksın, çözüm önerisi sunacaksın” dedi.

Öcalan’ın müzakere sürecinin demokratik bir yeniden yapılanma olarak yaşanmasını arzu ettiğini ifade eden Kışanak, “Hükümetle, devletle Sayın Öcalan ile bir görüşme süreci, bir müzakere var. Kürt sorunun çözümü için tarihsel bir adımdır” ifadesini kullandı. Müzakere sürecinin kesintisiz bir şekilde devam etmesini, kalıcı gerçek bir barışla nihayete ermesi gerektiğini söyleyen Kışanak, “Bu konuda kararlıyız. Konferansta bu sürecin kesintiye uğramasına asla izin vermeyiz diyen bir karar ve tutum alındı” dedi. Kışanak, konferansta Öcalan için müzakere koşullarının sağlanması, sağlık, özgürlük ve güvenlik imkanına sahip olmasının ifade edildiğini kaydetti.

"SÜREÇ ÜÇ AŞAMALI"

Üç aşamalı bir müzakere sürecinin olduğunu belirten Kışanak, şunları söyledi:

“Birinci aşaması eksiklere rağmen kendi mecrasında yürüdüğünü görüyoruz. Ateşkesin olması, gerillaların geri çekilmesi oldukça önemliydi. TBMM’de komisyon kurulması Akil İnsanlar komisyonun kurulması hükümetin operasyonların yapılmayacağına dair güvenceler vermesi birinci aşama için önemliydi. Bu süreç sorunsuz bir şekilde ilerliyor, ilerleyecek de. Şimdi bizim ikinci aşamayı konuşmamız zamanı. Demokratikleşmeyi gerçekleştirme, özgürlükle ve yeni bir anayasa aşaması. Bu konuda psikolojik bariyerler aşılmış hak ve özgürlükler tartışılmaya başlamıştır. Hükümetin de artık bahanesi kalmamıştır. Parlamentoda çoğunluğu olan iktidar partisini doğrudan sorumluluk altında olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Eğer reformlar yapılmazsa, atılması gereken atılamazsa bunun tek sorumlusu iktidar partisi olacaktır. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki çoğunluğu elinde bulunan partiler, parlamentonun gündemini ve çıkan yasaları belirleyen pozisyondadırlar. Bu reformları yapmazsak kimseyi inandıramayız. Muhalefetin bu konuda katkıları olmadıklarını görüyoruz, bunu da eleştiriyoruz. Kendilerini devre dışı bırakan bir tutum ve davranış içindeler.”

"BU, STATÜKONUN TA KENDİSİDİR

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Kışanak, “CHP lideri Kılıçdaroğlu ’Biz barışa karşı değiliz’ diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, barış kendi kendine olmuyor; katkı sunacaksın, çözüm önerisi sunacaksınız. Barışı arzulayan demokratikleşmeyi arzulayan bu konuda adım atar çaba gösterir bir tutum içerisinde olur. Sayın Kılıçdaroğlu ’Efendim kaygılarımız var’ diyor. Biz defalarca ifade ettik anlamak istiyorsanız biz size anlatırız. Zaten bu süreci şeffaf yürütüyoruz. Kaygılarımız iktidar partisinin otoriter yaklaşımı ise bunu önlemenin tek yolu da demokrasiye sahip çıkmaktır, demokratik mücadeleyi güçlendirmektir. Ama ne yazık ki bu kaygıları ifade etmeseler de aslında satır arası demeçlerde Uzlaşma Komisyon’undaki tutumlarında Kürtlerin hakların kazanılması ile ilgili kaygı var. Bu demokrasi değil, statükonun ta kendisidir. Okları iktidara yöneltiyormuş gibi gözüküyorlar ama bu kaygının statükoyu korumadan kaynaklandığın görüyoruz. Bu çare değildir. Bu AKP’ye hizmet eden yaklaşım olur. Kimse bize bunu AKP’ye karşı bir yaklaşım olarak sunmasın. Bu, AKP’ye hizmet eden bir yaklaşımdır. Biz anamuhalafetin ana dilde eğitim, kültürel haklar, inanç özgürlüğü alanında ne düşünüyor onu merak ediyoruz Bunlar konusunda tutumunu açıkça ortaya koymalıdır” diye konuştu.

SURİYE MESELESİ

TBMM’de kurulan Çözüm Komisyonu’na değinen Kışanak, “Sadece rapor hazırlayan bir komisyon olmamalı, ciddiyetle çalışmalı” dedi. Uludere olayını protesto edenlere verilen ağır hapis cezalarını eleştiren Kışanak, yasaların değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Kışanak, PKK’ların geri çekilmesiyle ormanların talan edilmeye başlandığını belirterek, bölgedeki vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Konuşmasının sonunda Suriye konusuna değinen Kışanak, “Suriye’de gelişmeler çok kaygı verici aşamaya geldi. Bir iç savaş devam ediyor. Her gün onlarca insan yaşamını yitiriyor Hizbullah’ın Suriye’deki gelişmelere dahil olması kaygıları üst düzeye çıkarmıştır. Uluslararası güç merkezlerinin kapışması Suriye’de devam ediyor. Giderek mezhep temelli bir savaş riski tırmanıyor İsrail’in müdahil olması, Reyhanlı’da yaşanan kanlı terör saldırısı açıkça şunu göstermiştir ki, bu iş Suriye sınırları aşma riski taşıyan bir noktaya gelmiştir. Herkesin ’amasız’, ’fakatsız’ mezhep temelli savaşa karşı çıkması lazım. Tüm Ortadoğu’ya yangın yerine çevirme riski vardır. Kimse şu ve ya manevralar uğruna mezhep temelli rotaya oturtmaya çalışan herkesi dilini ve üslubuna sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bunun vebali çok ağırdır. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bunun için siyasi çözüm çabalarını desteklemek gerekiyor. Bir an önce siyasi çözüm bulunmalı. Bu savaş daha yayılmadan, daha fazla kan akmadan bir çözüm bulunmalı. BDP olarak savaşın karşısında, halkların haklarının yanındayız. AKP siyasi çözüm yaklaşımını ortaya koymalı” diye konuştu.

(İHA)
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 14:56

İLGİLİ HABERLER