Medya
  • 8.5.2020 00:59

Kıyamet alametleri -5!.. Ye'cûc ve Me'cûc

KIYAMET ALAMETLERİ -5
YE’CUC VE ME’CUC

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
- Ye’cûc ve Meç üç, set yıkılıp her tepeden akın ederler. [Enbiya 96]
KIY
[(Huccet-ullahi alel’âlemîn)de diyor ki;
Ye’cûc ve Me’cûc denilen kimseler, Nûh aleyhisselâmın oğlu Yâfes’in soyundandırlar.
Yüzleri yassı, gözleri küçük, kulakları çok büyük, boyları kısadır.
Her birinin bin çocuğu olur.
Cin ve insanların adedinin onda dokuzu Ye’cûc ve Me’cûcdur.
Arkasında kaldıkları seddi her gün oyarlar. Bütün oyduktan sonra Allahü teala’nın emri ile o oydukları kısım gece tekrar eskisi gibi olur.
Kâfirdirler.
Set arkasından çıkınca insanlara saldırırlar. İnsanlar şehirlere, binalara saklanırlar. Hayvanları bitirirler. Nehirleri içip kuruturlar.
YE’CÛC VE ME’CÛC NE ZAMAN ÇIKACAKTIR
Hazret-i Zeyneb(Radıyallahü anha) anlattı;
Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), bir gün yüzü kızarmış olarak ve üç kere “La ilahe illallah” diyerek uykudan uyandı ve şöyle dedi:
-Yaklaşan bir bela yüzünden Arapların vay haline… Bu gün Ye’cûc ve Me’cûc seddinden şu kadar delik açıldı buyurdu ve başparmağı ile şehâdet parmağı daire şeklinde bağladı.
Hazret-i Zeyneb dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! Aramızda Salih kişiler olduğu halde helak olur muyuz? Rasûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem ,“Evet çirkin haller çoğalırsa” buyurdular. 
(Müslim, Fiten: 1; İbn Mâce, Fiten: 13)
RASÛLULLAH’IN ANLATIMIYLA YE’CÛC VE ME’CÛC
Rasûlullah Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) farklı zamanlarda farklı sahabelere çok önemli bilgiler verdi. İşte onları aşağıda bir arada topladım.
Aşağıda yazarların tamamı Peygamber Efendimiz ’in mübarek sözleridir.
Ebû Hureyre Radıyallahü anh, Ebu Said-i Hudri Radıyallahü anh, Nevvas bin. Sem'an el Kilabi Radıyallahü anh ve Abdullah bin Mes'ûd şöyle rivayet etmiştir:
Rasûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: 
"Ye'cuc ve Me’cûc, ( NOT: Onlar Kuzeyde Orta Asya’da iki dağın arasındaki geniş bir vadide üzerleri demir ve bakırdan yapılmış bir seddin altındadır. ) Seddi her gün kazarak nihayet güneşin ışığını (açmaya çalıştıkları gedikten) görmeye yaklaşınca, başlarında bulunan âmir (onlara):
'(kazı işini bırakıp) geri dönünüz, onu yarın kazacağız', der.
Allah da seddi, önceki gibi muhkem hâle getirir.
Nihayet 
(seddin arkasında kalmaları takdir edilmiş olan) süreleri tamamlanıp, Allah, onları insanların üzerine göndermeyi dileyince; (o gün yine) kazacaklar ve nihayet güneşin ışığını (açmaya çalıştıkları gedikten) görmeye başlarlar.  Başlarında bulunan âmir:
'(kazı işini bırakıp) geri dönünüz, Allah Teâla dilerse yarın kazacaksınız',
 diyecek ve onlar da: 'inşallah' diyecekler (veya başlarındaki adam onlara: İnşallah, deyiniz, diyecek). 
Sonra (ertesi gün) onlar, seddin yanına varacaklar.
Sed, bu kez eski haline dönmemiş yani onların 
(bir gün önce açılmış olarak) bıraktıkları vaziyette olacak.
Arkasından onlar, seddi kazmaya devam ederek 
(açacakları gediklerden) insanların üzerine çıkacaklar ve (vardıkları) her suyu içip tüketecekler..."
"Ye’cûc ve Me’cûc seddi açılacak ve Allah Teâla’nın; 'Onlar her tepeden hızla inecekler' ayetinde buyurduğu gibi, onlar çıkıp yeryüzünü istila edecekler.
Müslümanlar da onlardan dolayı yerlerini bırakıp geri çekilecekler.
Kalan Müslümanlar şehirlerine ve karalarına 
(sığınmış) olacak ve mevâsi(deve, sığır, koyun ve keçi) sürülerini yanlarına barındıracaklar (yani meraya gönderemeyecekler). 
Ye’cûc ve Me’cûc 
(öncüleri) bir nehire uğrayıp yatağında hiç bir şey kalmayacak şekilde suyunu içip tüketecekler. Onların arkasından gelen geridekiler oraya uğrayacaklar ve sözcüleri:
-'Şüphesiz bu yerde önceden su vardı', diyecekler.
Onlar yeryüzüne hâkim olacaklar.
Sonra sözcüleri: 'Şu insanlar, yeryüzü halkıdır, işlerini bitirdik. Andolsun ki şimdi gök halkı ile savaşacağız', diyecek.
Hatta onlardan biri harbesini
(kısa mızrağını) göğe doğru fırlatacak ve harbesi kana bulanmış olarak dönecektir.
Bunun üzerine onlar: 'Biz gök halkını da şüphesiz öldürdük', diyecekler.

"... Sonra Allah İsa'ya; “Kullarımı (imanlı kimseleri)  Tur Dağı'na doğru götür” diye vah yedecek.
Hak teala sonra şöyle ferman edecek;
- Çünkü Ben, bazı kölelerimi dışarı çıkaracağım ki, onlarla savaşmaya kimsenin gücü yetmez.
Onlar, Ye’cûc ve Me’cûc kavmidir. Bunlar, her bir tepeden seller gibi akarcasına inip yeryüzüne dağılacaklardır.
Resûlullah Efendimiz devam buyurdu;

İlk grup Taberiyye Gölü'ne inecek ve oranın suyunu içip bitireceklerdir.
İkinci grup, o göle uğrayacaklar ve önceden burada su vardı diyeceklerdir.
Sonra Beyti Makdis (Mescidi Aksa) dağına varıncaya kadar yürüyecekler.
Meryem oğlu İsa ve çevresindekiler kuşatılacaktır.
O gün bir öküz başı, sizin için yüz dinardan daha kıymetli olacaktır.
Sonra Tur Dağ’ında bulunan Meryem oğlu İsa ve arkadaşları, (Bu musibetten kurtulmak için)  Allah'a dua edecekler.
Allah onların dualarını kabul edecek. Sonra (Ye’cûc Me’cûc)  o kavmin boyunlarında kurtçuklar meydana getirecek ve hepsi birden tek bir kişinin ölümü gibi ölüp yok olacaklardır.
Sabahleyin, Müslümanlar onların ses sedasını işitmeyecekler.
Bunun üzerine Müslümanlar aralarında:
'Kim canını feda edip onların ne yaptığına bakacak?' diyecekler.
Bunun üzerine Müslümanlar arasında kendisini, Ye’cûc ve Me’cûc’ü  öldürtmeye hazırlamış durumda olan birisi, 
(sığındığı yerden) inecek ve Ye’cûc ile Me’cûc güruhunun hepsini ölmüş olarak bulacak.
Gördüğü hal üzerine Müslümanlara şöyle seslenecek:
'Dikkat ediniz! Sizleri müjdeliyorum. Düşmanlarınızın hepsi ölmüşlerdir.
Bu müjdeli haber üzerine Müslümanlar, 
(sığındıkları yerlerden) dışarı çıkacaklar. Küçükbaş, büyükbaş hayvanlarını salıverecekler... "
İsa ve arkadaşları, bulundukları yerden dağılacaklar da; ölüp yok olan Ye’cûc ve Me’cûc kavminin yağlarının kokmuş etlerinin ve kanlarının bulunmadığı bir karış yer bile bulamayacaklardır.
İsa ve arkadaşları tekrar Allah'a dua ve niyaz edecekler.
Allah, o leşlerin üzerine, boyunları deve boyunlarına benzeyen o güne kadar görülmedik kuşlar gönderecek.
Bu kuşlar, dünyayı kaplayan Ye’cûc ve Me’cûc  leşlerini kazdıkları 'derin bir çukura' atarak yeryüzünü temizleyeceklerdir.
... Müslümanlar, Ye’cûc ve Me’cûc’ den geride kalan oklarını yaylarını ve ok koydukları torbalarını yedi yıl yakıt olarak kullanacaklar.
"Allah onlara bir yağmur gönderecek.
Kıldan (Keçe çadırı)  yapılmış kerpiçten yapılmış tüm evler bu yağmurdan zarar görecektir.
Bu yağmurla yeryüzü, leşlerin kokusundan ve her şeyden temizlenmiş olarak tertemiz çıkacaktır. Sonra yeryüzün; “Meyvelerini ve bereketini çıkar” denilecek ve her taraf bereketlerle ve meyvelerle dolacak.
O derece ki; Tek bir nar, bir topluluk tarafından ancak yenebilecek. Nar kabuklarıyla insanlar, şemsiye gibi gölgeleneceklerdir.
Süt bereketlenecek.
Kalabalık guruplar, yeni doğmuş bir deve yavrusunun etiyle yetineceklerdir.
Bir kabile yeni doğmuş bir sığırla yetinecektir.
Bir oymak da yeni doğmuş bir davarla geçinebilecektir.
Onlar bu durumda yaşayıp giderken, Allah bir rüzgâr gönderecek.
Bu rüzgâr, tüm müminlerin ruhunu alıp götürecektir.
Geri kalan insanlar, eşeklerin çiftleşmesi gibi ulu orta her yerde çiftleşecekler ve (fiili) kıyamet onların üzerine kopacaktır."
Suneni İbni-Mace, C.10, Hno: 4080, s.342-343.. Suneni İbni-Mace, C.10, Hno: 4079, s.341, Sahih-i Müslim, C.8, H.no: 110/2973, s.478; Tirmizi C2, H.no: 2240, s.227

Abdullah bin Mes'ûd şöyle rivayet etmiştir:
Rasûlullah Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem), geceleyin (Mi'raca) götürüldüğü zaman, İbrahim, Musa ve İsa'ya rastladı da kıyamet (gününün ne zaman kopacağı) hakkında müzakere ettiler. (Müzakereye) İbrahim ile başlayarak Kıyamet’in ne zaman kopacağını) ona sordular.
Konu hakkında onun bir bilgisi olmadı. Sonra Musa'ya sordular. Onun yanında da konu hakkında bir bilgi olmadı.
Bunun üzerine söz İsa bin Meryem'e verildi.
-  'Kıyametin kopmasına yakın şeyler (olaylar) hakkında bana bilgi verildi. Ama kıyametin kopması (vaktini) Allah'tan başka hiç bir kimse bilemez' dedikten sonra Deccal'ın çıkmasını anlattı ve dedi ki:

- Sonra ben inip onu öldüreceğim ve bundan sonra halk memleketlerine dönecekler. Bu sefer onların karşısına Ye’cûc ve Me’cûc çıkacak ve her bir tepeden hızla gideceklerdir.
İnsanlar, feryat ederek; Allah'tan yardım dileyecekler. Ben de Allah'a dua ederek Ye’cûc ve Me’cûc’ü öldürmesini dileyeceğim. 
(Bu dilek kabul olunacak) ve yer, onların (leşlerinin) kokusu ile pis kokacak.
Ben yine Allah'a dua edeceğim. Allah da bir yağmur gönderecek ve o yağmur, onları taşıyıp denize atacaktır..."

Suneni İbni-Mace, C.10, Hno: 4081, s.344-345

DERLEYEN : METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 7.5.2020 23:46

İLGİLİ HABERLER