MEHMET CİNEMRE
İSTANBUL- Japonya'ya transferi ile gündeme tekrar oturan Türk futbolunun hırçın ve başarılı futbolcusu İlhan Mansız, Avrupa'da oynamak isterken kendini Japonya'da buldu.
Dünya Kupası'nda teknik direktör Şenol Güneş'ten çok fazla forma şansı bulamayan, fakat bulduğu fırsatları çok iyi değerlendiren Mansız, attığı goller ile bir anda gündeme yerleşti ve saç stiliyle Japonların gönlünde taht kurdu. Röportajlarında Avrupa futbol hayatını Türkiye'de veya Avrupa kulüplerinde sürdürmek istediğini söyleyen İlhan, Japonya'nın Kobe Vissel takımına imza attı.
İlhan'ın Almanya'da başlayan futbol mücadelesinin onu Uzakdoğu'ya nasıl sürüklediğinin hikayesi oldukça ilginç. İlhan Mansız, 6 yaşında Almanya'da bir kulübe yazdırıldığında belki de babası tarafından ileride bir yıldız olacağı fark ediliyordu. 9 yaşında Türkiye'ye dönen İlhan, 6 yaşında başladığı futbolu bir sene sonra bırakmak zorunda kalmıştı. Türkiye'de yeniden futbola merak saran İlhan, Almanya'ya gittiğinde futbolu artık meslek olarak düşünmeye başlamıştı. 14 yaşında Almanya'da SV Lenzfried takımında bir yıl futbol oynadı. Ardından FC Kempten takımında üç yıl forma giydi, oradan FC Augsburg takımına geçti. Transferlerinde gittiği her takımda iz bırakan ve başarılı günler geçiren İlhan Mansız, artık futboldan para kazanmaya başlamıştı. 19 yaşında FC Köln'e transfer olan yıldız oyuncu, FC Köln'den Gençlerbirliği'ne transfer olmasına rağmen uyum sorunu yaşayınca, iki senelik sözleşmesini karşılıklı feshederek Almanya'ya gitti. Kendi ifadesi ile 'Kaçtım' dediği Türkiye macerasının ardından, Münih Türkgücü'nde top koşturmaya başlamasına rağmen, kader onu yine Türkiye'ye sürüklemiş ve Kuşadasıspor takımına transfer olmuştu.
İLHAN'IN KABULLENDİĞİ UYUM SORUNU
İlhan Mansız için artık hayatını değiştiren dönemler yaklaşıyordu. Samsunspor'a transfer olan İlhan, bu transferi Microsoft Life dergisinde şöyle yorumluyordu:
"Samsunspor'da oynarken de uyum sorunum devam etti açıkçası. Bu kez, zorluklardan kaçarak değil, kalıp zorluklarla mücadele ederek başa çıkabileceğimi düşünüyordum. Ama Samsun'da geçen üç yılın benim için ayrı bir önemi vardır".
İlhan'ın bir yıldız gibi parladığı Türkiye'deki macerası belli ki Samsun'dan İstanbul'a kayacaktı. İstanbul'un üç büyük takımından da teklifler aldı. Galatasaray daha fazla transfer ücreti önerdi ama o Beşiktaş'ı tercih etti. Bunun nedenini ise ilginç ifadeler ile özetliyor: "Beşiktaş'ın yeri benim için çok özeldir. Çocukluğumda tuttuğum takımdı Beşiktaş. Ayrıca, profesyonel bir cevap vermem gerekirse de Beşiktaş'ın teklifi kadar yaklaşımı da daha ciddiydi. Beşiktaş'ın efsanevi üçlüsü Metin-Ali-Feyyaz sayesinde siyah beyazlı renklere sevgim bir kat daha arttı".
İlhan Mansız artık İstanbul'da kendini gösterme çabasındaydı. İlk zamanlarında rakip takım taraftarları ve futbolcuları tarafından hareketleri çok yadırgandı. Sahadaki hırçın ve hırslı yapısı onun kaybetmeye tahammülü olmayan kişiliğini ortaya koyuyordu. Attığı ve attırdığı gollerle Beşiktaş taraftarlarının sevgilisi haline gelen İlhan, futbolda mevki olarak forveti tercih etmesinin sebebini, "Futbola başladığımdan beri hep forvet oynadım. Diyelim ki, takım gol yemiş, yenik oynuyoruz. Tam o sırada gol atmak harika bir duygudur. Oyunun kaderiyle oynamak gibi" ifadeleriyle yorumluyor.
www.ilhanmansiz.org adıyla kişisel bir internet sitesi kuran İlhan, interneti artık vazgeçilmez bir iletişim ortamı olarak gördüğünü belirterek, sitesinde üzüntülerini, sevinçlerini paylaştığını ama yeni bir dizayn ve teknik alt yapıyla, bu sezon da vakit buldukça fan kulüp üyeleriyle bir araya gelmeye çalışacağını belirtiyor. İlhan'ın Dünya Kupası karşılaşmalarında başarılı grafiği döneminde sitesi 10 gün içerisinde 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmişti. Ülkenin resmi web sitesi en çok ziyaret edilen ismi olan İlhan, sadece Kore'den ve Japonya'dan gelen e-posta sayısının 3 bin 500'ü geçtiğini, kimi Uzakdoğulu genç kızların sırf yazabilmek için Türkçe dersi aldığını belirterek, "Bu gerçekten gurur verici. Dünya Kupası sırasında saçımı toplama şeklim de onlara sempatik gelmiş, samuraylara benzetmiş olabilirler. Ancak Dünya Kupası'nda genel olarak Türkiye Milli Takımı'nın yıldızı parladı. Takım olarak benzer bir ilgi gördüğümüzü düşünüyorum" diyor.
Milli Takım'a ilk defa çağrıldığında; "En büyük hayallerimden bir tanesi de 'Milli' olmaktı. Sağolsun Şenol Güneş hocam performansımı beğenmiş olacak ki beni Milli Takım kadrosuna dahil etti. Artık yapmam gereken tek birşey kaldı; başarılı olmak" diyerek önüne yeni bir hedef koyan İlhan, Dünya Kupası'nda gösterdiği performansla bu hedefe ulaşmanın gururunu yaşadı. İlhan, kendisine yöneltilen "Futbol yaşamınızı nasıl noktalayacaksınız?" sorusuna ise "Ya Türkiye'de Beşiktaş kulübünde ya da Avrupa'da jübile yapmak istiyorum" cevabını veriyordu.
48 yıl aradan sonra katılmaya hak kazandığımız Dünya Kupası, sonra kazanılan dünya üçüncülüğü ve en son olarak da dillere destan bir şekilde yapılan karşılamayı, 'tatlı bir rüyanın parçası gibiydiler' şeklinde değerlendiren yıldız futbolcu, Beşiktaş taraftarından da övgü dolu sözlerle bahsediyor. Beşiktaş taraftarlarını, Türkiye'nin en ateşli taraftarı olarak nitelerdiren İlhan, forma numarası olarak 26'yı tercih etmesinin sebebini, memleketi Eskişehir'in plaka numarasının 26, Beşiktaş'a geldiğinde de yaşının 26 olmasına bağlıyor.
İlhan, "www.amilliler.com" sitesine verdiği röportajında ise Avrupa'da en beğendiği santraforun Patrick Kluivert ve Ronaldo olduğunu, birlikte oynamak istediği oyuncunun ise Saviola olduğunu ifade ediyor. En beğendiği kalecinin Almanya'nın file bekçisi Oliver Kahn olduğunu söyleyen İlhan'ın, eski futbolculardan gözdesi ise Maradona ve Van Basten.
UZAKDOĞU'NUN AYAK İZİ DÜNYA KUPASI
Milli Takım'da 14 maçta 5 gol atan İlhan, 2001-2002 sezonu Türkiye Süper Ligi gol krallığını da 21 gol atarak elde etti. 2bir kat daha arttı".
İlhan Mansız artık 002 Dünya Kupası'nda 3 golleTürkiye Milli Takımı gol kralı olan İlhan, Türkiye Milli Takımı tarihinin ilk altın golünü Senegal-Türkiye karşılaşmasında 94. dakikada atarak tarihe geçti. İlhan Mansız bu golle, Dünya Kupaları tarihinin en erken altın golünü kaydetmiş ve tüm dünyadaki Türkleri sokağa dökerek büyük mutluluk yaşatmıştı. Bu gol sadece Türk basınında değil dış basında da büyük yankı bulurken, Chievo Teknik Direktörü Luigi Del Neri, İlhan Mansız ile ilgili olarak, "Yıldırım gibi beni çarptı. Kısa bir sürede oyuna girdi ve gerçek bir forvet olduğunu gösterdi. Bazıları, İlhan Mansız'ın içgüdüsel olarak vurduğunu düşünüyor. O golde topu istediği yere koydu. Bence İtalya'da oynamaya layık bir futbolcu. Kulüp başkanı olsam onu alırım" ifadelerini kullanırken, BBC de "İlhan Mansız saha içindeki üstün performansının yanında saha dışındaki karizması ile Türk Milli Takımı'nın David Beckham'ı durumunda" yorumunu yaptı. İsveç televizyonu ise İlhan'ın Senegal'e attığı golü kısa ve övgü dolu ifadelerle dile getirerek, "İlhan Mansız Türkiye'yi zafere taşıdı. Mansız, attığı altın golle maçın ve tüm ülkenin kahramanı oldu" dedi.
Dünya kupasında yaşanan gelişmeler, İlhan'ın Uzakdoğu ülkelerinin taraftarlarınca çok sevilmesine yol açarken oyuncu için belki de bir başlangıç oldu. Avrupa'ya transfer olacağı günü hayal eden Mansız, tüm bu gelişmeler ışığında kendini Uzakdoğu ülkelerinin takımlarının transfer listesinde buldu. Vissel Kobe kulübüne transfer olan İlhan Mansız, Türkiye'ye binlerce kilometre uzaklıkta futbol kariyerine belki de Türkiye'den daha da çok sevildiği bir ülkede devam edecek.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:36
