Kurtulmuş'tan yeni anayasa resti!..
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere İzmir’e gelen Ekonomiden Sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Anayasa yapma işinde ipe un seren, onu savsaklayan, zamana yayan parti ve eğilimler varsa bu millet onu görür” dedi.
Uzlaşma sağlanamaması durumunda yine referanduma gidecekleri mesajını veren Kurtulmuş, uzlaşma sağlanıncaya kadar tartışmaya niyetleri olmadığını belirtti. “Hiç kimse 12 Eylül 2010’daki irade yokmuş gibi davranamaz. O irade milletin iradesidir. Bu rötuş anayasası değildir. Arkadaki temel beklenti bir reform anayasasıdır” diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu nihayetinde uzlaşma sağlanacak diye illa nihayetinde tartışılacak bir konu değildir. Sonsuza kadar tartışılacak bir konu değildir. Millet anayasa meselesinin bir an evvel çözülmesini istiyor. Meclis’teki Anayasa Komisyonu’nun görevi de bu işi çözmektir. Yani milletin istediği beklentide bir reform anayasası yapmaktır. Bunu uzlaşmayla yapabilirsek başımız gözümüz üstüne. Uzlaşma ile yapılamazsa, milletin taleplerinin ne olduğu biliniyor. Bu talepler paralelinde 330 milletvekilini bulup referanduma gitmenin yollarını ararız. Bu da olmazsa o zaman 2015 seçiminde bu milletten bize anayasayı değiştirecek çoğunlukta Meclis’e göndermesini isteriz. Anayasa yapma işinde ipe un seren, onu savsaklayan, onu zamana yayan, buradan aman bir reform anayasası çıkmasın diye gayret sarfeden hangi siyasi partiler ve eğilimler varsa, bu milletin enteresan bir feraseti var, onu görür ve onu o şekilde değerlendirir. Ondan sonra da 2015’te gereğini yapar.”
“YENİ TÜRKİYE İNŞA EDİLİYOR”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’de anayasa yapma işinin hep seçkinlerin işi olduğunu dile getirerek, yeni Türkiye’nin inşa edildiğini ve hiçbir partinin bu süreçten kaçmaması gerektiğini kaydetti. Kurtulmuş, yeni bir reform anayasası yapma konusunda yeniden referanduma gitmeleri durumuna 2010 referandum sonuçlarından daha yüksek sonuçlar alınacağını savundu. Kurtulmuş, anayasa yapma sürecinde anayasanın birkaç maddesinin değiştirilmesindense hiç değiştirilmemesini yeğlediklerini kaydederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu millet anayasa yapmaktan anlamaz. Kim bu millet, çapulcu grubu diyen bir grup var. Tanzimat’tan bu yana ilk kez millet anayasa yapma imkanına kavuştu. 2010 referandumunda da bu ortaya kondu. Önce parlamentonun kendi iradesini ve saygısını kazanması lazım. Kim anayasa yapma iradesinden kaçarsa, ipe un sererse, ‘Efendim şimdilik bu anayasa yapmayalım, eski Türkiye dursun, biz de anayasa yapıyormuş gibi davranırız’ derse; bu millet bunu görür. Bu milletin enteresan bir feraseti var. Doğru davrananla yapıyormuş gibi davrananı kokusundan anlar. Uzlaşma yapacağız diye de sonsuza kadar beklenemez ki. Uzlaşma eğer Meclis’te sağlanamazsa millette sağlanır. Vekillerin sağlayamadığı anlaşmayı asillerinden sağlarız. Ve yapılacak bir reform anayasası eğer halka götürülme imkanını bulursa bugünkü parlamento, yürekten inanıyorum ki 2010’daki yüzde 58’den çok daha yüksek bir şekilde ortaya çıkar. Milletin iradesi ortadayken hiçbir parti bundan kaçmamalı. Birkaç maddesi değiştirilecekse hiç değiştirilmesin daha iyi. Bazı partilerin eski Türkiye’yi savunan maddeleri savunduklarını, bu maddelerin değiştirilmemesi için azami gayret sarfettiğini görüyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor. Ama 82 Anayasası öyle bir madde koymuş ki, millet o egemenliğini anayasal kurumlar aracılığıyla kullanır. Nedir o anayasal kurumlar? Anayasa Mahkemesi, HSYK, YÖK’ü. Millet egemendir ama aslında değil. Millet egemenliğinden yana iseniz hadi bakalım bu maddeyi değiştirelim.”
“İZMİR’İN ÇÖZÜM SÜRECİNDE ÖRNEK OLMASINI DİLİYORUM”
Numan Kurtulmuş, İzmir’in demokrat ve herkesi içine alan hoşgörülü bir yapısı olduğunu bildiklerini ve çözüm sürecine destek vermesini beklediklerini de vurguladı. İzmir’e övgüler yağdıran Kurtulmuş, İzmirlilerden destek istedi:
“İzmir özel önem verdiğimiz bir yer. İzmir kahraman İzmir. İzmir Kurtuluş Savaşı’nın önemli kalelerinden biri. İzmir 500 yıl önce İspanya’da Haçlılardan kaçan Musevileri alıp bağrına basan bir şehir. İzmir Levantenleri ile Müslümanları ile hep beraber birlikte barış içinde yaşamayı başarmış bir şehir. Hem Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan hem Karadeniz, Balkan’lardan önemli bir kitleyi içinde barındırıyor. Ve herkes kendisi kalarak, İzmir’in genel kültürü içinde barış ve kardeşlik içinde büyük bir potanın içinde kahraman İzmir’i oluşturuyor. İzmir’in çözüm sürecinde tüm Türkiye’ye örnek olmasını temenni ediyorum.”
