Yaşam
  • 17.10.2004 12:04

ALO FETVA'YA İLGİNÇ SORULAR: KAYNIMIN HOMOSEKSÜELLİKTEN KAZANDIĞI PARAYLA ALDIĞI EVDE OTURMAMIZ CAİZ Mİ ?

ve kadınlar çoğunlukta. Ramazan'da Alo Fetva tavan yapıyor. Günde ortalama 150 telefon. Meriç, son iki yılda kendisine yöneltilen soruları, Selis Yayınları'ndan çıkan 'Fetva Sorularında Değişen Kadın Yaşamı' adlı kitapta topladı. Göreviniz bütün gün telefon başında durup sorunları dinlemek ve dinen uygun cevaplar vermek mi? - Evet. Direkt bana geliyor ya da santral bağlıyor. Daha çok hanımlar tercih ediyor. Soruların cevabı uzun olacaksa buraya davet ediyorum. Randevu almadan gelenler de oluyor. Bize yönelmede dinin getirdiği güven duygusu da var. Telefon da önemli rol oynuyor. Yüz yüze konuşmaktansa üçüncü şahıs olmak daha kolay geliyor. Kitabınızda depresyon ve cinsellik bölümleri çok etkileyici. Bir yanda köşeye sıkışmış, çıkış bulamayan kadın, bir yanda dini silah olarak kullanan erkek. - Dinde böyle bir şey yok. Toplumsal cinsiyet rolleriyle böyle bir hakimiyet alanı oluşturulmuş. Erkek kendi gücünü din üzerinden kadına uyguluyor. Dinen kendisine emanet edilen kadına bu kadar zulmedilmez ki. Mal olarak görse bile Allah'ın malına kötü davranamaz. Dikkatle koruyup kullanır. Erkek bunun çok uzağında. Mağdur olan kadın. Dört duvar arasında, problemlerini derinleştirerek çıkmaza giriyor. Koşullar değişmiyor. Ne kadar yardım edebiliyorsunuz, kocayla görüşüyor musunuz? - Eşiyle birlikte gelmesini talep ediyoruz. Duyarlı eşler arıyor ama çok nadir. Zaten koca hastaneye, doktora da gitmiyor. Aile sorunlarında çözüm arayan, sorunu gören de kadın. Erkeğin bir kaygısı yok. DİNDAR KOCANIN TESETTÜRLÜ EŞ UTANCI Kitabınızda dindar erkeğin ikinci kadın seçiminde genç, sarışın ve başı açıkları tercih ettiğine ilişkin çok örnek var. Başı örtülü karısıyla birlikteyken iş arkadaşı kadına eşini 'komşum' diye tanıtıyor. Başını örttürüyor ama utanıyor. - Bu aşağılamadan sonra aradı kadıncağız. Erkeğinki patolojik bir problem. Bir ara ben de çok zorlandım. Bu dünyada eşinden memnun olan hiç kadın yok mu, diye. Dinibütün kocalardan çokça şikayet yer alıyor kitapta. - Erkek, güçlü bir kişilikten yoksun ve problemleri doğru algılayıp kendini ortaya koyamıyorsa, kaçıyor. Geri itme, dışında tutma tavrı var. 'Yiğitliğin onda dokuzu kaçmaktır' sözü de buradan kaynaklanıyor. Aile içinde ve dışında aşağılanıyor kadın. Kamusal alanda dindar erkeğin davranma biçimi daha ilkel, rencide edici olabiliyor. Dışarıdaki kadına daha nazik davranırken aile fotoğrafındaki kadına kaba davranıyor İkinci kadınla birlikte yaşamak erkekte de problem yaratıyormuş meğer. - İki kadın haberdar mı, diyorum, 'Olur mu öyle şey' diyor. Nasıl oluyor, 13 yıldır habersiz idare etmek? 'Kalp, tansiyon, şekerim var.' Değer mi, bu kadar sorunlu hayata karşılık, diyorum. 'Bunları göremedim, başlangıçta yoktu.' Sorun çıktığında tabii ilk mağdur yine kadın oluyor. SEKÜLER PSİKİYATRİ DİNDARA DEVA DEĞİL Psikiyatrinin dini inançları göz önüne almadığı için sekülerleştiğini, bu psikiyatrinin dindarlara pek faydası olmadığını yazmışsınız. Eşiyle akşamları içki içmek istemeyen kadına psikiyatr, 'Karşısına oturup bir kadeh de sen içsen ne olur' diyor. Eşiyle dini inançları arasına sıkışan kadın size başvuruyor. - Psikiyatri dindara çözüm önermiyor. Kadıncağızın hayatında hiç içki olmamış. ABD'de yapılan çalışmalar var seküler psikiyatriyle ilgili. Modern psikiyatri sekülerliği öne çıkararak çözüm önerdiğinde birey, kırılma ve çözülmeler yaşıyor. Çözüm, psikiyatrinin ikna yöntemlerini kullanmasıyla ilgili. Karşılıklı hassasiyetlere, merhamete seslenmeli. Kitabınızın adında geçen kadının değişimini en iyi anlatan sorular neler? Kadın zihniyeti değişti. Talep ediyor artık. Kadın soruyor, 'Altın gününe katılayım mı? Neşelenince göbek atsam günah olur mu' diye. Geçenlerde bir kadın aradı, 'Göbeğime küpe taktırdım, günah olur mu?' diye sordu. Travesti soruyor: Öbür dünyada hangi halimle dirileceğim Kocam cumaya gidiyor ama zina da yapıyor. Arkadaşı kandırdı. Kendisine neden böyle yapıyorsun, dediğimde 'Evli erkek için günah değilmiş' diyor. Doğru mu? Eşim boy abdesti almıyor. Haram para kazanıyor. Benim onun ekmeğini yemem caiz mi, ne yapmalıyım? Ben bir travestiyim. 15 yaşından sonra bu yollara düştük. Geçen gün aklıma geldi, Allah beni nasıl haşredecek (Öldükten sonra nasıl diriltecek), diye düşündüm. Ameliyat olmadan önceki halimle mi yoksa ameliyat olduktan sonraki halimle mi? Kaynım yurtdışında yaşıyor. Buraya gelmiyor. Homoseksüelmiş. Hayatını öyle kazanıyormuş. Beyimin işi yok. Çok zor geçiniyoruz. Kaynım İstanbul'da bize ev aldı. Burada oturun, kira da vermeyin, dedi. Ben de beyim de ibadet eden insanlarız. Kaynımın bize aldığı evde oturmamız caiz mi? Kocam evde şort giymemi istiyor. Ben kapalı bir hanımım. Kocam da dindar ama benim evde öyle giyinmemi istedi. Bunu yadırgadım, bir de sizin fikrinizi alayım dedim. Evde şort giysem günah olur mu? Kaş aldırmak günah mı? Yoksa kocam beni terk edecek. Kendime bakmamı istedi. Makyaj yapmamı ve daha farklı giyinmemi de söyledi. Bunları yaparsam günah olur mu? Kocam maaşımı alıyor, bana da harçlık veriyor. Buna çok kızıyorum ama engel de olamıyorum, tatsızlık çıkıyor. Ev alacağız, diyor. Ama tapuyu benim üstüme yapmayacakmış. Ondan gizli para biriktirsem günah mı? Kızım 12 yaşında. Geçen gün köpeği öldü. İhtiyardı zaten. Ama kızım ona çok bağlanmıştı. Köpeği çiftliğin güzel bir yerinde törenle gömdük. Kızım dua etmek, Kuran okumak istiyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Köpeğe Kuran okunur mu, kızımla konuşur musunuz? EN MÜNASİBİ BEŞ GÜNDE BİR SEKS Kitaptaki 'Beş günde bir cinsel ilişki' önerinizi anlayamadım. Neye göre beş gün? - Cinsel birleşme aralığı beş gün. Kadın ve erkeğin toparlanmasıyla alakalı. Mesela bir hanım aramıştı. 40 yaşına geliyor diye eşi her gün cinsel ilişki kuruyordu ve kadıncağız helak olmuştu. Tabii illa beş gün diye bir şart yok. Toparlanma ihtiyacı, tekrar talep etme anlamında zaman aralığı olarak söyledim. Hem bir insanın fizyolojik olarak enerji boşaltması, yıpranma durumu var. Doyuyorsunuz. Acıkmanız lazım. Bu anlamda bekleme süresi beş gün, normal bir şey. Verdiğiniz sürenin dini temeli var mı? - Dini ölçüsü, karşılıklı rızayla alakalı. Yoksa üç gün, beş gün diye bir şart yok. Ama karşı tarafın hazır olması lazım. Her zaman erkek talep etmiyor ki. Bazen kadınlar arayıp talep etmenin doğru mu yanlış mı olduğunu soruyorlar. Kadının da tabii ki ihtiyacının görülmesi lazım. Din buna çok hassasiyet göstermiştir. Soğukluk yaşayan erkek de var. Her iki tarafın rızasının ve uygunluğunun olduğu ortam ve zamanın gözetilmesi gerekiyor. Kadını hasta edecek aşırı taleplerden kaçınılması isteniyor. Erkeğin kadından izin alması gerekiyor. Sevişmek de ibadet Mübarek günlerde cinsel ilişkinin günah olup olmadığı en çok kandillerde soruluyor. Düğünün Berat ya da Kadir Gecesi'ne denk geldiği durumlar, Ramazan'da cinsel ilişki soruluyor. Hiçbir mahsuru yok. O da ibadet çünkü. Dinde insanın meşru olarak yaptığı bütün eylemler ibadet olarak tanımlanıyor. Tabii ki cinsel ilişki de ibadettir. Bir bey karşı çıkmıştı. 'Siz de her şeye caiz deyip meşrulaştırıyorsunuz' diye. (HÜRRİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:06

İLGİLİ HABERLER