Yaşam
  • 15.8.2003 02:33

"BURAYA GENELEV AÇILIRSA BİRBİRİMİZİ VURURUZ"

Trabzon'daki fuhuş operasyonu, bölgenin pek çok gerçeğini ortaya çıkardı. Bütün Karadeniz'de tek bir genelev yok. ‘‘Açılsa ne olur’’ sorumuza gelen cevap çok net: ‘‘Birbirimizi vururuz, çünkü biz kıskancız.’’ Bu arada fuhuş nedeniyle Türkiye'nin başka bölgelerinden de pek çok insan Trabzon'a geliyor. Yerli halk ve özellikle kadınlar ise bu gelişmelerden son derece rahatsız. Bırakın Trabzon'u Karadeniz bölgesinde tek bir genelev yok. Bu durumda fuhuşun sokağa taşması kaçınılmaz oluyor. Kimse ‘‘Bu adam kerhane açtırdı’’ dedirtmemek için elini taşın altına sokmuyor. Açılacak bir genelevde Türklerin yanısıra, hülle evliliği yaparak TC vatandaşlığını kazanan BDT ülkelerinden kadınların da çalışabileceği söyleniyor. Karadenizliler geneleve çok soğuk bakıyorlar. İşte bir Karadenizlinin bu konudaki görüşleri: Bir genelev açılsa, yabancılar da, Türkler de bu evde çalışsa, gider misiniz?'' - Neee, katliam çıkar burda! Geneleve gidiyor dedirtmez burda kimse kendine. Ayrıca Karadeniz erkeği kıskançtır. Genelevde benim yattığım bir kadınla, başka bir arkadaşım yatarsa vururum onu. Kadının işi o olacak zaten. Niye kıskanıyorsunuz ki? - Olmaz öyle şey. Biz kıskanç adamız. Karısını kıskanan adam ona ev tutar. Karısı mı! - Hee karısı... Tecavüz olayları azaldı boşanmalar iki kat arttı Bu işle uğraşanlar arasında Doğu Anadolu'dan gelenler de var. Araba plakalarına bakarsanız, müşterilerin de sadece Karadenizlilerden oluşmadığı ayan beyan ortada. Fuhuşun en yüksek olduğu zaman ‘‘fındık ve Alamancı’’ sezonu. Bu sezonda yerli ve yabancı hayat kadınları arasında kıran kırana bir rekabet yaşanıyor. tarife 80 dolardan başlayıp 250 dolara kadar çıkıyor. Bir gerçek var ki yabancı hayat kadınlarının Karadeniz'e gelmesiyle tecavüz ve fiili livata olaylarında çok ciddi gerileme var. Tabii bunun bir de ‘‘bonus’’u oluyor: Boşanma davalarında yüzde 200 artış!.. Büyük bir fuhuş operasyonu yapılsa da, bundan gocunmayan hayat kadını çok. Kapı önünde çekirdek çıtlatıyormuş gibi rahat davranak, müşteri buldukları kafelerde oturup aldıkları afilli külotları birbirlerine gösterip nispet yapıyorlar. Külot gösteremeyen de ‘‘Senin donun varsa, al işte bu da benim pullu bluzum’’ diye ortalık kızıştırıyor. Onlar birbirlerini kızıştırsın ama ortada fena halde kızanlar var: Trabzon'un yerli halkı ve tabii özellikle kadınları. Rus kadınları Ruslar getiriyor KEMAL (47) (Kadın Satıcısı): ‘‘BDT'den hiçbir kadını bir Türk vatandaşı getirmez. Onları getirenler yine kendi vatandaşlarıdır. En güvendikleri komşuları tarafından kandırılarak getiriliyorlar. 2 sene çalışıp 100 bin dolar kazanan kadınlar var, ama bu paranın tamamını onlar alamazlar. Kadınlara en fazla bin dolar verilir. Gerisini onları pazarlayanlar alır. Buraya getirdikleri kadınlarla, genellikle 1 yıllık bir anlaşma yapıyorlar. Bir yılın sonunda kazandıkları para, anlaşma yaptıkları kişilere kalıyor. Ancak bir yılın sonunda kendilerine bağımsız çalışabiliyorlar.’’ Gürcü kızı 1500 dolara sattılar BAHRİ (45) (Otel İşletmecisi): ‘‘2,5 ay önce bir kadın, ‘Beni kurtar, pasaportumu aldılar, zorla çalıştırılıyorum' deyip benden yardım istedi. Fakat Rusya'ya da dönemezdi, çünkü oradaki mafya öldürürdü. 40 dolar verdim, başka bir şehre kaçtı. Mersin'de 21 yaşında bir Gürcü kızını 1500 dolar karşılığı yaşlı bir adama satmışlar. O da arkadaşları sayesinde Trabzon'a kaçtı ve buradan da ülkesine zor döndü. Kandırılıp getirilse de, gönüllü olarak çalışmaya devam eden kadın sayısı çok.’’ 1000 dolara hülle evliliği MUSTAFA (28): Mustafa, üç Rus kadınıyla daha önce para karşılığı evlenip boşanmış. Onun tarifesi kadınlardan daha pahalı. 1000 dolar: ‘‘Paraya ihtiyacım vardı, iyi de para veriyorlardı. Kadınlarla gönül bağım olmadığı için rahatlıkla evlenip boşanıyorum. Bir tek nikah salonunda görüyorum. Eğer birbirimizi beğenirsek de birkaç kez beraber oluyoruz. Sonra zaten 6 ay sonra boşanıyoruz. Soyadımı verdiğim birinin fuhuş yapması beni rahatsız etmiyor.’’ 7 tutuklama Trabzon’da Şafak Operasyonu'nda gözaltına alınan 12 kişi, dün öğleden sonra nöbetçi mahkemeye çıkarıldı. Zanlılar, Jandarma araçlarıyla birlikte adliyenin arka kapısından içeri sokulurken, bazıları fotoğraf ve görüntü alan basın mensuplarına küfür etti. Bu arada zanlı yakınları da gazetecilere tepki göstererek, ‘‘Bunun hesabını sizlerden soracağız’’ dediler. Çıkan kargaşada bazı basın mensupları tartaklandı. 12 kişiden 7'si tutuklanarak DGM'ye gönderildi. Mahkeme heyeti, İsmail Pirselimoğlu, Özgür Korkmaz, Ahmet Hızarcı, Emrullah Korkmaz, Ofelya Turan, Salih Yılmaz ve Selçuk Çuvalcı'nın tutuklanmasına ve Erzurum Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevkedilmelerine karar verdi. İbrahim Atmaca, Hakkı Demir, Hakkı Yuluğ, Abdullah Değer ve Serkan Cevher ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:30

İLGİLİ HABERLER