EV HANIMLARI TELEFONDA SEKS YAPIYOR, EŞLERİNİN HABERİ OLMUYOR...

      Türkiye’de 20 civarı canlı telefon hattı şirketi bulunuyor. Bu şirketlere bağlı olarak 2 bin civarı kadın çalışıyor. Şirketler ayda ortalama 6 milyon çağrı alıyor. Hatlarda çalışan kadınlara bakıldığındaysa, üniversite öğrencisinden ev kadınına, meslek sahibi kadından eşinden gizli bu konuşmaları yapana kadar pek çok kadının elinde telefon seks yaptığı sonucu ortaya çıkıyor... TEMPO dergisi bu hafta araştırdı....
      Yasemin Yurtman/TEMPO Dergisi

Eski Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, 2001 yılında “Kapatın'' dedi, ‘alo seks’ hatları kapandı. Ama bu yasak, ‘telefonda sekse’ son vermeye yetmedi. Sadece, Telekom üzerinden yapılan görüşmeleri, yani ‘devlet telefonundan seks’ yapılmasını engelleyebildi. Kurtulan bir tek devletin namusu oldu. ‘Seks’, sabit telefonlardan ‘cep’e kaydı. Ve hatta ‘alo seks’ sisteminin ev kadını çalışanlarının da işi kolaylaştı. İyice ufalan cep telefonlarını kocalardan saklamak, sabit telefon cihazlarını saklamaktan çok daha kolaydı.
      Telefonla seks uzun zamandır servis sağlayıcı şirketlerin verdiği GSM numaralardan, yani cep telefonlarından sürüyor. Yani ‘hayat yine bildiği gibi akıyor’ ve yasak tanımıyor.
      İsmini ve şirket adını saklı tutarak Tempo’ya konuşan bir ‘canlı hat’ genel müdürü, Türkiye’de yaklaşık 20 civarı büyük kurumsal şirketin bu sektörde faaliyet gösterdiğini; ama anlaşılamama korkusundan kimliklerini saklı tuttuklarını anlattı. Adının açıklanmasını istemeyen genel müdürün verdiği bilgiye göre, 2000’e yakın kadın bu işi düzenli olarak yapıyor. Hatlar ayda ortalama 6 milyon çağrı alıyor ve bir kişi günde en fazla 40 dakika bu hatlarla konuşabiliyor.
      Hatların dakikası 2 YTL olduğundan ve bir kişi ayda en fazla 240 dakika konuşabileceğinden, bu da 480 YTL’ye tekabül ediyor ki, arayanların çoğu bu parayı ödemeye razı sınıfa giriyor.
      ‘Ucunda’ seks konuşması olduğunu anladığınız hizmet hattının numaralarını çevirdiğinizde, karşınıza bir santral çıkıyor.
      Eğer aradığınız kadının numarasını biliyorsanız, tuşluyorsunuz. Eğer bilmiyorsanız, kadınlar ‘teaser’ yapıyor. Sesini beğendiğiniz kadınla konuşmak için ‘1’i tuşluyor ve meşgul değilse bağlanıyorsunuz. Yani iş çok basit. Bağlanmadan önce “18 yaşından büyüksen vizeyi aldın demektir'' diyen bir başka anons çıkıyor.
      Bizim aradığımız numara sürekli meşgul. Tekrar arayıp başka numarayı tuşluyoruz, çalıyor. İkinci çalmadan sonra açılıyor. Ama kadın bizimle değil bir başkasıyla konuşuyor. Biz de telefonu dinleme modunda yarı şaşkınlıkla, yarı hayretle telefon kulağımıza yapışmış, anlamaya çalışıyoruz.

     “Seninle sevişmek istiyorum, buraya gel''

      Telefondaki kadın, yani E., İstanbul dışında yaşadığı anlaşılan bir erkekle konuşuyor. “Üzerimde sadece gecelik var. Çıplağım diyorum. Seninle sevişmek istiyorum. İstanbul’dayım, Beşiktaş’ta oturuyorum. Yok hayatım, İstanbul’da kar yok. Gel artık. Yatarız seninle. Aşkım çok fena durumdayım, gel yap diyorum sana. Tamam canım elimi...'' Telefondaki kadın müşterisiyle konuşurken, diğer telefonu kapamaya zahmet etmediğinden, bir tür ‘dinleme röntgenciliği’ ile karşı karşıyayız. Sinir bozucu bir durum. Daha fazlasını duymaya dayanamadığımızdan, başka bir hattı arıyoruz. Hattı cevaplayan Y.’nin sesi, bir hayli yaşlı olduğu izlenimi veriyor. Gazeteci olduğumuzu söylediğimize “Sizinle konuşmam yasak. Telefonlarımız dinleniyor'' diyor. “Kaç senedir bu iştesiniz, evde mi oturuyorsunuz?'' sorularına yanıtı ise şöyle: “Telefonları evden cevaplıyorum. Bu, benim mesleğim. Bizim yaptığımız da önemli bir sorumluluk. Sadece cinsel anlamda değil, her konuda yardımcı oluyorum, psikolojilerini düzeltiyorum.'' Bağlı bulunduğu şirket hakkında ise bir fikri yok.
      Bu hizmeti veren şirketlere ulaşmak kolay değil. Çünkü Alo Seks, Porno Kralı ya da Abaragambi aracılığıyla ulaşılan hatlarda, sadece kadınlara ulaşılabilecek numaralar ve bilgiler yer alıyor. İnternetteki sitelerin sonunda, “Bu, bir Medyatext hizmetidir'' yazıyor ki, bu da sizi dönüp dolaşıp servis sağlayıcı şirketlere ulaştırıyor.

     Üniversite öğrencileri de, ev kadınları da

      Telefonla birine ulaşma arayışımız sürüyor. Bu defa telefonu G. açıyor. G. öyküsünü anlatmak konusunda gönüllü davranıyor ve şunları söylüyor: “Ailemle birlikte yaşıyorum. Özel bir odam var ve buraya kimse girmez. Burada çalan telefonları kimse açmaz. Çocuklarım yaptığım işi biliyorlar. Ama başka çare yok. Eşim yok. Bir mesleğim yok. Çocuklarımı okutmak için bunu yapmaya mecburum. Artık bu iş beni sıkmıyor. Çünkü Türk erkekleri aç. Eşlerinden yeterli sevgi görmüyorlar. Cinselliğe açlar, çünkü toplumun yapısı evlenmeden ilişki kurmayı onaylamıyor. Belki de onların bu anlamdan rahatladıkları tek şey telefonla bu işi yapmak. Benim konuştuğum pek çok erkek mutlaka rahatlar. Ama kimse evimin yerini bilmez. Sesim ve numaram dışında hiçbir şeyden haberdar değildir.'' O, Telsim’in sürdürdüğü gizliliği, kadınları korumak istemelerine bağlıyor: “Telefonda konuştuktan sonra âşık olan, gerçekten görmek isteyen pek çok kişi oluyor. Telsim’i arıyorlar ve asla cevap alamıyorlar. Bu gizlilik bizim için de önemli.''