Yaşam
  • 16.8.2007 06:30

İPİN UCU KAÇTIYSA İŞTE KREDİ KARTI BATAĞINDAN KURTULMA REÇETESİ!..

Ben "İpin ucu kaçtı' cümlesini batağa sürüklenen 2 farklı kesim için kullanıyorum. Birincisi; bu arkadaşların elinde birkaç kredi kartı var. Bugüne kadar asgari ödeme tutarlarını ödemiş, alışveriş yapmaya devam etmiş, bu yüzden de bir türlü borcunu bitmemiş olanlar. Bunların durumu şöyle:

KISIR DÖNGÜ SÜRÜYOR
Kazandıkları para kredi kartının ödemelerine ancak yetiyor. Dolayısıyla maaşlarını götürüp bankalara pay ediyorlar. Tabii dediğim gibi, kredi kartlarına sadece asgari ödeme tutarını ve buna eklenen yüksek faizi ödeyebiliyorlar. Maaşları bir süre sonra bunlara da yetmeyince, bazı kredi kartlarını eksik yatırmaya başlıyorlar. Bu kez yatırdıkları paralar hesaba geçer geçmez, karttan hemen nakit olarak geri çekiyorlar. Çektikleri bu parayı da götürüp eksik kalan diğer kartlara yatırıyorlar. Böylece bir kısır döngü sürüp gidiyor. Ay başlarında banka banka gezip ellerinde hesap kağıtları bunalım içinde milyonlarca insan, bu durumda, derdine çare arıyor...

GEÇİM İÇİN YİNE KART
Bu vatandaşlar eğer tüm kartların asgari ödeme tutarlarını yatırmayı başarmışlarsa, bu kez de geçim sıkıntısı ortaya çıkıyor. Çünkü aldıkları maaşlarının tümü kartların ödemesine gidiyor. Bu kez geçimlerini yeniden kredi kartını kullanarak sürdürüyorlar. Markette, benzincide alışveriş yapıyorlar. Ay sonunda başladıkları noktaya dönüyorlar ama bir farkla. Faiz yükü biraz daha artmış olarak. İşte ilk gün "Bankaların en sevdiği müşteriler" dediğim ve bazı bankacı arkadaşların tepki gösterdiği tüketici tipi bunlar. Hem parasını öyle ya da böyle yatırıyor ve bankayı sıkıntıya sokmuyor hem de sürekli faiz ödüyor. Bu arkadaşlar, adeta bankalara faiz ödemek için çalışıyor. Eğer işlerini kaybederlerse bu kez tüm hayatları bankalara bağımlı hale geliyor. 2001 yılında yaşanan buydu. Bunların kurtuluşları, kartlarını kullanıma kapatmakla olacak. Kısır döngüyü bir yerde kesmeleri gerekiyor. Ya da sırayla tüm kartlarının borcunu kapatmaları. Bu nasıl olacak, birkaç alternatif sunacağım. İkincisi kesim ise artık ödeme durumları kalmamış kişiler. Bunlarda borç dağları aşmış ve iş adliyeye intikal etmiş durumda. Bu arkadaşlarımızın durumunu yarın anlatacağım. Biz yine birinci kesime geri dönelim...

NAKİT ÇOK TEHLİKELİ
Kredi kartı borcunu bir diğer karttan kapatmak, bu sistemde en tehlikeli durum. Birçok tüketici bunu yapıyor ama düştüğü durumun farkına çok da varmıyor. Çünkü nakit çektiğiniz zaman alışverişin aksine, faizler günlük olarak işlemeye başlıyor ve oranları da yüksek. Yani siz, "Diğer borcu kapatayım faizinden kurtulayım" derken, daha yüksek faizli bir borcun altına giriyorsunuz. Buna dikkat edin...

Çözüm önerileri

1) TÜKETİCİ KREDİSİ ALABİLİRSİNİZ
Kredi kartlarına para yetiştiremiyorsanız tek bir yere borçlanmanızda fayda var. Öncelikle çevrenizden borç alabileceğiniz kişileri araştırın. Tüm kartları kapatıp sonu nereye varacağı belli olmayan rakamlar yerine sabit bir borcun altına girebilirsiniz. Buna imkan yoksa işyerinizden makul taksitlerle borç alabilirsiniz. Bu da olmuyorsa, tüketici kredileri imdadınıza yetişebilir. Tüketici kredilerinin faizleri karttan çok daha düşük. Yıllık yüzde 100'ün üzerine çıkan kredi kartı faizine karşılık aylık yüzde 2'lik bir tüketici kredisinin yıllık faizi yüzde 27 civarında. Üstelik ne ödeyeceğinizi bilirsiniz. Böylece yüzde 70 daha az faiz ödeyerek borçtan kurtulabilirsiniz.

2) KAMU BANKASI ÇÖZEBİLİR
Kredi kartı batağı gün geçtikçe büyüyor. Bu, sosyal bir yara olarak kamu düzenini de etkiliyor. Çıkartılan yasaların da çare olmadığı görüldü. Devlet özellikle çalışan, belli bir geliri olan ve kredi kartı borcunu ödemek için iyi niyet gösteren milyonlarca tüketicinin imdadına yetişebilir. Bir kamu bankası, sadece kredi kartı borçlarına yönelik düşük faizli ve uzun vadeli bir kredi ile bu sorunun çözümünü kolaylaştırabilir. Bu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın önderliğinde yapılabilir.

3) BANKAYLA ANLAŞIN
İngiltere'den yazan Cantürk Yanpar adlı okurumuz, yaşadığı bir olayı anlatıyor. Bunun aynısını siz de deneyebilirsiniz: Kredi kartı borcum ödeyemeyeceğim bir noktaya gelince, bankaya yazı yazarak kartımı kullanıma kapattırdım. Paramın olmadığını ve aylık sadece 100 pound ödeyebileceğimi söyleyerek, anlaşma teklif ettim. Kabul ettiler ve borcumu sabit taksitlere bağladılar. Böylece her ay 100 pound ödeyerek borcumu kapatıyorum.

Kartla harcamanın püf noktaları...

* Harcamalarınızı alım gücünüze göre dengelemeye çalışın.
* Ödemelerinizi düzenli ve zamanında yapın.
* Ekonomik riskleri de göze alarak, borcunuzu mümkünse kredilendirmekten kaçının.
* Son ödeme tarihinde borcunuzun tamamını kapatamıyorsanız, en azından dönem borcunu ödemeye çalışın.
* Asgarisini ödeyerek, faiz yükünüzü artırdığınızı unutmayın.
* Eğer gereksiniminiz yoksa veya taksitli alışverişe yönelmeyin.
* En düşük faiz oranı hangi bankaya ait ise o bankanın kredi kartını talep edin.
* Yıllık aidatlar, işlem ücretleri gibi müşteri için maliyet olacak fiyatlamaları, kart seçerken göz önünde bulundurun.
* Kredi kartlarınızla ilgili güvenlik önlemlerine dikkat edin, özel bilgilerinizi paylaşmayın.

'Kara liste' kabus gibi tepemizde

Yukarıda önerdiğimiz tüketici kredisi konusunda vatandaşın önünde ciddi bir engel var. Bu da kara liste. Daha önce kredi kartından dolayı bu listeye girenler, haliyle tüketici kredisi de alamıyor. Bu noktada yine hükümetin ve Sanayi Bakanlığı'nın devreye girerek, bu vatandaşlara kredi verilebilmesinin önünü açması gerekiyor.

FARUK ERDEM - TAKVİM

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 16:46

İLGİLİ HABERLER