Yaşam
  • 7.7.2006 05:30

KANSER TEDAVİSİ GÖREN ARZUM ONAN EN ZOR GÜNLERİNİ ANLATTI

Bir buçuk yıl önce tiroit kanseri tedavisi gören Arzum Onan anlattı: Oğlumdan ayrı kalmak çok zordu....

BENİM KANSERİM ÖNEMSİZ

Tiroit kanserini Çernobil'in tetiklediğini düşünüyorum. Erken teşhis çok önemli. Ben atlattım. Ancak bir ay radyo iyot tedavisi nedeniyle evde kimseyi görmeden yaşadım. Oğlum Can'ı çok özledim.

METANETLİ BİRİYİM

Teşhisi önce eşim Mehmet öğrendi. Metanetle karşıladım. Eşim, hastalığım sırasında müthiş bir eş, sevgili, ağabey ve destekçi oldu.


'En zoru oğlumdan ayrı kalmaktı'

Tiroit kanseriyle bir buçuk yıl mücadele eden Arzum Onan yaşadıklarını, boynundaki izleri gizlemek gereği duymadan SABAH'a anlattı.

Bir buçuk yıldır biliniyordu ama dillendirilmiyordu. Kimse Arzum Onan'a bu hastalığı yakıştıramadığı için soramıyordu. Ama o, katıldığı bir davette "Evet kanserdim ama atlattım" deyince sessizlik sona erdi. Arzum Onan tiroit kanseri ile bir buçuk yıl mücadele ettikten sonra başarmıştı. Güzel manken, oyuncu Arzum Onan bir buçuk yıldır kimseye anlatmadığı kanser macerasını boynundaki tecrübe izlerini gizlemek gereği duymadan SABAH'a anlattı.

Nasıl anladınız kanser olduğunuzu?

- Annemde beş yıl önce böyle bir rahatsızlık olduğunu tamamen tesadüf eseri öğrendik. Can'ın doğumundan sonra rutin kontrollerimize çok dikkat ediyorduk. Geçtiğimiz yıl nisan ayında, rutin check-up'lardan birinde çıkınca 3-4 gün içinde ameliyat günü alındı. Tiroidim tamamen alındı ve bitti. Radyoaktif iyot denen bir tedavi gördüm. Hastalığın en zor kısmı bu tedavi sırasında Can'dan uzak kalmaktı.

HABERİ MEHMET VERDİ

Küçük de olsa adı kanser, endişe etmediniz mi?

- Muhatap olduğum doktorlar o kadar rahatlatıcı, o kadar durumu izah eden insanlardı ki, çok rahat ettim.

Çok sakin atlatmış gibi konuşuyorsunuz...

- Ben böyle şeylerde, ölüm haberi bile aldığımda görünüşümden çok farklı bir metanetli tarafım vardır. O yüzden, her şeyin beteri olduğunu, onun için her daim halimize şükretmemiz gerektiğini düşünen bir yapım var. Olabildiğince dik durdum ve öğrendikçe rahatladım. Hastalığı öğrendikçe çok şükür dedim.

Eşiniz Mehmet Aslantuğ vermiş haberi....

Biyopsi sonucunu öğrenmeye hastaneye gittiğimde ben dışarıda bekledim, girmek istemedim. Mehmet girdi ve doktorla konuştu. Çıktığında bana o bol virgüllü cümlelerinden kurmaya başlayınca bir şeyler olduğunu tahmin ettim. Biz bunu hemen halledeceğiz" dedi.

Oğlunuza ne zaman haber verdiniz?

O çok küçük, daha her şeyi tabii ki net algılayamaz, algılasın diye özel bir çabamız da olmadı açıkcası. Ameliyattan sonra gördüğünde yara izlerini görüp sormaya başladı. Biz de "Orada olmaması gereken şeyler vardı, sağlığımı etkileyecekti şimdi çok daha iyiyim. Oldu bitti, geçti" diye üstünü kapattık. Arada dokunuyor yara izlerime "acıyor mu" diye soruyor, "acımıyor" deyince biraz daha sert dokunuyor, bu kez "acıdı" dediğimde, sarılıp, öpüyordu. Her gün geçip geçmediğini kontrol ediyordu.

DANDİRİK BİR KANSER!

Ne kadar ayrı kaldınız oğlunuzdan?

- Bir ay ayrı kaldık. Rekorumuz bu. Bir ay çok zordu. Evde bir ay kimseyi görmeden, dışarı çıkmadan yaşadım. Sadece çocuklar için değil yetişkinler içinde zararlıydı gördüğüm tedavi. Annem benimle on beş gün kaldı. Ama aynı evin içinde birbirimize yaklaşmıyorduk. Mehmet evde olsaydı çok zor olurdu, aynı ev içinde olup da birbirini görmeden yaşamak, ayrı odalarda olmak farklı bir acı olurdu. Geçen yaz korkunç bir yazdı.

Son üç gündür herkes hastalığınızı merak ediyor, ilgiden bunaldınız mı?

Üç gündür bu durum öyle bir dallanıp budaklandı ki, insanlar ne acılar yaşıyorlar, kanserin ne türleri var ve bilinmeyen öyle hastalıklar var ki, benimki tabiri caizse dandirikten bir kanser.

Binlerce kişinin tiroit kanseri olduğunu bilmeden yaşadığını okumuştum...

Tiroit kanserini Çernobil'in tetiklediğini düşünüyorum. Çok enteresan biçimde konunun üzeri kapatıldı..

İzler için estetik düşünüyor musunuz?

Çok kafama takmıyorum, sağlığım daha önemli. Fular bile çok aklıma estikçe takıyorum. Sadece yaraların güneş görmemesi lazım onu bile ihmal ediyorum.

Mehmet Bey hastalığınız döneminde nasıldı?

Mehmet müthiş bir eş, sevgili, ağabey ve destekçi oldu. Her zaman yanımdaydı ve elimi tutuyordu. Sağlık söz konusu olmasa da zaten çok iyi bir sinerjisi var. Ama böyle anlarda daha çok hissettirebilen, müthiş biri.

Bundan sonraki projeler neler?

Bu yıl çalışmamayı zaten önceden planlamıştım. Heykelle uğraşıyorum son üç yıldır. İleride sergi açmayı da düşünüyorum. Mehmet'in bir süredir aklında olan, rejisini kendisinin üsteleneceği bir sinema filmi projemiz var.

/SONAT BAHAR - SABAH

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:29

İLGİLİ HABERLER