Medya
  • 29.11.2015 10:34

Can Dündar ve Erdem Gül'den AB liderlerine mektup

Mektupta, şunlara yer verildi:

DAYANIŞMA ÖNEMLİ VE ACİL

“Türkiye’nin Avrupa ailesinin bir parçası olduğuna ve tam üyelik hedefine inanan gazeteciler olarak, size Silivri Cezaevi’nden yazıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü, mensubu olduğumuz uygarlığın vazgeçilmez değeridir. Bu özgürlüğü kullandığımız ve halkın haber alma hakkını savunduğumuz için tutuklu yargılanıyoruz. Bu hafta sonu buluşacağınız Türkiye Başbakanı ve onun temsil ettiği rejim, insan hakları ve basın özgürlüğünü hiçe sayan politikası ve uygulamalarıyla tanınıyor. Hükümetleriniz, hepimizin yüreğini yakan mülteci krizi nedeniyle Ankara hükümetiyle müzakere halinde... Toplantınızda bu soruna kalıcı bir çözüm bulunmasını samimiyetle arzu ediyoruz.

Bu konudaki çözüm arzunuzun, Batı dünyasının da temel değerlerinden olan insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü hassasiyetinize engel olmayacağını ummak istiyoruz. Ortak değerlerimizin ancak ortak tavırlar ve dayanışma ile korunabileceğini hatırlatıyor, bu dayanışmanın önemli ve acil olduğunu belirtmek istiyoruz. Tutuklu gazeteciler adına Can Dündar Erdem Gül.”

ÖNCE HEDEF SONRA HABER OLDUK

Can Dündar, Hürriyet gazetesine önceki gün gönderdiği mektupta ise şunları dile getirdi: “Bu sabah, Hürriyet’in sürmanşetinde tutuklanma haberimizi görmek, tuhaf bir yabancılaşma yarattı bende. Gazeteciler haber yapar, haber olmaz. Ama içinden geçmekte olduğumuz zorlu dönemde ne yazık ki yazdıklarımız bizi önce hedef, sonra haber haline soktu. Bundan yılar mıyız? Tabi ki hayır! Daha önceki hukuksuzluklara imza atanlar bugün nerede ne haldeyse bugünküleri de aynı akıbet bekliyor. Biz dün de aynı özgürlük mücadelemizi veriyorduk, bugün de veriyoruz. İster içerde ister dışarıda. Bu gidişle çok fark kalmayacak zaten. Sevgiyle. Can Dündar.”

BEDELİNİ KORKMADAN ÖDERİM

Erdem Gül ise mektubunda şöyle dedi: “Tutukluluğumun ilk gününü tamamlamak üzere olduğum şu saatlerde içim rahat ve huzurlu. Biliyorum ki bu haberleri yazmayı tüm gazeteci arkadaşlar görev sayar. Tek huzursuzluğum, haber nedeniyle ödetilmek istenen bedelin çok ağır oluşu. Bunu da kişisel değil, bir ülke meselesi olarak görüyorum. Haber yazmanın çok tehlikeli bir hale gelişidir asıl kaygı verici olan. Bu, halka gerçekleri anlatmanın bedeliyse bu bedel tarafımdan korkmadan ödenecek.”

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 17:26

İLGİLİ HABERLER