Medya
  • 5.12.2014 22:43

Cemaatin yasak aşkı

CEMAATİN YASAK AŞKI
Metin ÖZER

Paralel Yapı’nın ABD ve İsrail güdümünde çalıştığı artık herkesin kabul ettiği bir gerçek.
Bunun son delili de dün ortaya çıktı.
Dün savcıya ifade veren emekli Orgeneral Ergin Saygun, Kasım 2008'de paralel polislerin ABD Büyükelçiliği'ne Ergenekon operasyonu ile ilgili korsan brifing verdiğini, bu tür brifinglerin periyodik olarak devam ettiğini ve bundan İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün haberi olmadığını söyledi.
Saygun bu konuda bilgi ve belgeler olduğunu da belirtti.
Peki bu nasıl iş?
Bu devletin polisi başka bir devlete gidip bilgi veriyor. Bilgi vermekle kalmıyor belge veriyor. Belge vermekle kalmıyor emir alıyor. Aldığı emri de yerine getiriyor.
Bütün bunları da ekmeğini yediği kendi devletinden saklıyor.
Bunun adı ihanet değil mi?
İhaneti herkes kabul ediyor ama cemaatin saf şakirtleri bir türlü bunu kabullenmek istemiyor.
ABD ve İsrail’in emir eri olduklarını maalesef göremiyor.
Ben gerçek hayatta puzzle oynamayı çok severim.
Bunun çok da yararını gördüm.
Küçük küçük parçaları bir araya toplar, oradan bir büyük fotoğraf çıkartırım.
Bugün de bir puzzle oynayacağım.
2 Şubat 2009                                    
Tayyip Erdoğan’ın Davos’ta İsrail’e "One Minute” dediği meşhur olay.
İşte bu tarih, aynı zamanda İsrail’in Tayyip Erdoğan’ı çizdiği tarihtir.
Arkasından  31 Mayıs 2010 olayı geldi.
Bilinen adı ile İsrail’in Mavi Marmara saldırısı.
Bu olay da İsrail’in Tayyip Erdoğan’ı devirme kararı aldığı tarihtir.
Peki, İsrail Tayyip Erdoğan’ı nasıl devirecek?
Herhalde askerlerini sokup iktidarı devirecek değil.
Bunun için ülke içerisindeki piyonlarını kullandı.
O piyonların kim olduğu artık iyot gibi ortaya çıkmış durumda.
Tabi bunu yaparken İsrail hiç ortada görünmedi.
Her zaman olduğu gibi ABD üzerinden operasyon düzenlendi.
Zaten paralel polislerin ABD elçiliğinde aldıkları özel eğitimin de temel amacı buydu.
Saygun Paşa’nın anlatmak istediği de bu konuydu.
2010 yılında Tayyip Erdoğan’ı devirme kararı verildikten sonra kollar sıvandı.
Ortaya çıkan dinleme notlarına baktığınızda zaten bu açık olarak görülüyor.
Dinlemeler 2010 yılının ikinci yarısında başlıyor, 2011 yılında artıyor ve daha sonra zirveye çıkıyor.
Kısaca Mavi Marmara olayından hemen sonra dinleme furyası resmen başlatılmış.
Böyle tesadüf olur mu?
Neyse…
Parçaları toplamaya devam edelim.
İşte bu noktada bir sıkıntı ortaya çıktı.
Tayyip Erdoğan devrildiğinde; muhalefetin iktidara gelme riski vardı.
Paralel Örgüt, hem CHP’de hem de MHP’de yoktu.
Bu yüzden Tayyip Erdoğan’dan önce bu iki partiye operasyon yapma kararı aldılar.
Bütün amaçları her iki muhalefet partisini kontrol altına almaktı.
Bunun da yolu şantajdan geçiyordu.
Hazırlıklar yapıldı.
CHP ve MHP’nin üst yönetimi dinleme altına alındı.
Buradan elde edilen bilgiler ile farklı adreslere kameralar yerleştirildi.
Görüntüler alınmaya başlandı.
İlk olarak MHP’ye el atıldı.
Plana göre, MHP yönetimine cemaat üyeleri yerleştirilecekti.
Ancak Bahçeli bunu kabul etmedi.
Tehdit ettiler, direndi.
Geçtiğimiz günlerde Devlet Bahçeli, “Paralel Yapı partimizi ele geçirmek istedi. Ancak engel olduk” dediği olay buydu.
MHP’yi güzellikle istediler.
Bahçeli vermedi.
Sen misin vermeyen?
Bu kez şantaj harekatı başladı.
Bahçeli’yi ve MHP’yi sarsmak için alçakça bir yola başvuruldu.
12 Haziran 2011 seçimlerinden hemen öncesi, düğmeye bastılar.
10 Mayıs 2011, yani seçimlerden bir ay öncesi.
Birden bire Bahçeli’nin A Takımı’nın seks kasetleri yayınlanmaya başladı.
Kendilerine ‘Farklı ülkücüler' adını veren bir grup, 10 MHP’linin kasetlerini teker teker yayına verdi.
Ortalık toz duman oldu.
O isimler bir bir istifa etti.
Büyük çoğunluğu laik ve Atatürkçü kökenli olan bu isimlerin siyasi hayatları bitti.
Ancak bekledikleri yine olmadı.
Bahçeli bütün bunlara rağmen partiyi Paralel Örgüte teslim etmedi.
Etmedi ama onlara fazla bulaşmamaya da özen gösterdi.
İte bulaşmaktansa çalıyı dolaş” taktiği güttü.
MHP’den istediğini alamayan örgüt, bu kez CHP’ye yöneldi.
CHP, cemaatin çok yabancı olduğu bir partiydi.
Bu yüzden tabandan bir hareket yapmaları imkansızdı.
Bunu bildikleri için gözlerini partinin tavanına diktiler.
O tarihte CHP’nin başında Baykal vardı.
Baykal sadece onlara değil, bütün cemaatlere mesafeliydi.
Baykal’ın CHP’sinde paralel yapı elemanlarını kadrolaştırması düşünülemezdi.
Paralel örgüt; MHP’de denediği kaset operasyonunu bu kez bizzat Baykal üzerinden gerçekleştirdi.
24 Ekim 2011’de Baykal’ın kaseti patladı.
Ardından Baykal koltuğundan oldu.
Yerine ilginç bir şekilde Kemal Kılıçdaroğlu oturdu.
Kılıçdaroğlu’nun o tarihten bu yana cemaat ile ilgili tavrına baktığınızda, olayın aslını esasını net olarak anlamış olursunuz.
Tekke ve zaviyeleri yıkan CHP, Kılıçdaroğlu sayesinde cemaatin oyuncağı haline geldi.
Partinin zirvesinde cemaat üyesi var.
CHP içerisinde bazı cemaat üyesi vekiller var.
Son seçimlerde örgütün, CHP için nasıl cansiperane çalıştığı herkesin malumu.
Cemaat de CHP de birbirlerinden oldukça memnun ve mesut.
2011 yılında başlayan yasak aşk, Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde evliliğe dönüştü.
Yasak aşk” diyorum, çünkü o tarihlerde cemaat AK Parti ile nikahlıydı.
Önce CHP ile gizli gizli dershanelerin arka bahçesinde buluşmaya başladılar.
Sonra 5 yıldızlı otellerin toplantı salonlarına geçtiler.
Son yerel seçimlerde de meydanlara inip, birlikteliklerini dosta düşmana ilan ettiler.
Artık onlar resmi nikahlı bir çift.
Hem Kılıçdaroğlu hem paralel örgüt artık birbirine muhtaç
Duygusal olmasa da bir mantık evliliği yaptılar.
Allah birlikteliklerini bozmasın.
Bir yastıkta kocasınlar.
Önümüzdeki süreçte çok sayıda Atatürkçü paralel çocuk görürüz inşallah.
Bunun için zaman biraz dar.
2015 seçimlerinde CHP oyları aşağıya iner ise; Kılıçdaroğlu koltuktan, CHP yataktan düşer.
O zaman bu evlilik aile mahkemesine gider.
Muhtemelen bir boşanma olur ama nafakayı da CHP öder.
Dul kalmış cemaat ne yapar bilmem.
İkinci evliliğin de sonucu hüsran olursa, muhtemelen yeni bir koca ararlar.
Neyse ki muhtemel damat şimdiden belli gibi.
Bir köşede Taklacı İdris, diğer köşede Tuzluk İdris bıyık buruyor.
İdris, biliyorsunuz meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türüdür.
Memlekette bu kadar kereste olduktan sonra, cemaate koca bulmaktan kolay ne var?

 

 

   

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 23:50

İLGİLİ HABERLER