Medya
  • 27.4.2015 21:06

Fethullah 'CUMHURİYET'i

Her türlü dini değere karşıtlığıyla bilinen Cumhuriyet Gazetesi cemaate yapılan en ufak bir hamleye bile Cemaat medyasından daha fazla karşı koyuyor.
Bunun son örneği Fethullahçı hakimlerin darbe girişimi oldu.
Ulusalcı Nihat Genç, Cumhuriyet Gazetesi'nin bu tavrına çok sert tepki verdi.
Genç Oda TV'deki yazısında Cumhuriyet'i yerden yere vurdu.
İŞTE O YAZI

Çanlar gonglar çalıyor Cumhuriyet Gazetesi’nde.

Cumhuriyet Gazetesi Ermeni Taşnak Partisi ve PKK tezlerini ve cemaat koruyuculuğunu manşetlerine taşıyarak hem CHP’deki hem Cumhuriyet’teki ‘yenileşmenin’ varacağı nihai noktaya geldiler.

Hikayemize şöyle başlayalım.

Bu savaş ulusalcılarla sözümona liberallerin savaşı değil. Ulusal ve liberal kavramları bu ülkede bir büyük kumpasın yaftalama karalama kumpas savaşının kasıtla ürettiği kurnazca ve hileyle düzenlenmiş kavramlardır, sosyoloji ve felsefeyle zırnık ilişkisi yoktur.

Doğrusu budur, savaş modernleşmecilerle (aydınlanmacılar) Batıcılar’ın savaşıdır.

Mustafa Kemal Atatürk ‘modernleşmeciydi’.

Hayatının hiçbir döneminde ‘batıcı’ olmadı.

Modernleşmeci şu demektir: Batıda gelişen hukuk demokrasi yurttaşlık birey hakları velhasıl aydınlanma değerlerini Batı’dan alıp KENDİ HALKI VE KENDİ ULUSU’nun menfaatine kullanan.

Yani batının silahlarını alıp kendi halkının çıkarlarını koruyan.

Batıcı ise şu demektir: Batı’nın siyasi merkezleri ve batı çıkarları adına ülkesine köleleştirmek sömürgeleştirmeye çalışan…

Modernleşmeciler batılılaşmayı tepetaklak etmiştir, köle efendi ilişkisini ters düz etmiştir, batının silahını alıp kendini köleleştirmek isteyenlere karşı korumuştur.

Batıcılar ise servetlerin iktidarın batılı çıkarların eline geçmesinden hiç rahatsız olmaz.

Bu yüzden batıcıların hedefi: Yerli Direnci Kırmak’tır.

Ve bütün sömürge kıtalarında en korktukları en tehlikeli yerliler ‘modernleşmeyi’ öğrenip hayatlarına kurumlarına geçirebilmeyi başaran YERLİLER’dir. Çünkü kendi sömürgeciliklerine karşı en tehlikeli silah ‘modern dünyanın hukuk değerlerini akademik değerlerini’ öğrenmeyi ve kullanmayı başaran ‘uluslardır’.

Bu yüzden batıcılar yerlilere karşı aşağılayıcı kırbaçlayan küstah efendi ağzı kullanır.

Kendilerine sözüm ona ‘liberal’ sıfatını yakıştıran bu batıcı tayfanın son otuz yılına tek tek bir daha bakıp dersimizi tekrar edelim:

ÖZELLEŞTİRMELER karşısında batıcılar ne dedi?

Batıcılar ülkenin milli servetlerinin yağma ve peşkeş çekilmesinin önünü açtı. Ve Özal’la başlayan kandırma beyin yıkama yoğun medya yaygarasıyla ülkenin Telekom’dan Tüpraş’ına her şeyini sattılar.

Modernleşmeciler ülkenin çok kritik hayati hatta istihbarati değer taşıyan milli servetlerin ona buna peşkeş çekilmesin diye boşuna yırtınıp durdu.

Cumhuriyet’in doksan yılda ürettiği ne varsa hepsi sonunda satıldı ve kavga bitti.

Milli servetlerin yerinde yeller esiyor!

Binlercesi arsa fiatına.

Ne demişti batıcılar, özele geçerse daha çok üretim daha çok istihdam olacak.

Nasıl suçlamışlardı modernleşcileri, devlet hantal bürokrasi demek, küflenmiş bürokrasi demek, uluslar arası rekabete ayak uyduramıyorlar, dünyadan Kuzey Kore gibi kopuk yaşıyorlar dediler.

Küflenmiş bürokrasi hantal devlet ve Kuzey Kore suçlamalarını tam otuz yıl onlarca ekranda sabahlara kadar bu kara propagandayı yapıp patronlarının ve iktidarlarının en sevgili ‘özgürlükçü’ yazarları oldular.

Sonuç, satılan fabrikaların çoğu yıkıldı, satın alanlar arsalarına oturdu.

PEŞKEŞ ÇEKİLDİ DİYE TEK BİR YAZI YOK

Ve bu batıcılardan tek biri geriye dönüp bu servetler nereye gitti kime gitti kaç liraya peşkeş çekildi diye tek bir soruları yazıları YOKTUR.

Batıcılar’ın ikinci büyük meydan savaşı: otuz yıl süren AB’ye girme savaşı.

Batıcılar AB’ye girmek için yalan iftira beyin yıkama savaşlarında aynı küstah aynı aşağılama dilini kullandılar. Kendileri yine ‘değişimci’ kendileri yine güya ‘özgürlükçü’ydü.

Modernleşmecilerin tezi ise çok sadeydi, gireceksek eşit hukuki haklar çerçevesinde girelim, mesela bu Gümrük Birliği andlaşmasıyla girmek köle-efendi ilişkisidir ve ülkenin varlığı ve egemenliğinin AB’ye teslimidir.

Batıcılar bu teze karşı ne dedi: Faşistler Irkçılar!

Bu faşist Kemalist devlet yıkılmadan Avrupa’ya girmek bir hayaldir deyip ‘vesayet’kavramını ezberleyip içerde ve dışarıda kumpas ve işbirliğinin bini bin para hatta casuslarla iç içe çalıştılar.

Ve başka bir konu bu son otuz yılda ülkenin en büyük meydan savaşı: Medya patronlarının banka soygunları ve yolsuzluklarıydı.

Medyanın baş köşelerine oturmuş batıcılar bu soygunlar karşısında ne dedi?

Hiçbir şey! Sustular. Çünkü onlara köşe veren patronları üzülsün istemediler.

Ve başka, şüphesiz en büyük meydan savaşı yetmez ama evet anayasasıydı…

Yetmez ama evet anayasasıyla emniyet asker ve hukuk kurumlarının topyekün bir cemaatin eline evet bir şeyhin eline geçmesinin önünü açtılar.

Askerin ve muhaliflerin topluca tasfiye ve içeri tıkılmasına seyirci kaldılar yetmedi yüksek subaylar ve onurlu gazeteciler içeri tıkılırken ekranlardan kahkahalar attılar.

Peki batıcılar bir devleti bir cemaat şeyhine teslim eder hale nasıl geldiler?

Önce inanç özgürlüğü kisvesi altında ‘mezhep’ ‘cemaat’ özgürlükleri için otuz yıl beyin yıkadılar, sonra hayatında hiç seçim yapmayan mürid-şeyh ilişkisindeki cemaat’i tarihin en özgürlükçü ‘sivil kurumu’ ilan ettiler.

Sonuç? Devleti askeri ve emniyetiyle bir ‘cemaatin’ vesayetine teslim ettiler.

Başka, batıcılar ‘başörtüsü’ tartışmasında ne dedi? ‘Özgürlükçüyüz herkes inancını kamusal özel ayrımı yapmadan kullanabilmeli…’, peki ne oldu? Başörtüsü ilkokula hatta beş yaşına kadar indi…

Laik bir toplumun sınırları vardır diyenlere batıcılar otuz yıl ne dedi: Faşistler Irkçılar!

Bitmedi, başka, batıcılar, Ermeni Soykırımına ne dedi?

Özür dileyelim. Özür dileme kisvesi altında toprak ve tazminatı hiç dile getirmediler.

Toprak ve tazminat talebiyle özür dileme Ermeni Taşnak Partisi’nin dünya dursa değişmeyecek ideolojisidir ve bugün bu ideoloji Cumhuriyet’in manşetlerini ele geçirmiştir.

46 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ KİMSENİN SESİ ÇIKMADI

Başka, batıcılar PKK’ya terör örgütü değil ‘gerilla’ ya da ‘Pe ke ke’ dedi.

‘Analar ağlamasın’ kisvesi altında PKK’yla masaya oturuldu. Selahattin Demirtaş’ın emriyle bir gecede 46 kişi öldürüldü sesleri çıkmadı.  Hala içlerinde bu ülkenin öğretmenlerini askerlerini öldürmüş PKK’ya bir terör örgütüdür diyebileni yoktur.

Ve bir ülkeyi tarihinden kökünden kopartmak aşağılamak bir ülkeye diz çökertmek ve ölümcül suçlu ilan etmek için Apo’nun talimatıyla hakikat komisyonu kurulmalı tezini işlediler, Apo’nun bu teklifi gün itibariyle Cumhuriyet Manşeti’nde onay ve yol bulmuştur.

Yetmedi Apo’nun demokratik Türkiye tezleri gün itibariyle Cumhuriyet’in transfer ettiği yazarlarıyla yayına başlamıştır. Yetmedi, Sezgin Tanrıkulu röportajıyla manşete çekilip Yeni CHP ve Yeni Cumhuriyet’in işte bu hakikatleri araştırma komisyonu ve demokratik Türkiye tezleri, Cumhuriyet Gazetesi’nden piyasa yapılmaya satılmaya başlanmıştır.

 Ve yine batıcıların küstah aşağılayıcı iftiracı diliyle: Cumhuriyet Gazetesi’nin yeni yönetmeni Can Dündar, gün itibariyle Taşnak Partisi ve PKK’nın tezleri ve cemaat koruyuculuğuna açtığı gazetesini eleştirenlere, azınlıkta kalmış ‘ırkçılar’ dışında itiraz gelmediğini söylüyor.

Batıcılar’ın o meşhur dili: Faşist Irkçı.

Batıcılar yine açıklamaz yine dürüst değiller yine olup biteni halkından okuyucusundan gizler ve yine aynı küstah dili kullanır: faşist ırkçı.

Yetmedi.

İrlanda ayrı bir halktır, İngilizler’le bin yıldır savaşları vardır. Birbirlerine karşı hem ayrı millet hem ayrı bir mezhep olarak savaşları Batı Tarihi’nin tam orta yerindedir.

Bu topraklarda Kürtlerin PKK dışında bin yıl içinde hiçbir savaşı yoktur.

Bu yüzden sınırı cephesi haritaları hiç oluşmamış iki ayrı ülke gibi karşı karşıya hiç gelmemiştir.Yetmedi Kürt başka mezhep Türk başka mezhep diye de bir savaşları da olmamıştır.

İrlanda’dan PKK’ya benzerlikler bulmak önce cehaletin olmadı hainliğin daniskasıdır.

PKK’ya İrlanda Halk Ordusu benzetmesi yapmak dünya tarihi ve coğrafyaları içinde terörizme yapılan en büyük övgüdür, bu övgüler gün itibariyle Cumhuriyet Gazetesi’nde manşetlerdedir.

Sömürgeci köle efendi savaşı dinmiyor batıcılar batının dayatmaları karşısında batı çıkarlarıyla şimdi Cumhuriyet Gazetesi kumanda odasında işbirliği içindedir.

Son otuz yılın özelleştirme AB’ye girme cemaat başörtüsü PKK gibi bütün büyük meydan savaşlarında batıcılar yenildi rezil oldu ve açığa çıktılar ve yediden yetmişe Türk halkı bu işbirlikçileri çok iyi tanıdı öğrendi. Artık bu millet çok iyi öğrendi: kendilerine pek şirince liberal ve özgürlükçü adını verenler Batı çıkarları batı dayatmaları için çalışanların ta kendileridir.

An itibariyle Cumhuriyet Gazetesi modernleşmecilerle Batıcılar’ın siyasi kavgasına sahne olmaktadır.

Mesela Cumhuriyet Gazetesi ‘haber’ arıyorsa, Taşnak ve PKK tezleri ve cemaat koruyuculuğu dışında ‘sarılacakları’ haberler de var, işte satış rekorları kıran Mahrem kitabı.

ABD elçiliğinde özel toplantılar kokteyler veren Batıcı işbirlikçi siyasi ve gazetecilerin listesi ve kripto metinler ortada, pekala manşetlerine taşıyabilirler!

Batıcıların Mahrem kitabını görmezden gelmesi aslında tek başına bütün bu sömürge efendi köle ilişkilerini gözler önüne seriyor!

Kardeşlerim!

Daha öz anlatabilmek için:

Mesela Suud rejimi mesela Barzani ‘Batıcıdır’. Bu rejimler ülkelerinin batılı ülkeler ve insanlar gibi özgürlüklere haklara kavuşsun istemez, bu ülkeler batının siyasi dayatmaları ve çıkarları için çalışırlar…

Kardeşlerim, batı dışı topraklarda siyasi rejimlere bir daha bakın.

Bir tarafta Batı’nın dayatmalarını Batı’nın siyasi çıkarlarını koruyan sömürgeci aydınlar.

Diğer tarafta Batı’nın geliştirdiği insan hakları yurttaşlık hukuk akademi gibi değerleri ülkesine taşıyıp köleleştirmeye esarete efendi köle ilişkisine karşı savaşan modernleşmeci bağımsız aydınlar!

Taşnak ve PKK tezleri ve cemaat koruyuculuğunun son bir haftada Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetlerine taşınmasıyla gördük ki batıcılar bu sefer modernleşmenin ve aydınlanmanın kalesi Cumhuriyet’te iktidarı çoktan ele geçirmiş.

Modernleşmecilerle Batıcıların kavgasında Cumhuriyet’in ele geçirilmesi tarihe düşülecek bir andır ve sembolik de olsa bu ‘kale’nin batıcılar tarafından feth edilmesidir.

 Modernleşmeciler (aydınlanmacılar) genel yayın yönetmenlerinin ifadesiyle yine ırkçı ve faşist bir azınlık olarak, bu sefer Cumhuriyet Gazetesi’nden küstah aşağılık küçümseyici ifadelere maruz kalıyorlar.

Bu küstah ifadeler, Özelleştirme tartışmalarında hiç değişmedi. Hatırlayın özelleştirme tartışmalarında da otuz yıl faşist ve ırkçı olmuştuk.

 Bu küstah aşağılayıcı ifadeler Avrupa Birliği tartışmalarında hiç eksilmedi, hatırlayın AB tartışmalarında otuz yıl faşist ve ırkçı olmuştuk.

Bu küstah küçümseyici ifadeler Ermeni Soykırı tezlerinde hiç değişmedi, işte şimdi Cumhuriyet’ten okuyun özür dilemediğimiz için faşist ırkçı oluyoruz.

Bu kırbaçlayıcı efendi ağızları PKK süreç tartışmalarında hiç eksik olmadı, PKK’ya terör örgütü dediğimiz için otuz yıldır faşist ve ırkçı suçlamaları gırla gidiyor.

Efendinin bu küstah aşağılayıcı kırbaçlayan ‘ırkçı azınlık’ cümlelerine bizler çok alışmıştık ama  şimdi ‘ırkçı’ suçlaması bu sefer Cumhuriyet Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’nin ağzında.

Kardeşlerim, unutmayın, batıcılar tarihin her coğrafyasında, hep çanak yalayıcı olmuştur hep maceracı olmuştur hep tezgah adamı işbirlikçi olmuştur hep sosyoloji felsefe bilmeden üfürmüşlerdir.

Ve batıcılar tarihin her coğrafyasında filmin sonunda para satın alma vakıf el altından ilişkiler içinde çürümüş rezilliği bin para kriptolarla yakayı ele vermiştir.

Modernleşmeciler her ülkede lafını duruşunu açık net dürüstçe söyleyen insanlar olmuştur, bu yüzden kovulmuş bu yüzden ırkçı faşist iftira yaygaralarına kurban edilmişlerdir.

Cemaat koruyuculuğu Taşnak ve PKK tezleri an itibariyle Cumhuriyet Manşeti’nde.

Artık ‘vatan’ özlemi duymaya başlayabilirsiniz.

CHP’si Cumhuriyet’i Taşnak’ı PKK’sı Cemaat’i YOLA ÇIKMIŞ GELİYORLAR!

Bizim de elimiz armut toplamıyor!

Gelecekleri varsa görecekleri de var!

Bu topraklarda tarih ve halkımız kararını vermiş milli onurlu duruşunu çoktan göstermiştir:

GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!

Nihat Genç

Odatv.com

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 20:47

İLGİLİ HABERLER