Yaşam
  • 20.8.2009 13:07

MÜNEVVER KARABULUT FİLMİNDE İŞ İÇİNDEN İŞ ÇIKTI!..

Haber Aktüel adlı internet sitesinde yayınlanan haberde, Münevver Karabulut cinayetinin filmiyle ilgili ilginç iddialar ortaya atıldı.
Münevver Karabulut üzerinden rant!

“Münevver Karabulut” filminde madalyonun öteki yüzünü değerlendirdik. Yorum sizin!

HABER AKTÜEL - Türkiye, belki de bugüne kadar işlenen cinayetlerin arasında en çok bu cinayeti konuşuyor. Münevver Karabulut cinayetini… İnsanlar, 1991 doğumlu gencecik bir kızın acımasızca öldürülüşünün haberlerini yaşlı gözlerle izliyor. Baba Süreyya Karabulut’un haklı davasının peşinde tükettiği günleri içleri yana yana takip ediyor.

Lise son sınıfta okuyan 18 yaşındaki Münevver, bıçaklanarak öldürülmüş ve testereyle parçalanarak Etiler’deki bir çöp konteynırına atılmıştı. Cinayetin bir numaralı zanlısı, Münevver’in de sevgilisi Cem Garipoğlu ise hala yakalanamadı. Yurtdışına çıkmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Haftalardır cinayetle ilgili sürekli yeni gelişmeler yaşanıyor, yeni haberler yazılıyor. Yazılmaya da devam edeceğe benziyor.

MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ MAGAZİNLEŞTİRİLDİ

Son günlerde cinayetle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor. Baba Süreyya Karabulut, haber bültenlerindeki ifadelerinde “Cem’in kaçmasında polisin ihmali var” diyor.Emniyet, cinayetin nasıl, neden ve kim ya da kimler tarafından işlendiğini araştırıyor.

Emniyet araştıradursun madalyonun bir de öteki yüzü var. “Cinayetin magazinleştirilmesi…” Nitekim bu da oldu ve cinayet magazinleştirildi. Melih Göğebakan ismindeki bir vatandaş Münevver Karabulut’un hayatını, dolayısıyla da hunhar cinayeti “film haline getireceğini” duyurdu.

Peki, bu genç kızın hayatı ve acı sonu film yapılmalı mıydı? Ya da bu filmi çekecek olan “yapımcı Melih Göğebakan” bu filmi çekmesi gereken kişi miydi? Melih Göğebakan yapımcı mıydı? Bugüne kadar neyi yapmıştı? Ya da şunu soralım: “Melih Göğebakan kimdi?”

İşte tüm sorular, bu son soru ile ortaya çıkıyor. Çünkü Melih Göğebakan aslında bir yapımcı değildi. Farklı zamanlarda kurduğu, aralarında organizatörlük şirketinin de olduğu işyerleri bir bir kapanmış ve geride borçları kalmıştı. Bu şirketlerinde ardından pek de iyi sözler söylenmemişti. Nişantaşı’nda açılan ve hezimete uğrayan şirket gibi…

MELİH GÖĞEBAKAN KİMDİR?

Kim bu Melih Göğebakan? Melih Göğebakan; “kuzeni” olduğunu iddia ettiği ünlü sanatçı Murat Göğebakan’ın canını sıkan, önceden yerel bir televizyon kanalında çalışmış Osmaniyeli bir vatandaş. Yani Melih Göğebakan, Murat Göğebakan’ın kuzeni değil. www.haberaktuel.com’a konuşan Murat Göğebakan; soyisim benzerliğinin dışında “Melih Göğebakan’la uzaktan ya da yakından ilişkisinin olmadığını” yüksek sesle dile getiriyor. Oysa Melih Göğebakan, bazı işlerini “Murat Göğebakan’ın kuzeniyim” diye yalan söyleyerek, kan kanseri ile mücadele eden sanatçıyı “referans göstererek” yapmış ve Murat Göğebakan’ı iki arada bir derede bırakmış. Bizzat Murat Göğebakan’ın ağzından duyduğumuz bu bilgiler tüyleri diken diken ediyor.

Melih Göğebakan’ın yaşam hikâyesinden vereceğimiz kısa özetler iç karartıcı cinsten. Ancak hukuksal yükümlülüklerden dolayı bunları yazmıyoruz. Ta ki yazmamızın gerektiği zamana kadar… Biz, Melih Göğebakan’ın avukatının 6 milyon dolar bütçesi olduğunu ve 20 milyon dolara çıkarılabileceğini söylediği “Münevver Karabulut” filmine dönelim ve sorularımızı soralım. Soralım çünkü 6 milyon dolar önemli bir bütçe ve bu film için Melih Göğebakan’ın Cem’in yakınları tarafından tehdit edildiğini bizzat Melih Göğebakan’ın ağzından işittik.

CEVAPLANMASI GEREKEN ÜÇ SORU

Birinci sorumuz; Bu film için ayrılan 6 milyon dolar bütçe (bazı ifadelere göre 4,5 milyon dolar) nereden sağlanmıştır ve nerededir? Bu bütçeden maliyenin bilgisi var mıdır? Haberi yoksa olması gerekmemekte midir?

İkinci sorumuz; Garipoğlu ailesinin Melih Göğebakan’ı tehdit etmek için gönderdiği insanların kullandığı iki aracın plakası nedir? Melih Göğebakan, kendisini tehdit eden insanların kullandığı arabaların plakasını mutlaka alması gerekiyor. Göğebakan basın açıklamasında tehdit edilmesiyle ilgili olarak; “Gelenlerin sponsorlukla ilgili görüşeceklerini zannettim. Şahıslar filmden vazgeçmemiz halinde bu zamana kadar yaptığımız 82 bin TL'lik harcamayı karşılayacaklarını söylediler. Kendilerine kim olduklarını sorduğumda 'Ceyhan'daki Garipoğlu ailesinin fabrikalarından geldiklerini söylediler. Ben de 'bir düşünelim' diyerek gelenleri gönderdim. Biz neye mal olursa olsun, ne kadar tehdit alırsak alalım bu projeden vazgeçmeyeceğiz. Biz artık bu projeyi bir namus meselesi olarak görüyoruz. Ve bu projeyi tamamlayacağız.” diyor. Göğebakan’ın kendisine gelenlerin plakalarını ya da diğer bilgilerini almamasına imkân yok.

Ve üçüncü sorumuz; Melih Göğebakan’dan “yapımcı Melih Göğebakan” diye bahseden medya bu yukarıdaki soruları Melih Göğebakan’a neden sormamış, neden doğruluğunu teyit etmemiştir? Bir film projesi hazırlayan herkes gazetelerde birinci sayfadan haber olabilir mi? Televizyonların ana haberine konuk olarak katılabilir mi?

TÜRK MEDYASI SINIFTA KALDI

Münevver Karabulut cinayetinin ardından meydana gelen bu gelişmeler bu soruları sormayı zaruri kıldı. Medyanın araştırmadan reyting ve tiraj kaygısıyla yayınladığı bu haberler, aslında önceden ciddi hiçbir film ya da projesi olmayan bir şark kurnanızı “yapımcı” yaptı. Münevver Karabulut’un da kemiklerini sızlattı.

Okunma/izlenme kaygısıyla “Münevver Karabulut filmi” haberlerini manşetlerinden duyuran medya bakalım yanlışından dönüp, doğruyu verecek mi?

(Haberaktüel)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:38

İLGİLİ HABERLER