Ekonomi
  • 11.5.2004 12:14

MÜSİAD: DÖVİZDE DALGALANMA KRİZ SİNYALİ!

Esnaf bir ailenin ortanca çocuğu Ömer Bolat. Annesi muhasebeci olmasını istediği için ticaret lisesine kayıt yaptırdı. 80'li yıllarda başlayan değişim rüzgârına kapılıp uluslararası ilişkilere merak sardı. Ve o rüzgâr Bolat'ı MÜSİAD Başkanlık koltuğuna kadar taşıdı. Aslen Konya Ereğli'li. Dr. Bolat'ın dedesi Çerkez, babaannesi Arap, anne tarafı ise Türkmen. Bölgesel ticarete büyük önem veriyor. ''Mümtaz Sosyal olmasaydı Türkiye bu noktaya gelmezdi'' diye konuşan Dr. Bolat reçetelerini açıkladı: ''AB tarih verebilir. Toplumsal kalkınma seferberliği başlatılsın. Borçlar yapılandırılsın. Kurla oynayan spekülatörlere izin verilmesin. Türkiye kendi programını hazırlasın.'' MÜSİAD'ın kuruluş yıldönümünde üçüncü Başkan Dr. Ömer Bolat'a dünü, bugünü ve geleceği sorduk... l MÜSİAD'ın temelleri 14 yıl önce atıldı. Bu süre zarfından amaçlanan noktaya ulaşabildi mi? Daha açık bir piyasa ekonomisi, dışa açılan ihracata dayalı bir büyüme yapısını model olarak alan bir kuruluş olarak MÜSİAD'ın temelleri 5 Mayıs 1990 tarihinde atıldı. Özellikle Anadolu kaynaklı üreten sektörün temsilcisi oldu. Yüksek faizle beslenen rant ekonomisi yerine üreten kesimin öne çıkması ve ihracata dayalı bir büyümenin mücadelesini verdi. Bu konuda çok kapsamlı raporlar hazırladık, konferanslar ve eğitimlerle üreticilerin bilinçlenmesini sağladık. Daha da önemlisi uluslararası fuarlarla sanayicimize yeni bir pencere açtık. MÜSİAD'ın misyonu ve hedefleri bu konjonktürde daha iyi anlaşılmaya başlandı. MÜSİAD'ın reçetelerinden istifa eden hükümetler başarılı oldu, edemeyenler siyaset kabristanında yatıyor. l Bundan sonraki hedefleriniz? Türkiye son 5 yıldır IMF denetiminde ağır bir travmadan geçiyor. Biz bu dönemde üreten kesimin sorunlarına yönelik mikro projeler hazırlayacağız. Komşu ülkelere yönelik ihracatı geliştirme projelerimiz sürüyor. İran, Ukrayna, Suriye, Irak ve Rusya gibi komşularımız olmak üzere bölgede yoğun geziler düzenledik. Haziran'da Balkan gezisi yapacağız. 15-16 Eylülde Uluslararası İş Formu düzenleyeceğiz. 16-19 Eylül arasında uluslararası MÜSİAD Fuarı'nın 10'unucusunu yapacağız. Toplumsal kalkınma seferberliğine ihtiyacımız var. Bunun için mücadele edeceğiz. l En büyük sorun borç sarmalı. Faiz düşüşüne rağmen borcumuz azalmıyor... Bunun nedeni IMF programları. MÜSİAD olarak önerimiz; yeniden yapılanma. l Konsolidasyon mu? Adına yeniden yapılanma diyebilirsiniz. l Kur kontrolsüz hareket ediyor... Dalgalı döviz kuru sistemi var. Kurlar kendiliğinden dengeye gelir cari açık düzelir. Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler anlayışı biraz ütopik olur. Ekonomi yönetimi düzenleyici ve denetleyici rolünü hiçbir zaman terk etmemeli. Dövizdeki hareket küçümsenmemeli. Ortaya çıkan boşlukta yüksek rant elde etmek ve isteyenler devreye giriyor. Kurlar düşük kalmasıydı bu kadar büyük bir cari açık olmayacaktı. Spekülatif amaçlı oyunlar yaşanmayacaktı. l Yani 1 milyon 320 bin liraya inmesine de izin verilmeyecekti.. Tabii ki, bakın 6 ay önce dolar 1 milyon 500 bin liraydı. Buradan 1 milyon 320 bin liraya kadar geriledi, piyasa buna alıştı. Ancak buradan günde 40-50 bin lira zıplama yapamamalı, bu kadar başı boş bırakılmamalıydı. Borç sorunu dikkate alınmalı. Makro ekonomdeki gelişmeleri sevindirici. Sanayide ihracata yönelik yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Rantiye istikrar istemiyor l Biz bunun faturasını 2001 yılında çok ağır ödedik.. Eğer stand-by devam edecek olursa Türkiye yoğun bakımdaki hasta psikolojisinden kurtulamayacak. Yeniden güvenin sağlanması, Türkiye'nin ayakları üzerinde durabilmesi için kendi programına ihtiyacı var. Aslında IMF eğer Türkiye'yi başarılı kabul ediyor ve bunu da kalıcı olmasını istiyorsa, o zaman elini çekmeli. Dönüp geriye baktığında 'uyguladığım programda başarı elde edebildim' diyebilmeli. Son günlerde döviz kurlarındaki zıplamalar bir ikazdır. Halkın ve piyasaların hükümete ve siyasal istikrarı devam ettiği için bu bir kriz meydana getiremedi. Türkiye'de yüzde 50 reel getiriye almışmış rant çevreleri, bunlara yabancı spekülatörler de dahil, istikrardan hoşlanmıyorlar. Yeniden Türkiye'yi bir bataklığa sürükleyerek, manipülatif amaçlı parasal kazançlar elde etmek istiyorlar. Bazı argümanların arkasına saklanarak bir buçuk yıldır yoksun oldukları ortama sürüklemek istiyorlar Türkiye'yi. Halk ve iş dünyası bu oyuna gelmedi. Hükümet rehavete kapılmamalı bu oyunları görmeli ve tedbir almalı. Gündemin birinci maddesi ekonomi hükümet bunu unutmamalı. Vatandaş refah seviyesini artmasını istiyor. Hükümetin ekonomik ve sosyal alanda radikal bir dönüşüm projesi başlatması lazım. İç borç konusu da acilen çözülmeli. ÖMER BOLAT KENDİSİNİ ANLATIYOR BaŞkanlIĞa uzanan hayat hikayesini Ömer Bolat şöyle anlattı: ''Ailemin ısrarıyla ticaret lisesine kaydoldum. 24 Ocak kararlarından sonra dışa açılma uluslararası ilişkilere ilgimi artırdı. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde lisansımı tamamladım. İktisadi Kalkınma Vakıfı'nda öğrencilik yıllarından başlayan 11 yıllık bir çalışmama oldu. Amsterdam Üniversitesi Avrupa Enstitüsü'nde, daha sonra Almanya'da Kiel Üniversitesi Dünya Ekonomisi Enstitüsü'nde yüksek lisan yaptım. Doktoramı da Avrupa Para Sistemi üzerine yaptım. MÜSİAD'da bayrağı aldığımız yerden taşımaya devam ediyorum.'' (H.O.TERCÜMAN) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:11

İLGİLİ HABERLER