Medya
  • 6.6.2020 23:59

Nur-u Muhammedi -31!.. Rasûlullah Efendimizin doğduğu ayın sırrı

NUR-U MUHAMMEDİ (31)
RESÛLULLAH’IN DOĞDUĞU NİSAN AYININ SIRRI
Bu süre ile alakalı çeşitli görüş ve rivayetler var.
Bazıları, “Dokuz ay”, bazıları “sekiz ay” ve bazıları da “Yedi ay” dedi.
İbn-i Abbas (Radıyallahü anh) Peygamber Efendimizin dünyaya teşrit etmeleri konusunda şöyle dedi;
- Peygamber Efendimiz ana karnında 9 ay durdu. Anası hiçbir şekilde sair anaların gördükleri gibi; hiçbir elem ve sızı görmedi. Ağırlık, şiddet ve reyh (gaz) olmadı.
Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem efendimizin mübarek anası Hazret-i Amina Hatun bu hali şöyle anlattı;
- Yüklü bulunduğum süre boyunca, sair yüklü hatunlar gibi bir ağırlık görmedim. Karnımdan daima çok güzel bir koku gelirdi. Gece olduğu vakit içimden zikir ve tesbih sesi işitirdim.
Melekler bana şöyle müjde verdi;
- Müjde sana Ya  Amine.. Halkın en hayırlısına yüklüsün.
Yüküm karnımda 6 aylık olduğu zaman bana birisi geldi ve şöyle dedi;
- Sen, cümle âlemin hayırlısına yüklüsün Ya Âmine, Onu dünyaya getirdiğin vakit adını ‘Muhammed’ koy. Bu kerem sahibi çocuğun şanını ve şerefini pek koru.

İbn-i Abbas’dan (Radıyallahü anh) şöyle rivayet edildi;
- Semadan melekler geldi. Amine’nin dört bir yanını sardılar. Onu ortaya aldılar ki cin tayfasının gözlerinden ve zararlarından koruyalar.
Onların içerisinden bir melek nida edip şöyle dedi;
- Ben sana karnındaki çocuğun hayırlı ve bereketli olacağını müjdelerim. Çünkü bu muhterem çocuk, cümle resullerin ve nebilerin sonuncusudur.
Zülcelal Allah’ın evvellere ve ahirlere bir hüccetidir. Sen onu doğurduğun vakit Allah’a ısmarla.
Ben onu nasıl ısmarlarsam sende aynısını yap.
Bu dua şu şekilde oldu.
Bismillahinrahmanirrahim.
Sana emanet ediyorum Allah’ım.
Her hasetçinin şerrinden, onu vahid Allah’a ısmarlıyorum.
Hatta oturanın kalkanın şerrinden koruman için sana ısmarlıyorum.
Her yoldan çıkanın, fesada kalkanın, fesatçı mahlûkatın geçerlisinin ve geçersizinin şerrinden sana ısmarlıyorum.
Varidat yollarında durup gözeten her azgın şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum.
Sana sığınıp onu birliğine ısmarladığım için, zararları doknumaz. Ne uykuda ne ayık halde; ne de bir yere giderken ne makamda otururken.
Allah’ın kudret eli, onların çok üstündedir.
Allah’ın hicabı, onların yapacağı işlerin çok çok ötesindedir.

Ulema Bu allah’a sığınma duasını ravilerden alarak rivayet etti ve şöyle dedi;
- Bu dua Allah’a sığınıp ona ısmarlama duası, Resûlullah Efendimizin (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) kalkanıdır.
Peygamber Efendimizin Annesi Hazret-i Amine’nin şöyle dediği rivayet edildi;
- Rüyamda biri bana geldi. Şöyle dedi;” Ya Âmine, en cümlenin ulusu ve efendisi Ahir zaman peygamberine yüklüsün. Onu dünyaya getirdiğin zaman, ismini Muhammed koy. Onun Tevrattaki ismi Ahmet’tir. Şu yazılı sahifeyi ona as.”
Uyandığımda gördüm ki; başucumda gümüşten bir sayfa.. Üzerinde ise bir dua yazılıydı (YUKARIDAKİ DUA)
Ulema bunu şöyle anlattı;
- Bu Allah’a sığınak ve onu ısmarlama duası, hangi çocuğa konsa Allah’ın izni ile cümle kötülüklerden ve cin tayfasının zararlarından korunur.
Allah onlara rahmet etsin.
Ebu Ömer merhum şöyle anlattı;
Bu hirz-i Nebi duası kimin üzerinde bulunsa.. O kimse nerede yatarsa yatsın, korkulmaz.
Bu hirz-i Nebi duası hürmetine ona zarar isabet etmez..

RESÛLLAH’IN DOĞDUĞU AY VE GÜN
Peygamber Efendimiz’in doğduğu ay konusunda ihtilaf vardı.

Bu hususta çok farklı rivayetler olsa da meşhur olanı ve kabul göreni Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem efendimizin; Rebîulevvel ayının on ikinci Pazartesi gecesi sabaha karşı dünyaya teşrif ettiğidir.
Resûl-ü Ekrem Sallallahü Aleyhi ve sellam efendimiz Mekke’nin Haşimoğulları mahallesinde, Safâ Tepesi yakınında bir evde doğdu.
Bu gün, Mîlâdî takvime göre 20 Nisan 571 tarihine rastlamaktadır.
O gün henüz güneş doğmadan âlem nûr ile doldu.
Âdem aleyhisselâmdan beri babadan evlâda intikal edegelen nûr asıl sâhibine ulaştı.
Pazertesi gününde pek çok vaka zuhur etmiştir.

Peygamber Efendimiz, Mekke-i Mükerreme’den çıkışı Pazartesi günüdür.
Peygamberimizin Medine-i Münevvere’ye varışı da Pazartesi günüdür.(Allahü teala, Mekke-i Mükerreme’nin ve Medine-i Münevvere’nin şerefini arttırsın ve gidemeyenlere gitmeyi nasib etsin.)
Maide Suresi Pazartesi günü nâzil olmuştur.
Resûlullah Efendimiz, Mübarek Mirac şerefine Pazartesi gecesi nail olup kerem buldu.
Mekke-i Mükerreme’nin fethi de Pazartesi günü zuhur etti.
Ve. Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimiz Pazartesi günü bekâ âlemine teşrif buyurmuştur.
Peygamber Efendimiz’in doğumu 20 Nisan’dadır.
Allahü teala Habibi’nin teşriflerinden dolayı Nisan ayını bereketlendirdi.
Bu mana icabıdır ki, Nisan yağmuru bütün nebatâta rahmet ve hastalara şifadır.
Kuruyan her şey Nisan ayının bu yağmuruyla yeşerip güzelleşir. Kuru ağaçlardan türlü türlü meyve ikram olunur. Bütün bunlar Râsullah’ın doğduğu ayın hürmetinedir.
Doğduğu ayın hürmetine; Her türlü nebatâta (Topraktan yetişen, biten her çeşit bitki ve şey.) hayat veren Nisan yağmurlarını ihsan eyledi.
Nisan yağmurlarıyla, insan, hayvan ve nebatat cümle yarattıklarını bereketlendirdi.
Peygamber Efendimiz;
Hazreti İsa Aleyhisselam’ın semaya çıkartılmasından 600 sene sonra diye bir rivayet vardır.
Mevâhib-i ledünniyye ikinci cild, üçüncü faslda diyor ki: (İbni Asâkirin, Şa’bîden “rahmetullahi teâlâ aleyhimâ” haber verdiğine göre, Îsâ aleyhisselâm ile Muhammed aleyhisselâm arasında, [963] sene fark vardır).
İbrahim Aleyhisselamın vefatından 2.100 sene sonra..
Adem Aleyhisselamın dünyaya indirilip halife oluşundan 6.062 sene sonra bu vücud alemine teşrif buyurmuşlardır.

Ulema kendi arasında, ‘Acaba bu işin sırrı ve hikmeti nedir?” diye konuşup çeşitli görüşler ortaya koydu.
- Alemlerin şerefi Resûl-ü Ekrem Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimiz neden Rebiülevvel ayında doğdu?
Neden; Kadir gecesi, Cuma gecesi, Şabanın yarısında bulunan Berat gecesi ve buna benzer mübarek gecelerde doğmadı da neden Pazartesi gecesi doğdu?
Bunun sebebi ve hikmeti ne ola?
Ulema kendince bu konuda çeşitli fikirler ileri sürdü.. Şöyle dediler;
Anlatılan ayların ve gecelerin şerefi zâtıdır. Yani kendilerine hastır.
Allahü Teâla’nın sevgili Peygamberi, Nebi ve Resûllerin sultanı, asfiya kulların (Sâflar, temizler; Allahü teâlânın evliyâ kulları, büyük zaatlar) baş tacı, Mütteki kulların imamı, Kıyamet gününün şefaatçısı ve iki Cihanın efendisi Resûlullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem, bahis edilen gece ve aylarda doğsaydı; bazı cahiller bunu yanlış yorumlayıp;
Peygamber Efendimize bahşedilen; mucizeler ve faziletler, yücelik ve üstünlükler ile değer ve makamlar o gün veya gece ile o ayın sebebiyle olduğunu sanırlardı.
Böyle anlamayalar diye; zatına mahsus bir ay ve bir günde dünyaya teşrif buyurdu.

Peygamber Efendimiz öyle alicenap bir zat-ı şeriftir ki; cümle zaman ve mekân ona bağlanmakla şeref kazanmıştır.
Bu manada misal olmak üzere; Peygamber Efendimiz Mekke-i Mükerreme’de doğduğu halde, Medine-i Münevvere’de bekâ Âlemine teşrif buyurdu.

Peygamber Efendimiz, Mekke-i Mükerreme’de doğdu. 40 yaşına kadar orada kaldı ve aynı yaşta Peygamberliği bildirildi.
Orada tam 13 sene halkı imana davet etti.
Onların imanla şereflenebilmesi için nice mucizeler gösterdi.
Bundan sonra Medine-i Münevvere’ye hicret etti.
Burada da 10 sene halkı imana davet etti.
Buradan da dar-ı bekâya teşrif etti.
Pak vücutları burada meftun oldu.
Bunun sebebi şudur; Sanılmaya ki ravza-i mutahharasına ve kabr-i münevverine olan tazim ve tekrimler Mekke-i Mükerreme’de olduğu içindir.
Resûlullah Efendimizin pak vücudu  Medine-i Mükerreme’de toprağa konuldu ki; o mekan cümle mekanlarda şerefli ve faziletli ola.
Sonuç;
HERŞEYİN İYİSİNİ VE DOĞRUSUNU YALNIZCA, SÜBHAN OLAN RAHMAN VE RAHİM YÜCE HAK BİLİR.

Güncellenme Tarihi : 7.6.2020 21:58

İLGİLİ HABERLER