Gündem
  • 21.6.2019 09:30

Öcalan - HDP kavgasına Erdoğan'dan ilk yorum

Erdoğan'dan Öcalan'ın açıklamasına ilk yorum...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında kritik açıklamalar yaptı. Erdoğan, Öcalan'ın HDP'ye yaptığı seçim çağrısına ilişkin ilk değerlendirmelerini de paylaştı.

"KÜRT ANNE OĞLUYLA CEZAEVİNDE KÜRTÇE KONUŞAMIYORDU"
Bir belediye özgürlük konusunda ne yapabilir? Bu merkezi yönetime yönelik bir konudur. Belediyenin kalkıp da özgürlükle ilgili yasal düzenleme yapma yetkisi var mı? Şu anda Türkiye'de biz gerek anayasal, yasal olarak özgürlükler konusunda her türlü yasal düzenlemeleri yapmış bir iktidarız. Şunu söylemeleri lazım ne var ki orada özgürlük yok. Benim Kürt kardeşlerim semtlerinde radyo, televizyon kullanabiliyorlar mıydı? Propogandalarında böyle bir şey yapabiliyorlar mıydı? Cezaevinde oğlunu ziyarete giden anne oğluyla Kürtçe konuşamıyordu. Sokaklarına isim veremiyordu. Bizim dönemimizde parlamentoya girdiler. İlk üç sırada yerlerini aldılar. Bütün bunlarla beraber bu özgürlüğü bunlar yasalar içerisinde gerekli şekilde malesef kullanmadılar, kullanmıyorlar. Yasa neyi müsaade ediyorsa sen de onu yapacaksın.

ÖCALAN'IN AÇIKLAMALARI
Bir iktidar mücadelesi var. HDP-PKK kanadında yaşanan bu savaş Demirtaş, Öcalan arasında da yaşanıyor. Öcalan kendi iktidarını bunların hiçbirine kaçırmak istemiyor. Demirtaş'a hesap sormaktan dağa hesap sormaya varana kadar. Onları kendisine ihanet ettiğini düşünüyor. Siz beni destekliyorsanız ne oraya ne buraya gidin, kendi gücünüzü ortaya koyun şeklinde bir hava söz konusu. PKK'nın bir kanadı CHP adayına destek veriyor, bir kanadı 3. yol diyor. Hamdolsun Binali Bey'in bunlarla bir alakası yok. Biz sadece MHP ile kurduğumuz ittifak ile yolumuza devam ediyoruz. Burada bir liderlik mücadelesi var ve Öcalan Demirtaş ve dağa mesajlarını veriyor. Kürt kardeşlerimin istismarına önem veririm.

VALİME İT DİYEN KUCAKLAYICI OLABİLİR Mİ?
Siz benim Ordu Valime it diyen bir adam bu ülkede kucaklayıcı olabilir mi? Oradaki benim polislerime şerefsizler diyen benim ülkemde kucaklayıcı olabilir mi? 25 yıldır kucaklayıcı olduğumuz için iktidar olduk. 81 vilayetinde her zaman prim yaptık. Kucaklayıcılık lafta değil uygulamada olur. Hizmetinizle, insanlara yaklaşımınızla olur. Kuru kuru lafla bu olmaz. Devletin valisine yönelik bu ifadelerin çirkin olduğunu söylememe gerek var mı? Bu adam kucaklamaktan başka bir şey anlıyor herhalde.

"CHP'NİN ADAYINA EKRAN YASAĞI GETİRDİLER"
CHP adayı tüm söylemini yalan ve takiye üzerine kurmuş. Televizyona çıkmama kararını arkasındaki yöneticiler aldılar. Bu tür kaçış aslında FETÖ adetidir. Böyle yaparak şu anda onu ekrandan çektiler. CHP adayının açıkça, bir yerde sıkıntı verdiğinin herhalde bir alemeti. Bundan dolayı da televizyon ekranına çıkmamasının uygun olacağını düşündüler bir yerde ekran yasağı getirdiler diyebilirim.

PONTUS DEDİLER YAYGARASI İLE PUAN TOPLAMAYA ÇALIŞIYOR
Böyle bir tartışmayı kabullenmek mümkün değil. Bunu özellikle CHP'nin adayı düşünmesi lazım. Bu yakıştırmayı yapan Yunan gazeteleri. Bu iddia üzerinden oynanmak istenen bir oyun var. Bizi ayrımcılık üzerinden vurmak istiyorlar. Bize Pontus dediler yaygarasını kopararak puan toplamak istiyor. Benim ne il başkanım ne de başka arkadaşım böyle bir şey söylemez. Bu işte bir, iri, diri, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Burada Pontus var mı? Yok.

TOKİ TARAFINDAN SINIRA YAKIN BÖLGEYE KONUT
Afrin'de bölgesine dönecek olan Suriyeliler var. Terör koridorunu terör koridoru olmaktan çıkarttık. Şimdi Münbiç'i zorluyoruz. Orası da temizlendiği halde buralardan çıkmış olanlar tekrar kendi yerlerine dönecekler. Aynı şekilde İdlib'de. Orada da yine sayın Putin'le yaptığımız görüşmeler neticesinde. Malum 23 gözlem kulesi var. Bazı taciz atışları yapıldı. Biz yine sayın Putin'le yaptığımız görüşmeler neticesinde oraları da sükunete kavuşturduk, ateşkes ilan edildi. Şu anda sadık kalınmaya başlandı. Derdimiz burayı artık savaş bölgesi olmaktan kurtarıp bura halkının ben artık evimde kalabileceğim noktasına dönüştürmek. Bunun için parasal kaynakların bulunması gerekiyor. Bizim bunları çadır, konteynır hayatından kurtaralım. TOKİ eliyle uygun konutlar yapmak suretiyle yerleştirelim istiyoruz. Bizim sınırlara yakın bölgede uygun olan yerleri tespit ederek oralara yerleştirelim. Biz bu koridoru güvenli hale getirirsek, o zaman bizler de bu işin inşaatı noktasında onların da desteğiyle devreye gireriz. mülteci sayısını 1 milyona çıkartırız, daha da fazla olabilir. Merkel bu konuda vaadde bulundu. Bu tabi öyle kaldı.

KİMSE İSİMLERİNİ BİLE HATIRLAMAZ
AK Parti'de hizmet birinci öncelik olmuştur. Yol arkadaşlarımız koyduğumuz hedeflere ulaşmak için gece gündüz çalışmışlardır. Son günlerde önümüze geliyor. Partimizde görev almış bazı isimlerin bu dava hareketinden kopma, kendilerine göre yeni yol çizme haberleri gündeme geliyor. Partide partiye kırgınlık veya bu tür vesilelerle kopmak gibi bir şey olmaz, olmamalı. Davaya inanmışsanız bu davadan kopulmaz. Bu davanın eri olunur, yürümeye devam edersiniz. Bunun benzeri adımların örneği geçmişte görüldü, hiçbiri yer bulamamış, unutulmuş gitmiştir. Geçmişte partimizde grup kuracak sayıda ayrılıp gidenler olmuştur. Şu anda onlardan bir tane var mı? Soralım kimse o insanların adını dahi hatırlamaz. Partimizde en üst kademelere gelmiş, bakanlık yapmış, ayrıldı. Nereye gidiyorsun, ayrıldı dememize rağmen, 'Yok ben akademisyen olacağım, üniversiteye döneceğim' diye ayrılmış, parti kurmuş sonra yok olmuştur. Şimdi CHP'de yoluna devam edecek. Bir tanesi gitti Ordu'dan hatta bu benim okul arkadaşım. Bakanlık yaptı, parti kurmaya teşebbüs etti. Ordu'dan belediye başkan adayı oldu. Biz de Hilmi Bey'le girdik açık ara kazandık.

DAVAYA KIRGINLIK OLMAZ
MHP'de ne oldu? Birileri koptular parti kurdular. Şu anda bakalım nereye göre yürüyecekler. Çünkü bunlar ana gövde değil, parça. İstikbali çok fazla olmaz. Benzer şeyler CHP'de de oldu. Kopanlar, gidenler oldu ama onların da esamisi oldu. Bir partiye kırgınlık olursa kaybedenler olur. Davaya kırgınlık asla olmaz. Bu davadan kopup ayrılana nereye kadar 'Ben sana dargın değilim, kırgın değilim' diyeceğim ki. Selamün aleyküm, aleyküm selam bir yere kadar deriz. Ondan sonra da partimize karşı bir ihanet halkası oluşturuluyorsa kusura bakmasın el bebek, gül bebek diyemeyiz.

Güncellenme Tarihi : 21.6.2019 09:19

İLGİLİ HABERLER