'ORHAN PAMUK MESELESİ BOĞAZ'IN İKİ YAKASINI İLGİLENDİRİYOR...'

Rüşdi, İngiltere'de yayımlanan The Times gazetesine yazdığı makalede, Türkiye'de Pamuk hakkında açılan 'Türklüğe hakaret' davasının Türk demokrasisi üzerinde bir bulut gibi asılı durduğunu ifade etti.

Pamuk'u açıksözlü bir yazar olarak tanımlayan Salman Rüşdi, "o devlet sanatcısı olmayı reddeden bir yazar" ifadesini kullandı.

Rüşdi'nin ifadelerine göre Pamuk, Türkiye'yi 'iki ruhlu' olarak tanımlıyor ve insan hakları suistimali nedeniyle de eleştiriyor.

İngiliz yazar makalesinde Orhan Pamuk'un şu sözlerine yer verdi, "coğrafi olarak Avrupa'nın bir parçasıyız... ancak politik olarak?"

Rüşdi, geçtiğimiz temmuz ayında Pamuk ile Brezilya sahil kentlerinden Parati'de edebi bir festivalde birkaç gün beraber olduklarını belirttiği yazısında, Pamuk'un, yılın başlarında Türk aşırı milliyetçileri tarafından ölüm tehditleri almasına karşın bunları pek önemsemediğini yazdı.

Rüşdi, Pamuk'un 'Türklüğe hakaret' davasında üç yıla kadar ceza alabileceğini belirterek, istinat edilen suçun yurtdışında gerçekleşmesi nedeniyle cezanın üçte bir oranında artabileceğine dikkat çekti.

"Sözkonusu kanunlar hala yürürlükte"

AB'ye üye olmak isteyen Türkiye'nin Orhan Pamuk'u cezalandıramayabileceğini düşünenlerin yanıldıklarını savunan Salman Rüşdi, tüm baskılara rağmen sözkonusu kanunların hala uygulandığını belirtti.

"Orhan Pamuk'un Türk İslamcılar ve milliyetçiler tarafından eleştirilmesi süpriz olmadı" diye yazan Rüşdi, saldırganların Pamuk'un çalışmalarını belirsiz ve bencilce olması sebebiyle kötülediklerini dile getirdi.

"Pamuk'un Batı'ya satıldığı şeklinde suçlamalarda bulunmaları da süpriz değildi" diyen İngiliz yazar Rüşdi, ancak Soli Özel gibi uluslararası ilişkiler uzmanı ve köşe yazarı olan entellektüellerin bu durumdan dolayı 'hayal kırıklığı' yaşadıklarını kaydetti.

Türkiye'nin ifade özgürlüğü konusunda geride olduğunu iddia eden Rüşdi, son yıllarda ifade özgürlüğü ile ilgili ceza yasasına bağlı suçlamalar ve hapis cezalarında azalmaların görüldüğünü yazdı.

Rüşdi, Uluslararası PEN kayıtlarına dayanarak Türkiye'de 50'den fazla yazarın, yayıncının ve gazetecinin davalarının devam etmekte olduğunu belirtti. Rüşdi, yeni hazırlanan TCK'ya bu konuda şiddetli eleştirilerin yapılmaya devam edildiğini de dile getirdi.

Ayrıca Rüşdi, Uluslararası Yayıncılar Birliği BM'ye verdiği yeminli ifade ile yenilenen ceza yasasını 'derinlemesine hatalı' olarak tanımladığını da dile getirdi.

Rüşdi, The Times'a yazdığı makalede, Avrupa Komisyon Başkanı Jose Manuel Barosso'nun, Türkiye'nin AB'ye üyeliği ile ilgili sözlerine de yer verdi.

Rüşdi, Barroso'nun, "Türkiye'nin AB üyeliğinin kesin bir garantisi olmadığını ve Türkiye'nin, AB vatandaşlarının kalplerini ve fikirlerini kazanması gerekiyor" sözlerine yer verdi.

Türkiye'nin üyeliğinin AB için bir test olarak görüldüğünü ifade eden Rüşdi, "üyeliğin reddedilmesi İslam ve Batı arasındaki görüş ayrılığını derinleştirmesi açısından dönüm noktası olabilir. Ancak Türkiye'nin üyelik başvurusu aslında AB için bir test ve bu test AB'nin prensiplere sahip olup olmadığını gösterecek" diye yazdı.

Rüşdi, AB prensiplerinin olduğunu göstermek istiyorsa, Pamuk davasında Türkiye'ye baskı yapması gerektiğini yazdı.

Prensipleri olmayan bir AB'nin kamuoyuna yabancılaşacağını savunan İngiliz yazar Rüşdi, sonuç olarak Batı'nın da, Doğu kadar teste tabi tutulduğunu ifade etti.

Salman Rüşdi makalesini, "Pamuk meselesi ise Boğazın iki yakasını ilgilendiriyor" diye bitirdi.

Pamuk'a 'Türklüğe hakaret' davası

Yazar Orhan Pamuk, bir İsviçre gazetesine, "bu topraklarda 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürüldü. Benden başka kimse bundan bahsetmeye cesaret edemedi" şeklinde konuşmuştu. Bunun üzerine Pamuk hakkında ‘Türklüğe hakaret’ davası açılmıştı.

Pamuk’un davanın duruşmasına gelmemesi halinde ‘polis zoruyla’ getirilmesi için de karar çıkarılmıştı. Üç yıla kadar hapsi istenen Pamuk savcılık ifadesinde, "ben Türküm ve bununla da gurur duyuyorum" demişti.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de geçtiğimiz pazar günü yaptığı açıklamada davanın düşeceğinden kuşkusu olmadığını söylemişti.

Fransız televizyonu Canal Plus'e konuşan Gül, "daha önce de benzer suçlamalarla açılan bir davayı, mahkeme düşürdü ve herkesin ifade özgürlüğü olduğuna karar verdi. Pamuk davasında da aynı şeyin olacağına kuşkum yok" ifadelerini kullanmıştı.

/CNN Türk