Gündem
  • 23.9.2013 18:13

Paket, İmralı-Kandil-Ankara üçgeninde hazırlandı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İmralı-Kandil ve Ankara üçgeninde içeriği hazırlanan, kamuoyuna bazı maddeleri sızdırılarak tartıştırılan ve bu ayın son gününde açıklanması beklenen demokratikleşme paketi PKK'nın zorla, baskıyla ve dayatmayla elde ettiği yeni bir kazancı, yeni bir başarısıdır.Başbakan Erdoğan PKK taleplerine boyun eğmiş, bölücü hayasızlığa ön iliklemiş ve sonunda da çaresizce diz çökmüştür" dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Dikmen'deki binalarına yönelik yapılan saldırıya değinen Bahçeli, Türkiye'nin yakın tarihinin en bunalımlı, en buhranlı ve en karmaşık döneminden geçtiğini savunarak şöyle dedi:

"Millet ve devlet hayatının tüm güvenlik ölçüleri, tüm cepheleri çökme, çözülme ve çürümenin eşiğindedir. AKP iktidarı istikrarsızlık ateşini her tarafa sıçratmakta, husumet ve kutuplaşmaları toplumsal yapının en ücra köşelerine kadar yaygınlaştırmaktadır.Toplumsal yangın gittikçe körüklenmekte; anlaşmazlık, uzlaşmazlıklar, görüş ayrılıkları sürekli tahrik ve teşvik edilmektedir. AKP hükümeti zayıfladıkça, etki ve nüfuz alanını kaybettikçe, sahip olduğu siyasi destek ve ilginin seviyesi azaldıkça hırçınlaşmakta, hırslanmakta ve hezimetle neticelenecek söz ve kararların tarafı olmaktadır. Türk milleti AKP merkezli saldırı ve komploların, bölücü ve yıkıcı emellerin açık hedefi haline gelmiş durumdadır. Türkiye bir ucunda AKP'nin, diğer ucunda PKK'nın pozisyon aldığı çıkmaz bir sokağa kıstırılmış haldedir. Bu çerçevede her neviden terörist örgütler şımarmış, cüret kazanmış, provokasyonlarını Ankara'nın göbeğine kadar taşımışlardır.Geçtiğimiz günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Dikmen'deki binalarına yönelik hain saldırı bunun en açık kanıtı olmuştur."

"ANKARA, İMRALI, KANDİL ÜÇGENİ"

Demokratikleşme paketinin içeriğinin İmralı, Kandil ve Ankara üçgeninde hazırlandığını ileri süren Bahçeli, PKK'nın aylardır sahnelediği tehditler, alçakça yaptığı şantajlar iktidarda cevap ve karşılık bulduğunu, sonunda taviz ve teslimiyet paketi demokratikleşme reçetesiyle gün yüzüne çıktığını iddia etti. MHP lideri şöyle devam etti:

"PKK'yla eylem ve hedef birlikteliği yapan, bölgesel ve küresel güçlerin tetikçiliğine soyunan farklı terör örgütleri de dikkate alınmak ve tavizlerden pay koparmak için sıraya girmişlerdir.Başbakan Erdoğan PKK taleplerine boyun eğmiş, bölücü hayasızlığa ön iliklemiş ve sonunda da çaresizce diz çökmüştür.Başbakan, PKK'ya yakayı kaptırmış, terör lobilerine ipleri vermiş, daha da vahimi onurunu çiğnetmiş, millet iradesine karşı nankörlük ve namertliklerle kırdığı rekorlara yenisini eklemiştir.Günlerdir konuşulan, İmralı-Kandil ve Ankara üçgeninde içeriği hazırlanan, kamuoyuna bazı maddeleri sızdırılarak tartıştırılan ve bu ayın son gününde açıklanması beklenen demokratikleşme paketi PKK'nın zorla, baskıyla ve dayatmayla elde ettiği yeni bir kazancı, yeni bir başarısıdır."

"BAŞBAKAN ATEŞLE OYNAMAKTADIR"

Başbakan Erdoğan ve AK Parti iktidarının PKK ile işbirliği yaptığını söyleyen Bahçeli şöyle konuştu:

"Paket, torba kanunlarla ve gece yarısı düzenlemelerle ülke yönettiğini zanneden Başbakan ve hükümeti Türk milletinin aleyhine olacak ne varsa hayata geçirmenin ve uygulamanın telaşındadır.Demokratikleşmeyi pakete sığdıran, özgürlük ve demokrasiyi teröristlere endeksleyen, barış ve çözümü İmralı canisinin yeni format arayışına çivileyen Başbakan ateşle oynamaktadır. 30 Eylül 2013 günü bizzat Başbakan tarafından kamuoyuna duyurulacak olan PKK patentli ve damgalı sözde demokratikleşme paketinde; Anadilde eğitim konusunun bölücü çevrelerin isteği doğrultusunda düzenleneceği, Terörle Mücadele Yasasının budanacağı, yüzde 10 barajının kaldırılacağı, dar bölgeli seçim sisteminin uygulanmasına dönük adımlar atılacağı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki bazı maddelerle ilgili şerhin kaldırılacağı,yerleşim yerlerinin isminin değişeceği,PKK-KCK tutuklularının salıverilmesi konusunda esneklik ve kolaylıkların gösterileceği gündeme yansıyan bilgi, haber ve yorumlardan anlaşılmaktadır.Bunların hepsi PKK'nın silahla yapamadığı ve elde edemediği ihanet listesinin ana başlıklarından bir kısmı olarak yıllardan beridir terörist mihrakların gündemindedir.Bölücülüğün can suyu niteliğindeki demokratikleşme paketinin, milletimiz adına ölümcül risk ve tehditler ihtiva ettiği bugünden belli olmuştur.Türk milletinin toplumsal dokusunu hedef alan hain amacın özünde; Köklerinden, kültüründen ve tarihinden kopmuş, geçmişinden utanan, kişiliksiz, bilinçsiz, tepkisiz, ürkek ve itaat eden bir toplum haline getirilmesi, daha açık bir ifadeyle, ezik ve silik bir topluluğa dönüştürülmesidir.Bu ahlaksızlığın, bu densizliğin ve bu melanetin gerçekleşmesi için AKP-PKK tam bir uyum, eşgüdüm ve koordinasyon halinde faaliyet yürütmektedir."

"TÜRK MİLLETİ TUZAĞIN VE OYNANAN OYUNLARIN FARKINDADIR"

Bahçeli AK Parti'yi ifade ve inanç özgürlüğü noktasında eleştirirken, takip edilen ve tarafları gün gibi belli olan ihanet zincirinin bölünmüş, dağılmış ve birbirine düşmüş bir Türkiye'nin ortaya çıkmasına yönelik olduğunu söyledi. MHP lideri, şöyle devam etti:

"Başbakan Erdoğan'ın, imalat çalışması yaptığı zehirli ve marazi paketi, "toplumun her kesimini, 76 milyonun her bir ferdini ilgilendiren düzenleme" diyerek maskeleme gayretleri elbette karanlık niyetleri kapatamayacak, akılları çelemeyecektir.Türk milleti tuzağın ve oynanan oyunların farkındadır.Başbakan'ın istismarcı özelliği, yalanla içiçe geçmiş politikaları gerçekleri örtemeyecektir.Yaklaşık 11 yıldır demokratikleşme konusunda bir arpa boyu mesafe alamayan AKP zihniyetinin, PKK ivmeli ve icazetli paketlere umut bağlaması, bu kapsamda kardeşlik adına son derece önemli bir adım atılacağını iddia etmesi kuyruklu yalan olmanın ötesinde yenilmiş ve aşağılanmış iktidar halinin tercümesinden başka bir şey değildir.Yasakçı, baskıcı, tahammülsüz, saygısız, ayrımcı, ifade ve inanç özgürlüğüne duyarsız AKP'nin demokratikleşme beyanları yalnızca günü ve durumu kurtarmaya dönük taktik hamlelerden ibarettir."

"ACIMASIZ VE VANDAL"

Gezi Parkı eylemleri ve sonrasında yaşananlara değinen Bahçeli, "Başbakan Erdoğan'ın demokrasinin derinleşmesi, özgürlüklerin genişlemesi, uzlaşma ve hoşgörü kültürünün kökleşmesi gibi bir gayesinin olmadığı tecrübelerle sabittir.Türk gençliğini inançlı ve tinerci diye ikiye ayırması, Gezi Parkı'ndaki demokratik tepkileri hiddetlenerek ve öfkelenerek şiddetle bastırmaya çalışması, tencere-tava çalanları horlaması ve öğrencilere orman yolunu göstermesi Başbakan'ın ruh halini ve kararmış kimliğini ortaya koymuştur.Başbakan Erdoğan bölücüye, teröriste, sırdaşı haline gelen canibaşına karşı anlayışlı, cömert ve çelebi; masum vatandaşlarımıza, bireysel haklarının peşinde olanlara acımasız ve vandal olarak ön plana çıkmıştır" dedi.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 11:46

İLGİLİ HABERLER