Gündem
  • 17.5.2004 00:12

PINAR ALTUĞ ÖPÜŞME FOTOĞRAFINA KIZDI : SEVGİLİMİN ÜZERİNE YATIP PARKTA ÖPÜŞMÜYORUM, EVİM VAR ORDA YAPARIM

Aile, mahalle, köy ve mafyadan sonra şimdi kadın dizileri moda. Kadın dayanışmasını anlatan 'Omuz Omuza'nın başrolünde Pınar Altuğ var. Radikal gazetesi yazarı Hızır Tüzel,Kanal D'de gösterilecek 'Omuz Omuza'da, bekâr, kendi ayakları üstünde duran ve aldatılan bir arkadaşına evinin kapılarını açan kadını canlandıracak olan Pınar Altuğ ile röportaj yaptı.

HIZIR TÜZEL'İN RÖPORTAJI
Bazı insanlarla söyleşi yaparken,imrenirim kendilerine. Benden yaklaşıkşöyle birçeyrek asır genç olmalarına karşın, hayat bilgileri, yaşam felsefeleri, sosyolojik, psikolojik yaklaşımları beni paramparça eder. Söyleşi sırasında onlar karşımda ahkâm keserken, ben içimden 'Yahu Hızır, sen bu yaşlardayken demek nato kafa, nato mermerdin' derim.


Açıkçası yirmili yaşlarda, şimdi karşımda duran bu arkadaşın, o derin yaşam kültüründen yoksundum. Bunalımlar içinde, hayatın anlamını kavramaya çalışan, kavramaya çalıştıkça örselenen, yitik bir kuşağın mutsuz elemanlarından biriydim.


Sonra kendimi korumaya alırım. 'Kardeşim' derim, 'senin zamanında böyle yığınla pop star yarışmaları, güzellik yarışmaları (Gerçi bu cins olarak ilgimi çekmezdi ama olsun), mankenlik, bir gecede üne kavuşmak, falan filan gibi durumlar vardı da sen bunlardan uzak mı durdun hemşo' diyerek rahatlatırım kendimi.


İşte son olarak Pınar Altuğ ile konuşurken de böyle saçma sapan düşünceler geçti aklımdan. Daha söyleşiye başlarken, 'Lütfen biraz çabuk olur musunuz, işimiz var herhalde' şeklindeki fırçayı yiyince aperatifimi almış oldum. Pınar hanımdaki 'bilge' mi, denir 'bilmiş' mi karar veremediğim o tavırlar, yukarıda söz ettiğim aşağılık duygularımı bir kabarttı ki sormayın gitsin.
Pınar Altuğ, Kanal D'de yayımlanmaya başlayacak olan 'Omuz Omuza' isimli diziyle ekrana gelecek. Yönetmenliğini Ersoy Güler'in yaptığı ve senaryosunu Uğur Yağcıoğlu'nun yazdığı dizide ayrıca Ebru Cündübeyoğlu, Betül Şahin, Dolunay Soysert gibi isimler de rol alıyor. Bir kadın dayanışmasını anlatan dizi salı gecesi ekrana gelecekmiş. Konu: Kadın dayanışmasıymış.
Pınar hanım, kadın dayanışmasını anlatan bir-iki dizi daha başladı. Nedir bu, bir moda mı, kadınlar daha önce dayanışmıyorlar mıydı?
Dizinin adı 'Omuz Omuza'.


Anaokulundan bu yana arkadaş olan dört kadının hikâyesi. Acıyı, neşeyi, heyecanı omuz omuza, bir arada paylaşıyorlar. Ama bu eğlenceli bir dizi. Hoş insanlar, hoş kıyafetler, hoş mekânlar hep güzellikler ve içinizi açacak şeyler göreceksiniz bu dizide.


Şöyle söyleyeyim ben size, sadece kadın dayanışması değil bu. Televizyonda her zaman bir şeyin dönemi vardır, moda olur ve sonra yok olur. İşte bir dönem ağalık dizileri arkasından aile dizileri, arkasından reality şovlar, talk şovlar, bir dönem mafya dizileri moda oldu. Deli Yürek arkasından işte Alacakaranlık geldi. Kurtlar Vadisi gidiyor. Derken, şimdi de kadınların var olduğu, biraz daha onların gücünü ortaya çıkaran diziler...
Ben televizyondaki birçok şeyin kolay tüketildiğini düşünüyorum, bu her yerde kolay da, televizyonda daha çabuk oluyor. O tüketimin karşısında kanal yöneticilerinin bulduğu bir yol bu.


Yani yeni bir moda diyorsunuz. Peki sizce, gerçek hayatta kadınlar bu dizilerdeki gibi dayanışıyorlar mı?


Valla benim hayatımda mevcut. Başım her sıkıştığında gözüm kapalı gideceğim ve omzunda ağlayacağım arkadaşlarım var.
Siz şanslısınız anlaşılan, çevrenizde neler görüyorsunuz bu konuda?
Bu biraz sosyal statüyle ilgili. İstedikleri kadar dayanışma göstersinler, birbirlerinin acısını paylaşıyorlar ama bunu güçlü olarak ortaya çıkarıp, varlıklarını gösterebiliyorlar mı, önemli olan bu. Dizideki kadınlar güçlü zaten. Sosyal statüleri var, kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar, paralarını kazanan kadınlar genellikle, bir tanesi hariç. Arkadaşlarımızdan bir tanesi birinci bölümde aldatılıyor ve çocuğunu alıp benim evime yerleşiyor. Bir süre birlikte yaşıyoruz. Bu bir şans. Çünkü ben bekâr bir kadını oynuyorum ve müsait bir durum ve memnuniyetle ağırlayabiliyorum onu. Bizimki 'Sil Baştan' gibi değil, çok kentli bir dizi.

 
O da kentte geçiyor ya, neyse. Pınar hanım, bundan önceki diziden olaylı bir şekilde ayırdılar sizi, bundan nasıl etkilendiniz?
Bir kere onlar beni çıkartmadı, ben çıktım o diziden. Kendi isteğimle ayrıldım. Ben 12 senedir görsel sanatlarla ilgileniyorum. Yani mankenlik yaptım, sunuculuk yaptım ve şimdi oyunculuk yapıyorum ve hayatımın hiçbir döneminde özel hayatımda yaşadığım acılar ve mutlulukları hiçbir şekilde işime yansıtmadım. Yansıttığıma da inanmıyorum.

 
Setten çıktıktan sonraki hayat bana ait bir hayat. Ben profesyonel oyuncu Pınar Altuğ olarak çıkarım ve evime giderim. Oyunculuk orada kalmıştır.
Özür dilerim beni ilgilendirmez ama yine de sorayım dedim. Toni diye bir sevgiliniz varmış, bu arkadaşla herkesin önünde uluorta öpüşüyor muşsunuz, doğru mu bu?


Bu o kadar komik bir şey ki. Bir piknik alanına gittik ve böyle bir alanda ne kadar öpüşülebilir? Ben 12 senedir bu işi yapıyorum ve bunca senedir de abuk sabuk bir fotoğrafım çıkmadı.


Ama geçenlerde bir kaza yaptım. Birileri arkadan çekmiş ve içimde iç çamaşırı yok. Ben bunların hesabını vermek zorunda değilim, zaten çeken utansın bence. 'Alkollüydü sapıttı' da diyemezler çünkü ben alkol kullanmam, asla ve asla sarhoş olmam.


Bence bir insan hakkında yargıya varırken o insan hakkında biraz geçmişe bakmak da gerekiyor. Ben 12 senedir hiç aşırı bir davranışta bulunmuş muyum? Bu adamı seviyorum ve tabii ki elini de tutuyorum, yanağından da, dudağından da öpüyorum. Ama tabii ki öpmek var, öpmek var. Onun üzerinde yatıp, yerlere öpüşmüyorum yani. Allaha şükür bir evimiz var. Ama tabii ki sevgimi belirtiyorum, boynuna da, beline de asılıyorum, ona bacağımı uzatıyorum onu seviyorum. Öpüşürken de hesabını yapmıyorum ama çok masumane öpücükler öbür tarafı zaten bırakın, o bize kalsın.
'Salya sümük ağlıyorum'


Siz bir de 'Türkiye'nin Yıldızları' adlı programı sunuyorsunuz, Türkiye'nin yıldız adaylarını nasıl buluyorsunuz?


Çok iyiler. Süperler. Ben ilk elemelere gitmedim ama haber alıyordum. Şehir elemelerine katılmadım. İyiler diye haber alıyorum ve elemeleri seyrettiğimde hakikaten gözlerime inanamadım. Çok iyi bir ekip onları yetiştirdi ve onlar da her verileni kaptılar. Hakikaten çok iyiler, o yüzden her hafta salya sümük ağlıyorum arkalarından canlı yayında. Çok fena, bu kadar senedir canlı yayın yapıyorum, bir kere bile canlı yayında ağladığım görülmemiştir. Rezalet, herkesin önünde ağlıyorum.


Mahsustan mı yapıyorsunuz?


Hiç olur mu, hiç mahsus yapılır mı böyle bir şey? Mesela dikkatinizi çekerim her hafta ağlamam. Aralarında hakikaten gitmesine kıyamadıklarım var. Ama nedense son haftalarda ağlamaya başladım. İlk haftalarda ben gülüyordum çocuklara da 'Ne ağlıyorsunuz?' diyordum. 'Bu bir yarışma sonunda' diyordum ama gün geçtikçe bende ağlamaya başladım. Bir arada birlikte çok vakit geçirdik. Bu kadar zamandır acısıyla tatlısıyla hep bir aradayız. Kimi zaman çok eğleniyoruz, kimi zaman sinirleniyoruz, kimi zaman üzülüyoruz. Sorunları birlikte çözümlüyoruz. Beraber o kadar çok vakit geçirdik. Bir de insanın kendi favorileri oluşmaya başlıyor ve onları kaybettiğinizde tepki göstermemek mümkün değil. Benim ağlamalarım çok gerçek, iki kere ağladım ikisi de çok gerçekti.

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:13

İLGİLİ HABERLER