Asayiş
  • 17.9.2002 10:20

POLİS KAYITLARINA GİREN İLGİNÇ ‘İSLAMCI’ ÖRGÜTLER...

KAYNAK : Haber Vitrini Polisin geçtiğimiz hafta Gaziantep ve Kayseri’de yaptığı operasyonlarda, “Selefiler” ve “Tebliğciler” adlı verilen iki örgüte mensup oldukları gerekçesiyle bazı şahısları gözaltına alması, son beş yılda yaşanan ilginç bir gelişmeye dikkatleri çekti. Hizbullah, İBDA–C, Hizbü’t–Tahrir, Anadolu Federe İslam Devleti derken, Türkiye’de polisin kayıtlarına isimleri birbirinden ilginç ve bazılarının yapılanması son derece garip “İslamcı” örgütler girmeye başladı. Dünyanın beş kıtasında yaşayan bütün Müslüman kavimleri yapılacak askeri darbelerle bir araya getirmeyi amaçlayan Tebliğcilerden, “Birleşmiş İslam Akvam Devleti” peşinde olan BİAD’cılara; gezegenlerin aynı hizaya gelmesiyle yaşanacak büyük tufanı bekleyen “Tufancılar”a kadar uzanan bu oluşumların ortak özelliği, 1997’de başlayan ve siyaset hayatındaki etkileriyle “28 Şubat süreci” adı verilen dönemle paralel ortaya çıkmaları. Geçtiğimiz bu beş yıl içinde ortaya çıkarılan “irticai” örgütlerin sayısında gözle görülür bir artış ve renklilik yaşandı. Resmi açıklamalara göre, Ankara’da 21 Kasım 1999 günü yapılan “Selefiler” operasyonuyla yakalanan şahısların amacı, emekli ve görevdeki üst düzey komutanlara yılbaşında müzikli kartpostal biçiminde bomba göndermek ve törenlerde patlatılmak üzere maket uçaklara yerleştirilmiş uzaktan kumandalı uçan bomba üretmekti. Polisin Mayıs 2000’de operasyon yaptığı Birleşmiş İslam Akvam Devleti (BİAD) örgütünün 1987’den beri askeri bir yapılanma içinde olduğu belirtilmekteydi, ama geçen 13 yıl içinde deşifre edilememişti. BİAD’ın amacı dünya üzerinde yaşayan kavimlerdeki tüm Müslümanları kapsayacak şekilde Türkiye liderliğinde bir İslam devleti kurmaktı. Jandarmanın ortaya çıkardığı “Tufancılar” da dikkatleri çeken bir oluşumdu. Buna göre, 5 Mayıs 2000 tarihinde gezegenler aynı hizaya gelecek, dünyada “büyük tufan” olacak, bir tek onlar kurtulacaktı. Aralarında mühendisler, üniversite öğretim üyeleri, arkeologlar ve doktorlar bile vardı. Tufancılara kıyametin kopacağını, evlerinde besledikleri ve “Kutsi” adını verdikleri horozlar kanatlarını çırparak haber verecekti. Polisin, “Emirleri Pakistan’da bulunan Başemir Hacı Abdulvahap’tan alıyorlar.” dediği Tebliğciler ile ilgili soruşturmayı yapan Malatya Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı, 2000 yılı Ekim ayında yazdığı iddianamede, “Tebliğ Cemaati Örgütü, Avrupa, Asya, Afrika, Amerika ve Avustralya kıtalarında örgütün tebliğ aşamasına geçip yeterli çoğunluğa ulaştıktan sonra silahlı darbe yapmayı amaçlamaktadır.” dedi. 2000 yılının Ekim ayında Sivas’ta yakalanan kişilerin ise “Şafak Değişim” adı verilen bir örgüte mensup olduklarını açıklandı. İstanbul 4 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanan şahısların “Kadiyani” örgütüne mensup oldukları ileri sürülmekteydi. Van polisinin 15 Şubat 2002 günü yaptığı operasyonla yakalanan grubun “Beyyiat El İmam” (İmamlar Birliği) örgütüne mensup oldukları belirtildi ve bu kişiler Van DGM tarafından tutuklandı. Bu örgütlerin yanı sıra, İstanbul’da “Ceyşullah” ve “Vasat” adlarını taşıyan iki ayrı grup ve Ankara’da “Türkiye İslami Cihad Hareketi” adını taşıyan bir oluşum daha bulundu. “İslami Cihad Hareketi” davasının iddianamesini Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel yazdı. Bu süreçteki en şaşırtıcı gelişme ise, Ekim 2002’de polisin Malatya’da gözaltına aldığı şahıslara, “Malatyalılar grubu” adı verilmesi oldu. Böylece güvenlik tarihinde ilk kez, bir gruba bir ilin, üstelik de İsmet İnönü, Turgut Özal gibi iki cumhurbaşkanı ile özdeşleşmiş Malatya’nın adı verilmiş oldu. (Zaman) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:09

İLGİLİ HABERLER