PUTİN'İ BAŞTAN ÇIKARAN ANTALYALI KAPTAN...
Mehmet Ali Birand bugünkü yazısında Rusya Devlet Başkanı Putin'le yaptıkları görüşmeyi anlattı:
Dünya’nın ikinci büyük gücü sayılan Rusya’nın Devlet Başkanı Putin ile yaklaşık 2,5 saat sohbet ettik. Aklıma bir dünya lideriyle karşılıklı oturup hemen her konuyu konuşacağım gelmezdi. Üç büyük gazetenin Genel Yayın Yönetmenleri (Hürriyet Ertuğrul Özkök; Milliyet Mehmet Yılmaz; Sabah Ergun Babahan) ile birlikte aklımıza ne geldiyse sorduk. Adeta tam bir ufuk turu yaptık.
Ertuğrul Özkök, Katarina ile Petro arasındaki ilişkileri, Mehmet Yılmaz Kremlin’deki oyunları, Ergun Babahan Rusya’ya ne katkıda bulunduğunu sordu. Tabii bunlar açılış mezesi gibiydi. Ardından, makinalı tüfek gibi sonu geldi. Hiçbir sorudan alınmadı. Herşeyi yanıtladı. Türk basınına böylesine uzun süre ayırması, yarın başlatacağı ziyarete verdiği önemi gösteriyordu. Rusya’nın en ünlü tatil yöresi olan, Karadeniz kıyısındaki Sochi’deki Başkanlık köşkünde görüştük. Deniz kıyısında, yaklaşık 100 dönüm ormanlık araziye kurulmuş. Herhalde dünyanın en iyi korunan yerlerinden biri. Putin’in hem benimle MANŞET için (CNN TÜRK hafta için hergün saat 17:00) yaptığı söyleşide, hem de Genel Yayın Yönetmenleri ile söyleşisi sırasında hepimizle çay içerken son derece ilginç bir hikaye anlattı: “Beni Antalya baştan çıkardı” dedi. Merak ettik. Neden? Gülümsedi. KGB döneminde olsun, ardından 60-70’lerde devlet yönetimindeyken olsun Türkiye’yi NATO üyesi bir düşman gibi gördüğünü anlattı. “Sonra, 1992’de Antalya’ya gittim ve kafamdaki herşey değişti” diye devam etti. “10 dolarlık vize alıp birkaç arkadaşla birlikte 1-2 haftalık tatile çıktık. Ortada ne siyaset vardı, ne de Rusya’yı yönetmek. Basit bir vatandaştım. Antalya’da da basit Türk vatandaşlarla birlikte oldum. Benim Türkiye hakkındaki fikrimin temelden değişmesi bu gezilerim sırasında oldu. ..Hele salaş teknesi olan bir kaptan vardı. Bizi alıp dolaştırır, cızbız köfte yapar, denize girilecek en iyi yerlere götürürdü. Bize öylesine kibar ve öylesine iyi muamele etti ki, Türkiye’ye ve Türklere aşık oldum. Hiç abartmıyorum. Kafamdaki herşey, tüm kavramlar değişti...” Bende sizin gibi Putin’i televizyonlardan izlerdim. Fotoğraflarını görürdüm. Yine sizin gibi Putin için soğuk, son derece ciddi, gülmeyen, esprisi olmayan bir insan izlenimim vardı. Söyleşiye girerken de kendi kendime “Eyvah bu adamla nasıl renkli bir program yapabilirim” demiştim. Ne kadar yanılmışım. Putin genel görüntüsünün aksine son derece farklı bir lider. Yakından görüp konuştuğunuz zaman hayretler içinde kalıyorsunuz. Hemen söyleyeyim, soğuk bir insan değil... İnsanı kahkahalara boğmuyor. Espri üstüne espri yapmıyor. Ancak, kendine özgü bir esprisi var. Kendine göre sıcak bir hali var. Söyleşiye katılan diğer meslekdaşlarıma, Putin ile saatlerce konuştuktan sonraki izlenimlerini sordum. Verdikleri yanıtlar şöyleydi: Putin bu söyleşide Türkiye ile ilişkiler konusunda öylesine önemli açıklamalar yaptı, öylesine yeni ufuklar açtı ki, tavsiye ederim (tabii ilgileniyor iseniz) izleyin. Benim de Rusya konusundaki fikirlerim çok değişti. Rusya ile Türkiye ilişkilerinin böylesine önemli boyutlara ulaşabileceğini tahmin edemezdim. Önümüzdeki günlerde izleyecek vaktiniz olduğu taktirde, Türkiye ile Rusya arasında yepyeni bir sayfanın açıldığını göreceksiniz. Artık hepimizin bu ilişkilere farklı bakmamız gerekiyor.
