Gündem
  • 29.12.2004 14:26

SEDA SAYAN'DAN GÖKHAN ŞÜKÜR'E İLGİNÇ TEKLİF!...

Çocuk istemediğini öğrendiği eşine kırgınlığını gizlemeyen Sayan, ‘Gökhan çocuğa yanaşmayınca inat ettim. Bu saatten sonra artık o istese de ben doğurmayacağım’ dedi. - Eşin Gökhan Şükür’ün ailesiyle neden tanışmıyorsun? Herhalde onlar beni tanımak istemiyorlar! Canları sağolsun, ne diyeyim şimdi. Evlat onların evladı. Eğer evlatlarını çok seviyorlarsa gelinlerini de tanıma fırsatı yaratırlar ya da gelinlerine fırsat verirlerdi. - Bu Seda Sayan olmanın bedeli mi? Hayır, böyle bir bedel olamaz. Seda Sayan, Türk toplumunda çok sevilen, iyi bir evlat, iyi bir anne olmaya çalışan, her gün nerelere, nasıl yardımcı olabilirim diye çalışan bir isim. Öyle eleştirilecek, kolay yenilecek lokma değil yani. Seda Sayan olayı değil bu. Bence o ailenin kendi içlerinde problemleri var. Benimle problem olamaz. Benim hiçbir evliliğimde ne eşime ne de ailesine karşı asla saygısızlığım olmamıştır. - Neden istenmeyen gelin oldun? İlk defa bir evliliğimde ‘istenmeyen gelin’ ilan edildim. Bunu da hiç kompleks yapmadan söylüyorum işte. Ne diyebilirim ki şimdi. Canları sağolsun diyorum ama ne olursa olsun evlilik de bu tip sorunlar problem oluyor. Biz de Gökhan ile bu problemleri yaşıyoruz. Ben buradan gençlere sesleniyorum, ailelerinin onayları yoksa kesinlikle evlenmesinler. Gökhan ile bizim aşkımız çok büyük. Evlendik ama yıprandık. Ailesine saygı duyuyorum. Ayrılsam da yine saygı duyacağım. Onlar da başından dört evlilik geçmiş bir gelin istemeyebilirler, doğru! Yani ben de hak veriyorum onlara. Ama arada ezilen eşim oldu, perişan oldu. TEPSİ ELİMDE ORTALIKTA DÖNECEK GELİN DEĞİLİM - Eşinin ailesi ne gibi problemler çıkarıyor, neler yapıyor? Asla bu konulara girmek istemem. Ayrıca Gökhan çok ketumdur, ailesiyle yaşadıklarını anlatmaz. Ve gerçekten biz de aramızda bunları konuşmayız. Sonuç olarak ailesi beni kabul etse de etmese de, sevse de sevmese de ben kocamı seviyorum. Ama herhalde etki altında kalıyor ki ben hala bir çocuk sahibi olamıyorum. Bunu söylemese de ben anlıyorum. Her şeyi içime atıyorum. Gökhan çok hassas, çok iyi niyetli, inanılmaz dürüst, çok doğru bir insandır. Allah’ın şanslı kuluyum. İşim güzel, insanlar beni seviyor, sağlıklıyım, ailem çok iyi. ama ne yazık ki bir tek erkek konusunda şansızım. Tam kocanın hasını buldum dedim, bu kez aile problemi çıktı, iyi mi! - Sanırım ilişkinizin başından itibaren bu sorun vardı? Arada bir soğukluk var. Ben zaten onların istediği gibi bir gelin olamam. Tepsi elimde ortalıkta dönecek bir gelin değilim. Belki de onların onların kafasındaki gelin şekli bu. Kimbilir belki Gökhan’dan sekiz yaş büyük olmam da etkili olmuştur. - Gökhan seninle evlenirken ailesinin onayını almadan mı evlendi? Ailesinin onayını almadı, bu doğru. Belki de bu yüzden istemiyorlar. Yine söylüyorum, ben de anneyim, anlıyorum. - Geçtiğimiz günlerde evliliğinizin birinci yılını kutladınız. Eşinle başbaşa mı kutladınız? Evlilik yıldönümümüzü arkadaşlarımızla birlikte kutladık. Yemek yedik. Keşke bu problemler olmasaydı. Şimdi ben de artık iş inada bindi. İkinci çocuk hasreti çektiğim için, sevdiğim erkekten bir çocuğum daha olmasını istedim, evlendim. Eşimin çocuk istemediğini bilmiyordum. Fikri değişir diye bekledim, değişmedi. Bütün bunları bilseydim evlenmeden de ilişkimizi devam ettirebilirdik. Çünkü nasıl olsa çocuk olmayacak! Gökhan’a diyorum ki, ‘Boşanalım, beraber oturalım!’ Benim inadım kötüdür. Oğlak burcuyum. O İSTESE DE ARTIK DOĞURMAYACAĞIM - Boşanmayı düşünüyor musun? Kırgınım! Bir kadının bastırdığı kırgınlıklar da hoş değildir. Bu birikimlerin patlaması çok kötü olur. Niye gözünün üstünde kaşın var diye, bir gün bitiriverirsin evliliğini. Halbuki içinde o kadar çok fırtınalar kopuyordur ki! Ben de bu anlamda kırgınım. Ama boşanacak mıyım bilmiyorum. Bu işin sonu ne olur, gerçekten bilmiyorum. - Gökhan’ın bir açıklamasını okudum. Çocuk için ‘hazır değilim’ demiş... Evet, demiş. 20 yaşında mıyım sanki ben? Ne düşünüyor bilmiyorum ama beni bu konuda kaybetti. O istese de ben doğurmayacağım. O da bunu biliyor. - Ağabey Hakan Şükür’ün bu evliliğe hiç istemediği, seni sevmediği söyleniyor. Teker teker isim vermeyeyim ama sevildiğim, istendiğim söylenemez. - Kendini suçlu mu hissediyorsun? Evet, ‘Ailesinden mi kopardım, mutsuz mu acaba’ gibi düşüncelere kapılıyorum. ‘Bak şimdi ben bu çocuğa haksızlık ettim, ailesi ile benim aramda kaldı’ diye gece-gündüz düşünüyorum. Yanlış mı yaptım diye Gökhan’ın altında ezilmeye başladım. Keşke evlenmeseydim diye düşüncelere kapıldım. - Sorunlarınızı karşılıklı oturup konuştunuz mu? Biz iki enteresan tipiz. İkimiz de birbirimizi üzmeyelim diye hiçbir şey konuşmuyoruz. Yanlış yaptık, ailenin onayı olmadan biz evlenmemeliydik diyorum. Dediğim gibi ona üzülüyorum, o bana üzülüyor, ailesi üzülüyor. Bizi bir eve koyun. Yeni bir program yapın. Beni artık o evde yoluyorlar mı, yoksa tanıyıp severler mi hep beraber görürüz. Şaka bir yana hayırlısı ne ise o olsun artık. Ben kesinlikle cadı bir kaynana olamam - Size Anne Diyebilir miyim yarışmacıları, sabah programına konuk olmaya başladılar. Bakalım neler olacak? Evet ilk elenen yarışmacıyı dün sabah ağırladım. Bu yarışmadaki gelişen her şey tam benlik, tam benim dişime göre. Herkesin tansiyonu yüksek. Bir de dikkat ederseniz katılanların kültür seviyeleri de yüksek. - Bu yarışmaları sen nasıl değerlendiriyorsun? Bu programlar üzerine yapılan eleştirileri pek gerçekçi bulmuyorum. Herkes bu yarışmaları izlemediğini, sevmediğini söylüyor. Ama gerçek olan bir şey var ki o da izlenme oranları. Her gün ratingleri takip ediyorum ve bu tür programların AB izleyicisinin daha yüksek olduğunu görüyorum. İzliyorlar ki eleştiriyorlar ya da köşelerinde yazabiliyorlar, öyle değil mi? Ama utançlarından izlediklerini söyleyemiyorlar. - Ya Semra Hanım... Toplumumuzda çok Semra Hanım var. Aslında Semra Hanım, herkesin içinde olanları dışa vuran bir kadın. Bana göre o, içindekileri dobra dobra gösterdi. Semra Hanım içimizden biri, bu toplumun yüzü. Dolayısıyla yaptığı hiçbir şeyi yadırgamadım. Ama sonunda o da ‘Ben kötü bir kadın değilim’ diye hüngür hüngür ağladı, yazık! Semra Hanım kesinlikle kötü bir kadın değil. Ondan önce biliyorsun Sürahi Hanım vardı. İkisi de kahraman oldular bence! - ‘Size Anne Diyebilir miyim’ yarışması Seda Sayan’ın da rating olarak çok işine yarayacak deniliyor. Ben televizyonlarda sabah programını başlatıp, sabah kuşağına seyirci çekmiş bir kadınım. Sabah programı yapmak benim işim, bana göre bir şey. Bugüne kadar benim kırdığım rekorlarımı geçecek kimse çıkmadı. Sırtına bu yarışmalara dayayanları ben sabah programı olarak görmüyorum. Bu iş en çok Seda Sayan’ın işine yarayacak diyenlerin de alnını karışlarım! Çünkü ben, bu yarışmayla ilgili istediğim alıntılara programımda yer vereceğim. Ben Seda Sayan’ım. Benim oraya çıkıp, ‘Günaydın’ demem bile çok farklı. Ben bir olayın içine girdiğim zaman kendim gibi yaşıyorum, uyguluyorum. Dolayısıyla böyle bir formata sırtımı dayayacak aptallığı yapmam. - Yarışmayı izliyor musun, mesela yeni bir Semra Hanım var mı? Dişli olan Belma Hanım ve İnci Hanım var. Bana göre İnci Hanım’dan çok şey çıkacak. Zaten Belma Hanım’a karşı saldırıya geçti bile. En sessiz Müjgan ve Makbule Hanım... - Sen böyle bir yarışmaya katılır mıydın? Vallahi katılırdım! Benim oğlum da büyük olsaydı, o eve gırgır olsun diye girerdim. Katılmazdım demeyeyim şimdi. Ve o eve benim gibi dişliler de şart. - Kadırgalı Seda Sayan nasıl bir kayınvalide olurdu? Ben oğlumun mutluluğu için her türlü fedakarlığı yapabilecek bir anneyim. Eğer oğlum mutluysa asla kaşım kalkmaz. Ve asla çocuğumun tercihine karışmam. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:32

İLGİLİ HABERLER