Gündem
  • 2.8.2009 12:10

ŞEMDİN SAKIK'TAN KARDEŞİNE BÜYÜK ÖFKE: 'UÇAĞININ PARÇALANMASINI HAYAL EDİYORUM'

TRABZON - Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde, 44 kişinin öldürüldüğü katliama ilişkin, Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği'nin organizasyonunda bilim adamlarının katılımıyla hazırlanan rapor kapsamında, Dernek Başkan Adem Solak, halen Diyarbakır E Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan Şemdin Sakık ile ''şiddet olgusu'' üzerine bir görüşme yaptı.
Görüşmede Solak'ın ''İnsanın neden şiddete ve teröre eğilim gösterdiği''ne ilişkin bir sorusu üzerine Sakık, çoğu doğulu, güneydoğulu çocuk gibi kendisinin de şiddet görerek büyüdüğünü belirtti.
Eğitimini sürdürememesinin sebebinin parasızlık olduğunu anlatan Sakık, şöyle devam etti:
''Üvey kardeşlerimin, özellikle Sırrı Sakık'ın günlük hovardaca harcamaları bizim terk edilmiş aile olarak aylık geçim bütçemizden fazla idi. O altında 300-400 bin liralık pahalı ciplerle gününü gün ederken biz karnımızı doyurmak için ekmek bulamıyorduk.
İşte çocukluğumda bütün hücrelerimin şiddet dolu hale gelmesine sebep olan tablo. Tablonun gerisini zihninizde fiziksel, sözel, duygusal, sosyal şiddet figürleriyle dopdolu hale getirin işte. Burada esas kahredici olan yoksulluk değil, haklarının insanın elinden alınmış olması, yani yoksunluktur.''
Sakık, şiddete ilişkin bir soru üzerine de ''Ben 18 yıl dağda kaldım. Güçlü bir aşiretten, zengin bir aileden, mutlu bir ortamdan gelip örgüte katılan hiç kimseye rastlamadım'' dedi.

-''BU ÜLKE BÖLÜNEMEZ''-

Şiddet sorununun kendisinin ve çözümünün karmaşık olduğunu da belirten Sakık, ''Bu soruya birkaç cümleyle cevap vermek mümkün değildir, ancak atılması gereken ilk adımlar bellidir. Bir taraf 'bölünme fobisi'nden, diğer taraf ise 'bağımsızlık hayali'nden kurtulmalıdır. Bu ülke bölünemez. Ülkedeki farklılıklar farklılıklar üzerinden siyaset yapılmamalıdır'' diye konuştu.
Şemdin Sakık, ''şiddetin insan ve insanlık açısından tek sonucu olmuştur; hep kaybetmek'' dedi.
Sakık, Mardin'in Mazıdağı ilçesi Bilge köyündeki katliama ilişkin olarak ''Katliama, yıllardır haksızlığa uğramış ve gerekli yerlere sesini duyuramamış bir kesimin karar vermiş olabileceği'' ifadesini kullanırken, Adana'da 8 kişinin öldürüldüğü olayla ilgili olarak da ''Bu ailenin her ferdi, eğer yoksul olsalardı, birbirlerine kenetlenirler, birbirine zarar vermeyi asla düşünmezlerdi'' dedi.
Sakık, İstanbul'da bıçaklanarak öldürülen Münevver Karabulut cinayeti konusunda ise şunları söyledi:
''Karabulut'u da birilerini yoksun bırakarak palazlanan, kendinden geçmiş zenginlerin şımarık çocukları bıçaklayarak, boğazını keserek öldürdüler. Yetmedi, doğranmış cenazenin yanı başında seviştiler. Bazı yorumcular, bu vahşi eylemleri insanların bireyselleşmesine bağlıyorlar. Böyle yaklaşımlara, 'hayır' diyorum. Bu olaylar insanların bireyselleşmesinden değil, ötelenmesinden, yoksunlaşmasından kaynaklanıyor''

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 15:58

İLGİLİ HABERLER