Medya
  • 10.1.2006 11:25

SERDAR TURGUT, HİÇBİR GAZETECİNİN SORAMADIĞINI SORDU

SERDAR TURGUT'UN YAZISI:

GAZETECİLER BAŞBAKAN'DAN DAHA ÖNEMLİ İNSANLAR MIDIR?

Ben dikkat ettim, Başbakan ile buluşma şansını yakalayan gazetecilerin önemli bir bölümü Başbakan'a kısa sorular sormak yerine ona dersler vermeye başlıyor. Sorularından önce çok uzun bir söylev veriyorlar nedense. Eğer o gazeteci grubunda benim gibi diğer gazetecilerin görüşlerine zerre kadar önem vermeyen gazeteciler varsa onlar da bu söylevleri çekilmesi zorunlu bir ağır ceza olarak görüyor. Eminim ki Başbakan da bunu böyle görüyordur.

Nutuk atıyorlar

Aynı olay geçtiğimiz cuma akşamı da oldu. Başbakan ile 20 kadar gazeteci yemek yedik. Yemek öncesinde gelmeye başlayan gazetecileri görünce ben içimden 'eyvah yine bu gece çekeceğimiz var' diye geçirdim. Böyle düşündüm. Çünkü gelen gazeteciler arasında büyük Türk büyüğü olarak adlandırılabilecek, fikirleri çok ağır olan isimler de vardı. Bu insanlar belki de hayatlarında hiç muhabirlik de yapmadıklarından olsa gerek, direkt soru sormayı hiç bilmiyorlar. Onlar sözü aldıklarında nutuk başlıyor ve nutuk genellikle iki ya da üç saat kadar sonra bitiyor. Bununla da yetinilmiyor, gazeteciler kendi aralarında da tartışıyorlar. Düşünebiliyor musunuz; Başbakan gelmiş oralara, kendisine sorular sorulmasını bekliyor ve bazı adamlar kendisine nutuklar atarak, kendi aralarında tartışıyorlar. Başbakan bu ülkeyi yönetmenin gerçekten zor, belki de imkansız olduğunu o gece anlamıştır her halde.

Başbakan'a fırsat yok

Fikirlerini merak etsem bile-ki hiç etmiyorum-bu insanlara telefon açıp fikirlerini öğrenebilirdim, dahası bozuk para verip gazetelerini alabilirdim ama o gece bunları canlı izlemek gibi bir üzücü gelişmenin içinde kaldım. Aslında Başbakan'a konuşmak için fırsat verilse gece hayli de ilginç olabilirdi. Ancak bu kadar fazla fikir adamı arasındayken Başbakan'ın konuşmaya hiç şansı yoktu. Fikir adamları birbirleriyle tartışırken arada hayli heyecanlandılar da ve ben iyi bir kavga çıksın diye umutla bekledim. Onların bu uzun konuşmaları ve kavgaları Başbakan'ın da işine gelmiş olmalı, çünkü yemeğini rahatça yedi.

Girişi üç gün sürüyor

Bu arada gece boyunca yaşadığım bir dehşeti de anlatayım. Davetliler arasındaki ünlü fikir adamları içinde Hasan Cemal de vardı. Ben, 'o da soru sormaya kalkışırsa ne yaparız ki acaba' diye korkumdan tir tir titremeye başladım. Çünkü Hasan soru sormaya başlasaydı eğer, biz hala daha o lokantada bulunuyor olacaktık. Çünkü adamın ilk sorusunu sormadan yaptığı girişler üç gün filan uzunlukta olabiliyor... Böyle bir şey olsaydı, biz gazetecilere ne olduğu önemli değil de Başbakan'ın onca gün orada bulunmak zorunda kalması olacak iş değildi, çünkü fikir adamı olmaktan başka önemli işleri olmayan gazetecilerin aksine Başbakan'ın ülkeyi yönetmek gibi teferruat sayılabilecek işleri de var. Bilmem anlatabiliyor muyum?

((Çok önemli not: Bu penis işlerine ne kadar girmek istemesem de hatta bu yönde kararlı olsam da hayatın acımasızlığı benim peşimi bırakmıyor bunu da bilin istedim. Dün son derece efendi biçimde toplantıya oturdum ve önüme gelen haber gündeminde 'cinsel organının içine para sakladı' başlıklı bir haber vardı. Ben hemen bir manşet bulduğumu sanarak heyecanla arkadaşlara 'hangi cinsel organ bu, penis mi' diye sordum (bu da olur mu demeyin, emin olun Türkiye'de her şey olabilir, her gün benim önüme gelen haberleri siz görseniz yemin ediyorum paranoyak olurdunuz) ama ne yazık ki korktuğum cevabı aldım. Sonra da fikir adamı olan gazeteciler edasıyla bir nutuk çekerek 'o organda para saklanmasının haberlik ne önemi var ki, bunu neden önüme haber diye getirdiniz' diyerek söylendim, çok kızmıştım.))

(AKŞAM)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:17

İLGİLİ HABERLER