Spor
  • 4.11.2017 12:57

Spor yazarları Belhanda'ya hayran kaldı

RODRİGUES FARKI | LEVENT TÜZEMEN
Rodrigues'in hücuma kattığı hız ve çabukluğu Tudor'un gördüğüne inanıyorum. G.Birliği maçında Galatasaray rakip kalede pozisyon olarak üretken olduysa bu tamamen Rodrigues'in hiperaktif oyunu sayesindedir.

Ele avuca sığmayan Rodrigues G.Saray'ın elindeki tek aktif hızlı kanat oyuncusudur. Çünkü Yasin-Sinan Gümüş ikilisi rekabete girecek çalışmaları yapmıyor. Tudor eğer Fenerbahçe ve Trabzon maçlarında Rodrigues'i oynatsaydı Galatasaray pozisyon üretmekte kısır kalmazdı. Rodrigues'in çabukluğu, dinamizmi ve hızı sayesinde Gomis-Belhanda-Mariano- Tolga gibi oyuncular topu kullanacak geniş alanları buluyor.

Tudor'un cesur davranıp Eren- Gomis ikilisini oynatması G.Saray'a gol olarak yaradı. Eren'in hava hakimiyeti sayesinde Gomis markajdan kurtuldu ve Mariano'ya gol attırıp kendisi de özlediği gole kavuştu.

Kırmızı kart Belhanda'yı adam etmiş.. Faslı yıldız, sorumluluk alarak oynadı ve duran topları kullanma konusunda "imha edici" bir güç olduğunu gösterdi. Sistemi esnek tutmalı İlk yarı Belhanda'nın 4 net ortasının ilkinde Maicon direğe takıldı, ikincisinde ise golü attı. G.Saray'da Prekazi, Hagi, Sneijder gibi 10 numaralar hücumda diri kalmak adına asla geriye gelip top almazlardı. Belhanda da diri kaldığı sürece G.Saray'a ciddi katkı sağlayacaktır.

Tudor G.Saray'ı oyun aklı olan Belhanda'nın daha çok önde top tutup kullanmasını planlamalı. Ayrıca Belhanda'nın Bafetimbi Gomis'e attırdığı gol tamamen centilmenlik göstergesiydi. Belhanda isteseydi golü atabilirdi.

G.Saray, Tudor'un çok sevdiği 3-5-2 düzeninde farklı kazandı. Ama bu sistem Başakşehir'e karşı tehlikeli olur. Neden mi? Çünkü Elia- Visca gibi hızlı kanat hücumcuları G.Saray'ın üçlü savunmasını kolay geçer. Emre gibi derin top atan bir tecrübeyi de Tudor'un radarına alması gerekir. Serdar Özkan bunu çıkıncaya kadar soldan etkili biçimde yaptı. Maicon dışında, Serdar-Denayer ikilisi üçlü savunmada topu kullanma konusunda etkili değiller.. Tudor sistemi esnek kullanmalı ve rakibe göre de belirlemeli.

BELHANDA'NIN AYAK İZLERİ |

ZEKİ UZUNDURUKAN
G.Saray'ın üzerinde belli ki 'yenilmezliğin' getirdiği bir baskı varmış. Trabzonspor maçındaki stres ve gerilimden eser yoktu G.Birliği karşısında.
Takım kendine gelmiş, Tudor dersler çıkarmış. Ne yaptığını bilen, tribünlerdeki taraftarına keyif veren bir G.Saray izledik dün akşam.
Muslera'dan Gomis'e kadar tüm takım birbirlerinin açıklarını kapatmak için savaştı. G.Birliği'nin en etkili ismi sol kanatta oynayan Serdar Özkan'dı. O da sakatlanıp çıkınca, Cimbom, adeta güle oynaya farka gitti. Lider, süper futbolu ile başkent ekibini sahadan sildi; Başakşehir maçı öncesinde moral depoladı.
Geçen hafta adeta yerden yere vurulan Tudor, eleştirileri ve soru işaretlerini yerle bir etti; övgüyü hak etti.

ÇİFT FORVET OYNARSIN SAVUNMACILAR COŞAR!
Kaybetmekten korkan teknik direktörlerin egemenliğini sürdüğü ligimizde Tudor 'çift forvet' çıkardığı takımla herkesi şaşırttı. Aslında olması gereken buydu. Cesaretsiz zafer olmaz.
İki uzun boylu forvet Gomis ve Eren.
Hızlı ve güçlü iki golcü. Ama dün G.Saray'ın ilk iki golü savunmacılarından geldi. İlk golü Mariano, ikinci golü Maicon (4. golünü attı.) kaydetti.
Çünkü rakip savunma G.Saray'ın forvetlerine önlem alırken, savunmacılar sahneye çıktı. Şimdi soru şu:
Galatasaray, Başakşehir maçına da çift forvet çıkar mı? Cevap vereyim:
Çıkmalı. G.Saray her maçını çift forvet oynamalı.

 

OYUN AKLI BELHANDA
G.Saray'ın oyun aklı Belhanda...
Ayağındaki topu kaptırmıyor, kartlık fauller alıyor. Ceza sahasına etkili ortalar kesiyor, saha içini adeta radar gibi tarayarak rakibi bunaltan Sarı- kırmızılı takımın saha içindeki lideri, oyun aklı oluyor. Bir zamanlar Selçuk İnan'ın yaptığı işi daha da ileriye taşıyarak icra ediyor. Dün sol kanatta karınca gibi çalıştı. Sahanın her yerinde Belhanda'nın ayak izleri vardı. Bir ortasında Maicon'un kafa vuruşu üst direkte patlarken, sonrasında attırdığı gollerle 5. asistine ulaştı. G.Birliği karşısında galibiyetin mimarı oldu.

KANAT OPERASYONU 
Futbolda kanatları iyi kullanan takımlar, hep başarılı olmuştur. Kuşlar nasıl kanat çırparak uçuyorsa; takımlar da puan olarak uçuyor... Dün G.Saray, Belhanda'nın zekası önderliğinde güzel goller attı. Perdeyi açan ilk goldeki imzası şahaneydi Belhanda'nın.
Gomis'i topla buluşturması, Gomis'in kaleye vurmak yerine müthiş asisti ile kanat değiştirme becerisi zeka kokuyordu. Tabi Mariano'nun da fileleri görürken attığı şut jeneriklikti.
Hızlı oyunda üçüncü bölgeye girerken kanat değiştirme beceresi ile rakip savunmanın dengesini bozarsınız.
G.Saray, attığı gollerde "Kapanan takımların savunmasının dengesini nasıl bozabilirsiniz?" sorusuna en güzel örnekleri verdi.

GOMİS GOLÜ GÖRDÜ
İkinci yarının başında Belhanda'nın ceza sahasına kestiği ortada olması gereken yerdeydi Gomis. Çünkü Belhanda daha topla buluşur buluşmaz golü hissetti Gomis. Sarıkırmızılı taraftarların, özellikle Gomis'in gollerinden sonraki sevinci görülmeye değerdi. Gomis, 11 gole ulaşırken, Tolga da 6. golünü attı.

BİR CİSİM YAKLAŞIYOR | SERKAN KORKMAZ
Galatasaray teknik direktörü Igor Tudor'a bulduğum son sıfat; ''ENTERESAN''. Gerçekten enteresan bir adam. İkili forvet tercihi, Rodrigues'i (Feghouli'nin cezasından dolayı da olsa, nihayet) sahaya sürmesi, enteresan olduğu kadar güzeldi de.
Artık bir saplantı haline gelen üçlü savunma tercihiyse gerçekten bıktırdı. Maçı izlemeyenler, yazdıklarımın ''saçmalık'' olduğunu zannedebilir. Erken golle öne geçen Galatasaray'ın ikinci golüne kadar kalesinde gördüğü tehlikeleri bulup izlesinler. O dakikalarda Muslera'nın performansı ve şans yardım etmese, olası bir konuk ekip golü maçı komaya sokabilirdi.
Maicon'un duran toptan kafayla gelen golü, Kızılderili kuşatmasında imdada yetişen süvari birliği gibi geldi. 2-0'dan sonra ise Mesut Bakkal ve talebelerinin farka giden maçı lehlerine çevirmesi, freni patlamış yokuş aşağı giden bir kamyonu durdurmak kadar zordu. Maçta bireysel performansıyla, olumlu anlamada beni en çok şaşırtan isim;
Belhanda'ydı.

İNCİR BERBAT OLMASIN!
Geçen hafta Trabzon deplasmanında 1-0 mağlupken 54. dakikada (anlamsızca) oyundan alınan Gomis fabrika ayarlarına dönmüş gibiydi. Stada gelen 35 bin taraftar ve ekran başındaki Galatasaray sempatizanlarının takımlarına olan güvenini tazeleyen bir maç oldu.
''Tat kaçırmak'' gibi olmasın ama, bu maçla beraber ''Milli Maçlar nedeniyle lige verilecek ara'' denen sarı kırmızılı takımın başının tatlı belası denen sürece girildi. Üstelik, bu aranın dönüşünde rakip; ligde ne denli iddialı olduğunu koyarcasına, Avrupa maçlarına yedeklerle çıkan Başakşehir.
Üstelik maç TT Stadyumu'nda değil. Abdullah Avcı ve talebelerinin puan cetvelinde Galatasaray'ın ensesinde olduğunu da belirteyim.
Özetle; Igor Tudor, Galatasaray tarihinin bu kritik sezonunda, nasıl bir maça çıkıldığını iyi idrak etmeli.
Keza; olası bir yenilgiyle bir çuval incir berbat olabilir.
Kötü geçirilmiş bir ''Milli Maç arası'', ''üçlü savunma'' vs gibi faktörlerle ibre fazlasıyla Başakşehir'den yana görünüyor.

SOPAYI EKSİK ETMEYECEKSİN - ERMAN TOROĞLU
Galatasaray'a bakıyorsunuz. Ligin lideri… Çok yeni bir takım… Ne derseniz deyin, öyle ya da böyle yeni bir teknik direktörleri var.

Geçen hafta Trabzon'da maçtan sonra verdiği beyanat bir fiyasko. "Rakip böyle oynadı, rakip şöyle oynadı, böyle futbol dünyada yok" diyen bir teknik direktör... Onun 'Dünyada yok, oynanmaz' dediği futbolla Galatasaray'ı yenen bir Trabzonspor var ortada. Yani 'akım', derken saçma sapan bir şey diyen bir hoca Tudor.... Sana ne arkadaş rakip takımın ne oynadığından! Sen kendi ne oynadığına bak! Tudor, faydalıdır değildir, devam eder etmez o bizim sorunumuz değil. O Galatasaray yönetimi ile onun arasındaki bir sorun. Ama Tudor, mağlup olduktan sonra rakibin teknik anlayışıyla mücadele etmeye kalkarsa veya kendi takımında oynayan şöhretli futbolcularla mücadele etmeye kalkarsa bütün şimşekleri üzerine çeker. Sen kendi işine bak. Oynattığın futbola bak. Neden yenildiğinin ve nasıl yendiğinin muhasebesini kamuoyuna öyle anlat.

Galatasaray dün gece rahat bir galibiyet aldı. Yalnız burada bir enteresan şey var; Belhanda geldiğinde iyi bir görüntü çizdi. Ama sonra standart bir hale girdi. Oynuyor mu, oynamıyor mu belli değildi. Atıldı, bütün şimşekleri üzerine çekti, ama dün akşam farklı bir Belhanda vardı. Demek ki bazı futbolcuları ve teknik adamları çomaklayacaksın! Bunun en son, en güzel misali Belhanda ile Galatasaray Teknik Direktörü Tudor. Demek ki, bunlara fazlaca "Koçum, aslanım" demeyeceksin. Şımarıyorlar... Her an sopayı elinde bulunduracaksın. Ya dürteceksin, ya kafalarına geçireceksin sopayı. Dün gece bu, net bir şekilde gözüktü.

GENÇLER'İN HALİNE BAK!
Ne ekersen onu biçersin! Önce Gençlerbirliği ne ekmiş ona bir bakalım. Sevgili İlhan Ağabey vefat etmiş, yerine oğlu Murat Cavcav gelmiş. O sırada da teknik adam olarak takımın başında Ümit Özat var. Futbolcu almışlar, takım hazırlanmış, teknik direktör değiştirmişler ve takım bu halde...
Yapılan transferler düzgün mü? Görüntüye göre değil! Peki geri dönüp kitaba bakarsanız, maliyetleri nedir onu bilemem. O İlhan Cavcav'ın oğlu ile Ümit Özat'ın arasındaki bir olay.

GÜVENİYOR Kİ DEĞİŞTİRİYOR! | RIDVAN DİLMEN
Ağır sıkletle hafif sıklet maçı...
Gençlerbirliği'nin Beşiktaş ve Başakşehir'i yenmiş olması onları aldattı. Galatasaray üzerinde anlamsız bir baskı oldu. Trabzon maçından sonra olabilecek en iyi rakipti Gençlerbirliği... Coşkulu rakiple iki yarının başını iyi oynayıp skora rahat gittiler. Sınırda olan oyunculardan Fernando'yu çıkardı, 90'da ise Serdar cezalı duruma düştü.
Tolga'nın sakatlığı olmasa Serdar'ı da çıkarırdı bence. Skor 4 olduktan sonra Başakşehir Fatih Terim Stadı'ndaki maç başladı, bitime 40 dakika kala.
Galatasaray'ın oyun formatı Fenerbahçe maçından bu yana değişiyor.
Tudor, 3'lü oynasa dahi tek forvetle oynuyordu. Bu, Tudor'un kadro kalitesine güvendiğini gösteriyor ama Gençlerbirliği'nin ilk devrede iki pozisyonu vardı. Buna rağmen rakibini kolay nakavt etti ve yoluna devam etti.
Detaydır ama önemlidir ama 3'lünün merkezinde Denayer vardı, Serdar soldaydı. Serdar'ı merkeze çekip Denayer'i sola koydu bu maçta. Savunmada ise Mariano da geri gelince 4'lü görünümüne kavuştu.
Orta sahanın merkezinde Fernando, önünde ise Tolga-Belhanda oynadı ve çift forvet Eren- Gomis. İkinci yarıda 4-4-2'ye döndü ama çift forveti bırakmadı.
Kaldı ki Eren Derdiyok iyi oynadı.
Bu ikili bana Kovacevic-Nihat ikilisini hatırlattı. Geldiği günden bu yana Belhanda en önemli maçını oynadı. Asistler yaptı, etkili oldu ve iz bıraktı. En az 4 tane maçı olur böyle.
Mesut Bakkal, "Biz oynamaya çalışırsak onların oyunuyla yeniliriz" demişti. Dün ise buna fırsatı bile olmadı.
Eren ile Gomis birer stoperi götürmese Mariano o bindirmesinde boş kalmaz. Golde oyun tercihinde etkili oldu.
Sonuçta kazanması gereken maçı hem iyi oynayarak, hem farklı bir skorla hem de 50'den sonra kart değişikliklerini yaparak her istediğini başardı Tudor.

KİLİT FERNANDO
90'da Serdar'ın sarı kart görmesi bütün planlarını değiştirebilir. Serdar yokken 3'lü oynaması daha zor. Geçen sezon Ahmet Çalık'la oynamıştı. Savunma tercihlerinden öne ise Fernando'yu yazıyorum, en kilit oyuncu o. Ne oynarsanız oynayın, takımı toplayan o. 3'lüyü de ona güvenerek oynuyor.

Güncellenme Tarihi : 4.11.2017 13:04

İLGİLİ HABERLER