Spor
  • 9.2.2019 11:48

Spor yazarlarından maç yorumu!.. Fenerbahçe'yi Ersun Yanal, Soldado ve hakem yaktı

Spor yazarları Kayserispor-Fenerbahçe maçını değerlendirdi

Spor Toto Süper Lig'in 21. hafta açılış maçında FenerbahçeKayserispor'a 1-0 mağlup oldu. Spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.

 

RÜŞTÜ REÇBER 

Maçta ‘denge nasıl bozulur?’ sorusunun bir yanıtını, Soldado gördüğü kırmızı kartla verdi. Kayseri bu avantajı son dakikalarda kullanmayı bildi.

 

İki iç saha maçındaki performansıyla, ortaya koyduğu futbolla ve aldığı sonuçlarla bir öz güven yakalayan Fenerbahçe için bu maç, uçağın burnunu havaya kaldırıp çıkışa geçme anlamı taşıyordu. Bunu başarmak için yapacağı tek şey galip gelmekti. 

Son iki maçta takımda ciddi eksiklikler göze çarpmıştı. Bunlar da gayet normaldi. 

Fenerbahçe zaten sezon başından beri o kadar çok sorunla uğraştı ki şu an gelinen nokta gayet iyi karşılanmalı. Kaldı ki özellikle kazanılan fiziki güçle beraber Fenerbahçe’de işlerin daha iyi olduğu bariz şekilde görülüyor.Kayserispor, Hikmet hocayla beraber bir çıkış yakaladı. Kendine güveni son derece yerinde olan bir takım izliyoruz. 

Ve biz dün akşam yeni takımlarında mağlubiyet yüzü görmemiş iki teknik adamın maçını izledik.

 

SOLDADO ATILINCA... 

Maç, takımların son haftalarda olduğu gibi istekli, agresif ve enerjik görüntüsüyle başladı. 

Mücadeleci ve rakibe alan bırakmayan, orta sahada birbirini durdurmaya çalışan, savunma anlayışlarını topu kaptırdıkları yerde uygulayayan, iki takım vardı.. Her iki takım da ancak hızlı ataklar yakalama ve bunlarla pozisyonlar üretme çabası ile hareket etti. Bunda da başarılı olamadılar.. Aslında bu dengeyi bozacak unsur, duran toplardaki ustalık ya da yapılacak bireysel hatalardı.. Ama her iki ekip çok dikkatli hareket edince bunlar gerçekleşmedi, kısır futbol devam etti. 

Fenerbahçe’nin pozisyon üretmekte zorlanmasının en büyük nedeni pas oyunundaki yavaşlıktı. 

Maçta denge nasıl bozulur sorusunun bir yanıtını da Soldado gördüğü kırmızı kartla verdi.

HAKEMİN 3 HATASI 

Fenerbahçe, eksik oynamanın da etkisiyle ikinci yarının ilk 10 dakikasından sonra oyundan düştü. 

Ersun hoca oyuncu değişiklikleri ve saha içi yer değişimleriyle takımını oyuna ortak yapmaya çalışsa da eksik kalmanın zorluğu her dakika hissedildi. 

Hikmet hoca saha içindeki değişimlerini kazanma adına yaptı Kayserispor baskıyı kurdu, aradığı golü de sonlara doğru buldu. Fazla pozisyon üretemeseler de 1 kişi fazla olmanın da etkisiyle 3 puana ulaşmayı bildiler.

 

Maçın hakemi Alper Ulusoy 3 ciddi yanlış yaptı. İlkinde neredeyse Mehmet Ekici’nin ayağını kıracak Şamil’e kart çıkarmadı. İkincisinde Soldado’yu son derece basit biçimde oyundan attı. Şunu demek istiyorum kendisine, bir şey duydun da attıysan, gördüğünde de atacaksın. Üçüncü hatası, Kayseri’nin VAR izlemesi sonrası iptal edilen golündeydi. Burada bence faul yoktu, gol nizamiydi. 

MAÇIN ADAMI: DENİZ TÜRÜÇ

 

UĞUR MELEKE 

Takım 10 kişi kaldıktan sonra Ersun Yanal’ın yaptığı oyuncu değişiklikleri felaketti. Devrede çıkması gereken kişi kesinlikle Ayew’di. Tolgay’ın çıkartılıp Dirar’ın merkeze kaydırılması da yanlış bir tercihti.

Evet, Fenerbahçe, dün çok erken 10 kişi kaldı ama dünyada 10’a 11 oynamak zorunda olan ilk hoca Ersun Yanal değil. Son hoca da o olmayacak! Moses’ı sokarken Ayew’i değil, Ekici’yi çıkarması dengeyi bozan ilk unsurdu. Kayseri çift santrfora dönmüşken merkeze Dirar’ı, en uca Frey’i koyarak orta sahayı boşaltması da golün davetiyesi oldu. Dünkü maçın kaybedeni Yanal’dı kesinlikle... 

2000’lerin başında Fransa Ligue 1’de artan savunmacı takım sayısı nedeniyle 0-0’a sıfır puan verilmesi fikri gündeme gelmişti. O günlerde o fikir, kamuoyuna fazla radikal geldiği için uygulamaya geçemedi ama Fransızlar bu aralar bizim ligi izleseler, o ihtimal bir kez daha akıllarına gelebilirdi bence! Kayserispor, Hikmet Karaman’la savunmada Atletico Madridvari bir görüntüye bürünme yolunda. Şemalarına olağanüstü sadıklar, dün açık oyuncuları beklerden daha fazla top kesmiş olabilir. Bu kadar iyi bir savunma takımı olmanın ödülünü son 540 dakikada 3 gol yiyerek aldılar zaten.

 

Ancak dün ilk devrede savunma konusundaki olağanüstü dikkatlerinin yanına hücumda yaratıcılığı ekleyemediler. Kayseri’nin güçlü konsantrasyonuna Fenerbahçe’nin şaşkınlığı eklenince ilk 45 dakika tam bir kör dövüşü oldu zaten. Pozisyon yok, yaratıcılık yok, zeka yok. Soldado’nun kırmızı kartı olmasa, maçta herhangi bir gol pozisyonu olacağına dair de bir ışık yoktu doğrusu. Soldado’nun atılması elbette kırılma anı. Ancak sonrasında Yanal’ın değişiklik tercihleri de felaket. Devrede çıkması gereken adam kesinlikle Ayew’di. Karaman 60’ta Varela’yı sokup çift santrfora dönmüşken, Yanal’ın 70’te Tolgay’ı çıkarıp merkeze Dirar’ı kaydırması bir başka feci karardı. 82’de hatasını anlayıp Eljif’i soktu ama bunca yanlışın toplamından bir puan çıkarması, haksızlık olacaktı zaten. Dünkü maç 11’lerin değil, kulübelerin oyunuydu ve kazananı Kayseri oldu kesinlikle.

 

MAÇIN HAREKETİ 

Dünkü maçın ilk gol pozisyonu 55’te geldi, Ayew-Moses-Jailson arasındaki pas trafiğinin sonunda Jailson’un şutunu Lung güzel çıkardı. O pozisyonda Moses’ın Jailson’a klas pası, maçın en güzel hareketiydi. Fenerbahçe’nin bu Moses’ı kulübede oturtacak lüksü yok sanki. 

MAÇIN TEHLİKE SİNYALİ 

37’de Isla, faul sonrası hakemi alkışladığı için sarı gördü. 45’te Soldado, hakeme bir şeyler söylediği için atıldı. 52’de Moses, hakemin “Düdüğümü bekle” işaretini görmediğini iddia edip sarı gördü. Tolgay, soyunma odasına giderken 2. sarıyı gördü. Dün, total bir ciddiyetsizlik günü müydü?

MAÇIN SÜRPRİZİ 

Sezon başında Comolli imzalı yapılan 11 transferden ikisi gitti, üçü kadroda yok, dördü kulübede, sahadaki ikiliden de bekleneni veren tek isim Jailson. Dün altı numara rolünde oynamasına rağmen önde yaptığı baskıyla dikkat çekti. Orta sahada tek hücum katkısı Jailson’dan geldi dün. 

EKİCİ'NİN ETKİNLİĞİ AZALDI (MI?) 

Şenol Güneş, Oğuzhan-Tolgay’ı bir arada kullanacak yolu bir türlü bulamamış, genelde birini yedek bırakmıştı. Dün de Yanal, ilk 45’te Tolgay’la Ekici’yi yan yana iki sekiz numara rolünde kullanmayı denedi; sanki Mehmet’in etkinliği biraz azaldı. Nur topu gibi yeni bir ikilemimiz var sanırım artık!

 

MAÇIN TERCİHİ 

Hikmet Karaman’ın dün sol bekte yaptığı Kucher tercihinin altını çizmek gerek. 36 yaşındaki Ukraynalı stoper, önündeki Umut Bulut’la beraber örnek bir çizgi savunması yaptı. Fenerbahçe’nin Isla-Dirar-Mehmet Ekici ile haftalardır sağda kurduğu üçgenlerin belalısı oldu.

 

KART ÇIKMADIKÇA FUTBOL ÖLÜYOR 

TÜRKİYE’de “Hakemler erken kart kullanırlarsa maç çığırından çıkar” şeklinde yanlış bir inanış var. Bu ezber nedeniyle Türkiye’de hakemler ilk yarılarda çok az kart kullanırlar, ikinci devrelerde kart ellerinde gezerler! Oysa yaygın inanışın tam tersine, hakemler maçın başında kartları doğru kullansalar, müsabakanın geneli çok daha sakin olacak. Geçen hafta Alanyalı Ceyhun, bir devrede 5 faul yaptı, kart görmedi. Göztepeli Jerome yarım saatte 5 faul yaptı, kart görmedi. Dün de Mensah’ın sadece ilk devrede 6 faulü var. Maçın ilk yarısında tam 21 faul var, stratejik atak kesme var, sistemli sertlik var ama 2 kart gösterildi sadece. Hakemler kart göstermedikçe sertliği tetikliyor, futbolu öldürüyorlar. Birisinin anlatması gerek bunu hakemlerimize.

MEHMET DEMİRKOL (FANATİK) 

Fenerbahçe geçtiğimiz 2 haftadaki gibi yüksek isabetli bir pas trafiği ile rakip alana yığılamadığı dünküne benzer oyunlarda büyük bir sorun yaşıyor: Oyuncuların bireysel kalite eksiklikleri işi bozuyor.Fenerbahçe bireysel performanslarla oyun kurtaramaz. Oyuncu kalite dengesi gel-gitli. Hasan Ali, Dirar, Isla, Ayew, Jailson gibi bir çok oyuncunun kullanımı ikililer üçlüler kyomakla mümkün olabilir. Geçen haftaki gibi 500 isabetli pasla %85 isabet oranına ulaşarak ceza sahasına etkili girişlerle oyuna hakim olunabilir. Dün Hikmet Karaman bunun önüne geçmek için önde sıkı bir pres uyguladı. Hücum oyuncularından harika bir savunma ritmi aldı.

 

Maçın yıldızı 

Umut Bulut'u en kolay pres gücüyle tarif edersiniz. Dün de 15 yıldır olduğu gibi her büyük maçta, özellikle de Fenerbahçe maçında olduğu gibi inanılmaz bir pres gücü oldu. Takımı ona uyum sağladı. Fenerbahçe'ye top yaptırmadılar. Onun yanına orta sahada müthiş yeteneğinin hakkını tam olarak vermeyen Mensah'ı yazabiliriz. İyi değil büyük futbolcu olmasının önündeki tek engel kendisi. Dün yeteneklerinden bir kısmını sergilemesi çok şeyi değiştirdi. 

 

Maçın olayı 

Soldado'nun saçma kırmızı kartı ve sonrasında Yanal'ın yaptığı 3 hamlenin de takımı geriye götürüşü. Moses'a göre bir oyun kuramadılar. Varlığı değersiz kaldı. Frey'i anlatmak zor. Topu stop ettirmekte pas alıp vermekte sıfır noktasının da altındaydı. Elif de korkunç bir top kaybıyla Kayseri'ye gol yolunu açtı. Fenerbahçe Yanal'In her değişikliğiyle daha geri gitti. 

Yanal'ın takımına korkunç pas kayıpları yaptırdılar. Fenerbahçe sürekli geri koşmak zorunda kaldı. Boşa çok enerji sarf ettiler. Volkan uzun vurmak zorunda kaldı ama 2. topları toplayamadılar. Kayseri hak etti. Karaman'ın planı 2 haftalık rüyayı bozdu.

 

Kısa mesaj 

Alper Ulusoy ligde kafası hiç rahat olmayan hakemlerin başında geliyor. Soldado kararından bahsetmiyorum. O kadar dengesiz düdükleri ve kartlar çaldı ki gözlerime inanamadım. Sadece Frey'e gösterdiği sarı karta bakın ve bir de Varela'nın Moses'ın yüzüne omzuyla darbesine faul dahi vermeyişine. Ne dediğimizi anlarsınız.

Güncellenme Tarihi : 9.2.2019 11:55

İLGİLİ HABERLER