Spor
  • 6.5.2015 10:26

Hıhcal Uluç Türkiye'nin en iyi golcüsünü açıkladı

Sabah Gazetesi'nin usta kalemi Hıncal Uluç, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran spor olaylarını Sabahspor.com okuyucularına değerlendirdi.

Galatasaray, Akhisar Belediyespor deplasmanından Burak Yılmaz'ın golleriyle 2-0'lık galibiyetle döndü ve şampiyonluk yolundaki iddiasını sürdürdü. Maçın genel değerlendirmesi için neler söylemek istersiniz?

Aslında puanları Akhisar hediye etti Galatasaray'a. Kadro dışı bırakılan Gekas olsaydı o takımda sonuç ne olurdu bilemiyorum. Gekas'ın yokluğuna rağmen geri kalanlar öyle net pozisyonlarda adeta gol atmamak için uğraştılar ki akıl almaz. Galatasaray'ın kazandığı bir maç değil, Akhisar'ın kaybettiği bir maçtı bu. Aslında iyi başlamıştı Galatasaray maça. 2-0 öne geçtikten sonra iyice rahatlayacağını, çok da kolay götüreceğini düşünüyordu bu maçı ancak tam tersi oldu. 2-0'dan sonra tribündeki ve ekran başındaki Galatasaraylılar bir gol yememek için dua eder hale geldiler. Çünkü bir gol yeseydi takımın halinden panikleyeceği belliydi. Ondan sonra da maçın sonu nereye giderdi belli değil. Ama o bir golü Akhisar'ın hem de en becerikli ayakları atamadılar.
"AKHİSAR 2. YARIDA TEK KALE OYNADI"

Kaleci Muslera'nın performansından da övgüyle bahsedildi basında. Siz nasıl buldunuz Muslera'yı?


Muslera'nın kurtardığı gol mol yok, ona katılmıyorum. Üstüne gelen topu da içeri alacak hali yok! Sen Uruguay Milli Takımı'nın kalecisiysen ve şampiyonluğa oynayan Galatasaray'ın kalesinde oynuyorsan üstüne gelen topu içeri alacak halin yok. Geçen hafta Volkan'ın 90'dan çıkardığı topa bak, bu hafta Güray'ın Muslera'nın önüne attığı topa bak!

2. yarı baştan aşağıya oyunu öldüren, 2-0'ın üstüne yatmaya çalışan, Barcelona'nın pas oyunu 'tiki-taka'yı yapıp vakit geçirmeye çalışan ama onu da başaramayan çok kötü bir Galatasaray vardı. 2. yarıyı Akhisar tek kale oynadı. Niye tek kale oynadı? Onun da sebebi var. Sneijder ile Emre Çolak'ı beraber oynattın mı bu takım 9 kişi kalıyor. Galatasaray'ın böyle bir lüksü yok. Bu ikisi de hayalet koşular yapan adamlar. Savunmada bir hayırları yok, rakip savunma top çıkarırken karşılamaları yok. Bunların ikisi de hücum ederken iyi pas veren ve iyi şut atan adamlar. Bu vasıfta bir adama ihtiyaç var Galatasaray'da, iki adama değil. Çünkü bu adam lüks bir adam. Yalnız hücumda iyi pas veren ve şut atan bu tür bir adamı oynattın mı o takım 10 kişiyle oynar. Bir kişinin, iki kişilik oynaması lazım. Bunu hep söylüyorum ben ama kendim söylüyorum kendim dinliyorum. Bir kişi, iki kişilik oynayabilir, değişe değişe oynayabilir. Biraz Selçuk iki kişilik oynar, o yorulunca yanında Melo varsa Melo iki kişilik oynar… Ama Sneijder oynadığı zaman iki kişilik mücadele etmesi lazım gelen adamın oynaması gereken yerde Emre oynuyor. Emre zaten iki kişilik oynamayı gerektiren bir adam. Onun için ikinci yarıda resmen tek kale oynadı Akhisar. Niye? Çünkü Galatasaray ikinci yarıda basamaz hale geldi Sneijder ve Emre Çolak'la.

"ZAVALLI SELÇUK PAS ATACAK ADAM BULAMIYOR"

İkinci yarıda pozisyonu yoktu Galatasaray'ın.


Yoktu. Bir Burak Yılmaz'ın pozisyonu vardı, o da rakibin hatasından kaptığı topla pozisyona girdi, Galatasaray'ın geliştirdiği akın değil. Burak rakibe baskı yaparak kendi kaptı kendi kaçırdı. Kimsenin katkısı yok orada.

Bu kafayla gitmez! Eğer 2-0'a bağlamak istiyorsan oyunu ikinci yarı oyundan çıkacak adam Bruma değil, Sneijder ya da Emre'ydi. Bruma çünkü hem geriye koşuyor hem de… Yani Hamza gibi bir hoca bunu nasıl göremiyor anlayamıyorum; Bruma Galatasaray'da topsuz oyunu oynayan ender adamlardan bir tanesi. Bir de Sneijder biliyor topsuz oyunu. Topsuz oyun şu; top senin takımındayken kendini gösterip topu alacağın bir yere koşacaksın ve top ayağında olan arkadaşına alternatif sağlayacaksın. Kızıyoruz ya o yan paslara, geri paslara ama şuna hiç dikkat etmiyoruz; peki bu adam ileride kime pas verecek ya! İlerideki herkes eli belinde, yanında da bir rakiple bekliyor. Kimse o rakipten bir adım öne, bir adım sağa, bir adım sola atıp 'Topu bana atabilirsin' demiyor. Bunlar büyük takımların maçlarını seyretmiyorlar mı? Ben Hamza'nın yerinde olsam Real Madrid'i, Barcelona'yı, Chelsea'yi bunlara günde 3-4 kere seyrettiririm. Bir futbolcu kendisini, topa sahip olan arkadaşına nasıl gösterir 'Bana atabilirsin' diye? Sen orta sahadasın, Selçuk'sun, top ayağında ve şöyle kafanı kaldırıyorsun 5 tane alternatifin var topu atabileceğin. İşte oyun zenginliği bu. Ama zavallı Selçuk kafasını kaldırıyor bir tane alternatif yok. Herkes birbirinin arkasına saklanmış, o da dönüyor Muslera'ya pas veriyor, ne yapsın!

"TELLES'İN KANADI KORİDOR OLDU"

Sol bekte Olcan'ın yerine Telles forma giydi. Hamza Hoca'nın bu tercihi için neler söyleyeceksiniz?


Israrla ve inatla Telles'i oynatıyor, koridor oldu Telles'in tarafı. Bugün gazetelerde okuyorum; kaleci Muslera, Hamza'ya gitmiş, 'Telles'i oynatacaksan ileri al, beke Olcan'ı koy, olmuyor' diye. Olmuyor. Sneijder Yasin'i çok seviyormuş. Sneijder Yasin'in kara gözlerine mi aşık?

Sneijder saha içinde en iyi pas alışverişini Yasin'le yapıyor.

Tabii… Olcan, Sneijder ve Yasin müthiş bir anlaşma içinde birbirlerine bakmadan paslaşabilen bir üçgen olmuşlardı orda. Şimdi Yasin ile Olcan'ı kesmeye başladı birdenbire. Bu üçgeni kuran Hamza'nın kendisi ama bozan yine kendisi. Sneijder, Yasin'e aşırı sevgi gösteriyor ki Hamza onu oynatsın diye. 'Telles'i bek oynatma, Olcan'ı bek oynat' diyen de kaleci Muslera. Çünkü kaleci görüyor, durmadan rakibin sağ kanadından başı belaya giriyor. Yani gerçekten Hamza Hamzaoğlu'nu çözmekte güçlük çekiyorum. Galatasaray'ı en güzel yerlere getiren buluşlar ona ait. Kendi bulduğunu yok eden, yıkan, dağıtan yine o! 'İnsan insanın kurdudur' diye ünlü filozofun lafı vardır. Latince 'Homo homini lupus' derler, yani 'İnsan insanın kurdudur.' Hamza'nın kurdu da Hamza. Kendi yaratıyor ve kendi yok ediyor. Bunu da aklım almadığı için her zaman diyorum ki; 'Hamza'nın arkasında onu yanlışa yönlendiren biri var.'

"BURAK YILMAZ TÜRKİYE'NİN EN İYİ GOLCÜSÜ"

Burak Yılmaz attığı iki golle galibiyetin mimarıydı. Sizce kendi becerisi miydi yoksa kaleci Oğuz ve Akhisar savunmasının hataları mı daha ön plandaydı bu gollerde?


Burak Yılmaz Türkiye'nin en iyi golcüsü. Bunu hiç tartışmam bile. Hakan Şükür'den sonra Türkiye'ye gelen en iyi santrfordur Burak. Adam golcü. Kaleci Oğuz'dan sektiği zaman top niye orada başkası yok da Burak var. Kaleciler her topu tutar diye bir kural mı var? Muslera her topu tutuyor mu? Muslera'nın yumrukladığı top da Akhisarlıya geldi, ne yaptı topu Akhisarlı?

Ligin boyu iyice kısaldı, son 5 haftaya girdik. Şampiyonluk mücadelesi veren 3 takımın kalan maçlarına baktığınızda şampiyonluğa hangi takım daha yakın sizce?

Kalan maçların içinden 'Garanti sonucu şu olur' diyecek bir tane maç göster sen bana, ben de sana şampiyonu söyleyeyim. Sen bana, 'Hıncal ağabey şu maçın sonucu garanti. Şu maçı Fenerbahçe, bu maçı Galatasaray ya da bu maçı Beşiktaş muhakkak kazanır' diyeceğin bir tane maç göster. Dün gece Maraton'un 3 tane büyük uzmanı nasıl saçmaladılar inanamadım. Son haftaya iki takım kalırmış! Niye iki takım kalırmış biliyor musun? Çünkü Galatasaray ile Beşiktaş'ın 33. haftada maçları varmış, onlardan biri puan kaybedecekmiş! Peki bu hafta Fener, Sivas'a 2 puan kaybederse ne olacak? İşte 34. haftaya yine üç takım hatta aynı puanda girebilir, Galatasaray ile Beşiktaş berabere kalsa bile. Böyle bir şey olabilir mi ya! 15 maç var şampiyonluğu etkileyebilecek ve bu 15 maçın içinde bir tane sonucu garanti maç söyleyin bana. Kim söylerse söylesin, bir maça karşılık ben size şampiyonu söyleyeceğim. En basit görünen maç; Fenerbahçe ile küme düşen Kayseri Erciyesspor arasında değil mi? Garanti mi o maçın sonucu, Fener - Balıkesirspor maçını gördükten sonra. Her maç her türlü sonuçla bitebilir. Kimse şunu tartışmıyor; şampiyonluk kadar önemli ikincilik var. Şampiyonlar Ligi'ne iki takım gidecek. Türkiye Şampiyonluğu sadece bir istatistikten ibaret. 4 yıldız mört yıldız bunlar şekil. Ama Şampiyonlar Ligi'nde oynamak çok önemli. Bunu konuşan bir kişi var mı?


Bora EĞRİÇAYIR / SABAHSPOR.COM

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 20:36

İLGİLİ HABERLER