Gündem
  • 23.1.2011 00:00

'SSK GENEL MÜDÜRÜ İKEN SENİN ADIN ALİ KEMAL MİYDİ?'

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, "Benim adım Kemal, ben bulurum" diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun, Erzurum uçağını dahi bulamadığını belirterek, "Şimdi parayı nerden bulacağını soruyoruz. 'Benim adım Kemal' diyor. Ya Allah aşkına SSK Genel Müdürü iken adın Ali Kemal miydi? O zaman niye bulamadın bu kaynağı?" dedi.
Partisinin Mersin İl Gençlik Kolları'nca Kongre ve Sergi Sarayı'nda organize edilen 'Gençlik ve Siyaset' konulu toplantıya konuşmacı olarak katılan Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert bir dille eleştirirken, MHP'ye de 'şehit kanı üzerinden siyaset yapmak' ile suçladı. AK Parti olarak Ankara'nın isli puslu havasında, kenardan köşeden kaçamak beyanatlarla siyaset yapmadıklarının altını çizen Kılıç, yan gelip yatmak, vurup kafayı dinlemek gibi bir düşünceleri olmadığı gibi halka ve Türkiye'ye hizmet etme sevdasında olduklarını dile getirdi.

"SEN DİYARBAKIR'DAYKEN BAŞBAKAN BEYRUT'TA ON BİNLERE SESLENDİ"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır temaslarına dikkat çeken Kılıç, "Ana muhalefet partisi lideri Diyarbakır'a gidip, burada 200-300 kişiye hitap etti. Sonra çıkıp da televizyon programlarında; 'Ben, arkadaşlarımı yanıma toplayıp Diyarbakır'a gidip, kentin sokaklarında gezdim' diyor. Yani adeta diyor ki; 'Diyarbakır'a gittim ve rahat rahat dolaştım. Bana hiçbir şey olmadı.' Ben, buradan kendisine hatırlatıyorum; Diyarbakır, Van, Hakkari zaten bizim. Mersin, Hatay, Osmaniye ve Adana ne kadar bizimse buralar zaten bizim. Diyarbakır'a gittim diye hava attığın gün, AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye'nin başbakanı neredeydi peki? Beyrut'ta on binlerce Lübnanlının katıldığı mitingdeydi. Bizim Başbakanımız, Beyrut'ta on binlere sesleniyor, ana muhalefet partisi lideri Diyarbakır'a gittim diye böbürleniyor. Olacak iş değil" dedi.

"ARMUDUN ÇÖPÜNÜ, ÜZÜMÜN SAPINI BIRAK PROJELERİN NEREDE?"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "AK Parti'ye, 12 Haziran'da ayvayı yedireceğiz" şeklinde beyanatlarda bulunduğunu hatırlatan Kılıç, konuşmasını da şöyle sürdürdü:
"Armudun çöpünü, üzümün sapını artık bırak. Projelerin nerede projelerin? Kaynak nerede kaynak? Para nerede para? Bundan bahset bize. 'Her eve bin lira maaş bağlayacağım' diyor. Bu lafı en son Cem Uzan söylemişti. Kendisi barajın altında kaldı ve şimdi nerede bilmiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nun vaat etmiş olduğu 'karşılıksız işler'in karşılığıysa yılda 200 milyar TL. Yani Allah korusun, CHP 4 yıl işbaşında olsa 800 milyar TL yani sıfırı tüketecek. 'Peki bunun kaynağı nerede?' diye soruyoruz, bize; 'Benim adım Kemal, ben parayı bulurum' diye yanıt veriyor. Geçen gün Erzurum'a giderken, Batman uçağına binerken görevliler kendisini uyarmış. Sonra tekrardan Erzurum uçağına geri dönmüş. Yani Erzurum'un yolunu bulamayan, yılda 200 milyar TL'yi nereden bulacak?"

"SSK GENEL MÜDÜRÜ İKEN SENİN ADIN ALİ KEMAL MİYDİ?"
Kılıçdaroğlu'nun bir dönem Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü görevinde bulunduğunu hatırlatan Suat Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görev başına geldiğinde kurumun kasasında 750 milyon dolar olduğunu, görevden ayrıldığı günse SSK'yı milyar dolarlarca borç yükün altında bırakarak gittiğini iddia etti. Kılıç, "Şimdi parayı nerden bulacağını soruyoruz. 'Benim adım Kemal' diyor. Ya Allah aşkına SSK Genel Müdürü iken adın Ali Kemal miydi? O zaman niye bulamadın bu kaynağı?" diye sordu. Türkiye'nin, artık bambaşka bir ülke haline geldiği gibi gözlerini de dünyaya açtığını kaydeden Kılıç, bugün Türkiye'de hala karabasanlar gören ve kabuslardan kurtulamayıp, kötü rüyalarını terk edemeyenler olduğunu ve bu azınlığın da suyu bulandırmaya çalıştığını öne sürdü.

"FARKLI YAŞAM BİÇİMLERİ HÜKÜMETİN VE MECLİSİN GÜVENCESİ ALTINDA"
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun bir genelge yayınladığını hatırlatan Kılıç, söz konusu genelgenin 'bir kısım medya' ve CHP'ye bakıldığında Türkiye'de alkol tüketiminin yasaklandığı, tütün ürünlerinin artık tüketilemeyeceği gibi bir tablonun ortaya konulmaya çalışıldığını dile getirdi. Genelde böylesi bir yasağın söz konusu olmadığını ve iddiaların da gerçeğin yansıtmadığını ifade eden Kılıç, "Türkiye'deki bütün ideolojiler, bütün siyasi görüşler, bütün inançlar ve bütün farklı yaşam
biçimleri AK Parti Hükümeti'nin ve TBMM'nin güvencesi altındadır. Herkes özgürdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. MHP, terörle mücadeleye ve şehit cenazelerine sızma yapacak ve buradan beslenecek. CHP, bitmek bilmeyen rejim krizlerinden ve laiklik üzerinden beslenecek. Allah aşkına bunların başka gündemi yok mu? Bunlar, bu kafayla hangi projeyi üretecek? Bu mudur iktidara hazırlık?" dedi.

"BUNLARIN BESLENDİĞİ PAZAR KABUS PAZARI"
Suat Kılıç, konuşmasının devamında şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye'nin rejim tartışması gibi bir gündemi yok. Türkiye'nin laik demokratik cumhuriyet rejimiyle problemi yok. Türkiye'de farklı yaşam biçimlerine yönelik bir müdahale zemini yok. Anadolu insanı hoşgörüsüyle, engin sağduyusuyla, aklıselimiyle bu coğrafyada bin yıldır yaşattığı farklılıkları binlerce yıl daha yaşatmaya muktedirdir ve muktedir kalacaktır. Görüyorsunuz ki, bunların beslendiği pazar, kabus pazarı. Her gün yeni bir senaryo. Her gün yeni bir korku. Her gün yeni bir tartışma, polemik. Projen nerede? Yok. 'Kaynağı nereden bulacaksın?' diye soruyoruz; 'Benim adım Kemal' diyor. Kemalse Kemal, ne olmuş yani? Madem biliyorsun Ali Kemal mi olacaktı yani?"

"BU MU SİZİN CİDDİYET ANLAYIŞINIZ? BU MUDUR CİDDİYET?"
CHP ve MHP'nin 'iktidar' olabilme gibi bir çabası olmadığını ve muhalefetten başka bir şey düşünmediğini öne süren Kılıç, tüm bunların da AK Parti'nin yeniden 'tek başına iktidar' olacağının sinyallerini verdiğini savundu. Başbakan Erdoğan'ın TÜSİAD'da katıldığı bir toplantıda Türk markası yerli bir otomobil üretilmesi yönünde fikir beyan ettiği ve bunun iş dünyasınca da onaylandığını hatırlatan Kılıç, "CHP'nin ufku geniş Genel Başkan Yardımcısı, Sayın Başbakanımıza cevap veriyor. Diyor ki; 'Sayın Başbakan, yerli otomobil işini bırak da ciddi meselelerle uğraş.' Şimdi değerli kardeşim, Türk sanayicisini yerli otomobil üretecek güce kavuşturmaktan daha ciddi ne olabilir? Sayın Kılıçdaroğlu'na ayva ikram ediyorlar, kendisi de çıkıp; 'Bu ayvayı AK Parti'ye yedireceğim' diyor. Şimdi ciddiyet bu mu? Bu mu sizin ciddiyet anlayışınız? Yerli otomobil üretmeyi ciddiyetsizlik, armudun çöpü, üzümün sapıyla zaman geçirmeyi ciddiyet olarak algılayan bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyayız" şeklinde konuştu.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 22:32

İLGİLİ HABERLER