Gündem
  • 26.9.2002 11:12

TALAT ŞALK, İLK KEZ AÇIKLIYOR...'BEYAZ ENERJİ'DE KILIÇLAR KONUŞTU !

KAYNAK : Haber Vitrini Ankara DGM'nin başarılı savcısı Talat Şalk, başta Abdullah Öcalan davası, Paraşüt ve Beyaz Enerji operasyonları olmak üzere hazırladığı iddianamelerle gündemi sarstı. Yolsuzlukla mücadelenin simgesi haline gelen Şalk, artık DYP'nin İzmir 2. Bölge 3. sıra adayı. Beyaz Enerji operasyonu sırasında Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ile girdiği polemik üzerine söylediği "beni bitirmek istiyorlar" sözüyle de dikkat çeken Şalk'a herkesin merak ettiği soruları yönelttik. İşte eski savcı, yeni politikacı Talat Şalk'ın çarpıcı açıklamaları: Neden siyaseti seçtiniz? Şalk: Birgün politikaya atılacağım diye bir düşüncem yoktu. DYP'den teklif aldım. DYP'yi seçmenizde özel bir neden var mı? Şalk: Türkiye'nin meselelerine DYP'nin çözüm bulabileceğine inanıyorum. Mesela 1994'te PKK terörünün önlenmesinde Çiller'in büyük gayretleri oldu. Siyaseti sevdiniz mi? Şalk: Daha henüz işin başlangıcındayım. Halkla temas ettiğim zaman onların isteklerini, acılarını, duygularını anlıyorum. İnşallah hizmet ederim. İtalya'nın ünlü "Temiz Eller Operasyonu" Savcısı Di Pietro ile özdeşleştirildiniz. Halkla temaslarınızda yolsuzluklara nasıl bakıldığını hissettiniz mi? Şalk: İlk önce Paraşüt, en son Beyaz Enerji... Halk beni tanıdı. Sadece Ankara'da değil Türkiye'de hatta Avrupa'da da tanıdı. Halkın bana ilgisi çok. Demek ki halk yolsuzluklardan bıkmış yani. 14 Mayıs'ta NTV'de yaptığınız konuşmada "Birtakım çevreler beni bitirmek istiyor. Korkutup kaçırmak istiyorlar. Ancak ben kaçmayacağım" dediniz. Kimdi sizi bitirmek isteyenler? Şalk: İşte o yayınlar üzerine söyledim. Sizi bitirmek isteyen çevreler arasında Mesut Yılmaz var mıydı? Şalk: Gazetede yayınlanıyordu bu şeyler. Yılmaz'ın da beyanatı vardı Fikret Bila'ya. Ama bitirme tabiri genel bir tabirdi. Öfkeyle söylenmiş bir laftı o. İnsan konuşmaya başlayınca sıkıntı öfkeye dönüşüyor. Öfkeyle ağzımdan çıktı. 'Kılıcını çekti, ben de çektim' dedim. Sabah gazetesinde size bir komplo kurulduğunu düşünüyor musunuz? Şalk: Onun hakkında bir karar veremedim. Komplo muydu değil miydi? Operasyonda adı geçen Jandarma Albay Aziz Ergen'in görevinden alınarak Bakü'ye gönderilmesi ve Kurmay Albay Semih Öden'in Hindistan'a askeri ataşe olarak tayin edilmesi sizce bir tasfiye miydi? Şalk: Ben Semih Bey'i tanımıyorum. Kendi içişlerini ilgilendiren bir konu bu. Tümgeneral Uğurlu'nun konvoyuna silahlı saldırı düzenlenmesinin operasyonla bağlantısı var mı? Şalk: O saldırı tamamen bazı terörist grupların yaptığı bir saldırı. Beyaz Enerji ile ilgili değil. İddianamede ANAP lideri Mesut Yılmaz ya da kardeşi Turgut Yılmaz'ın ismi geçiyor mu? Şalk: Hayır geçmiyor. Bizim yaptığımız soruşturmada bu şahıslarla ilgili herhangi bir şey yok. İddianamede Ersümer ile ilgili suçlama neydi? Şalk: Ersümer karşı tarafı çok büyük menfaatlendiriyor. Nasıl? Yani devletin TEAŞ'ın değil de adeta karşı tarafın menfaatini korur gibi bir tavır takınıyor. Çünkü ona defalarca yazı yazılıyor. İlk sözleşme taslağı hazırlandığı zaman iyileştirme yapılması lazım, bu yapılmamış. Hiçbir düzeltme yapmadan sözleşmeyi imzalamış. Karşı tarafa bir senede 100 milyon dolar gibi bir menfaat sağlanıyor. Görevi suistimalden suçladım ben onu. Ama operasyonun siyasi bağlantıları? Şalk: 100. madde değişirse o da olur. Meclis onu akladı. Diyelim ki Meclis'e getirdiler, milletvekili olursam Yüce Divan'a gitmesi yönünde kullanırım reyimi. Yılmaz bana haksız saldırdı DYP'i tercih etmenizde ANAP lideri Yılmaz ile girdiğiniz polemiklerin hiç etkisi oldu mu? Şalk: Yok, onunla hiç ilgisi yok. Politikayı hep mesleğimden uzak tutmuşumdur, hiç yaklaşmamışımdır. Beyaz Enerji'nin tahkikatı sebebiyle saldırdı. Kinci değilim, onlar haksız saldırılardı. Yani ben gördüklerimi yazdım, görmediklerimi yazmadım. Beyaz Enerji İddianamesi'nde "ANAP'a 50 milyon dolar rüşvet verildiği" ifadesi yer aldı. Şalk: Aldı. Konuyla ilgili olarak Yılmaz sizin Adalet Bakanı Türk'e "Bu konu iddianameye sehven girdi, katipler yazarken koydu" dediğinizi aktardı. Bakan ile aranızda geçen diyalog neydi? Şalk: Kâtipler yazarken koydu değil. Olay şu: O yazdıklarım sanıklardan birinin, TEAŞ Genel Müdür Yardımcısı'nın ifadesi. İfadesini jandarmaya, cumhuriyet savcılığına, yedek hakimliğe, yani mahkemeye vermiş. Dinleyen savcı da ben değilim. Ben İddianame taslağına koydum, sonradan dedim ki: 'Bu, ANAP hakkında bir suçlama oluyor. Bunu ben çıkarayım.' O günlerde biraz stresliyiz. ANAP'ı suçlamak istemiyordum; şahsı suçlamak başka, parti başka. Adalet Bakanı beni orada kollamak istiyor şeye karşı. Şimdi Mesut Yılmaz bunu koz olarak kullandı bana. Dosya ellerine geçince hergün bir şey yayınlıyor gazeteler. Efendim işte Savcı Talat Şalk Reis-i Cumhur'u da dinletmiş. Reis-i Cumhur veya Bakanı dinlettiğim yok. Dinlettiğim şahıslar Bakanla konuşurken Bakanın da adı geçiyor. Süleyman Demirel konuşuyor mesela, onun da adı geçiyor. Herşeyle beni yıpratmaya başladılar. İddianamede 2 tane bilirkişi yok ki, 9 tane bilirkişi var. TEAŞ Genel Müdürü'nü dinletiyorum. Bakan onla görüşür. Başka bir şahsı da dinletiyormuşum, onunla da Süleyman Demirel görüşmüş. Yılmaz ile girdiğiniz polemik nedeniyle rencide oldunuz mu? Şalk: Dışarıdan değil de iç alemimde kötü zamanlar yaşadım. Siyasi baskıya uğradınız mı? Şalk: Bütün bu yapılanları baskı olarak kabul etmedim. Beyaz Enerji Operasyonu sonunda adalet yerini buldu mu? Şalk: Mahkeme iyi karar verdi. Ben bir tek çete kabul etmiştim, 313. maddeyle. Mahkeme onu kabul etmedi. Beyaz Enerji'de düğmeye kim bastı? Şalk: Emniyet İstihbarat Daire Başkanı ile Aziz Albay o kasetle geldiler. Ben inceledim kaseti. İnceledikten sonra tahkikata değer buldum. Kasette ne vardı? Şalk: Birsel Sönmez'in rüşvet olayını içeriyordu. İddianameye de geçti o. Başsavcıya da gösterdim. Ondan sonra telefon dinleme başladı. Cumhuriyet Savcısı'nın haberi olmadan kendiliğinden başlayamazlar. Ocak ayının 6'sına kadar beklettik yani, benim haberim olmadan onların başlamasına imkân yoktu. Ama nedense Hürriyet'te öyle bir haber çıktı, "Düğmeye biz bastık." Aslında bunlar hep beni sıkıntıya soktu. Soruşturmadan Enerji Bakanı'nın sonuna kadar haberi olmadı. Ama İçişleri Bakanı başından beri biliyordu. Yalman Paşa haklı çıktı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman: "Beyaz Enerji Operasyonu siyasilere gelip tıkandı" dedi. Ne düşünüyorsunuz? Şalk: Beyaz Enerji Operasyonu bence sonuçlandı. Ama siyasilerde tıkandı demesi de haklı. Beyaz Enerji Davası DGM'den alınarak Ağır Ceza'da sonuçlandırıldı. Bu değişikliği nasıl yorumluyorsunuz? Şalk: Benim kanaatim o kadar önemli değil, ama halkın kanaati dosyaları DGM'den kaçırdı şeklinde oldu. İddiaların sadece tanık ifadelerine dayandığı ve delillendirilmediği yönünde eleştirildiniz. Hak veriyor musunuz? Şalk: Bizim bilirkişi raporlarımız da var, sadece tanık ifadeleri değil. Bir de TEAŞ Genel Müdürü'nde para çıktı. Bunlara dayandı. Ama mesela Bayındırlık Bakanı olayına ben bakmadım ama onda çok daha fazla delil bulundu. Yılmaz sizi hukuku siyasallaştırmakla suçlayarak soruşturmadan alınmanızı istemişti. Bunun gerçekleşmesi için bir girişimde bulundu mu? Şalk: Çalıştığım süre içerisinde hiçbir siyasetçiye yakın olmadım. Hiçbir parti ile ilişkim olmamıştır. Zaten Mesut Yılmaz benimle ilgili konuşmaya başladığı zaman soruşturma bitmişti. Yılmaz neden size çok yüklendi? Şalk: Kendi bakanı ile ilgili, partiyle ilgili suçlayıcı ifadeler vardı. O sebeple konuşmuş olabilir. Bana gelen yüzlerce faksta "arkandayız savcım" dediler. (Yeni Şafak) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:13

İLGİLİ HABERLER