Gündem
  • 27.1.2003 11:58

TAM BİR DEMİREL-LEVENT KIRCA KLASİĞİ...

BİR, 'DEMİREL-LEVENT KIRCA KLASİĞİ' BU! Önceki akşam Levent Kırca ile masa başında karşılıklı oturduk.. Dünden, bugünden, anılardan söz ettik... 17 yıldır aralıksız 'Olacak O Kadar'la, Türk toplumunun her olgusuna neşter vuran usta sanatçı, eleştirdiği ve bazen alaya aldığı insanlarla ilişkilerini anlattı... Mesela Süleyman Demirel'i anlattı... Oya Başar-Levent Kırca ikilisi, Dolmabahçe'deki 'Çadır'ı yeni almışlar. İlk oyunlarını sahneliyorlar 1970'lerin sonunda... Bir gece, müthiş bir kar yağıyor ve çadır çöküyor... Zaten borçlanmışlar çadır için... Ve çöken çadırın onarılması istense de, gereken paraları yok... Levent Kırca, atlıyor uçağa ve Ankara'ya gidiyor... Başbakan Süleyman Demirel'den randevu alıyor. Durumu Demirel'e anlatıp-kendisine akıl öğretmesini istiyor. - Acaba bir bankadan kredi mi almalıyım, yoksa Kültür Bakanlığı bizim tiyatroya destek mi vermeli? Demirel, Levent Kırca'yı dinledikten sonra, konuşuyor... - Bak kardeşim... Sana banka kredisi alınabilir... Ama sen sanatçısın... Kredinin, faizin altından kalkamaz perişan olursun... Kültür Bakanlığı'nın böyle bir destek vermesi de, imkansız denecek kadar zor... Bunları söyledikten sonra bir nefes alıyor... Devam ediyor... - Senin sanat hayatına devam edebilmen için, ben destekleyeyim seni... Demirel özel kalem müdürüne telefon ediyor. - Bana çek defterimi getir, diyor... Sonra, getirilen şahsi hesabına ait çek defterinin sayfasına, Levent Kırca'nın ihtiyaç duyduğu para rakamını yazıp, imzalıyor çeki... - Al kardeşim çeki... Git çadırını onar... Oyununa devam et, diyor... Levent Kırca gülüyor... - Süleyman Bey... Size minnattarım... Derdime hemen çare buldunuz... Ama benim bu çeki almam mümkün değil... Sizden böyle bir para alırsam, bir daha sahneye çıkamam... Ayrıca, böyle bir parayı alıp İstanbul'a gitsem, Oya beni eve sokmaz diyor... Dönüyor İstanbul'a... Canını dişine takıp, çadırı onarıyor... Bu öyküyü dinlerken, Süleyman Demirel'e de, Levent Kırca'ya da, içimden 'Bravo' çektim... Yani Türkiye'de, insan ilişkileri demek böyle ileri düzeylerde de oluşabiliyor... (Mehmet Barlas/ Akşam) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:13

İLGİLİ HABERLER