Gündem
  • 5.10.2008 17:21

TARAF'TAN GENELKURMAY'A SERT ÇIKIŞ!..

1992’den beri beşinci kez basılan ve toplam şehit bilançosu 44’e yükselen Şemdinli Aktütün Karakolu’nun neden bir türlü korunamadığını ordunun en tepesinden öğrenmek hakkımız. Karakolu cuma namazı saatlerinde basan PKK, biri astsubay, altısı uzman erbaş toplam 15 askeri öldürdü, altısı ağır 20 askeri yaraladı. Çatışmada 23 PKK’lı da öldü. İki uzman erbaşla “irtibat kesildi.” Saldırıyı dün basın toplantısında duyuran Genelkurmay İletişim Dairesi Başkanı Tuğgeneral Gürak, bölüğün batısındaki askerî unsurlara Kuzey Irak’tan ağır silah desteğiyle saldırıldığını söyledi. Beş ay arayla iki kez basılıp ağır kayıp veren Aktütün’deki güvenlik zaafı konusunda Genelkurmay hâlâ ketum. Mayıstaki baskında ABD’nin uyardığını kanıtlayan görüntüler de yasaklanmıştı.

İran-Irak-Türkiye üçgeninde bulunan Hakkari Şemdinli’deki Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü, beş ay aradan sonra ikinci kez saldırıya uğradı. Saldırıda, bir astsubay, altı uzman erbaş, sekiz erbaş ve er olmak üzere toplam 15 asker yaşamını yitirdi. İkisi ağır olmak üzere çok sayıda askerin yaralandığı saldırıda, iki uzman erbaşla irtibat kesildi. Saldırı gerçekleştiren PKK’lılardan 23’ü ölü olarak ele geçirildi. Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Aktütün Karakolu’nun saldırı öncesi ve esnasında takviye edildiğini; saldırıdan önce Irak’ın kuzeyinde ve karakolu 10 kilometre mesafede tespit edilen PKK’lı grubun savaş uçakları, top ve havanlarla bombalandığını açıkladı. Tuğgeneral Gürak kayıpların büyük kısmının, Irak’ın kuzeyinden ağır silahlarla açılan ateş sonucu meydana geldiğini söyledi.

TOPLANTIYLA DUYURULDU • Genelkurmay Başkanlığı, Aktütün Jandarma Sınır bölüğüne yönelik saldırıyı, sürpriz bir basın toplantısıyla duyurdu. Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’na atandıktan sonra İletişim Daire Başkanlığı’na getirdiği Tuğgeneral Metin Gürak, dün sabah saat 09.00’da basın toplantısı düzenledi. Tuğgeneral Gürak’ın, her cuma haftalık basın toplantısı düzenleyeceği duyurulmuş; ancak Ramazan Bayramı nedeniyle bu hafta basın toplantısı yapmayacağı açıklanmıştı. Genelkurmay Başkanlığı’na akredite ajans, gazete ve televizyonların savunma muhabirleri, dün sabah saat 08.30’da Genelkurmay karargahından aranarak Gürak’ın saat 09.00’da basın toplantısı düzenleyeceği bildirildi.

AĞIR SİLAHLAR KULLANILMIŞ • Tuğgeneral Gürak, Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü’nün batıdan emniyetini sağlayan Bayraktepe’deki unsurlarına karşı dün öğleden sonraki saatlerde PKK militanları tarafından Irak’ın kuzeyinde bulunan ağır silahlarının da desteğiyle saldırı girişiminde bulunulduğunu açıkladı.

SALDIRIDAN ÖNCE TAKVİYE • Saldırıdan önce jandarma özel harekat timiyle takviye edilen, emniyet unsurlarının bulunduğu Bayraktepe bölgesinde bir bölüğe yakın kuvvet olduğunu anlatan Gürak, bölgenin gelişmelere bağlı olarak bir jandarma özel harekat bölüğü ve bir komando bölüğüyle de takviye edildiğini söyledi.

BOMBARDIMANA RAĞMEN BASKIN • Çatışmanın başlamasından önce görüntü alınan bölgelerin topçu ve havanlarla ateş altına alındığını ve iki kol taarruz helikopterlerinin de bölgede görev yaptığını bildiren Gürak, ayrıca Irak’ın kuzeyinde Aktütün Karakolu’na 10 kilometre mesafede bir grup tespit edildiğini ve bu grubun önce Hava Kuvvetleri, daha sonra topçu birliği tarafından ateş altına alındığını belirtti. Çatışmaların akşam karanlığına kadar devam ettiğini bildiren Tuğgeneral Gürak, şöyle konuştu:

15 ASKER ŞEHİT • “Çatışmalar esnasında bir astsubay, altı uzman erbaş, sekiz erbaş ve er olmak üzere 15 güvenlik görevlisi şehit olmuştur. Zayiatın büyük kısmı, Irak’ın kuzeyinden yapılan ağır silah atışları nedeniyle meydana gelmiştir. Çatışmada yaralanan personel tedavi edilmek üzere uçakla Ankara’ya getirilmektedir.”
Saldırıda yaşamını yitiren askerlerin isimleri ve memleketleri şöyle: Astsubay Çavuş Hasan Önal (Eskişehir-bekar), Piyade Uzman Çavuş Selçuk Can (Osmaniye-evli), Komando Çavuş İlhan Küçüksolak (Kastamonu), Jandarma Komando Er Halil İbrahim Aralık (Denizli-Kale), Er Çağlar Mengü (Ordu-bekar), Er Davut İlbaş (Siirt), Er Oktay Karakelle (Bayburt-bekar), Er Hakkı Aran (Diyarbakır-bekar), Er Ramazan Yeşil (Antalya-Serik), Jandarma Uzman Onbaşı Rasim Eser (Mersin-bekar), Uzman Çavuş Hasan Aygör (Kırıkkale-bekar), Piyade Er Muhammet Aydemir (Artvin), Uzman Çavuş Ozan Onur Ilgın (Adana-bekar), Uzman Çavuş Egemen Yıldız (İzmir-bekar), Uzman Çavuş Cahit Yıldırım Erzurum-evli).

İKİ UZMAN KAYIP • Tuğgeneral Gürak, şöyle devam etti: “İki uzman erbaş ile henüz temas kurulamamış olup bölgede arama faaliyetleri devam etmektedir. Çatışmalar süresince 23 terörist etkisiz hale getirilmiş olup Hava Kuvvetleri ve topçu ateşleri sonucunda etkisiz hale getirilen terörist miktarı henüz tespit edilememiştir. Şehit olan personelimize Allah’tan rahmet, silah arkadaşlarına ve onların değerli ailelerine, yüce milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bölücü terör örgütü ile mücadeleye, yurt içinde ve yurt dışında artan bir kararlılıkla devam edilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Gazetecilerin soru sormasına izin vermeyen Tuğgeneral Gürak, sadece bir soru üzerine yaralılardan ikisinin durumunun ağır olduğunu; bölgede arama-tarama faaliyetlerinin devam ettiğini söylemekle yetindi.

AKTÜTÜN 16 YILDA BEŞ KEZ BASILDI • İran-Irak-Türkiye üçgeninde yer alan Aktütün Karakolu’na ilk saldırı, 12 Eylül 1992 tarihinde, Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye sızan bir grup PKK’lı tarafından düzenlenmiş ve 22 asker şehit olmuştu. Karakol, bu saldırıdan 15 yıl sonra 5 ölen ve yaralanan olmadı. Aktütün Karakolu 22 Temmuz 2007’de üçüncü kez saldırya uğradı. Bu saldırada bir er şehit oldu. 9 Mayıs 2008 tarihinde Irak’ın kuzeyinden yurda giren 200 dolayında PKK’lının gerçekleştirdiği dördüncü saldırıda, bu kez altı güvenlik görevlisi şehit olurken, 19 örgüt üyesi de öldürülmüştü. PKK’nın önceki günkü son saldırısında 15 asker şehit oldu, 23 PKK’lı da etkisiz hale getirildi.

ALTISI AĞIR 20 YARALI • Yaralanan 20 askerden durumu ciddi olan altısı, Ankara’ya getirildi. İlk müdahalesi Hakkari Asker Hastanesi ve Yüksekova Devlet Hastanesi’nde yapılan askerlerden altısı helikopterle Van’a getirildi. Van Askeri Hastanesi’nde tedavi altına alınan ve geceyi burada geçiren yaralı askerlerin sağlık durumunda iyileşme gözlenmeyince Genelkurmay Başkanlığı Van’a ambulans uçak gönderdi. Altı yaralı, daha sonra Ankara’ya getirilerek Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) tedavi altına alındı.

PKK’NIN ANA GEÇİŞ GÜZERGÂHI • Aktütün Köyü İran sınırına 40, Irak sınırına ise dört km uzaklıkta bulunuyor. Köyün Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden karayoluyla uzaklığı ise yaklaşık dört saat. PKK’nın Irak’ın kuzeyindeki kamplarından Türkiye’ye geçiş noktasının Şemdinli’nin Aktütün bölgesi olduğu belirtiliyor. Irak’ın Şemdinli’ye açılan noktasında bulunan Aktütün Karakolu, PKK’lıların Türkiye’ye ana geçiş istikametlerini kapatması açısından büyük önem taşıyor.

GİRİŞ-ÇIKIŞ YASAĞI • Bu arada Aktütün Jandarma Karakolu’na düzenlenen saldırı sonrası bölgeye giriş ve çıkışlar yasaklandı. Şemdinli ilçe merkezinde yaşayan Aktütün köyündeki vatandaşların yakınları, bölgeye giriş ve çıkışlar yasaklandığı için akrabalarıyla irtibat kuramıyor.

İNSANSIZ UÇAK TESPİT ETTİ AMA... • Aktütün Karakolu, beş ay önce de saldırıya uğramıştı. 9 mayısta yaşanan çatışmada altı asker yaşamını yitirmişti. ABD’nin saldırı öncesi Türkiye’ye verdiği anlık istihbarat görüntülerinden biri, Kanal D’de yayımlanmıştı.

PKK’LILAR KAYITTA KALDI • ABD’nin bölgede denetim yapan insansız hava aracının 20 Nisan’da Kuzey Irak’ın Avakon bölgesinde kaydettiği görüntülerde, bir grup PKK’lının Kuzey Irak’tan Türkiye’ye girdiği görülüyordu. Aktütün Karakolu’nu basan grubun, insansız hava uçağının kaydettiği bu grup olduğu; Genelkurmay Başkanlığı’nın, görüntüler elinde olduğu halde karakolu basan gruba önceden müdehale etmediği öne sürülmüştü.

SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI • Görüntüler yayınlandıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı olayla ilgili soruşturma başlatmış; Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi de görüntülere yayın yasağı koymuştu.



Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan da yazısında bugün aynı konuya değindi..

Bitirin artık bu savaşı...

Bu ülke çocuklarının hesabını sormaz.

Hiç sormadı.

Şimdi Türk çocuklarıyla Kürt çocukları diye ayrılıp karşı karşıya gelenler ölüyor.

Eskiden sağcı solcu diye ayrılıp karşı karşıya gelen çocuklar ölüyordu.

Neredeyse kırk yıldan beri çeşitli sıfatlarla tanımlanan çocukların ölümünü seyrediyoruz.

Hangisinin hesabı soruldu?

Kim hesap verdi?

Onları kışkırtanlar, ölüme yollayanlar, öldürtenler bir defa ortaya çıkarıldı mı?

Bu ülkede çocuklar genç yaşlarında ölmek için doğuyorlar sanki.

O kadar doğal karşılanıyor ki ölümleri...

Kimse şaşırmıyor.

Bana öyle geliyor ki üzülmüyor bile kimse.

Acı değil öfke duyuyoruz, kurtarmak değil intikam almak istiyoruz.

Eğer “karşı taraftan” daha fazla çocuk ölürse insanların içleri yatışacak gibi.

Bakın on beş çocuğun öldüğü aynı karakolda Mayıs ayında altı çocuk daha ölmüştü.

Kimse, o çocukların ölümünün hesabını sordu mu?

Dağlıca baskınının hesabını soran oldu mu?

Mayıs ayındaki Aktütün baskınına sansür geldi.

Dağlıca’nın konuşulması mahkeme kararıyla engellendi.

Halbuki Dağlıca baskını için de, Aktütün baskını için de Meclis komisyonları kurulmalıydı, araştırılmalıydı, çocukların ölümünden sorumlu olanlar ortaya çıkarılmalıydı.

Bunlar yapılmadı.

Bu çocukların ölümünden onların komutanları sorumlu.

Bir ülkede karakollar bu kadar kolay basılıyorsa, o ülkede askeri bir sorun var demektir.

Hatayı yapan kim?

Komutanlardan başka kim olabilir?

Bakın çok garip bir durum var.

Bu çocukları koruyamayan, gerekli önlemleri almayan, yapılan hataların hesabını vermeyen, eksiklikleri gidermeyen komutanlar...

Aynı zamanda savaşın devamını da en çok isteyen insanlar.

Bu savaşı bitirebilecek her demokratik ve barışçı adıma karşı çıkıyorlar.

Emekli komutanlar da “daha başka askerler de ölür” diye demeçler veriyorlar.

Niye sürdürmek istiyorsunuz peki bu savaşı?

Daha fazla çocuk ölsün diye mi?

Bugünkü savaşı kimse kazanamaz.

Kazananı olmayacak bu savaşın.

Sadece çocuklar ölecek.

Ne PKK bir karakolu basıp on beş çocuğu öldürdü diye Kürtlerin sorunu biter...

Ne askeri birlikler PKK’lıları öldürdü diye Türkiye’ye huzur gelir.

Yıllardanberi sürüyor savaş.

Ne oldu?

Söyleyin bana ne oldu?

Kimse kazanabildi mi?

Hayır.

Bu savaşın bitmesi lazım.

Bu ülkenin Kürt vatandaşlarının kendilerini güvende ve özgür hissedecekleri demokratik bir ortamın yaratılması, dağdaki çocukların evlerine dönebilmelerinin sağlanması lazım.

Bu ülke kanıyor.

Hiçbir anlamı olmayan, hiçbir anlamlı sonuca varmayacak bir savaş yüzünden kanıyor.

Üstelik şimdi tehlike daha da büyüyor.

Ege kasabaları, Kürt mahalleleri Türk mahalleleri diye bölünüyor.

Ortalıkta bayraklar dolaşıyor.

Çatışmalar yaşanıyor.

Bir kıvılcımla bütün bölge patlayacak sanki.

Birilerinin böyle bir patlamanın yaşanmasını istediğini de tahmin etmek zor değil.

Maraş’ı, Sivas’ı unutmayın.

Burası özgürleşmesin, demokratikleşmesin, bu gizli askeri yönetim bitmesin diye binlerce insanın ölümüne hiç aldırmayacak birileri var.

Her gün yirmi çocuğun öldüğü günlerde kimsenin kılı kıpırdadı mı?

Darbenin planlarını yaptılar sadece, “biraz daha çocuk ölsün de ortam iyice darbeye hazır olsun” diye beklediler.

Bugün de beklerler.

İnsanları kışkırtırlar.

Öldürtürler.

Hükümetin ve parlamentonun bu savaşı bitirmek üzere duruma el koymasının gerektiği zamanlardayız.

Onlara Ege bölgesinden çok daha ayrıntılı bilgiler geliyordur.

Tehlikeyi bizden daha iyi görüyorlardır.

Çocukların ölümüne aldırmıyorlarsa, kendi geleceklerine aldırsınlar.

Bu ateş bir kıvılcımla bütün Türkiye’ye yayılırsa, onların geleceği de yanacak.

Bu savaşı durdurun artık.

Ölen çocuklarla mutluluğu bulamaz bir ülke.

O çocukları kurtarın.

Öfkeyi unutup acıyı hissedin artık, intikamı bırakıp kurtarmayı isteyin ne olur.

O çocukları da, ülkeyi de, kendinizi de kurtarın.

Durdurun bu Allahın belası savaşı.


Taraf

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 05:44

İLGİLİ HABERLER