Ekonomi
  • 11.1.2012 16:52

TARIM BAKANI BÜYÜK KONUŞTU

İZMİR - İzmir'deki Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Sektör Buluşması'nda konuşan Bakan Eker, siyasetçi yönünün dışında sektörün içinden gelen birisi olarak görüşlerini içten şekilde dile getirmek istediğini ifade etti.
Türkiye'de tarım ve hayvancılıkla ilgisi olmayanların daha fazla konuştuğunu, televizyonlarda daha çok bu kişilerin açıklamalar yaptığını belirten Eker, ''Hayvanı, otu, yemi, ürünü bilmeyenler en çok konuşuyor. Bu sektöre de çiftçiye de zarar veriyor'' diye konuştu.
Eker, Türkiye'de bozkır yapısıyla hububat üretiminin ve beslenme alışkanlıklarıyla küçükbaş hayvancılığın yoğun olduğunu söyledi.
Bakan Eker, ''Beni tenkit ediyorlar, 'angus getirdin'. Sanki montofon, holstein dışarıdan gelmedi. Anadolu'nun varlığı koyundur. Yağış, ot, yem olmadan 30-35 litre süt veren hayvan yetiştiremezsiniz. Yetiştirirseniz yüksek yem için para vermek zorundasınız. Yağış, ot azsa, yüzde 70'lik maliyetle rekabet edemezsiniz. Hayvancılık işletmesinde maliyetin yüzde 70'i yem. Dışarıdan işletmeye yem alıp rekabet edeceksin. Bunu bileceğiz'' dedi.
Şehirdeki insanın beslenme ihtiyacının karşılanması için büyükbaş hayvan ihtiyacının giderilmesi gerektiğini kaydeden Eker, kendilerinin de üretimin artırılması için hamleleri sürdürdüklerini bildirdi.
Türkiye'nin küçükbaş hayvandan vazgeçemeyeceğini, buna karşın kırmızı et tüketiminde Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığını kaydeden Eker, ''Ama bir şeyi söylemiyoruz. Avrupa'nın yediği kırmızı etin yüzde 45'i domuz etidir. Bunu söylemiyoruz. İşimize gelmiyor. Onunla kişi başı miktar yükseliyor. Bizde küçükbaş hayvan çok verimli ve bereketlidir ve damak tadımıza uygundur'' diye konuştu.
Türkiye'de süt hayvanı ile et alınan hayvanın birbirinden ayrılması gerektiğini, bu yöndeki yatırımlara ve üretimleri bakanlık olarak önemli destek sağladıklarını belirten Bakan Eker, şunları söyledi:
''Türkiye'de kaba yem üretimi 25 milyon tondu, şu an 30 milyon ton. Yem ekim alanı 1 milyon hektardan 2 milyon hektara çıktı. Kültür ırkına dönüşme oranında yüzde 100 artış var. Hayvancılıkta atılım yapmamız lazım. Bu yönde büyük hamleler yapıyoruz. Muhalefet tenkit ediyor. Helal olsun. Tenkit etsin. Ancak tarih 'kırmızı ette şu tarihte atılım başladı' diyecek. Ben bu misyona talibim. Sütçü hayvandan et verimi elde etmek fakir ülkelerin işi. Türkiye, sütü sütçü, eti etçi ırktan almak zorunda. Doğru olanı bu. İkisi arasında 15 puan randıman farkın varsa uluslararası alanda nasıl rekabet edersin- Türkiye bu alanda mutlaka sınıf atlamalı. Sütünü yüksek kaliteli sütçü ırklardan, et ihtiyacını da kaliteli etçi ırklardan almalı. Başka hiçbir yolu yok. Etçi hayvancılıklarla ırkların değiştirilmesini benimsedik. Uygun ekolojik bölgelerde daha profesyonel işletmelere dönüştürüp destekleme politikalarının sağlamlaştırılmasını planlıyoruz. Her etçi ırkta damızlık tesislerinin kurulması, yavaş yavaş oraya kaydırılması hedefimizdir. Muhakkak koyun ve keçiciliğin geliştirilmesi, sahip çıkılması lazım. Ben sahip çıkıyorum ve ömrüm var oldukça buna da sahip çıkacağım.''

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 10:38

İLGİLİ HABERLER