Gündem
  • 16.3.2014 21:40

Tayyip Erdoğan İzmir'i salladı

Başbakan Erdoğan AK Parti İzmir mitinginde konuştu.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Demokrat Parti’yi,  Menderes’i, siyasetten, Türkiye’den hatta hayattan silmek, kazımak, temizlemek istediler. Onu sandıkta yenemeyince aynen bugünkü Kılıçdaroğlu gibi iftira attılar, tahriklere, gerileme ayrı ayrı başvurdular ama millet nezdinde itibarını yok edemediler" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin, İzmir'de, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlediği mitingde, halka hitap etti.

Başbakan Erdoğan, konuşmasına, İzmir ve ilçelerinin isimlerini sayarak vatandaşları selamladı.

MEDYA, BU DA MONTAJ MI?

Meydanda toplanan kalabalığa işaret eden Başbakan Erdoğan, “Ey İzmir, şu tarihi manzaraya bakın. Medya, bu da mı montaj, bu da mı montaj? Kes, kırp, istediğin gibi pazılları topla aldatamazsın. İşte izmir burada. Bu coşkudan, bu heyecandan dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Başbakanı bağrına basan İzmir’e sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Rabbim kardeşliğimizi daim eylesin” diye konuştu.

DÜN GECE BİRİLERİ ATEŞE VERDİ

İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda dün gece yarısı, Taksim’deki gezicilerin devamı durumunda olan birilerinin ateşe verdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Kardeşlerim, bu CHP zihniyeti yıkımdır. Bu CHP zihniyeti ateştir. Bu CHP zihniyeti ortalığı karıştırmaktır. Kardeşlerim, bunların bu ülkede dikili ağacı yok. İşte İzmir, buna hasret. Şu andaki bu muhteşem topluluk bunu söylüyor. Bunu konuşuyor. Kardeşlerim, biz inşa ediyoruz. Demokrat Parti’yi,  Menderes’i, siyasetten, Türkiye’den hatta hayattan silmek, kazımak, temizlemek istediler. Onu sandıkta yenemeyince aynen bugünkü Kılıçdaroğlu gibi iftira attılar, tahriklere, gerilime ayrı ayrı başvurdular ama millet nezdinde itibarını yok edemediler. Şimdi iste CHP’nin başındaki bu zatta takiye var mı, yalan var mı, iftira var mı, fitne var mı, fesat var mı? Bundan bu ülkeye bir şey olmaz. Onun peşinden giden o yöneticilerden de bir şey olmaz. Ben size bir şey soracağım Allah aşkına İzmirli kardeşlerim, 27 Mayıs darbesinin arkasında kim vardı? Ondan sonraki darbelerin arkasında da CHP vardı. Değişen hiçbir şey yok. Demokrat Parti’yi  kapattılar,  Menderes’i ve arkadaşlarını idam ettiler ama yine de ne Menederes’i ne de onun millet aşkını silemediler. Kardeşlerim, Menderes ne diyordu biliyor musunuz? ‘Demokrat Parti’yi, bu memleketten silip süpürmede muktedirseniz, her vatandaşın, her Türk’ün kalbine ellerinizi sokup orada yanan hürriyet aşkını söküp çıkarınız’ diyordu. Partiyi kapattılar, Menderes’i idam ettiler ama milletin kalbindeki o hürriyet ateşini söndüremediler. Milletin kalbindeki o sevdayı söküp alamadılar. Merhum Menderes’i şu millete unutturamadılar. Bu millet idam edilen başbakanını unutmadı ama onu idam edenleri unuttu. Onları lanetle anıyor. Ne diyor, zalimler için yaşasın cehennem diyor.”

BARAJI BİZ YAPTIK

İzmir halkının susuzluk sorunundan CHP'nin sorumlu olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"CHP belediyesi. Şimdi, bu adam hangi yüzle geliyor da sizden oy isteyecek" diye konuştu. İzmir'e suyu kendilerinin getirdiğini belirten Erdoğan, "Ama bunlarda yalan var, utanmadan, sıkılmadan 'içme suyunu biz getirdik' derler. Oysa barajı biz yaptık.

Hala İzmir gibi bir şehirde vahşi depolama yapılıyor, çöp depolamada. Kaç dönem burası CHP tarafından yönetildiği halde hala modern depolama yapamadınız mı daha? Kardeşlerim, CHP çöp demektir, CHP kirlilik demektir, CHP yolsuzluk demektir, CHP susuzluk demektir. Bunlardan belediyecilik olmaz. Şu andaki belediyecilik anlayışına parlamentoda bu CHP karşı çıkar, bunu Anayasa Mahkemesine götürdü. Anayasa Mahkemesi de bu müracaatı reddetti. Neden biliyor musunuz? Bunlar belediyeciliği bilmez. Genel müdür, zaten bu işlerden hiç anlamaz."

DÜNYANIN EN İLERİ LİMANI YAPILIYOR

Erdoğan, kendisinin belediyecilikten geldiğini anımsatarak, İstanbul'da da hava kirliliği, çöp, susuzluk gibi sorunlar olduğunu, ancak bunları çözümlediğini söyledi. İzmir'e şu anki yerel yönetim anlayışının yakışmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Benim mesai arkadaşım olan Binali Bey'i eğer bugün buraya getirdiysek, bunun bir sebebi var. Diyoruz ki, İzmir'e böyle bir yerel yönetim anlayışı yakışmıyor işte.

Kardeşlerim, şu İzmir'e gelen yollar, çevre yolları kiminle oldu? Ak Parti iktidarı ile oldu. Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanımız ile oldu. Sağlığa, eğitime bakın. Bütün bunlarda bizi göreceksiniz. İzmir'de şimdi dünyanın en ileri limanı yapılıyor. Bunların, hayali bile buna erişemez. Dün İstanbul-İzmir otoyolunun önemli bir adımını attık. Bu, İzmir-İstanbul arasının en önemli aksı, bunu hallettik. Bir taraftan da 5 ayrı noktada otoyol yapılıyor. Sekiz saatlik İzmir-İstanbul arası 3.5 saate düşüyor. Bunu ortaya koyan AK Parti mi, yoksa afedersin bir modern çöplük bile inşa edemeyen CHP mi?"

KİMSE TAŞKINLIK YAPMIYOR

"Vatandaşın, 'benim irademe dokunma, benim hükümetime dokunma, bu hükümeti iş başına ben getirdim, ben ne zaman istersem o zaman indiririm diyor" ifadesine yer veren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kardeşlerim, gittiğimiz illerde hiç kimse taşkınlık yapmıyor. Onunla iftiar ediyorum. CHP'nin gençliğine bak. Elinde molotof, taş, sopa. Ortalığı terörize edenlerle beraber, öyle dolaşıyorlar. Bakıyorsun MHP gençliğine, aynı. Ama Ak Parti gençliğine bakıyorsun, elinde bilgisayar, tablet bilgisayar, kalem, kitap. işte, bizim gençliğimiz bu. Aydınlık yarınları ve Türkiye'sini biz böyle kuracağız. Öyle taşla sopayla, molotoflarla bu iş olmaz. Afedersiniz, edep dışı yazılar yazmakla bu olmaz. Gezicilerle çevrecilik olmaz."

PENSİLVANYA'DAKİ ZAT İHANET İÇİNDE

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Millet ne diyor, biliyor musunuz? 'Biz, söyleyeceğimizi sandıkta söylüyoruz' diyor. Yapılan çirkinlikleri, milletim görüyor. Sokaklardaki şımarıklığı, azgınlığı milletim görüyor. CHP'nin MHP'nin sokakları tahrik eden, gerilim siyasetini milletim çok yakından izliyor. Medyanın, kışkırtıcı manşetlerini, iş verenlerin sinsi planlarını milletim çok ama çok iyi görüyor.

Kardeşlerim, Pensilvanya'daki zatın, birilerinin maşası olarak Türkiye'yi karıştırmak için nasıl bir ihanet içinde olduğunu benim aziz milletim çok iyi görüyor. Ama millet, sabrediyor, millet sandığı bekliyor. Millet, sözünü sandıkta haykırmak için 30 Mart'ı bekliyor."

77 MİLYONUN PARTİSİYİZ

BDP, CHP ve MHP'nin sadece Türkiye'nin belli yerlerinde oy aldığına dikkati çeken Erdoğan, kendilerinin etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçilik yapmadıklarını, 77 milyonun partisi olduklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Niye Sivas'ın ötesine gitmiyorsun?" sorusu yönelttiğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ne diyor biliyor musun? 'Ta Pekin'e, Washington'a gittim' diyor. Ben 780 bin kilometre içerisinde Sivas'ın ötesinden bahsediyorum. Niye Erzurum'a gidemiyorsun, niye Hakkari'ye, Van'a gidemiyorsun? Ben sana bunu söylüyorum. 'Pekin' diyor, 'Washington' diyor. Ya sen oralarda mı siyaset yapıyorsun? O da ısmarlama, ısmarlama. Kardeşlerim birileri bu ülkede kendini hep yabancı hissetti. Kılıçdaroğlu da bunlardan biri. Gidemez. Niye? Halkını kucaklamadı. Halkını kucaklayamadığı için halk da onu kucaklayamıyor. Hakkari'ye gitti bir tane Türk bayrağı yok. Sadece CHP bayraklarıyla miting yaptı ama ben Hakkari'ye gittim aynen buradaki gibi. Şu tabloyu görüyor musun (Meydanı göstererek) Türk bayraklarıyla AK Parti bayrakları bir arada. Biz yola çıkarken 'tek millet' dedik. Arap'ı, Türk'ü, Kürt'ü, Arnavut'u, Boşnak'ı, Roman'ı, Çerkez'i ve Gürcü'sü ile tek millet dedik. Arkadan tek bayrak dedik. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır."

BİZE BAYRAK DERSİ VERME

Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun kendilerini bayrak sevgisi konusunda eleştirmesine tepki göstererek "Bize bayrak dersi verme. Sen önce Hakkari'nin hesabını ver. Sende yürek falan yok. Orada sen gittin pazarlık yaptın, oraya bir miktar insan topladılar. Orada mitingini yaptın. Zannettin ki 'ben buradan iyi bir oy alacağım'. Ne oldu biliyor musunuz? Hakkari'de milletvekili seçimlerinde dördüncü parti oldu. Biz ikinci parti olduk, MHP üçüncü parti oldu, O dördüncü parti oldu. Ya Kılıçdaroğlu, sen bu işi daha öğrenemedin" dedi.

Bayrak konusunda çok hassas olduklarını, çocuklarına bayrak sevgisini ilkokulda okudukları dönemde aşıladığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlkokuldaki yarışmalarda çocuklarım, 'Baba şiir okuma yarışması var ne okuyayım' diye sorduğunda. Ben de kendilerine Arif Nihat Asya'nın 'Bayrak' şiirini tavsiye ettim. İzmir'de okuyalım Kılıçdaroğlu öğrensin, çünkü bu ara 'Rabia' işaretini de öğrendi biliyorsunuz. O içini başka türlü dolduruyor, ayrı mesele ama diğerlerini de yavaş yavaş öğrenecek. Bakacak ki kendisi içine yaptığı dolgular prim yapmıyor, buraya gelecek."

KILIÇDAROĞLU'NDA UTANMA YOK

İzmir'in en güzel yerlerine çirkin gecekonduların, kanalizasyonların yakışmadığını, bunun sorumlusunun da CHP'li belediyeler olduğunu dile getiren Erdoğan, kendilerinin modern bir İzmir istediklerini, tecrübelerini, planlarını ve projelerini İzmir'de Binali Yıldırım ile hayata geçirmek istediklerini söyledi.

"Marmaray'ı yaptık. Marmaray'ı Allah'tan görmediler. 62 metre denizin derinliğinden gidiyor ya. Marmaray'ı görmediler. Marmaray'ı bitirdik. Geçenlerde İstanbul'da iki gün ağır bir sis oldu. Marmaray'da günde 300 bin kişi geçti" diyen Erdoğan, şunları belirtti:

"Burada Binali bey, size tünellerle ilgili projelerini açıkladı. Türkiye'de 122 tünel yaptık şu 11 senede. Cumhuriyet tarihinde yapılanlarla bizimkiler yan yana gelmiyor artık. Kardeşlerim şu Kılıçdaroğlu'nda utanma, sıkılma yok yolsuzluktan bahsediyor. Ben diyorum ki: Ya biz bu ülkeyi 230 milyar dolarla aldık. Yani 79 senede Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı, şimdi 820 milyar dolar. Buradan, buraya çıkıyorsun. Nasıl bunu söylüyorsun? 11 senede 590 milyar dolar bunun üzerine ilave etti. Kardeşlerim, 70 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı ama 11 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi? Eğitimde, cumhuriyet tarihinde yapılan dersliğin yarıdan fazlasını biz 11 senede yaptık. 205 bin derslik. Ah kardeşlerim işte onun için bizde vatan aşkı var."

BİZ AYRIŞTIRMIYORUZ

"Yaşam tarzlarına müdahale ediyorsunuz" şeklinde sözler bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"Allah aşkına nerede yaşam tarzına müdahale ettik? Bunu bir söylesinler... Hangi uçakta, hangi otobüste, devlet dairesinde nerede? Var mı böyle bir şey. Yok. Bu bunların nakaratıdır. Belediye başkanı olduğumda aynı şeyleri İstanbul'da da söylediler. Hatta bir kızcağız trenden düştü Pendik'te. 'Bak' dedi, 'işte gördün mü daha göreve başlar başlamaz başı açık kızı trenden attılar'. Bunlar böyle vicdansızdır. Ama devran artık değişti. Kimse bunu yutmuyor. Yeter ki bu bütün kardeşlerim el ele versinler, gönül gönüle versinler. Esma'nın ruhunu şad etsinler.

'Ayrıştırıyorsunuz' diyorlar. Biz ayrıştırmıyoruz. Tam tersine biz 77 milyonu kardeş yaptık. Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bu Türkiye'yi kimse tutamaz, Bu Türkiye'nin önünde kimse duramaz."

IMF BİZDEN BORÇ İSTİYOR

Geçmişte Türkiye'nin IMF'ye borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu, bu borcun bitirildiğini anlatan Erdoğan, "Şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyon dolar. Tamam dedik. Veren el, alan elden üstündür. Buraya geldik" ifadesini kullandı.

İktidarda DSP, MHP ve ANAP olduğu dönemde Merkez Bankasının 27,5 milyar doları bulunduğuna, şimdi ise 128 milyar doları olduğunu kaydeden Erdoğan, "Diyorlar ki: 'Türkiye borçlu'. Yalan söyleme Kılıçdaroğlu. Biz Türkiye'yi devraldığımızda 100 liranın 73 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 35 lirası borç. Fark bu. Ne ararsan var bunda" dedi.

KÖYLÜNÜN YANINDA AK PARTİ VAR

Devletin yüzde 63 faizle borçlandığını, şimdi ise faizin tek haneli rakama düştüğünü, enflasyonun yüzde 30'dan yüzde 8'e gerilediğini aktaran Erdoğan, bu aradaki farkların vatandaşın cebinde kaldığını vurguladı.  Erdoğan, çiftçilerin Ziraat Bankasından krediyi yüzde 59'la alırken, şimdi yüzde 5'le aldığını, esnafın ise yüzde 46  ile aldığı faizin yüzde 5'e düştüğünü ifade ederek, esnafın, çiftinin, köylünün yanında AK Parti'nin bulunduğunu dile getirdi.

DEMOKRASİ BİZİMLE GÜÇ KAZANDI

Göreve geldiklerinde zorunlu tasarruf adı altında kesilen 13,5 katrilyon (milyar) liralık borcun ödendiğini, Konut Edindirme Yardımı altında kesilen 3,5 katrilyonun (milyar) da ödendiğini, bunun toplamının 17 katrilyon (milyar) lira olduğunu bildiren Erdoğan, "Bu CHP, bu MHP ve bu tarih olan partiler, bunların hepsi aynı. Ama gördüğünüz gibi AK Parti apayrı. Demokrasi bizimle güç kazandı. Onun için bu seçime şöyle girdik. 'Büyük medeniyet yolunda insan, demokrasi, şehir' dedik. Üç başlık. Bunlar bizim için çok önemli. İzmir'de istiyoruz ki Binali Yıldırım kardeşimle insanımızı, demokrasiyi ve şehir anlayışını, İzmir'de değiştirelim. İnsan hizmet görsün. Demokrasi taçlansın. Şehir alt yapısıyla, üst yapısıyla farklı bir noktaya gelsin" şeklinde konuştu.

SANDIK DIŞINDA HER YOL GAYRİ MEŞRU

Gazi Mustafa Kemal, 23 Nisan 1920'de, daha Kurtuluş Savaşı'nı yapmadan, daha cumhuriyeti ilan etmeden önce Meclis'i kurdu ve 'Meclis bütün iradelerin üzerindedir' dedi. 'Meclis Türkiye'dir' dedi, daha vefat etmeden, sağlığında çok partili hayata, demokrasiye geçmek için denemeler yaptı.

Evet tıpkı ilk Meclis gibi, tıpkı Gazi Mustafa Kemal gibi bugün de yarın da Meclis her iradenin üzerinde olacaktır. Türkiye hakkında her kararı Meclis verecektir. Geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da Meclis sadece ve sadece sandık yoluyla belirlenecektir. Sandık dışında Türkiye'ye istikamet çizmeye çalışan her yol gayrimeşrudur."

ŞEHRE BU KADAR YABANCI

Erdoğan, şunları belirtti:

"Önceki gün Sakarya'da konuşuyor. Ne diyor biliyor musunuz? Burada belediyeyi alırsak bu meydanın altına otopark yapacağız' diyor. Ama çok enteresan. Ne var biliyor musunuz? O meydanın altını yıllar önce AK Partili belediye zaten otopark yapmış. Adamın haline bak ya. Yani oranın altında ne var ne yok bilmiyor, fakat adamın adayı da bilmiyor. Yani kendisi de adayı da şehre bu kadar yabancı.

Bundan önceki belediye seçiminde Kılıçdaroğlu İstanbul'dan büyükşehir belediye başkan adayı oldu. Nüfusunu gitti Kağıthane ilçesine taşıdı. Tabii soruyorlar kendisine 'Nerede oturuyorsunuz?' diye. 'Kağıttepe'de oturuyorum' diyor. Ardından sandığa da gidemedi biliyor musunuz? Allah Allah. Yani bir aday seçimde oyunu dahi kullanamıyor. Şimdi soruyorum Allah aşkına sen adaysın ve oyunu dahi kullanamıyorsun. Ya bunun eline üç tane koyun verin kaybeder gelir.

Lokomotifi böyle olursa arkasından gelen vagonlar ne olur? Lokomotif nereye giderse vagonlar da oraya gider. Kardeşlerim, ne olur gelin şu İzmir'i kurtaralım. Ardından ne diyor biliyor musunuz? O da çok enteresan. 'Mersin'i AK Parti'den alacağız' diyor. Ya Mersin'de zaten CHP belediyesi var. Yani iyice şu anda dağıtmış vaziyette. Çünkü Pensilvanya ile aklını fena bozdu. Bundan dolayı da dağıttı. Herhalde Pensilvanya'dan gelen muskalar da tutmuyor." AA
 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 06:51

İLGİLİ HABERLER