Gündem
  • 4.1.2014 15:52

Tayyip Erdoğan'a Gülen'den sürpriz mektup

Başbakan Erdoğan, gazeteci ve yazarlarla yaptığı toplantıda Gülen Cemaati'nden barış mektubu geldiğini söyledi.

Dolmabahçe'deki toplantıya katılan gazeteci Fikret Bila, Gülen Cemaati'nden Erdoğan'a sulh mektubu geldiğini söyledi.

Toplantının bir bölümü basına kapalıydı. Toplantıya katılanlar çıkışta görüşmeyle ilgili açıklama yaptılar. Gazete Fikret Bila, Başbakan'ın ""Islak imzalı mektup gelmiş. Gülen ya da üst düzey cemaat mektubundan gelmiş anlaşılan." dediğini açıkladı.

Toplantıya katılan gazeteci ve yazarlar çıkışta açıklamalarda bulundular.

FİKRET BİLA:
Başbakan Erdoğan'ın gazeteci ve yazarla yaptığı görüşmede, Cemaat'ten bir mektup aldığını söylediği belirtildi. Toplantıya katılan Fikret Bila, "Başbakan Erdoğan mektubun yakın tarihte geldiğini söyledi" ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'de gazeteci ve yazarlarla buluştu. Toplantının basına kapalı olan bölümü sonrası dışarı çıkan gazeteciler, görüşmeyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Basın mensuplarının soruların yanıtlayan gazeteci Fikret Bila, Gülen Cemaatinden Başbakan Erdoğan’a bir mektup geldiğini söyledi.
Görüşmede mektup konusunun gündeme geldiğini ifade eden Bila, “Mektubun yakın tarihte geldiğini söyledi. Geç kalındığı beyanında bahsetmedi. Mektubun içeriğin bir uzlaşma arayışı” dedi.
Bila, tutuklu milletvekilleri ve MHP milletvekili Engin Alan’ın durumunun da konuşulduğunu ifade ederek, “Orada kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Başbakan Erdoğan diğerleri bakımından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının tanınmış olmasından böyle bir olanağın ortaya çıktığını ve milletvekillerinin de bu yola başvurarak serbest kaldığını ifade etti” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın oğlu ve damadıyla ilgili iddiaları da yalanladığını söyleyen Bila, şöyle devam etti:
“Sayın Başbakan, oğlu ve damadı ile ilgili iddiaların doğru olmadığın ifade etti. Her ikisinin de devletle bir işleri olmadığını belirtti. El Kadı ile görüşmesinin de normal olduğunu çünkü aile dostları olduğunu, El Kadı’nın bir terörist olmadığını, uluslararası mahkemelerden beraat ettiğini, seyahat yasağının kaldırıldığını, Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen Suudi bir iş adamı olduğunu söyledi. ‘Eğer başbakanın oğlu ve damadıysanız Türkiye’de bir iş yapamayacak mısınız’ diye bir soruyla eleştiren bir yaklaşım ortaya koydu.”

MEHMET BARLAS:
Halk Bankası konusunda ‘’BDDK’ya talimat verdik, incelettik, Halk Bankası tertemiz çıktı’’ dedi.Anladığım kadarıyla İade-i muhakeme yolları araştırılıyor. Adalet Bakanı’na talimat verilmiş. Yanlışlık varsa nasıl düzeltilir diye..

AKİF BEKİ:
İfadeleri güçlüydü. Kendisini güçlü sözlerle ifade etti.Hükümete yapılan yargı darbesi olarak nitelendirdi. 4 saat boyunca bu konu etrafında konuşuldu. 17 Aralık komplosu dediği hadiselerin yansımaları konuşuldu.
Yazılı olarak iletilen bir teklifin olduğunu söyledi. Dershaneler konusunda talepler olduğunu ama bu konularda pazarlığa açık olmadığını söyledi.

CAN PAKER:
Başbakan çok kararlı. Bunu Türkiye’nin geleceğiyle ilgili bir darbe olarak lanse ediyor. Açılım sürecine etki etmeyeceğini söyledi Beşir Atalay. Başbakan da ‘Kürt meselesi demek yanlıştır. Kürt vatandaşımın sorunu olabilir. Avrupa’daki bidliğim devletler bunu körüklüyor’’ dedi. AB ile ilişkilerde gevşeme olmayacağını söyledi. Cemaatle ilgili olarak kimseyle pazarlığa girmeyiz dedi.

DOĞU ERGİL:
Başbakan, Kendisinin şahıs olarak, hükümet olarak sapasağlam durduğunu, uluslararası düzeyde Türkiye’nin fazla fire vermediğini söyledi.Başbakan yolsuzluğun bir araç olarak kullanıldığına ve hükümetinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına inanıyor.

ALİ BULAÇ:
Camiaya karşı operasyon düzenlenecekse bunun binlerce insanı mağdur edebileceği söylendi. Başbakan da 'Bu konuda dikkatliyiz. Öyle bir şeye mahal vermeyiz. Ama devletin içinde yapılanma varsa onları tasfiye etme konusunda kararlı olduğunu söyledi.

İadei muhakeme olabileceğini söyledi. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın çalışması olduğunu belirtti


Yazar Ali Bulaç, Başbakan Erdoğan’ın Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yazar Ali Bulaç, Başbakan Erdoğan’ın Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesine ilişkin, “Başbakan Erdoğan, iade-i muhakeme olabileceğini söyledi. Bu konuda Adalet Bakanlığında bir çalışmadan söz etti” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gazetecilerle yaptığı görüşme sona erdi. Yaklaşık 4 saat süren görüşme sonrasında dışarı çıkan bazı gazeteci ve yazarlar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yazar Ali Bulaç, bilgilendirici bir toplantı olduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan’ın seçim dönemine kadar olabilecek olaylardan bahsettiğini ve aldıkları tedbirleri sıraladığını söyledi. Toplantıda cemaat konusu ve Hatay’da durdurulmak istenen yardım TIR’ı konusunun da gündeme geldiğini anlatan Bulaç, “TIR olayı da gündeme geldi. TIR olayının 17 Aralık operasyonu ile bağlantılı olduğunu düşünüyor sayın Başbakan. Sürecin bir parçası olarak yorumluyor. Cemaat konusunda ben eğer hükümete karşı yapılanma varsa tedbir almanın haklı olduğunu fakat cemaate karşı bir operasyon düzenlenecek ise bunun on binlerce insanı etkileyebileceğini söyledim. Sayın Başbakan ‘Biz çok dikkatliyiz böyle bir şeye asla izin vermeyiz’ dedi. Ama devlet içerisinde bir yapılanma varsa hukuk dahilinde kalmak suretinde onları tasfiye etme konusunda kararlı olduklarını ifade etti” dedi.

Bulaç, Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesi konusunun da Başbakan’a sorulduğunu belirterek, “Başbakan Erdoğan, iade-i muhakeme olabileceğini söyledi. Bu konuda Adalet Bakanlığında bir çalışmadan söz etti. Sayın bakan da teknik bilgiler verdi” ifadelerini kullandı.

"SEÇİMLERDE ENDİŞEM YOK"

Prof. Dr. Doğu Ergil ise Başbakan Erdoğan’ın pek çok konuya kendi açısından açıklık getirdiğini anlatarak, “Tabii bu hükümetin bakışı. Toplumda ne olacağını kendisi de ifade etti. 30 Mart seçimlerinde ne olacağını göreceğiz” diye konuştu.

Türkiye Gazetesi yazarı İsmail Kapan ise, “Sayın Başbakan kamuoyunda son günlerde özellikle 17 Aralık’tan sonra oluşturulan algıya karşı hükümetin duruşu ile ilgili değerlendirme yaptı. 17 Aralık’ın bir komplo olduğunu söylediler. Buna karşı hükümetin ve devletin zamanında gerekli refleksi göstererek cevap verdiğini, düne göre bugün daha güçlü durumda olduğunu, bundan sonra olabileceklere karşı da hazırlıklı olduklarını söyledi. ‘Bunun esas göstergesi 30 Mart seçimleri olacak bununla ilgili endişem yok’ dedi. Başbakanlık makamı ile cumhurbaşkanlığı makamı arasında bir fitne çıkarılmak isteniyor. Biz bu konuda rahatız hiçbir endişemiz yok zamanı geldiğinde gerekli adımlar atılacaktır’ ifadelerini kullandı” diye konuştu.
 


 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:46

İLGİLİ HABERLER