'Tayyip Erdoğan'ın yüzleştiği en büyük kriz'
Türkiye'nin ekonomik başarısının siyasi istikrarsızlık yüzünden tehlikede olduğuna dikkat çeken gazetenin yazarı Constanze Letsch yazısında, ülkenin en büyük yolsuzluk skandalı ile Türkiye'nin politik istikrarının tehlikede olduğunu savunurken bu skandalın, Erdoğan'ın uluslararası güvenirliliğini sarsan Gezi olaylarının ardından geldiğine vurgu yaptı.
Türkiye ekonominin AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana büyüdüğünü, yıllık enflasyonun yüzde 100'lerden tek haneli rakamlara indiğini ve reel durumda milli gelirin yüzde 45 arttığı ifade edilen yazıda, AKP'nin üst üste kazandığı genel seçimlerle Türkler için devamlı bir büyüme ve artan bir refah sözü verdiğine dikkat çekti.
Buna karşın yolsuzluk, rüşvet ve AKP üyelerinin ihaleye fesat karıştırma iddialarının AK Parti'nin 'beyaz' anlamına gelen anlamını sorgulama gereği duyulmasına yol açtığını belirten yazar, bu soruşturmaların Türk lirasının değerini düşürmesinin yanı sıra Türk hisse senetlerinin de büyük oranlarda elden çıkarılmasına neden olduğuna işaret etti.
Başbakan'ın yeni yıl konuşmasında Türkiye'yi 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirme sözü verdiğini aktaran yazar, yazısını şöyle noktaladı: 'AK Parti açısından krizin çıkış zamanı daha kötü olamazdı: mart ayında yapılacak belediye seçimlerini ağustos ayında yapılacak ilk seçimle iş başına gelecek başkanlık ve bir sonraki yıl yapılacak genel seçimler izliyor. Türkiye, Erdoğan iktidara geldiğinden beri en tahmin edilemez ve değişken siyasi sürecinde. Ancak, Erdoğan'ın bu karışıklıktan çıkarak hayatta kalma umutları, yine de halkın ekonomik başarı ve şeffaflık algısına bağlı olabilir.'
