Türkiye Bankalar Birliği (TBB), ticari kredilerde temerrüt faizi uygulamasında yaşanan sorunlara çözüm olarak bir değişiklik tasarısının hazırlanıp Adalet Bakanlığı'na sunulduğunu bildirdi.
TBB'den yapılan açıklamada, kredi kartlarına ve 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sırasında uygulanan akdi ve temerrüt faizi oranları gerekçe gösterilerek banka sisteminin itibarını zedelemek doğru ve gerçekçi olmadığı görüşü tekrarlanarak, şöyle denildi:
''2001 yılında yaşanan kriz, ekonomik faaliyeti, tüm kesimleri ve bankaları çok olumsuz etkilemiştir. Bu dönemde bankaların bir gecelik borçlanma oranları çok yüksek düzeylere çıkmıştır. Yükümlülüklerini yerine getiremeyen bankalar için resmi kurumlar tarafından uygulanan gecikme faizi oranları yüzde 9000'e ulaşmıştır.'' Yüksek risk nedeniyle kredi kartına uygulanan faiz oranı ve temerrüt faiz oranının diğer borç verme oranlarına göre yüksekliğinin, dünyadaki uygulamalarda da böyle olduğu belirtilen açıklamada, şu görüşler dile getirildi:
''Borçların zamanında ödenemediği durumlarda uygulanacak temerrüt faizinin belirlenmesinde zorluklar bulunmaktadır. Enflasyon çok yüksek, borçlanma vadesi çok düşük, istikrarsızlığın sık yaşanması nedeniyle belirsizlikler fazla ve riskler yüksektir. Gerek Borçlar Kanunu'na gerek 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi Hakkında Kanun'a göre temerrüt faizine tekrar faiz değil, basit faiz uygulanmaktadır. Buna karşılık, alacakların tahsili, yasal düzenlemeler ve uygulamada karşılaşılan sorunlar nedeniyle çok uzun bir süre almaktadır. Bu durumda borcunu ödemekte isteksiz davranan borçlular basit faiz uygulamasından yararlanarak çıkar sağlamakta, alacaklılar ise zarar görmektedir.'' TBB'nin ticari kredilerde temerrüt faizi uygulamasında yaşanan sorunlara çözüm olarak bir değişiklik tasarısı hazırlayıp Adalet Bakanlığı'na sunduğu aktarılan açıklamada, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan kanun tasarısında da, tüketici kredileri için temerrüt faizi uygulamasının ayrıca düzenlendiği vurgulandı.
TBB'nin, yasalara, temel bankacılık düzenlemelerine ve ekonomik gerçeklere aykırı, iyi niyetli olmayan kredi uygulamalarına karşı olduğu kaydedilen açıklamada, aynı duyarlılığın banka müşterilerinden de beklendiği belirtilerek, ''Hukukun ve kuralların geçerli olduğu bir ekonomide tarafların hür iradelerine göre yapılan sözleşmeden kaynaklanan sorunların taraflar arasında, gerektiğinde de hukuk kuralları içinde çözülmesi esastır'' denildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:03
