Gündem
  • 2.7.2020 23:00

Türk akademisyenlerden Ayasofya için mektup

Önceliğin cami tartışması olmaması gerektiğini savunan akademisyenler, Ayasofya'nın siyasete alet edilemeyecek kadar güzel bir anıt olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülen Ayasofya ile ilgili yeni düzenleme için araştırma talimatı verdi.

Ayasofya'nın yeniden cami statüsü kazanmasına ilişkin Danıştay'da görülen duruşma sona erdi. Buna göre, Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılıp açılmayacağıyla ilgili karar 15 gün içinde duyurulacak.

AKADEMİSYENLER, AÇIK MEKTUP YAZDI

Türk ve yabancı akademisyenler, Ayasofya’nın statüsüne ilişkin açık mektup yazdı. Mektupta, "Bizans ve Osmanlı tarihi, kültürü ve sanatları üzerine araştırma yapan bilim insanları olarak bizim bu metni kaleme almaktaki amacımız henüz alınmamış bir karara itiraz etmek değil, ortak kaygılarımızı hâlihazırda sahip olduğumuz bilgilere dayanarak açıklığa kavuşturmak." denildi.

"ENDİŞELİYİZ" AÇIKLAMASI

"Kanaatimizce temel mesele 'Ayasofya müze mi yoksa camii mi olsun?' değil." diyen akademisyenler, önceliğin Ayasofya'nın en iyi şekilde nasıl korunabileceğine verilmesi gerektiğini savundu. Mektupta şu ifadelere yer verildi:

"Endişemiz, yapının işlevine dair süregelen tartışmaların önümüzde duran elzem sorunlara cevap verebilecek ölçekte bir idari strateji geliştirmeye engel olması. Özellikle yapının tarihi dokusunun korunması, Bizans ve Osmanlı eserlerinin görünürlüğünün devamı, kitle turizminin sağlıklı bir şekilde idamesi ve deprem tehlikesine karşı gerekli tedbirlerin alınması gibi meseleler bizim için öncelik taşıyor."

"AYASOFYA, YEREL VE BÖLGESEL SİYASETE ALET EDİLMESİN"

Ayasofya'nın halihazırda hem müze hem de camii olarak faaliyet gösterdiği belirtilen mektupta, söz konusu yapının ibadethane rolünün genişletilmesinin şu ana dek Ayasofya’ya herhangi bir zarar vermediği, içinde yer alan sanat eserlerinin yeniden gizlenmesine sebep olmadığı kaydedilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Endişemiz, süregelen ve halihazırda sadece ‘söylem münakaşası’ şeklinde seyreden tartışmaların Ayasofya’nın tarihi ve arkeolojik bulgularının zarar görmesi ve sanat eserlerinin gizlenmesi ile sonuçlanacak benzer şekilde özensiz ve yanlış müdahalelere maruz kalması.

Ayasofya yerel ve bölgesel siyasete alet edilemeyecek kadar güzel bir anıt ve önemli bir tarihi belge. Birbiri ardına gelen Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti yönetimleri bu anıtı zamanın yıkıcı etkilerinden korumuş ve değerini sadece kendileri için değil, bizler de dahil olmak üzere bütün gelecek nesiller için muhafaza etmeyi başarmıştır. Mevcut Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu korumacı ve sorumluk sahibi idare geleneğini sürdürmesi bizim, Bizans ve Osmanlı tarihi, kültürü ve sanatları üzerine çalışan bilim insanları için hayati öneme sahip."

MEKTUBA İMZA VEREN BAZI AKADEMİSYENLER

Panagiotis A. Agapitos, Max-Planck Enstitüsü, Frankfurt

Engin Akyürek, Koç Üniversitesi

Benjamin Anderson, Cornell Üniversitesi

Tülay Artan, Sabancı Üniversitesi

Charles Barber, Princeton Üniversitesi

Averil Cameron, Oxford Üniversitesi

Ayşe Henry, Bilkent Üniversitesi

Gül Kale, Carleton Üniversitesi

Ayşin Yoltar, Brooklyn Müzesi

Nükhet Varlık, Rutgers Üniversitesi

Baki Tezcan, Kaliforniya Üniversitesi

Tuğba Tanyeri-Erdemir, Pittsburgh Üniversitesi

A. Tunç Şen, Columbia Üniversitesi

B. Harun Küçük, Pennsylvania Üniversitesi

Yavuz Köse, Viyana Üniversitesi

Kader Konuk, Duisburg-Essen Üniversitesi

Ceyda Karamürsel, Londra Üniversitesi SOAS

Sinem Casale, Minnesota Üniversitesi

Suna Çağaptay, Cambridge Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi

Güncellenme Tarihi : 2.7.2020 23:08

İLGİLİ HABERLER