KAYNAK : Haber Vitrini
AB reformlarının AB üyesi ülkelere anlatılması ve Türkiye'ye Kopenhag zirvesinde tam üyelik müzakerelerinin başlatılması için tarihverilmesi konusunda ilk olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz AB üyesi ülkelerin büyükelçi ve maslahatgüzarlarını bilgilendirecek.
Yılmaz, bugün AB üyesi ülkelerin temsilcilerine reformların özellikle böyle bir süreçte çıkarılmasının önemini vurguladıktan sonra, TBMM'nin 3 Ağustos'ta kabul ettiği ve 8 sayfadan oluşan ''AB Uyum Yasaları Paketinin Analizi''ni sunacak.
Yılmaz'ın ardından Başbakan Bülent Ecevit, AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin yanı sıra AB üyesi ülkelerin hükümet ve devlet başkanlarına birer mektup ve AB Uyum Yasaları Paketi'nin analizini gönderecek.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel de bu girişimlere paralel olarak AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve AB'nin Genişlemeden sorumlu üyesi Gunther Verheugen'a birer mektup yazacak.
TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin de AB üyesi ülkelerin parlamento başkanlarının yanı sıra Avrupa Parlamentosu'na birer mektup yazacağı bildirildi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ise bu ay sonunda Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde yapılacak BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nda AB üyesi ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları ile ikili temaslarda bulunacak.
Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan eylem planında, reform yasalarının Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne dek hazırladığı en kapsamlıve en derin paketi olduğu vurgulanarak, Türkiye'de siyasi ortamın belirsiz olduğu ve erken seçim kararının alındığı böyle bir dönemde bupaketi çıkarmasının önemine dikkat çekilecek.
Liderler, TBMM'nin bu reform paketini çıkararak, Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni tam olarak yerine getirme iradesini ortaya koyarak, paketin Ulusal Program'da (UP) özellikle idam ve anadilde yayın gibi konulardaki belirsizlikleri de açığa kavuşturduğunu ifade edecekler.
HALK HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATILMAMALI
''Terörden dolayı 30 bin vatandaşını kaybeden ve yakınlarını kaybedenlerin acısının dinmediği'' bir dönemde bu yasaların çıkarılmasına dikkati çekecek liderler, ''Bu kadar hassas bir konunun istismar edilebileceği endişesinin yaşandığı bir dönemde terör suçlarına ilişkin idam cezalarının kaldırılması son derece cesur yürekli bir karardır'' diyecek.
AB'li yetkililerle yapılacak temaslarda, TBMM'den geçen paketin Türkiye'nin yaşadığı sorunları yaşamayan ülkeler tarafından basit algılanmasının normal olacağı, ancak Türkiye ölçeğinde bu kararların ''muazzam cesur adımlar'' olduğu vurgulanacak.
Reformların TBMM'de çıkmasının ardından halktan alınan tepkilerin olumlu olduğu kaydedilerek, ''Halkımız bu tedbirlerin AB ile bütünleşmede gerekli olduğunu bilmekte ve onaylamaktadır. Halkımız hayal kırıklığına uğratılmamalıdır'' mesajı verilecek.
Ankara'nın AB ülkelerine ileteceği mesajın nihai bölümünde de, ''AB'nin tüm üyelerinin ve Avrupa Komisyonu'nun içinde bulunduğumuz siyasi ortamı da dikkate alarak, aynı cesareti, aklıselimi ve sağduyuyu göstermesini istiyoruz'' denilecek.
AB uyum paketinin TBMM'den geçmesinin ardından Türkiye'nin aldığı tepkileri yorumlayan bir yetkili, paketin TBMM'den geçmesinin Türkiye'nin Kopenhag zirvesinde tam üyelik müzakere tarihi alma şansını ''çok yükselttiğini'' belirtti.
Aynı yetkili, Kıbrıs konusunda da olumlu bir sonucun alınması halinde Türkiye'nin Kopenhag'da tarih alacağına inandığını belirterek, Ankara'nın böyle bir dönemde bu kararları alması karşısında AB'ye düşen görevin Türkiye'ye somut bir hedef koyması olduğunu kaydetti.
Aynı yetkili, AB'de kimsenin TBMM'nin bu kararları almasını beklemediğini ifade ederek, AB içinden bu konuda çok olumlu ve destek mesajları aldıklarını da sözlerine ekledi.
Diplomatik kaynaklar, idam cezasının savaş ve yakın savaş tehdidi halleri dışında kaldırılmasından sonra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 nolu protokolünün onaylanması için hükümetin Avrupa Konseyi nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçisi Numan Hazar'a yetki vermesi gerektiğini kaydetti.
Ancak, hükümet ortaklarından MHP'nin bu değişikliklerin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu kaydeden kaynaklar, Hazar'a böyle bir yetkinin verilmesinin şu an mümkün görünmediğinin altını çizdiler.
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararları iptal etmeyeceğini sandıklarınıda kaydeden kaynaklar, Cumhurbaşkanı Sezer'in eski Anayasa Mahkemesi Başkanı olduğunu hatırlatarak, ''Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa'ya aykırıbir durum tespit etseydi bu konudaki uyarısını yapardı'' dediler.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:02
