Hızlandırılmış tren, Türk halkının ağıt türkülerine konu ettiği ''kara tren''i hafızasından silme özlemine yanıt vermek istercesine, 155 kilometre hızla demiryolları tarihinin hız rekoruna imza attı.
İstanbullular'ın çok sevdiği ''Ankara'nın en çok trene binip İstanbul'a dönmesini severim'' sözünün sahibi ünlü şair Yahya Kemal Beyatlı'nın adını taşıyan ''hızlandırılmış tren'', dün saat 10.00'da tanıtım seferine çıktığında, yolculuğa katılan davetlilerin pek çoğu daha önce rötarlarına ve yavaş gitmesine alışık oldukları trenin 5 saatte Haydarpaşa'ya varabileceğine ihtimal vermiyorlardı.
Ancak, Ankara Garı'nın çıkışından itibaren şimdiye dek alışık olunmayan bir hızla kilometreleri adeta yutmaya başlayan tren, Polatlı-Eskişehir arasında ilk kez 155 kilometreyi görerek Türkiye demiryollarının hız rekorunu kırarken, bir kısmı uzun süredir trene dahi binmemiş olan davetliler de böyle bir olaya tanıklık yapmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadılar.
Türkiye'deki demiryolu standartlarını adeta altüst eden ve bazı istasyonların makaslarına bile 140 kilometre hızla girerek ayrı bir rekor kıran trenin yolcuları, 1 saat 58 dakikada Eskişehir'e ulaşmanın mutluluğunu tattılar.
Davetliler, restorandaki öğle yemeğinde, tren 130 kilometre hızla giderken çorbalarını rahatça içebilmenin keyfini de çıkardılar.
Demiryolu ile karayolunun paralel olduğu bölümlerde, karayollarında giden ve hız sınırlamasına takılan araçlara ve özellikle de otobüslere TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ın el sallaması ve ''sıkıysa bizi yakalayın'' diyerek takılması da gelecek günlerde trenlerin daha da hızlanacağının bir kanıtı gibiydi.
Bu sırada trenin kendilerini geçtiğini gören otomobil sürücülerinin tekrar tekrar otomobillerinin hız kadranlarına bakmaları da ilginç bir görüntü oluşturuyordu.
... TRENE BAKAMADI BİLE
Bu takılmalardan yol boyunca nasibini alanlar yalnızca otomobil ve otobüsler değil, halk kültürüne trenle ilgili özdeyişlerle giren büyükbaş hayvanlar da oldu. Ankara ve Haydarpaşa garlarına büyük boy asılan karikatürlerde de yer alan ve yolculuk süresince espriler yapılarak el sallanan hayvan dünyasının bu sevimli kesimi de, trene yeterince uzun süre bakamamanın bir anlamda ''şaşkınlığını'' yaşadı...
Pendik'e 4 saat 40 dakikada giren tren için hala ''5 saat hedefi herhalde'' tutmayacak yorumları yapılırken, tren, bu yorumu yapanları yalancı çıkarırcasına 4 saat 56 dakikada Haydarpaşa'ya girdiğinde, gardaki coşkulu kalabalık da böyle tarihsel bir ana tanık olmanın mutluluğunu doyasıya yaşadı.
Yolculuğun en duygusal yönü ise istasyonlara toplanan halkın, ellerindeki pankartlar ve bayraklarla trene el sallaması ve sonsuz manevi destek vermesiydi. Bu tablo, Cumhuriyetin ilk yıllarında ön planda olan, ancak daha sonra unutulan Türkiye'nin demiryolu geleneğinin yeniden canlandırılması açısından herkesin gözlerini yaşartıcı nitelikteydi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:19
