Ekonomi
  • 15.11.2004 10:40

TÜRKİYE HER YIL 5 MİLYAR DOLAR İSRAF EDİYOR

İşte çarpıcı örnekler: 954 milyon tonluk petrol rezervimiz var. 2003’te bunun 117 milyon tonu üretilebildi; hidrolik enerjide potansiyelin yüzde 56’sı atıl; tahsisli 206 bin Hazine taşınmazı amaç dışı kullanılıyor. Bütün bunlardan doğan yıllık kayıp ise 5 milyar dolar... MÜLKİYET olarak Türkiye’nin yüzde 60’ına sahip bulunan devlet, kendisine ait kaynakları yeterince değerlendiremiyor. Maliye Bakanlığı bürokratlarından İlhami Söyler’in yaptığı ‘Devlet Mallarının Yönetimi ve Kamu Finansmanı Açısından Değerlendirilmesi’ konulu araştırma, Türkiye’de sadece işgal altındaki Hazine taşınmazlarının değil, diğer kamu mallarının da etkin bir şekilde işletilemediğini ortaya koydu. Araştırmada, Hazine’ye her yıl 5 milyar dolarlık kaynak sağlayabilecekken, değerlendirilemeyen bazı değerler şöyle: BÜTÇEYE ORANI DÜŞÜK ARAŞTIRMADA, Türkiye’de son 5 yılda ortalama yüzde 0.7 olarak belirlenen devlet malları gelirlerinin toplam bütçe gelirlerine oranının ABD’de yüzde 3.5, Fransa’da yüzde 11, İngiltere’de yüzde 5, Almanya’da da yüzde 11.5 olduğuna dikkat çekildi. Araştırmada, gelişmiş ülkelerde devlet mallarının değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerin toplam bütçe gelirlerine oranının ortalama yüzde 7 olduğu da kaydedildi. Araştırmada, ülkemizde de oranın gelişmiş ülkeler düzeyine çıkarılması halinde, devlet mallarından elde edilen gelir tutarının yıllık 5 milyar dolara yükselebileceği savunuldu. İŞTE KAYNAKLAR ARAŞTIRMADA devlete kaynak sağlayabilecek diğer alanlar ise şöyle yer aldı: İşletme hakkı devri suretiyle değerlendirilebilecek devletin kamu malları arasında, kıyılarda inşa edilebilecek tersane, gemi söküm yeri, liman, iskele, su ürünü üretim yerleri ve çekek yerleri bulunuyor. Ülkemizde büyüklü küçüklü 200 kadar göl vardır. Bu göllerin toplam yüzölçümü 9 bin kilometre kareyi geçmektedir. Bunların sulama amacı dışında, su ürünü üretim yeri olarak işletme hakkı devri yöntemiyle değerlendirilmesi olanaklıdır. Tapulu olmadıkları için irtifak hakkı tesis edilemeyen devletin diğer kamu malları arasında bulunan otoyollar, köprüler, otoparklar da bu yöntemle değerlendirilebilir. Keza devletin sahipsiz mallarından GSM hatları, telsiz frekansları, hava sahası, ulaşım ve haberleşme amaçlı olarak, cami minareleri ile yüksek dağ ve tepeler baz istasyonu amacıyla, rüzgar enerjisi ise elektrik üretimi ve değirmencilik endüstrisinde değerlendirilebilir. OYAK DA BUNU YAPARSA ARAŞTIRMADA işgal altında olmayan ve çeşitli kuruluşlara tahsis edilen Hazine mallarındaki amaç dışı kullanım yoluyla da devletin büyük gelir kaybına uğradığı belirtildi. Ülkemizde halen 33 milyar 753 milyon 235 bin metrekarelik bir alana sahip, 206 bin 663 Hazine taşınmazının çeşitli kuruluşlara tahsisli. Araştırmada, bu şekilde devlete ait taşınmaz malların adet olarak yaklaşık yüzde 10’unun, alan itibarıyla de yüzde 50’sini aşan bölümünün tahsisli olduğuna dikkat çekildi. TAHSİSİN TAHSİSİ Araştırmada, devlet mallarının önemli bir kısmının tahsisli olmasının, bu malların mali amaçlı değerlendirilmesine de engel teşkil ettiği vurgulandı. Tahsislerin amaç dışı kullanıldığı da belirtilen araştırmada, şöyle denildi: ‘Özellikle belediyeler ve il özel idareleri, kendilerine tahsisli taş, kum ve çakıl ocaklarını, gelir elde amacıyla da kullanıyor. Tahsislerin amaç dışı kullanımı sadece yerel yönetimlerle sınırlı değil. Söz gelimi 1985’te Milli Savunma Bakanlığı’na hizmet binası yapımı için tahsis edilen Hazine’ye ait 440 bin metrekarelik arazi, daha sonra OYAK’a tahsis edilmiş, OYAK da bu arazileri OYPA A.Ş ve Mahir Canova Sahnesi’ne kiraya vermiştir. Tahsislerin ‘kamu hizmeti’ ve ‘kamu yararı’ ile orantılı olmasına titizlikle uyulmalı, tahsis amacının devam edip etmediğinin takip ve kontrolünün yapılmalı, gerekli görüldüğünde tahsisin kaldırılması yoluna gidilmelidir.’ MADENLER iŞLETiLEMiYOR Ülkemizde 50’nin üzerinde maden çeşidi bulunmasına rağmen bunlar işletilemiyor. Dünya bor rezervlerinin yüzde 65’ine sahip olan ülkemizin dünya bor üretimindeki payı yüzde 30, dünya bor ticaretindeki payı ise yüzde 20 civarında bulunuyor. Diğer madenlerde de benzer sorunlar var. Türkiye’nin petrol rezervi 954 milyon ton olmasına karşın, 2003 yılı sonu itibariyle bunun 117 milyon tonu üretilebildi. Rüzgar enerjisi potansiyeli bin megavat tahmin edilirken, kurulu güç ancak 19 megavat. Hidrolik enerjide de potansiyelin yüzde 35’i devrede, yüzde 9’u inşa halinde, yüzde 56’sı ise atıl durumda. Elektrik enerjisine dönüşebilecek jeotermal potansiyeli 350 megavat olmasına karşın, bunun 20 megavatı değerlendirilebiliyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:16

İLGİLİ HABERLER