Gündem
  • 24.1.2014 12:22

Türkiye'de bir ilk

Türkiye’nin ilk klon canlıları olan Oyalı ve Zarife’yi üreten ekip, ilk transgenik (biyoteknolojik yöntemlerle kendi türü haricinde bir türden gen aktarılarak belirli özellikleri değiştirilmiş bitki, hayvan ya da mikro-organizmalar) çiftlik hayvanını da üretti.

İÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen projede üç anneden elde edilen beş yavrudan bir tanesi transgenik olarak dünyaya geldi.

Prof. Dr. Sema Birler, yakın bir gelecekte de sütünden biyofarmasötik üreten hayvanları elde edebileceklerinin müjdesini verdi.

Yurt içi ve yurt dışından üniversitelerle ortaklaşa gerçekleştirilen çalışmada Hawaii Üniversitesi’nden Prof. Dr. Stefan Moisyadi tarafından geliştirilmiş hiperaktif plazmid kullanıldı. Bu gen, intrasitoplazmik gen enjeksiyonu yöntemiyle koyun embriyolarına transfer edildi.

Bundan birkaç ay önce yine aynı ekip İÜ Veteriner Fakültesi’nde Türkiye’nin ilk transgenik tavşanlarını üretmişti. Yurtdışında da ilgi gören bu çalışma Amerika ve İngiltere’de birçok habere konu oldu. Çimen kuzunun doğumu ile, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan biyoteknolojik ilaçların üretilmesinde önemli bir aşama başarı ile tamamlandı.

TRANSGENİK HAYVANLAR TÜRKİYE’DE ÜRETİLMEYEN İLAÇLAR İÇİN ÇARE

Hayvanlardaki gen temelli çalışmalar, birçok hastalığın sebebi ve tedavi yöntemlerinin araştırılmasında, aşı, ilaç, tanı yöntemlerinin geliştirilmesinde ve endüstriye yönelik ürünlerin üretilmesinde önemli olanaklar sağlıyor.

Özellikle diyabet, kanser, Alzheimer gibi çok sayıda hastalığın oluşma nedenleri ve tedavileri konusunda, transgenik çalışmalar bizlere hayati bilgiler veriyor.

Transgenik çalışmaların önemli bir diğer kullanım alanı ise sentetik olarak üretilemeyen biyofarmasötiklerin, yani ilaç veya ilaç benzeri maddelerin, transgenik canlılar aracılığıyla üretilebilir olması. Biyolojik ilaç fabrikalarının oluşturulması yolunu açacak bu çalışmalar ile hayvan sütü gibi kolay elde edilebilen hayvansal ürünlerden değerli ilaç ve ilaç benzeri maddelerin üretimi mümkün oluyor. Avrupa İlaç Dairesi, 2006 yılında transgenik keçilerin sütünden, 2009 yılında ise transgenik tavşanların sütünden elde edilen ilaçların insanlar tarafından kullanılmasına onay verdi.

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Sema Birler, projenin dünya ve Türk bilim alanındaki öneminin altını çizerek konu ile ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

“Çalışmamız sonucu doğan transgenik kuzu bir sonraki aşamada sütünden ilaç elde edebileceğimiz yeni transgenik kuzular üretebilmemiz için önemli bir basamak. Değerli biyofarmasötik ilaçları transgenik koyunlardan üretmek düşüncesindeyiz. Ülkemizde üretilmeyen bu ilaçları yurt dışından ithal ediyoruz. Bu da ülke ekonomisinde büyük kayba sebep oluyor. Çalışmalarımızda ülke önceliklerini göz önünde bulunduruyoruz.

Transgenik kuzumuzun özellikle tırnakları ve ağız kısmı, floresan ışık altında yeşil parlama gösteriyor. Koyun embriyolarına özel bir belirteç gen verdik ve bu gen transgenik kuzumuzun genomuna yerleşerek mukozalarda yeşil parlama yapan bir proteinin üretimine neden oluyor. Bu bizim için büyük bir aşama. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda, yani klonlamadan itibaren transgenik hayvan üretimi için çaba gösterdik.

Bizim için bu aşamada önemli olan transgenik teknolojinin çalışıp çalışmadığıydı. Transgenik teknoloji çiftlik hayvanlarında çok kolay uygulanabilen bir teknoloji değil. Çalışmada kullanılan yöntemin, uygulama kolaylığı ve başarı yüzdesiyle benzer çalışmaların kolaylaşması konusunda katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Yakın bir gelecekte sütünden biyofarmasötik üreten koyunları elde etmeyi umuyoruz.

Transgenik hayvanları kullanarak biyoteknolojik ilaçları üretmek hem daha az maliyetli, hem de günümüzde kullanılan diğer yöntemlere göre daha iyi formda üretime olanak sağlıyor. Biz de bu teknolojiyi ülkemize getirmek için yıllardır uğraşıyoruz. Transgenik kuzumuz çalışmalarımızın son aşamaya geldiğinin bir göstergesi. Amacımız transgenik teknoloji ile ilaç üretmek ve uygun formda olduğunu kanıtlayarak bu ilacı, ilaç sanayiine bir ürün olarak sunabilmek”.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:14

İLGİLİ HABERLER