Gündem
  • 25.11.2009 15:55

TÜRKİYE'DE HAYAT DURDU

ABBAS ULU-Abdullah COŞKUN/İSTANBUL

''Uyarı grevi''nin eğitimin yanı sıra ulaşım, sağlık ve maliye olmak üzere, çeşitli kamu hizmetlerinde aksamalara yol açması bekleniyor.

KESK ve Türkiye Kamu Sen'in çağrısıyla bugün 5 memur konfederasyonuna bağlı yaklaşık 2.5 milyon memur "uyarı grev"ine çıkıyor. Memur konfederasyonlarının temel talebini, kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı verilmesi ve toplu pazarlığın alt yapısının kurulması oluşturuyor. Eyleme destek veren öğretmenler de derslere girmeyerek grev kararına uydu. Bahçelievler'de bulunan Yenibosna Lisesi'nde eyleme katılan öğretmenler okulun önüne "Bu iş yerinde grev var" afişi asarak derslere katılmadı.

Eyleme destek veren Felsefe Öğretmeni Mehmet Kemir, ''Bu grev bizim en doğal hakkımız sonuna kadar kullanacağız, bu gün derslere girmeyeceğiz" dedi.

Lise öğretmenlerinden Yunus Öztürk de ''Bu eylem sadece öğretmenlerin değil tüm kamu kesiminin eylemidir. Kamudan herkes destek vermektedir. Bu bize Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin verdiği haklardır. Bu uyarı grevi tüm kamu çalışanlarının özlük hakları içindir" diye konuştu.

Öğretmenlerin derslere girmemesi üzerine dersleri boş geçen öğrencilerin bir kısmı okulun bahçesinde futbol oynadı, bir kısmı da evlerine gitti.

Bugün "hayat" duracak

Memur konfederasyonlarının yapacağı "uyarı grevi"nin başta ulaşım, eğitim, sağlık ve maliye olmak üzere çeşitli kamu hizmetlerinde aksamalara yol açması bekleniyor.

Türk-İş, DİSK, TTB, TMMOB'un da aralarında bulunduğu konfederasyon, meslek ve sivil toplum örgütleri memurlara destek verecek.

Türk-İş ve DİSK, üyelerine, yasal çerçeveler içerisinde 25 Kasım'da yapılacak eyleme katkıda bulunmaları yönünde çağrı yaptı.

Memur konfederasyonlarının temel talebini, kamu çalışanlarına grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkı verilmesi ve toplu pazarlığın altyapısının kurulması oluşturuyor.

Konfederasyonlar, hükümetin son sözü söylediği toplu görüşme sürecinin yıllardır biriken sorunları çözmekte yetersiz kaldığını savunuyor.

İş bırakma eyleminin yaratacağı aksaklıkları için halktan anlayış bekleyen konfederasyon yöneticileri, eylemin aynı zamanda kamu hizmetlerinin ücretsiz ve daha kaliteli olmasına yönelik olduğunu belirterek, vatandaşlardan çocuklarını okula göndermeyerek, acil haller dışında sağlık kuruluşlarına gitmeyerek kendilerine destek verilmesini talep ediyor.

VATANDAŞTAN DESTEK İSTENDİ

Ücretlerinin düşük olduğunu ileri sürerek grev kararı alan kamu çalışanları sabahın erken saatlerinden itibaren iş bıraktı. Taksim İlkyardım Hastanesi'nde grev yapan sağlık çalışanları, vatandaşlardan destek istedi.

Sabahın erken saatlerinde ellerinde bildirilerle hastanenin önünde greve başlayan sağlık çalışanları, "Hükümet bir çok şeye yüklü miktarlarda zam yaparken bizlere düşük zam veriyor. Bu şartlarda geçinmemiz çok zor. Mücadelemizde haklıyız" şeklinde konuştular. Kamu çalışanlarının bu grevine vatandaşlardan da destek geldi.

Sağlık çalışanları grev sırasında acil vakalar dışında sağlık hizmeti vermeyecek. Grev nedeniyle hastanenin çeşitli yerlerine de 'Bu işyerinde grev var' yazısı asıldı.

‘Bugün bunlar duracak’ uyarısı

* Başta ulaşım, eğitim, sağlık ve maliye olmak kamu hizmetleri aksayacak.
* Köprü ve otoyol gişelerinde ve tapuda hizmet verilmeyecek.
* Herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmamak için seyahatlerinizi erteleyin.
* Otobanlar ve paralı geçişler yerine devlet yollarını kullanın.
* Çocuklarınızı okula göndermeyin.
* Hastanelerde sadece yatan ve acil hastalara hizmet verilecek. Acil servisler dışında gitmeyin.

ANKARA'DA ARBEDE

Ankara'da KESK, Ziya Gökalp Caddesi'ndeki gösteri yapıyor.

Ellerinde ÖDP, Öğrenci Kollektifleri ve Sosyalist Parti bayrakları taşıyan bir grup, SSK İş Hanı önündeki üst geçite çıkmak istedi. Polisin izin vermemesi üzerine göstericilerle polis arasında arbede yaşandı.

Polis, ellerinde sopa ve taşlar bulunan grubu biber gazı kullanarak üst geçitten indirdi.

Bu arada eylemcilerin kendi aralarında da tartıştığı gözlendi. Tartışanlar diğer eylemciler tarafından sakinleştirildi.

Bazı göstericiler polisin müdahale sırasında kullandığı biber gazından etkilendi. 

ŞİMŞEK: 25 KASIM GREVİ BİR UYARIDIR 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Emirali Şimşek, memurların ''uyarı greviyle'' hükümete seslendiğini belirterek, ''25 Kasım grevi, ülkede demokrasi ve barışın sağlanması için ürkek, arkası boş açılımlar yerine cesur ve bütün toplumsal kesimlerin katıldığı somut adımlara ihtiyaç olduğunu size hatırlatmak için yapılmış bir uyarıdır'' dedi.
Uyarı grevi kapsamında iş bırakan KESK üyeleri Ziya Gökalp Caddesinde toplandı.
KESK'e bağlı sendikalarla, greve destek veren bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Ziya Gökalp Caddesindeki SSK İşhanı önünde bir araya geldi. Taleplerini içeren sloganlar atan grup, ellerinde pankartlar taşıdı.
Trafiğe kapatılan caddedeki bir kamyonun üzerine kurulan platformdan kalabalığa seslenen KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söz konusu grevi kanunsuz ilan ettiğini hatırlatarak, ''Sayın Başbakan! Kamu emekçileri ilk kez grev yapmıyor. Grev hakkımızı yerel hukukta da, uluslararası hukukta da defalarca tescil ettirdik'' dedi.
Yıllardır emekçilerin sorunlarının kulak ardı edildiğini ve emek örgütlerinin görmezden gelindiğini iddia eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Buradan siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz, 25 Kasım grevi emekçilerin size yönelik uyarısıdır. Yanlışlığı defalarca kanıtlanmış politikalarınızı terk etmeniz için yapılan bir uyarıdır. 25 Kasım grevi ülkede demokrasi ve barışın sağlanması için ürkek, arkası boş açılımlar yerine cesur ve bütün toplumsal kesimlerin katıldığı somut adımlara ihtiyaç olduğunu size hatırlatmak için yapılmış bir uyarıdır.''
Eyleme Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Türk Tabipler Birliği de destek verdi.
Konuşmaların ardından Türkçe ve Kürtçe şarkılar söylendi. Eyleme bazı CHP, DTP ve DSP milletvekillerinin de katıldığı gözlendi. Eyleme katılanların Kızılay Meydanına geçişi alınan güvenlik tedbirleri kapsamında kurulan polis barikatıyla engellendi.
Konuşmaların ardından aralarında DTP Milletvekili Sevahir Bayındır'ın da bulunduğu kendilerini ''KESK'li kadınlar'' olarak adlandıran bir grup, Milli Müdafaa Caddesine yürümek istedi. Bir süre polis ile tartışan gruptaki kadınların yürüyüşüne daha sonra izin verildi.
Eylemin ardından Ziya Gökalp Caddesi trafiğe açıldı.

-İSTANBUL-

İstanbul'da memurların bir günlük ''uyarı grevi'' kapsamında Eğitim-İş üyesi bir grup, İstanbul Valiliği önüne yürüyerek basın açıklaması yaptı.
Tepkilerini ifade eden pankartlar taşıyıp sloganlar atarak İstanbul Valiliği önüne kadar yürüyen gruba Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Gençlik Kolları ve Türkiye Gençlik Birliği üyeleri de destek verdi.
Grup, açıklamanın ardından Sirkeci Garı'na kadar yürüyüş yaparak eylemini bitirdi.
Bu arada, Cağaloğlu yokuşundaki bir bankanın duvarlarına sprey boyayla slogan yazmaya çalışan Ezilenlerin Sosyalist Platformuna mensup gruba müdahale etmeye çalışan bir polis, göstericiler tarafından tartaklandı.
Öte yandan, ''uyarı grevi''ne katılan memurların ve araçların tramvay yolunu kullanması nedeniyle, tramvay seferleri de zaman zaman aksadı.

-ADANA GARINDA ARBEDE-

Memurların ''Uyarı Grevi'' kapsamında iş bıraktığı Adana Garı'nda Ankara'dan sabah saatlerinde gelen tren, bir grup çalışan tarafından protesto edildi. Treni Kayseri'den devraldıkları belirtilen ve protesto nedeniyle yaklaşık yarım saat içerde mahsur kalan makinist ile yardımcısı ise Çevik Kuvvet polisleri tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı.
İsimleri açıklanmayan makinistle yardımcısının sağlık durumlarının iyi olduğu belirtilirken, protesto eden grup dağıldı.

-DİYARBAKIR-

Diyarbakır'da da Defterdarlık, Büyükşehir Belediyesi ve Milli Eğitim Müdürlüğünün önünde toplanan memurlar, davul zurna eşliğinde halay çekti, slogan attı. Gruba bazı öğrencilerin de destek verdiği görüldü.
Eğitim-Sen Şube Başkanı Abdullah Karahan, ''uyarı grevi''yle özgürlük, eşitlik, kardeşlik, demokrasi ve herkese ana dilde eğitim hakkı, okullara bütçeden yeterli ödenek ayrılmasını istediklerini söyledi. Karahan, taleplerin gerçekleşmesinin ancak hükümetle yapılacak toplu sözleşme ile mümkün olduğunu söyledi.
Bu arada, bazı okulların girişine ''Bu iş yerinde grev var'' yazılı pankart asıldı.

MEMUR, ABDİ İPEKÇİ PARKI'NDAN SESLENDİ
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hak için adalet için daha güzel yarınlar için iş bıraktıklarını söyledi.
Hükümeti ve memur zamlarını protesto ederek ''uyarı grevine'' giden ve iş bırakan Türkiye Kamu-Sen üyeleri, Abdi İpekçi parkında toplandı.
Konfederasyon üyelerine, CHP, MHP, DSP'li bazı milletvekilleri, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ile Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, TESK, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı, Birleşik Emekliler Derneği ve Bağ-Kur Emekliler Derneği yöneticileri destek verdi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, burada yaptığı konuşmada, Türk memurunun toplu sözleşme ve grev hakkına giden yolda en büyük adımı attığını, sendikacılığa bir mihenk taşı daha eklediğini söyledi.
Memurların üzerlerine atılan her türlü yaftayı parçaladığını ifade eden Akyıldız, ''(Memur ne iş yapıyor ki! Yan gelip yatıyor) diyenler, memurların ne iş yaptığını görecektir'' dedi.
İş bırakma eylemine işçisi, esnafı, çiftçisi, emeklisiyle toplumun her kesiminden destek yağdığını dile getiren Akyıldız, yalnız olmadıklarını vurguladı.
AK Parti iktidarının diyalog mekanizmalarını tahrip ettiğini savunan Akyıldız, şöyle konuştu:
''Müzakereden anlamayan, hoş görüyü acziyet sayanlara karşı eylem zorunlu haline gelmiştir. Bugün verdiğimiz mücadelede gücümüzü haklılığımızdan almaktayız. Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık, bizler de demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz. Yıllardır memursuz bir ülke özlemiyle yanıp tutuşanlar, şimdi memursuz Türkiye'yi görsünler'' diye konuştu.
Toplu sözleşme ve grev hakkı için onuru, haysiyeti, kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için, hak için, adalet için, daha güzel yarınlar için iş bıraktıklarını belirten Akyıldız, şöyle devam etti:
''Yetkililerin tehditleri, sarı sendikaların grev kırıcı söylemleri bizleri yolumuzdan döndüremeyecektir. Bizleri bu noktaya getiren siyasi irade, şimdi tehditlerle sesimizi kesmeye çalışıyor, 'sorunlar masada çözülür' diyor. Bizler yedi yıl iktidarı o masada bekledik, 'Verdiğiniz sözleri tutun, masada attığınız imzalara sahip çıkın' dedik. Masayı yok sayan, bizleri görmeyen, duymayan Başbakan, bugün mü toplu görüşme masasının önemini kavramıştır? Bunca zamandır siyasi iradeden ciddiyet bekleyen memurlarımız için artık sözün bittiği yere gelinmiştir.''
Anayasa ve uluslararası sözleşmelerin kendilerine tanıdığı hakları kullandıklarını dile getiren Akyıldız, haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
Yaptıkları her eylemin, dile getirdikleri her talebin aynı zamanda vatandaşların daha iyi hizmet alabilmesi amacıyla yapıldığını vurgulayan Akyıldız, ''Bu eylem, memurlarımız için yeni bir milat, yeni silkiniş, yeni bir şahlanış, memurları yok sayan, yok etmek için gün sayanlar için büyük bir hezimettir. Hakkımızı istiyoruz. Hakkımızı helal etmiyoruz. Hakkımız zehir zıkkım olsun'' diye konuştu.
Eylemin ardından memurlara simit dağıtıldı.

 

 

 

 

 

 

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 13:50

İLGİLİ HABERLER