Gündem
  • 28.4.2013 09:37

Türkiye'yi sarsacak olay ropörtaj!..

Turgut Özal soruşturması kapsamında JİTEM ve TUSHAD gibi yapılar arasında önemli bağlantılar ortaya çıktı. Tefrik edilen ilk iddianamenin tek sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve dosyada geçen diğer kişiler geçmişte JİTEM'le birlikte anılan isimler. JİTEM'in kurucusu olduğunu açıklayan Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan'la söz konusu isim ve bağlantıları konuşmak için buluştuk. Arif Doğan'ın ikamet ettiği Beşiktaş Balmumcu'daki jandarma lojmanlarının içinde yer alan boğaz manzaralı askeri tesislerde yaptığımız görüşme ister istemez uzadı. Başta JİTEM olmak üzere pek çok konuda Doğan'a sorular yönelttim. Arif Doğan'ın çokça sinirlendiği, yer yer küfürler savurduğu bir görüşme oldu.

Özal soruşturmasında adı geçen Albay Savaş Korkmaz'ı tanıyor musunuz?
Şimdi ben Savaş Gevrekçi haricinde jandarma teşkilatında bir Savaş daha tanıyorum. O da Savaş Aksoy. Bu benim devre arkadaşım, bunun istihbaratla ilgisi yok. Albay emeklisi, Adana'da.

Özal soruşturmasıyla bir ilgisi olabilir mi?
Hayır, hiçbir şey yok.

Kod isim olabilir mi Savaş Korkmaz?
Kod isim de olsa Levent Ersöz ve alt birimlerinde JİTEM'ci yok. Şimdi Levent Ersöz başka şey, General Levent Ersöz ayrıdır.

Ne demek istiyorsunuz?
Kendime has değerlendirmelerim vardır. Ersöz yüzbaşıydı, ben binbaşıydım. Harekat Başkanlığında beraber çalıştık ama istihbaratçılık yoktu o zaman. Çok mülayim, terbiyeli bir kurmay yüzbaşıydı. Sonradan ne olmuş bilmiyorum.

Birlikte çalıştığınız dönem kaç yılıydı?
81-82 yıllarında. İlgisi yok o zaman.

Ondan sonrasını bilmiyor musunuz?
Bilmiyorum. Ben, general Levent Ersöz'e de bir kelime söylemem. Ama Levent Ersöz'le ilgili ne konuşursam konuşurum. O başka. Veli Küçük'e ben general olarak saygı duyarım ama Veli Küçük olarak şu kadar saygı duymam.

Neden?
Yanlışları var.

Ne gibi yanlışlar?
Yanlış yaptı, şöyle. Olayların içerisine hulul edip etmediğini bilmiyorum. Ergenekon'un içerisinde neler yaptı. Ama dışarıya taşan bir hizmet anlayışı vardı, o zamanlarda yanlışlık yaptı.

Özal soruşturma dosyasına da giren Özel Kuvvetler ile ilgili bir bilgi notunda Beyaz, Siyah, Turuncu Kuvvetler diye bilgiler var. Beyaz Kuvvetlerin sivil insanlar olduğu, harp dönemi için hazırlandığı belirtiliyor. Görev yaptığınız dönemde bu konu ile ilgili bilginiz oldu mu?
Genelkurmay'ın bahsettiği seferberlik dairesidir. Onlar barış zamanında işgal kuvvetlerine karşı insan kaydederler ve iglo tipi Türkiye genelinde depoları, silahları var. Devletin onlar.

Bunlar normal zamanlarda operasyonel işlerde kullanılmaz mı?
Hayır, yok canım.

Birine suikast düzenlemekte, bir yerde yürüyüş tertiplemekte…
Onlar sadece kayıtta görülür. Kayıt yapanlar da gider adamı şahsen, canlı görür. Tebligat da yapılır onlara.

Beyaz Kuvvetler meselesi Özal suikastında da geçiyor. Siz Özal'ın ölümünün suikast olduğunu düşünüyor musunuz?
Hayır.

Zehirlendi mi?
Hayır.

Ne oldu sizce?
Bence, rahatsızdı herhalde, yatakta ölmüş. (Ses kaydını kapatarak bir şeyler anlatıyor)

Kartal Demirağ tarafından Turgut Özal'a düzenlenen suikasta dair bilginiz var mı?
Onun üstüne düşmedim, bilmiyorum.

Kartal Demirağ, JİTEM'ci miydi?
Bizim kuvvetimizde hiçbir şekilde JİTEM'ci kendini deşifre etmez. Etmiş ise, 5 tane arşivci vardır. Onlarla hesaplaşır. Öldürme olarak değil, dışlama. JİTEM'den kovulurlar, deşifre edilirler.

N'oldu o JİTEM arşivine, nerede şimdi?
Söyler miyim! Sen deli misin?

Adres verin demiyorum. Benden başka kimse bilmez. Türkiye'de mi?
Tabi ki Türkiye'de.

Genelkurmay'da mı?
Hayır. Askeri birliklerde değil.

Sizin Çavuşbaşı'ndaki evinizde de çok belge çıktı.
Benim arşivim değildi. O benim depom. Benim ve ailemin evrakları vardı.

JİTEM'le ilgili de çok sayıda belge vardı. İlk kurucu listesi vesaire.
Hangi JİTEM'le ilgili?

Sizin kurduğunuz JİTEM olsa gerek. Sizin deponuzdan çıkan belgeler.
Bak! Jandarma teşkilatında ben üç tane istihbarat birimi kurdum. Bir, Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı. İkincisi Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı; JİTEM=G.TEM'ciler. Üçüncüsü de JİTEM. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığının görev alanı Türkiye genelidir. Polis bölgesi veya jandarma bölgesi diye ayırımı yoktur. Bu yönergeyi, dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'ye onaylattırdım.

Jandarma Genel Komutanlığının belgesinde Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı isminin sonradan değiştirildiği yazıyor. Siz mi lağvedip, adını değiştirdiniz?
Grup lağvedilmedi. Başka bir kuruluş ben yaptım, o da Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı. Bunun sorumluluk alanı OHAL bölgesi. Dışarısı değil. JİTEM, operatif istihbarat. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı istihbarat yapar, haberi duyumu alıp istihbarat haline getirip icra ortamlarına dağıtır.

Peki bunların bütçesi nerden geliyordu?
Devlet. Devletin legal kuruluşuydu bunların ikisi de. Onlarca subay, astsubay var içinde. Birisi OHAL bölgesinin içinde diğeri Türkiye genelinde. Ben OHAL bölgesinin içindekileri, OHAL kurulmadan önce kurdum. OHAL ilan edilince, OHAL'in emrine birlik verilince dedim ki 'ben personel istemiyorum. Operatif istihbaratı buradan kuracağım.' Yani, haberi sen aldın, duyumu aldın, değerlendirdin, operasyonu da ben yaparım.

Ne tür operasyonlar?
Örgüt operasyonu ya, nasıl olacak. PKK'lılarla.

Bir sürü sivil öldürüldü orada.
Ne sivili öldürüldü? Terörist öldürüldü kardeşim.

Yardım ve yataklık yapanları da terörist olarak mı görüyordunuz?
Hayır, yok canım. Yardım ve yataklık yapanları öldüren PKK'nın kendisiydi. Ne demek ben onları mı vurdum? Benim evlerdeki, metropollerdeki şeylerle ilgim yok. Ben operatif istihbarat ile operasyon yapıyorum.

O kadar tanık hep hayal mi gördü?
Yalan, hepsi yalan.

4 İSME ÇOK KIZGIN
Soner Yalçın hesap verecek

“Cem Ersever'den notları, eserleri yapan kim? Soner Yalçın. Daha o hesap verecek. Adliyede vermedi...”

“Yanımda 7 yıl çalıştı” dediğiniz Cem Ersever hatıratında JİTEM'in sivillere dönük pek çok eylemini anlatıyor.
Sen beni dinlemeye mi geldin, Cem Ersever'in ifadesini anlatmaya mı?

Soru soruyorum.
Bana küfrettirme. Sana ne diyorum. Sana her şeyi anlatacağım diyorum. Cem Ersever emrimde 7 sene çalıştı. Sen diyorsun ki Cem Ersever'in anılarında böyle böyle böyle…

'JİTEM yaptı' diyor bunları.
Dört kişi var ya, dört kişi k… tekidir. Bir Veli Küçük, iki Levent Ersöz, üç Ahmet Cem Ersever, dört Soner Yalçın. Cem Ersever'den notları, eserleri yapan kim? Soner Yalçın. Daha o hesap verecek. O adliyeye vermedi de Arif Doğan'a verecek. Nerelere sapmış onun hesaplarını verecek, ben hesapsız bırakmam kimseyi.

Yeşil sizinle çalıştı mı?
Çalıştı, iki sene emrimde çalıştı.

Yeşil'in suçlandığı onlarca cinayet var.
Onlarca cinayet var, şunun için. Şimdi bak (gülüyor). Bir fıkra anlatılır, ya Namık Kemal'le mal edilir, ya Nasreddin Hoca'ya.

JİTEM devam ediyor mu şu anda?
Tabi. Atıl, kurum olarak.

Kime bağlı?
Benden başkasına bağlı olur mu kardeşim. Benim de vekilime bağlı olacak.

Yani muvazzaf birine bağlı değil mi?
Ne muvazzafı?

Yani halen görevde olan birine bağlı değil mi?
Ya ben muvazzaf biriyim diye ben JİTEM'i kurmadım ki kardeşim. PKK ile mücadele için kurdum. Bu günah mı? Şu anda PKK ile mücadele edebiliyorlar mı?

Genelkurmay, 'JİTEM yok' diyor, buna ne diyorsunuz?
Bir defa yazdı. Yazanlar beni ilgilendirmez. Genelkurmay'a saygı duyarım ben.

Size sorarlarsa anlatacak mısınız?
Bana bugüne kadar soran olmadı ki. Mahkemeye anlattım ben. Sizin bildiğiniz gibi değildir ki… Genelkurmay JİTEM yok mu diyor? Ben emekli asker değil miyim? Beni niye buraya (askeri lojmanları kastediyor) alıyorlar? Niye beni mahkemeye vermiyorlar? 'Ey Arif Doğan, gel bakalım buraya. Terbiyesiz adam, biz yok diyoruz sen bizi yalancı çıkarıyorsun. JİTEM'i ben kurdum, niye çıkmıyor' demiyor? Çünkü benim yalan söylemediğimi komutanlar biliyor.

Murat Karayılan 10 dakika ile kurtuldu

“Murat Karayılan, PKK'nın Lojistik Grup Başkanı iken “öldürün” emri geldi. Kaldığı yeri havaya uçurmadan 10 dakika önce gitmiş.”

JİTEM, PKK'lılarla mücadele ediyordu ve bu kadar başarılıydı da neden örgütün üst yönetimine suikast eylemi gerçekleştiremedi?
Benim görevim değildi. Bir tek şey için emir geldi, onda da zafiyet vardı. Suriye hududunda, o zaman PKK'nın Lojistik Grup Başkanı Murat Karayılan. O da Cemşeref'teydi 15 tane adamıyla.


Karayılan şu anda örgütün başında.
Anlamıyorsun. Ben oraları uçurmadan 10 dakika önce gitmiş. Haberi yok. Ecel meselesi işte.


İstihbarat almış olabilir mi?
Yok, mümkün değil.


Siz bu eylemi gerçekleştirdiğiniz sırada Turgut Özal, Suriye'deydi ve Hafız Esad ile görüşme halindeydi. Tam da Özal, Suriye'den Öcalan'ın verilmesini isterken bu bombayı patlatıyorsunuz.
Onun görüşmesinin orda olduğunu ben bilmiyordum ki. Hafız Esad ile rahmetliğin görüşmesinin olduğunu bilmiyordum.


O ana denk gelmesi tesadüf mü?
Tesadüf.


O patlama yüzünden Öcalan'ı vermediler. Yani bir nevi siz bu eyleminizle Apo'yu korudunuz.
Zaten vermeyeceklerdi ki.


En azından üstüne gidilmesine engel oldunuz.
Yok canım, olur mu ya. Ne ilgisi var onun benim şey yaptığımla.


Korudunuz mu?
Kimi?


Bunları. O eyleminiz mesela onların korumak için miydi?
Bana ihanet şeyini söyleme, kovarım seni. Ben ne koruyacağım PKK'yı, laf mı senin ki.

HİZBUL-KONTRAYI BEN KURDUM

Ergenekon sanığı Arif Doğan, “PKK, dini kullanıp halka hulul etmeye çalışıyordu. Ben de Kürt halkının yanında olduğumu göstermek için Hüseyin Velioğlu ile 4 arkadaşını görevlendirdim. Şu anki yapı eskinin devamı değil” diyor.

Ergenekon davası sanığı Arif Doğan'la görüşmemizin bu bölümünde gündemde olan açılım sürecini, Eşref Bitlis suikastını, 'Ben kurdum' dediği JİTEM'e yönelik suçlamaları, hakkında açılan davaları ve Hizbullah meselesini konuştuk. Görüşme boyunca oksijen tüpüne bağlı kabloları burnundan çıkarmadı. Nefes alıp verirken bir ara tıkandı, su içtikten sonra rahatladı. Bir ara, “Vatan için, bayrak için, sancak için canımı veririm. Ezan sesini minarelerden indirmedim.

HİZBULLAH VE 'MEZAR EV'LER
1979/1980 senelerinde Diyarbakır'da kurulan Hizbullah, 1990'lı yılların başından itibaren PKK ile kanlı bir mücadeleye girdi. 2000 yılında düzenlenen operasyonlarda örgüt lideri Hüseyin Velioğlu öldürüldü ve çok sayıda mezar ev ortaya çıkarıldı. Örgütün öldürdüğü kişiler arasında Gonca Kuriş, İzzeddin Yıldırım gibi bilinen isimler de vardı.

Hüseyin Veli'yi yetiştiren adamım ben” dedi. Bahsettiği kişi Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'ydu. Dizimizin bugünkü bölümüne bu soruyla başlıyoruz.

“Hüseyin Veli'yi yetiştiren adamım ben” dediniz. Bahsettiğiniz Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu mu?
Tabi canım, Hizbullah'ı ben kurdum.

Hizbullah şu anda da gündemde.
Benim kurduğum bu Hizbullah değil ki. Benim kurduğum Kontr-Hizbullah.


Ama şimdi ki Hizbullah da Hüseyin Velioğlu'nun devamı olduğunu söylüyor.
Kim söylüyor?


Edip Gümüş var başında.
Şimdi biri birine demiş ki, bu bunu demiş, şu şunu demiş... Ben bildiğimi sana söylüyorum. Doğrular bende, sen inanmak istemiyorsan inanma.


Öyle bir önyargıyla gelmedim.
Ama soruların da durmuyor. Beygir o… sana. Ben sana bir şey söylüyorum… (Geriliyor, başka şeyler anlatıyor, sonra tekrar dönüyoruz konuya.)


“Kontr-Hizbullah'ı ben kurdum” diyorsunuz. Şu anki lider Edip Gümüş, eskiden Velioğlu'nun en yakınındaki adamdı.
Yakalanmadı mı?


Yakalandı, sonra serbest kaldı geçen sene. Şu an İran'daymış. Şu anki yapı eski yapımın devamı mı sizce?
Hayır. Benim kurduğum Kontrhizbul'dur. Hüseyin Velioğlu ve dört tane daha arkadaşı vardı. Beş kişilerdi. Bunun amacı şuydu. O yıllarda PKK içerisinde, dini konular işlenerek halka hulul etmeye çalışıyorlardı. Ben de, halkın tabanını kaybetmemek, Kürt halkının yanında olduğumu göstermek için Hüseyin Velioğlu ile dört arkadaşını görevlendirdim .İlçe ilçe, il il dolaşıp camilerde vaaz veriyorlardı. Helikopter gönderirdim. Korucular da bulunduğu yerde tedbir alırdı.


Mezar evler nasıl oldu, o kadar insan nasıl öldü?
Nerede, şimdiki mi?


Hayır hayır, o zamanki.
Hayır kurduğum zaman yoktu kardeşim. Onun görevi adam öldürmek değildi ki. Sonradan Kontrhizbullah'ı Hizbullah'a çevirdiler. Veli Küçük'ü de menfaatleri doğrultusunda eğittiler, çalıştırdılar.


Velioğlu'nu mu demek istediniz?
Tabi canım, söylettirme beni ya. Hüseyin Velioğlu, Allah gani gani rahmet eylesin. Kavacık'taki o eve tıkanacak adam mıydı. Ölü attılar oraya.


Sizin Çavuşbaşı'ndaki arşivinizden çıkan belgelerden birinde, “PKK adına dozunda eylemler yapılacak” ifadesi var.
Kim diyor?


Ergenekon dosyasında var.
Ben görmedim, o dosyayı, versene. Onu koyan adamın…. Getir Kuran'a el basayım.


7 çuval belge çıktı.
Ya belge, arşiv o. Şey arşiv değil, miadı dolmak üzere beklenen evraklar onlar.


İçinde JİTEM ifadeleri var. JİTEM'in ilk kurucu kadroları var.
İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı ikinci bir emre kadar kurulmuş söylemedim mi? Onun belgeleri onlar. O belgeleri almış emniyet. Ne yapacak bilmiyorum ki. O zaten var. Jandarma teşkilatında da var, OHAL'de de var. Asayişte de var.


Siz tamamen legal faaliyetlerden bahsediyorsunuz.
Benim hiç illegal faaliyetim yok. Çatışmaya giriyorum, en son üç mermi yedim.


JİTEM'le ilgili iddialarda da tam tersi ithamlar var.
Ya onlar beni ilgilendirmiyor. O g…temcilerin işlediği olaylar. Benim kurduğum JİTEM'in ilgisi yok. Anlamıyor musun? 1990 yılından sonra JİTEM donmaya geçti.


Peki, 1990 yılından sonra bu tür faaliyetleri yapanlar hangi ismi kullandı?
G…temci olarak, JİTEM ismini kullanıyorlardı.


O zaman Veli Küçük mü vardı başında?
JİTEM'le ilgisi yok. Veli Küçük JİTEM'ci değil. Benim halef selefimdi. Ben Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığını teslim ettim. OHAL bölgesi ile ilgisi yoktu. OHAL bölgesinde kurduğum Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Komutanlığının sorumluluk alanı sadece OHAL bölgesiydi.


Askeri lojmanlarda size daire verilmesine şaşırdım doğrusu. Sizinle ilgili çok fazla iddia var ya kamuoyunda.
Niye, neyle ilgili?


Ergenekonculuktan JİTEM'ciliğe kadar...
Alnım açık. Herkese diyorum JİTEM'ciyim diye. Ne var? Ayıbı mı var? Eğer ki kamuoyu JİTEM'e inanmak istemezse gitsin PKK'ya inansın.


İnanıyor da, cinayet işlediğine inanıyor.
Olur mu öyle şey ya. Ben mi işlemişim?


JİTEM'ci diye bilinen Abdulkerim Kırca gibi birçok isim var, bunlara yüklenen çok sayıda cinayet var.
Doğrudur, bana ne. Ben onların başını mı tutacağım. Devlet yok mu? Kardeşim TC yok mu?


JİTEM bir adamı kaçırdığı zaman bazen bu ülkede bakanlar, başbakanlar alamıyordu. Ben o olayları iyi biliyorum.
JİTEM kaçırmaz adam, onlar G.temciler. Kaçakçılıkla uğraşırlar, eroinle uğraşırlar, adamları da kaçırırlar, aşiretler birbirinin arasında adam öldürür ondan para alırlar. Anlamadın mı sen?


Anladım, işte bu bahsettiğiniz yapı yine JİTEM adını kullanıyordu.
Ya bana ne kullanıyorsa. JİTEM deme. G.temciler. JİTEM deyince işte siz, halka bizi kötü öyle tanıtıyorsunuz.

Aygan'ı öldürttüm, İsveç'teki dublörü

JİTEMCİ Abdulkerim Kırca için Aygan'ı öldürttüm. İsveç'te yaşayan onun dublörü. Onu itirafçı olarak Kars'tan ben getirtmiştim.
 

Hakkınızda kaç tane dava var?
Bilmiyorum.


JİTEM'le ilgili açılmış dava var mı?
Kontrgerilla'dan yargılanıyorum dedim ya Diyarbakır 6. Ağır Ceza'da.


İfade verdiniz mi?
İstinabe (istek üzerine başka ilde savcı tarafından alınan ifade) yoluyla birkaç kez verdim. Silivri'ye de gidiyorum. Çağlayan'a da gidiyorum.


1990'da siz JİTEM'den ayrıldınız. Sizce JİTEM sizin ayrılmanızdan sonraki eylemlerinden dolayı mı bu kadar toplum içerisinde eleştiri konusu oldu?
JİTEM'den ayrılmadım ben, dondurdum. Resmi göreve çağrılma oldu.


O süreçten sonra devam etti ama JİTEM.
Yok canım.


Niye, mesela Abdulkerim Kırca nerede görevliydi?
Kırca benim emrimdeyken JİTEM'ciydi. Bir tek o. Öbürlerini bırak. Gerçek JİTEM'ci rahmetli Abdulkerim Kırca. Onun için o şeyi öldürtürdüm ya ben.


Kimi?
Abdulkadir Aygan.


Adam İsveç'te yaşıyor şu anda.
Yok canım.


Peki konuşan kim?
Dublörü konuşuyor. Erkekse gelsin benim gibi yargılansın.


Siz zaten yargılanmıyorsunuz ki.
Sen deli misin ya?


Hakkınızda çok dava var da gerçek bir yargılama yok ama.
Niye yok ya?


Mesela JİTEM'le ilgili Diyarbakır'da sayısını dahi bilmediğiniz dava var. Bir kere gitmediniz Diyarbakır'a.
Burada istinabe yoluyla ifade verdim dedim ya.


Onun da ifadesini oradan aldılar.
Ya benim derimi yüzerler ya. Diyarbakır benim derimi yüzer ya, sen deli misin? Bırak ya o aldıkları adam Abdulkadir Aygan değil. Bana mı yutturacak? Aygan'ı zaten itirafçı olarak alan benim.


JİTEM'in zaten taktiği bu. Adamı ölü gösterip sonra operasyonel faaliyetlerde kullandı.
Kim?


Aygan öyle söylüyor.
Ya yalan söylüyor, Kars'tan ben getirttim.


Aziz Turan isminde kimlik verilmedi mi bu adama?
Verilebilir.


Çatışmada öldü gösterip Aziz Turan ismiyle kimlik verdiniz.
Ya sen beni dinliyor musun? Ben sana kesin çizgilerle Abdulkadir Aygan JİTEM'ci değildir diyorum.


Kendiniz dediniz ben onu Kars'tan getirttim.
Evet, itirafçı olarak geldi.


Ne yaptı peki?
Sonra k… çıktı. Ben değil Cem istemişti.
SUİKASTIN PERDE ARKASI
Eşref Paşa anlaşmıştı Kerkük'ü alıyorduk
Eşref Bitlis suikastını sorduğumuz Arif Doğan, “İşin içinde PKK, yabancı ülkeler ve Türkiye'deki şer odaklarının parmağı var” dedi.
1993'te şüpheli bir uçak kazasında ölen dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa ile aranız nasıldı?
Benim hiçbir diyaloğum yoktu.


Ona bağlı değil miydiniz?
Ona bağlıyım da JİTEM'de onunla ilgim yoktu. Ondan sonra zaten donmaya geçtim. Beni Jandarma Genel Komutanlığı Okullar Komutanlığı Destek Kıtaları Komutanlığına getirdi.


Kızağa mı çekmiş oldular?
Hayır, beni düşündüler. Üç tane mermi yedim ben. Bir de Meclis'te gensoru verildi, kontrgerilla ile ilgili.


Eşref Paşa, bu JİTEM gibi yapıları destekliyor muydu, karşı mıydı?
Onu hiç bilmiyorum. Benim değerlendirmem var. Oğlu beni şikayet etti.


Oğlu, ses kaydından dolayı sizden şikayetçi oldu. (Arif Doğan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydında “Ben destek vermezsem n…h öldürürlerdi” ifadeleri yer alıyor.)
İyi de kardeşim, ses kaydının hepsi düştü.


Mahkeme kararıyla dinlenmediği için, delil olmadı.
Olur mu öyle şey. Resmen beni çağırdılar. İfade verdim Zekeriya (Öz) Bey'e.


Sizce suikast mıydı uçağın düşmesi yoksa kaza mıydı?
Bunun katlinde, uçağının düşmesinde yabancı ülkelerin ve Türkiye içerisindeki şer güçlerin parmağı var.


Türkiye'deki işbirlikçiler kim peki?
PKK'lılar.


Eşref Paşa'nın uçağını da PKK mı düşürdü?
PKK düşürdü demiyorum, parmağı var diyorum.


Nasıl?
Müşterek çalışma var bunlarda. Eşref Paşa işlerine gelmedi. Eşref Paşa çok güzel anlaşmayı sağlamıştı. Kerkük'ü bile alıyorduk. İşlerine gelmedi.
Doğu'da hata yaptık aşiretleri erken böldük
Açılım meselesine nasıl bakıyorsunuz?
Yani bu açılım, PKK gitmiş değil. PKK gider, KKK gelir, o bıraktıkları silahları, gömülü silahları alır yine de devletle savaşır.


Sizce bu artık bitmez mi?
Bitmez, bu denli tedbirlerle bitmez. Oyunu kurallarına göre oynayacaklar. Bir defa herkes kendi evinin kapısının önünü süpürecek. Artı, biz bir hata daha yaptık, Doğu Güneydoğu'da.


Nedir o hata?
Halkı dejenerasyona uğrattık. Halkın bir aşiret yapısı vardı. Evet biz aşiret devleti değiliz. Ama erken böldük, parçaladık aşiretleri. Kurda kuzuyu teslim ettik. Kime? PKK'ya. Devleti bekleyen aşiretleri şimdi biz bekliyoruz. Hudutları aşiretler tutuyordu. Böyle asker de ölmüyordu. Irak hududunu aşiretler sınır taşlarına göre bölmüşlerdi. Bunların hepsinin sorumluları belli. Buradan kuş uçsa bunların haberi olur.


Şimdi niye korumuyor?
Adamın 10 bin askeri vardı, şimdi devletin bir alayı bekliyor o adamı.


Ama, PKK'lılar çekilecek
Sorunu çözmez. Biz bu filmi çok gördük. Ben istihbaratçıyım. Ben o adamın silah bırakarak barış yapacağına inanır mıyım? Deli olma ya. Allah'ını seversen deli olma.

KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ - MELİK DUVAKLI

 

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 15:50

İLGİLİ HABERLER