Gündem
  • 14.10.2008 16:37

UÇAKTA ÖLÜMLE İLGİLİ ÇİFTE YALANLAMA

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Anadolu Jet'in, Ankara-Diyarbakır seferini yapan TK 946 sayılı uçağında, yolculardan Mehmet Sıddık Kanat'ın kalp krizi geçirerek öldüğü hatırlatıldı.
Açıklamada, Valiliğin, olay konusunda ilgili kurumlar nezdinde inceleme başlattığı belirtildi.
-İDDİA-
Konuyla ilgili bazı yaygın gazetelerde yayınlanan haberlerde, Ankara-Diyarbakır seferini yapan THY'ye ait Anadolu Jet'in TK 946 sefer sayılı yolcu uçağının Diyarbakır'a iniş için alçalmaya başladığı sırada, yolculardan Mehmet Sıddık Kanat'ın fenalaştığı, yolcunun kalp krizi geçirdiğini öğrenen kaptan pilotun, kule aracılığıyla Devlet Hava Meydanları İşletmesi ambulansının apronda bekletilmesini istediği öne sürülmüştü.
Ancak, DHMİ'den acilen ambulans istenmesine rağmen şoför ve doktor olmadığı iddiasıyla ambulans gönderilmediği, uçaktan indirilen Kanat'a ilk müdahaleyi, Ankara'ya gitmek için bekleyen yolcular arasında bulunan bir doktorun yaptığı, ardından 112 Acil servis ekiplerince Diyarbakır Devlet Hastanesine götürülen Kanat'ın yolda öldüğü bildirilmişti.
DHMİ'DEN AÇIKLAMA: HERHANGİ BİR İHMAL VE MÜDAHALEDE GECİKME SÖZ KONUSU DEĞİL
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ), Ankara-Diyarbakır seferini yapan Anadolu Jet uçağında bir yolcunun kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesinde, herhangi bir ihmal ve müdahalede gecikmenin söz konusu olmadığını bildirdi
DHM'den yapılan yazılı açıklamada, Anadolu Jet'in TK 946 sefer sayılı yolcu uçağının, 12 Ekim 2008'de Ankara'dan Diyarbakır'a giderken inişe hazırlandığı sırada yolculardan Sıddık Kanat'ın tansiyon rahatsızlığı nedeniyle fenalaştığı anımsatıldı.
Kalp krizi geçirdiği anlaşılan yolcuya, uçaktaki yolcular arasındaki bir doktor tarafından müdahale edildiği ve dil altı diye tabir edilen hap verildiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Yaşananlar üzerine, inişte uçak başına ambulans gelmesi için kaptan pilot, havaalanı yer hizmetlerini yürüten özel kuruluşla temas kurmaya çalışmış ancak kuramamıştır. Kule görevlisi DHMİ Nöbetçi Şefliğini telefonla aramış ancak telefon şebekesi meşgul olduğundan talebini iletememiştir.
Kaptan pilot, uçak yere indiğinde görevli apron makinistine talebi iletmiş, o da hem DHMİ hem de 112 acil servisten ambulans talebinde bulunmuştur. Her iki ambulans, uçak kapı açtığında apronda hazır halde beklemekteydi. 112 ambulans doktoru hemen uçağa çıkarak, hiç vakit kaybetmeyip, bekletmeden yolcunun uçaktan indirilip ambulansa konularak Diyarbakır Devlet Hastanesine intikalini sağlamış, ancak hastaneye geldikten sonra yapılan gerekli tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hastanede vefat etmiştir.''
Açıklamada, Diyarbakır Havaalanı'nda ambulans ve hemşire bulunduğu ancak ambulansların öncelikle hasta nakil aracı olarak havalimanı ve havaalanlarındaki kaza ve acil durumlara müdahale etmek için bulundurulduğu belirtilerek, ambulansların hepsinde doktor yer almadığı bildirildi. Açıklamada, Diyarbakır Havaalanı'nda da anlaşmalı olunan 112 acil servis ambulansının, bu ve buna benzer durumlara müdahale ettiği kaydedildi.
''Olayda bir iletişim problemi yaşandığı'' belirtilen açıklamada, şunlara yer verildi:
''Ancak gerek hastaya müdahale gerekse ambulansa intikalinde herhangi bir ihmal ve gecikme olmamıştır. 112 ambulansının gecikmesi ihtimaline karşı DHMİ Hasta Nakil Aracı zaten hazır beklemekteydi. Özellikle müşterek kullanılan askeri havaalanlarında bu tür iletişim problemlerinin bir daha yaşanmaması için ilave tedbirler alınmıştır ve alınmaktadır.
Milletimizi derinden sarsan olayları, kamuoyuna aktarma görevini üstlenen değerli basın mensubu arkadaşlarımızın çalışmalarında daha titiz ve dikkatli olmaları temennisiyle hayatını kaybeden Sıddık Kanat'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.''
SAĞLIK BAKANLIĞI DA YALANLADI
Sağlık Bakanlığı, Ankara-Diyarbakır seferini yapan uçakta kalp krizi geçiren yolcu için ambulans gönderilmediği iddiaları üzerine, ''Ekibimiz, 19.02'de (ihbardan 2 dakika sonra) vaka için çıkış yapmış, 19.06'da da (ihbardan 6 dakika sonra) olay yerine varmıştır. Ekibimiz, olay yerine vardığında hastanın hayati fonksiyonlarının durmuş olduğunu tespit etmiştir'' açıklamasında bulundu.
Sağlık Bakanlığı, bugün bazı basın-yayın organlarında yer alan ''Havaalanında Ambulans Skandalı'', ''Havaalanında Öldüren Ambulans'' haberleri üzerine, yazılı açıklama yaptı.
Haberlere konu olan olayın dün meydana geldiğinin hatırlatıldığı açıklamada, dün saat 19.00'da Diyarbakır Devlet Hava Meydanları İşletmesi yetkilileri tarafından 112 Çağrı Merkezi'nden ambulans talebinde bulunulduğu belirtildi.
Açıklamada, 112 Çağrı Merkezi'nin, vakaya en yakın konumdaki 3 nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'nda hazır bekleyen ekibi olay yerine yönlendirdiği bildirilerek, şunlar kaydedildi:
''Ekibimiz, 19.02'de (ihbardan 2 dakika sonra) vaka için çıkış yapmış, 19.06'da da (ihbardan 6 dakika sonra) olay yerine varmıştır. Ekibimiz, olay yerine vardığında hastanın hayati fonksiyonlarının durmuş olduğunu tespit etmiştir.
Doktor ve diğer sağlık personelimiz, hastaya 21 dakika boyunca canlandırma amaçlı müdahalede bulunduktan sonra 19.27'de olay yerinden hastaneye hareket etmişler, müdahalelerini ambulansta da sürdürmüşlerdir.
Ambulansımız, hastayı 19.33'de Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bırakmıştır. Burada da hastaya yaklaşık 1 saati aşkın süre boyunca ileri yaşam desteği yapılmasına rağmen hasta geri döndürülememiş ve maalesef hayatını kaybetmiştir.''
Açıklamada, ''Acil sağlık hizmetleriyle ilgili medyada yer alan, eksik ya da yanlış bilgilere dayanan her haber ve yorumun, hem hayati derecede önem taşıyan bu hizmeti büyük bir özveriyle yürüten çalışanları hem de bu hizmetten faydalananları ve faydalanacakları olumsuz yönde etkilediği'' kaydedildi.
Konuyla ilgili haberlerin mutlaka bakanlığın ilgili birimleriyle görüşülerek doğrulatılması gerektiğine işaret edilen açıklamada, ''vatandaşlarımızın yanlış bilgilendirilmemesi ve bu hizmete olan güvenlerinin sürmesi noktasında büyük önem taşımaktadır'' denildi.

AA

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 05:24

İLGİLİ HABERLER