Gündem
  • 24.10.2005 14:52

UĞUR KAYMAZ DAVASINDA AVUKAT PROTESTOSU

Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi''nde görülen davanın duruşmasında, tutuksuz yargılanan sanık polis memurları Mehmet Karaca, Yaşafettin Açıkgöz, Seydi Ahmet Döngel, Salih Ayaz ile ölen Ahmet Kaymaz''ın kardeşleri Murat ve Reşat Kaymaz hazır bulundu. Duruşmaya yaklaşık 30 müdahil, 15 de sanık avukatı katıldı. Duruşmayı ayrıca, Valilik İnsan Hakları Komisyonu''nu temsilen gözlemci sıfatıyla Eskişehir Baro Başkanı Oğuz Sezer Arslan, İngiltere ve Galler Barosu İnsan Hakları Komitesi Üyesi Catriona Vine ile sivil toplum örgütü temsilcileri izledi. Mahkemede müdahil avukatlar adına söz alan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Tahir Elçi, İstanbul''dan duruşmaya katılmak için kente gelmek isteyen avukatlardan yaklaşık 30 kişinin Eskişehir''e 10 kilometre mesafede kurulan polis barikatında bekletildiğini öne sürerek, duruşmanın aleni görünmesine karşın adeta gizlilik içerisinde gerçekleştirildiğini ve idarenin yargıya müdahale ettiğini savundu. AVUKATLAR DURUŞMADAN AYRILDI Ağır psikolojik ve fiziki baskı altında görevlerine devam edemeyeceklerini ifade eden Elçi, şöyle konuştu: “Mardin''de güvenlik sorunu yoktu. Buna rağmen dava Eskişehir''e alındı. Adli yargıya müdahale edildi. Yasalara aykırı nakil işlemi yapıldı. Sivil toplum örgütlerinin duruşmayı izlemesi gerekir. Adil yargılanma hakkı engellendi. Bu ağır psikolojik baskı altında görevimizi yapamayız. Davanın Mardin''de görülmesini talep ediyoruz. Bu koşullar giderilinceye kadar hiçbir beyanda bulunmadan duruşmadan ayrılıyoruz. Koşullar düzelirse duruşmalara iştirak edeceğiz.” Daha sonra Elçi ve beraberindeki müdahil avukatlar ile ölen Ahmet Kaymaz''ın kardeşleri Murat ve Reşat Kaymaz duruşma salonunu terk etti. “TÜRK-KÜRT ÇATIŞMASI ÇIKARILMAK İSTENİYOR” Bunun ardından söz alan sanık avukatlarından Veysel Güler ise müdahil avukatların yaptığı “psikolojik baskı altında olduklarına ilişkin” açıklamalara katılmadıklarını belirterek, ilk duruşmanın görüldüğü Mardin''de sanık avukatı olarak terör örgütü PKK sempatizanları tarafından tehdit edildiklerini ve can güvenlikleri olmadığı için 2 gün kenti terk edemediklerini söyledi. Müdahil avukatların asıl amacının adeta siyasi şova dönüştürdükleri davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''ne götürüp, maddi ve manevi tazminat kazanmak olduğunu iddia eden Güler, “Bu dava aracılığıyla Türk-Kürt çatışması çıkarılmak istenmektedir. Terör örgütü elebaşına buradan mesaj verilmek istenmektedir” dedi. ''''UĞUR KAYMAZ 15-16 YAŞINDA'''' Güler, basına ve kamuoyuna dava aracılığıyla 12 yaşında öldürüldüğü iddia edilen Uğur Kaymaz''ın küçük yaştaki fotoğrafının yansıtıldığını, bu yaştaki bir çocuğun otomatik tüfek taşıyamayacağının söylendiğini bildirerek, 165 santimetre boyunda 45 kilo ağırlığındaki Uğur Kaymaz''ın otopsisinde de yaşının 15-16 civarında olduğunun tahmin edildiğini kaydetti. Ölen Ahmet Kaymaz''ın nüfus kayıtlarına göre 1973 doğumlu olduğunu belirten Güler, Ahmet Kaymaz''ın resmi nüfus bilgilerine göre 8 yaşında ilkokulu bitirdiği, 11 yaşında da evlendiğinin ortaya çıktığını, bu durumun da mümkün görünmediğini bildirdi. Güler, bu nedenle ölen Ahmet Kaymaz ile oğlu Uğur Kaymaz''ın yaşlarının nüfus bilgilerine göre doğru olmadığını savundu. ''''KAYMAZLAR PKK ÜYESİ'''' Ahmet ve oğlu Uğur Kaymaz''ın terör örgütü PKK üyesi olduğunu iddia eden Güler, olayın meydana geldiği Ahmet Kaymaz''ın evinden kaçan ”Kebat” kod adlı Nusret Bali''nin Mart 2005''te güvenlik güçleriyle girdiği silahlı çatışmada ölü olarak ele geçirildiğini savundu. Güler, mahkeme başkanına terör örgütü PKK tarafından dağda silahlı eğitim alan 14-15 yaşlarındaki çocuklar ile Mersin''de Türk Bayrağı''nı yakan çocukların yer aldığı 10 fotoğraf sundu. Mahkeme heyeti, eksik evrakın tamamlanması için duruşmayı erteledi. 12 GÖZALTI Bu arada duruşma öncesi polise taş atan gruptan 12 kişi gözaltına alındı. (hürriyet) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:49

İLGİLİ HABERLER