Medya
  • 6.2.2019 17:25

Ülkücülerin Soyer ile imtihanı!..

CHP'nin İzmir adayı olan Tunç Soyer'in babası, ülkücüleri Mamak'ta adeta kırıp geçirmişti. 5 idam yüzlerce işkence vakası ve işkenceden aklını yitiren Ülkücüler..
Yıllar sonra bugün İYİ Parti sağlarına geçen bazı ülkücüler şimdi zor bir tercihle karşı karşıya..
Metin Özer ülkücülerin bu imtihanını yazdı..
İşte çok konuşulacak olan o yazı..

Ülkücülerin Soyer ile imtihanı!..

Allah rahmet eylesin, Muhsin Yazıcıoğlu benim yürüyüş arkadaşımdı.
Muhsin Başkan, Ankara Oran’daki ormanlık alanda sabahları düzenli olarak yürürdü.
Zaman zaman da birlikte yürürdük.
Oran’daki orman pek çok siyasinin sabah saatlerindeki ilk uğrak yeriydi.
Deniz Baykal alacakaranlıkta buraya gelir, sporunu yapıp dönerdi.
Biz yürüyüşe başladığımızda Baykal’ı yürüyüşü bitirmiş olarak karşımızda bulurduk.
Baykal bize takılır, “Gençler yine geç kalmışsınız” derdi.
Yazıcıoğlu çok hızlı yürürdü. 
Yetişmekte zorlanır, ayaküstü biraz muhabbet arası verirdik.
Ben Gaddar Savcı Nurettin Soyer'in insanlık dışı işkencelerini burada öğrendim.
Kendisinin masum ülkücü gençlere yaptığı zulümleri biliyordum ama boyutunu bilmiyordum.
Muhsin Başkan dedi ki: “Mamak’ta bir cani vardı. İnsanlıktan zerre nasibini almamış bu işkenceci yüzünden kaç ülküdaşım aklını yitirdi, emin ol ben bile sayısını bilmiyorum. Hep sesini duyardık ama yüzünü hiç görmezdik
“Bir ülküdaşıma elektrik veriyorlardı. Biz bağırtısını duyuyorduk. O arkadaş her elektrik verdiklerinde “Allah” diye bağırıyordu. 
Her bağırdığında aynı sesi duyduk: “Demek bozkurtlar böyle uluyormuş. Bir daha ulutun şunu.”

Başkan” dedim;
-Emri veren o sesin sahibini öğrendiniz mi?
Muhsin Başkan, “Öğrenmeyi bir kenara bırak, ben yüzünü de gördüm” dedi ve anlattı.
- Bir gün beni falakaya yatırmışlardı. Başımda emir verirken ayakkabılarını görüyordum. Yerde sürürlerken gözümü bağladıkları bez kaydı ve o an yüzünü gördüm. O yüzü daha sonra MHP davasında gördüm. O kişi savcı Nurettin Soyer idi.
Kendisini asla unutmadım ve yaşadıkça da unutmayacağım.
Ünü 12 Eylül ihtilalcilerinin bile önüne geçen Nurettin Soyer, ülkücülerin nefretle, beddua ile andığı bir isim oldu.
Yıllar içerisinde unutulmuş olan Nurettin Soyer ismini, CHP tekrar herkese hatırlattı.
Nurettin Soyer’in oğlu Tunç Soyer’i Türkiye’nin 3’ncü büyük şehri İzmir’den belediye başkanlığına aday gösterdi.
Soyer’in adaylığı ülkücü camiada bir kez daha büyük bir travmaya neden oldu.
Davada pasif buldukları Devlet Bahçeli’den kaçıp Meral Akşener’e koşan ülkücüler; sığındıkları CHP limanında resmen Soyer fırtınasına yakalandı.
Kaçak ülkücüler için adeta bir kabus olan Soyer’in adaylığı, İYİ Parti’de orta şiddette bir depreme neden oldu.
Daha önce 3 kurucu üyesi istifa eden İYİ Parti’de, milletvekili istifaları da ardı ardına geldi.
İYİ Parti'den istifa eden Manisa Milletvekili Tamer Akkal, AK Parti'ye geçti.
İYİ Parti Kurucularından Cezmi Polat da Tunç Soyer’in adaylığına tepki olarak partisinden istifa etti.

İl ve ilçe teşkilatlarından çok sayıda isim bu günaha ortak olmamak için partileriyle yollarını ayırdı.
Akşener’in Soyer konusundaki tavrı oldukça şaşırtıcıydı.
Meral Hanım bu konuyu Kılıçdaroğlu ile görüşmek yerine, Soyer’i eleştirenlere tepki gösterdi.
Akşener, “Babası üzerinden herhangi bir evladın suçlanması doğru değildir. Babanın suçu evlada, evladın suçu babaya yüklenemez. Bizim kimseyle düşmanlığımız yok” deyip meseleyi kendi açısından kapattı.
Meral Hanım söylediklerinde haklı ama o durum bu durum değil.
Akşener’in sözleri normal durum için geçerlidir.
Burada ise anormal bir durum var.
Babanın suçu oğluna yüklenmez ama kim Drakula’nın oğlunu başında belediye başkanı olarak görmek ister.
Karındeşen Jack’ın oğlu
 belediye başkanlığına aday olsa, “Babanın suçu oğluna yüklenemez” deyip, oy verir misiniz?
Bu yüzden söylenen laflar hikâyedir.
Meral Hanım bıraksın bu boş lafları da gidip Kılıçdaroğlu’nu ikna etsin.
Ortağına baskı yapıp, bu caninin oğlunu adaylıktan vazgeçirsin.
Peki Nurettin Soyer’in oğlu bunlara ne diyor?
Tunç Soyer, “Babamla gurur duyuyorum” dedi.
İşkenceci babasıyla gurur duyan evlat, babasının yaptığı işkenceler ile de gurur duyuyor demektir.
Ey İYİ Parti’deki ülkücüler!..

Bu hal sizin gururunuza dokunmuyor mu?
Bu saatten sonra ittifak ortağınız CHP’nin her adayı, bir Tunç Soyer’dir.
İster İzmir’de yaşayın, ister İstanbul’da...
Nerede yaşar ve nerede oy kullanırsanız kullanın…
Pusulada CHP adayının bulunduğu kısma her ‘evet’ mührü basanın kulağında ülküdaşlarının çığlıkları çınlayacak.
İşkenceden aklını yitiren ülküdaşlarınızın çığlıklarını duymamak için ne yapacaksınız?
Kulaklarınıza değil pamuk tıkamak, beton dökseniz bile bu sesi yok edemezsiniz.
Nereye kaçarsanız kaçın bu ses sizi takip edecek.
Tabiî bir de HDP meselesi var.
İYİ Parti, “Millet ittifakı” deyip CHP ile resmi nikâh kıydı.
Kıydı kıymasına ama perdenin arkasından bir damat daha çıktı: HDP
İYİ Parti; CHP ile resmi, HDP ile gayri-resmi ilişkiye girdi.
Bu ilişkiden ne peydahlanacağını sandıkta göreceğiz.
Allah İyi Parti’deki ülkücülere kolaylık versin.

Hem yerin altındakilerden, hem de üstündekilerden çifte imtihanları var.
Ya, “En iyisi bu” deyip İYİ Parti’den kaçacaklar;
Ya da bu ağır imtihandan çakıp yanacaklar.
İşleri zor…
Allah kolaylık versin.

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 8.2.2019 12:27

İLGİLİ HABERLER