Spor
  • 28.9.2013 12:04

Uluç Aysal'ı bombaladı

Sıra mâli harakiride mi?../ÖCAL ULUÇ TÜRKİYE GAZETESİ

Buyurun, “Kurumsallaşma” diyerek önce yönetim kurulunda, sonra futbol şubesinde “kendilerinden çok daha has ve de tecrübeli” Galatasaraylıları tasfiye edenlerin “Seksi kulüptü, çiçekti, çilekti” diyerek Galatasaray’ı getirdikleri duruma bakın; işte, Borsa İstanbul’dan “şok” bildirim!.. Borsa “uyarısında” sarı-kırmızılı kulübün yönetimine “özetle” diyor ki; “Galatasaray Sportif AŞ, ‘finansman sıkıntısına düşmüştür. Mâli durumunuzu düzeltmemeniz hâlinde Borsa Kotu’ndan çıkarılacaksınız. Net işletme sermayeniz 288 milyon TL ekside. Üstelik yabancı para açık pozisyonunuz da var!..”

Her gün gazetelerde, TV’lerde, manşetlerde, programlarda olmanın büyüsüne kapılmak!.. “Kurumsallaşma” derken, “futbol takımının primlerini tespit etme peşine düşecek kadar futbol şubesi sorumlu üyesi gibi görünmeye” başlamak!..

Dahası, “Başkan’ın hem de bir bildiri ile açıklanan konuşmama yasağına rağmen” Terim Krizi’nde, “gazetelerde, TV’lerde Başkanı ile konuşma yarışına çıkan” ve “durmadan Galatasaray’ın efsane Hocasını eleştirmeye gayret eden” bir Genel Sekreter’e sahip olmak!.. “Kulübün asıl hangi sorunlarıyla uğraşmaları gerektiğini” İstanbul Borsa’nın “bu ültimatom gibi bildirimi” ortaya koyarken, şimdi bütün Galatasaray camiasının “futbolla ve futbolu yönetenleri tasfiye ile uğraşanlara” şu hesabı sorması gerekmiyor mu: “Fatih Terim ve talebelerinin başarısı yüzünden kulübün kasasına UEFA’lardan, tribünlerden, ürün satışlarından, kombinelerden “oluk gibi para akarken”, nedir bu “Borsa’dan atılma riskini ortaya çıkaracak kadar büyümüş ‘eski para ile’ eksi 300 trilyon liralık tablo?..” Ve de “hesabın sorulmasına” devam edilmesi gerek; “Şimdi getirmeye çalıştığınız Mancini’ler, Lucescu’lar, Heynckes’ler, ekipleriyle beraber Borsa’dan ültimatom yemiş Galatasaray Sportif AŞ’ye kaça mâl olacak, Terim ve arkadaşları ise kaç para alıyorlardı?..

Bir de benim sorum var; “Sportif bir harakiri yaptınız, anlaşılıyor ki, sırf Terim hatanızın tribünlerde yapacağı büyük tahribatı önleme gayreti içinde, ‘kaça mâl olursa olsun’, çok pahalı bir ünlü hoca getirerek, mâli bir harakiriyi de göze alıyorsunuz; kuzum sizler ‘kurumsallaşma” derken, “Galatasaray Değerleri” derken, ne yapmak istiyorsunuz?..”

Bir Galatasaraylıdan!..

İstanbul’dan bir Galatasaraylı dostum telefon etti, “kulüpte daha önce yöneticilik yapmış” bu tecrübeli arkadaşımın “bugüne ve yarınlara dair” görüşleri ilginçti. İşte özeti; “İster inan, ister inanma, öyle tahmin ediyorum ki, Ünal Aysal ve yönetimi, Fatih Terim’e izni, Milli Takım’ın durumu ümitsiz olduğu için verdi. Romanya’yı Romanya’da yeneceğini, ümitler ölmüşken, yeniden yeşerteceğini ve başarılı olacağını tahmin edebilseler vermezlerdi. O izni, ‘Nasıl olsa başarısız olacak, itibarı düşecek, onu daha kolay yollarız’ düşüncesiyle verdiler, tam tersi olunca da, öfkelerinden ne yapacaklarını bilemediler. Sen, ‘Fatih Terim kararı yönetim kurulundan oy birliği ile çıktı’ açıklamasına bakma. Yönetimde bu kararın çıkmaması için dil dökenler vardı, tartışma olmamışsa karşı çıkan olmamışsa, o toplantı 2.5 saat neden sürsün? Vicdanı rahatsız olan bazı üyeler yakında istifa ederlerse de şaşma!..”

Galatasaraylı arkadaşımın konuşmasının sonunu ise “aynen” yazıyorum: “Dünyanın en iyi teknik direktörleri arasına giren, UEFA’nın 3 defa Elit Teknik Direktörler Formu’na davet edilen tek Türk teknik adam olan Fatih Terim’e ‘Galatasaray Değerleri’ bahanesi ile yapılanları, Galatasaray Tarihi ‘kara bir sayfa’ olarak yazacak ve Galatasaraylılar da asla unutmayacaktır, herkes bunu böyle bilsin!..”

Fark!..

Başta Galatasaraylı yöneticiler olmak üzere, “Sıra mâli harakiride mi?” başlıklı yazımı okuyanların bir çoğu diyecek ki; “Borsa bu bildirimi sadece Galatasaray’a yapmadı ki, Beşiktaş’a da, yaptı, Trabzonspor’a da yaptı, hatta Fenerbahçe’ye de dolaylı olarak yaptı, nasıl sadece Galatasaray’ı yazarsın?..” Evet, Beşiktaş’ın da “eksi 179.8 trilyonu var, Trabzonspor’un eksi 173.4 trilyonu var”, Fenerbahçe Sportif AŞ’nin, Fenerbahçe Kulübü’nden 187.5 trilyon alacağı var” ama, ne Beşiktaş, ne Fenerbahçe, ne Trabzonspor yönetimleri” Kurumsallaşma da, kurumsallaşma” diye yönetimlerini ve futbol şubelerini “yangın yerine çevirdiler” mi?.. Avrupa’nın ve dünyanın “en elit teknik direktörleri arasına girmiş olan” Hocalarını atıp, “mâli durumları böyle iken”, onun yerine “hem de euro cinsiyle 3 - 4 misli mâliyetine hoca arıyorlar” mı?..

Drogba tercihi risk dolu!..

“Galatasaray Değerleri’nde” takımın kaptanlarını atlayıp, oyuncularla temas kurmak ve onlara “kaptanların üzerinde yetki ve sorumluluk vermek” yoktur!..

Efsane Hagi bile “böyle bir statüye sahip kılınmamıştır!..”

“Drogba tercihi ile” bu yapılmış ve “Sneijder antipatisinin yanına, bir de potansiyel Drogba antipatisinin konulması kapısı açılmıştır!..” Bu tercihi, Ünal Aysal kendi holdinginde yapar ve de “CEO’sunu atlayıp, genel müdürüne, CEO’nun yetki ve sorumluluklarını yükler” miydi acaba; hem de “kurumsallaşma şart” diyen bir Başkan olarak!.. Artık takımın içindeki ilişkiler artı Türk oyuncular artı tribünler “Drogba konusunda dikkatle izlenmeli”; yapılan bu büyük hatanın izleri, sanıyorum hemen görülmeye başlayacaktır; çok yazık!..

Spor Bakanımıza sorularım var!..

Dünya ve Avrupa arenalarında “Sporun hemen her dalında” tam bir “başarısızlık girdabına kapıldık”; boğuluyoruz!..

Hem de “spora çok önem veren, sporun her konusuyla ilgilenen” bir Başbakan’ın döneminde!.. Genç Spor Bakanımız gücenmesin; hâlâ “Biz Kulüpler Yasası’nı çıkaracağız ama, istiyoruz ki hep beraber olsun, kulüpler bu yasayı hazırlasın, biz eksik gediklerini kapatıp çıkaralım, bekliyoruz” diyor!.. Kaç defa yazdık, hâlâ inanmak istemiyor ki; “Bugünün kulüp yöneticileri doğru dürüst bir Kulüpler Yasası çıkarılmasını istemezler, zira yasa çıkarsa, kendilerinin kulüplerin başında olamayacağını çok iyi biliyorlar!..” Bugün kulüpler, “başkanlık diktatoryası ile yönetiliyor”, Başkan “kendisine ‘hayır’ diyecekleri” yönetime almıyor, “zorunlu olarak alanlar” ise, ilk fırsatta onları tasfiye ediyor, işte Fenerbahçe’deki, Galatasaray’daki durum ortada. Hangi Başkan,” kendisini ve adamlarını yok edecek” bir Kulüpler Yasası ister?..

Dahası, ben “gazeteci / spor yazarı olarak” 58 yıldır bu işin içindeyim, ilk defa “bu kadar uzun süreli başarısız olmuş federasyon başkanlarının iş başında kaldığını” görüyorum.

Sayın Bakan diyor ki, “Federasyonlar özerk!..”

Aman sayın Bakanım; “Genel kurullarda devlet, teşkilat kanadından gelen ve oy kullanan delege sayısını bizler bilmiyor muyuz”, oldum olası “Ankara’dan verilen işaretlerle genel kurulların çoğunluğunun yön tayin ettiklerini” de yaşayıp geldik, biliyoruz. Mesela sizler “Türk Basketbolu’nu içerde, dışarıda bu durumlara düşüren” bir Turgay Demirel Federasyonu’nun “değişmesi gerektiğini” işaret edeceksiniz de, “O zat, o koltukta devam oturmaya devam edecek”, mümkünü var mı?..

İsterseniz, bir deneme yapalım; “bu işareti ima yoluyla bile olsa verin bakalım”, neler olacak?..

Ve son sorum daha var; sporumuzdaki güreş dahil, “bu başarısızlıklar” iktidarınıza yakışıyor mu?..


Öcal Uluç

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 11:38

İLGİLİ HABERLER