ANKARA - Yargıtay, 'Vergi Barışı Yasası'yla naylon faturacıların affına karşı çıktı ve yasanın mimarı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da 'sahte belge düzenlemekten' yargılanmasını istedi. Albaraka Türk'ün ortak ve yöneticileri hakkında Vergi Usul Yasası'na aykırılıktan açılan davayı kaldıran mahkeme kararını bozan Yargıtay, daha önce bu şirkette yöneticilik yapan ve Unakıtan'ın da aralarında bulunduğu yöneticilerin cezalandırılmaları gereğine işaret etti.
BAŞBAKAN'I DA RAHATLATAN AF: Başbakan Tayyip Erdoğan ile Unakıtan'ın da yararlandığı, 'vergi affı' olarak bilinen yasa 2003'te çıkarılmış ve kimin, hangi suçun affedildiği çok tartışılmıştı. Vergi kaçağını önlemede başarılı olamayan yasanın hangi suçları kapsadığı konusunda yargıdan çarpıcı yorum geldi. Karar, Unakıtan'ın bir dönem birinci derece imzaya yetkilisi olduğu Albaraka Türk'le ilgili davada verildi.
NAYLONCUYA KIYAK YOK: İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Albaraka Türk'ün ortak ve yöneticilerinden Abdüllatif Omar Ghurab, Mustafa Latif Topbaş, Abdul Razzak Kamel, Bahjat Khalil, Yalçın Öner ve Mortaza Gharan Baghain hakkında Vergi Usul Yasası'na muhalefetten açılan davayı, vergi barışı uyarınca ortadan kaldırmış, müdahiller de kararı temyiz etmişti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi de temyizde bu kararı bozdu.
ASLITÜRK'ÜN PARAVANLARI: Kararda, Albaraka Türk'ün ortak ve yöneticisi sanıklar hakkında vergi suçu raporuna uygun olarak, 'Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer'in 'sahte fatura düzenlemek ve fiktif ihracat işlemi yapmak' için kurduğu 91 paravan şirketin bazılarından gerçek mal alışlarıyla ilgili olmadan sahte faturaları alıp, bunları aynı tutarla yurtdışına sahte satış faturası olarak düzenledikleri' iddiasıyla kamu davası açıldığı belirtildi.
SAHTECİLİĞİ KAPSAMALI: Unakıtan'la diğer yöneticilerin sorumlu tutulmasına, vergi barışının 'vergide sahtecilik' suçunu kapsamayacağına da şöyle işaret edildi: ''Yasama dokunulmazlığı nedeniyle hazırlık aşamasında evrakı ayrılıp Fatih Başsavcılığı'na kaydedilen 1. derece imza yetkili şirket yöneticisi Kemal Unakıtan ile diğer sanıklar hakkında, Albaraka Türk Yönetim Kurulu'nun 29 Mart 1996 gün 14624 sayılı iş bölümü ve temsil yetkisine ilişkin kararı çerçevesinde, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 1990'da aldığı kararda açıklandığı üzere suç ve suçlu arasındaki illiyet bağı ile temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırları da tespit edilerek cezai sorumluluğun belirlenmesi, sonucuna göre sahte belge düzenlemekten sanıklar hakkında zamanaşımı içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmektedir''
EKSİK DOSYA KAPATILMASIN: Yargıtay, vergi kaçıranların vergi barışından hangi şartlarla yararlanılabileceğini şöyle tanımladı:
''Boğaziçi Kurumlar Vergisi Dairesi'nin 10 Ekim 2003 tarihli yazısında idari davalardan vazgeçildiği, vergi barışıyla taksitlendirilen borçların ödendiği bildirildiğinden, suç fiilleriyle ilgili dava açılan vergi mahkemeleri saptanıp, yasanın 14/3 bendi uyarınca açılan davalardan vazgeçilip vazgeçilmediğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde mahkemelerden tespiti gerekirken, sanıklarca idareye verilen dilekçedeki davalardan vazgeçildiği beyanlarına itibarla ve eksik soruşturmayla hüküm kurulması yasaya aykırıdır''
DOKUNULMAZLIKTAN SONRA: Bu bozma kararı uyarınca Albaraka dosyası tekrar ele alınacak, sanıklara ceza verildiğinde, bu Unakıtan için de ciddi ceza tehdidi oluşturacak. Unakıtan ise ancak, dokunulmazlığı kaldırıldığında, dönem sonunda ve tekrar milletvekili seçilemezse yargılanabilecek. Yargıtay'ın davada uygulanmasını istediği sahte belge suçuna 3 yıla kadar ceza öngörülüyor.
(RADİKAL)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:12
