Gündem
  • 11.8.2004 09:23

ÜNLÜ SANATÇIDAN ŞOK SÖZLER:'KARIMA TOKAT ATTIM, TEKRAR SADECE OĞLUM OLSUN DİYE EVLENİRİM'

Yavuz Bingöl’ün yeni albümünün adı ‘Unutulur her şey.’ Bingöl bu ismi depremden yola çıkarak koymuş. Hafızası olmayan bir toplum olduğumuzu, depremden yıllar sonra bile binlerce insanın hala kalıcı konut beklediğini üzülerek söylüyor. - Albümde yer alan ‘Deprem’ şarkısının sözlerini ne zaman yazdınız? Deprem gecesi ben Taksim’de bir parkta sabahlamıştım. Parkta başladığım bir sözdü, son bölümünü ancak geçen sene bir gazeteci arkadaşımla tamamlayabildim. Aradan beş yıl geçti, Can Dündar’la bir sohbet ettim deprem üzerine. O, ‘Orada kimse var mı’ diye bir belgesel hazırlamıştı ve ettiğimiz sohbetten sonra bu şarkıyı albümüme koymaya karar verdim. KARS’A KIZ YURDU YAPTIRACIĞIM - Politikayla yakından ilgilisiniz ve takip halindesiniz. Peki bu işin içinde olmayı düşünüyor musunuz? Bana Sayın Murat Karayalçın’dan ve Fikri Sağlar’dan teklif geldi ama ben Büyükşehir Belediye Başkanı olamazdım. Ben o anlamda politikayı yapamam. Yöneticiliği bilmek lazım. Bence Türkiye’nin önünü açacak tek şey gelenekçi yapıdan vazgeçmek. Benim 10 yıllık bir arkadaşım ‘Sen alevi miydin?’ dedi bana. Ben hiçbir zaman aleviliğimi ön plana çıkaran bir insan olmadım. Kars’takiler de ‘İbrahim Erkal Erzurum’a şarkı yaptı, sen neden bize yapmıyorsun’ diyorlar. Ben Kars Sarıkamış’a bir kız yurdu yaptırmayı düşünüyorum. - Toplumumuzda alevi- sünni ayrımını çok yaşadınız mı peki? Her seçimde babamı bir yere sürdükleri için, ilkokulu beş ayrı ilde okudum. Ama bu sadece alevi olmamla değil, siyasi nedenlerle de ilgiliydi. Ben belki bu yüzden böyleyim. Dünyalıyım diyorum. Anadolu’dan gelen birisiyim evet, ama kent insanıyım. PSİKİYATRA GİDİYORUM - Bu albümde kendi besteniz neden yok? Uzun zamandır beste yapamıyorum, çünkü yazı yazmaya başladım. Son iki kasettir sadece söz yazıyorum. Bu albümde de üç şarkının sözü bana ait. Düz metinler yazmak, şarkı sözü yazmaya dönüştü bir anda. - Yazı yazmaya nasıl başladınız peki? Ben albümlerimin içine yazı yazmaya başladım önce. Sonra çok güzel tepkiler aldım yazılardan ve bu sefer birkaç gazeteye yazmaya başladım. Yazdığınız yazıyı okumanın keyfine vardım. - Bir kitap ya da senaryo yazmayı düşünüyor musunuz peki? Savaşta çok cephe açarsan kaybediyorsun. Dizi işine girdim, bir anda müzikten uzaklaştım mesela. Sanat dünyasında resmen bir savaş var ve hiç farkında değilken bunu Zerda’dan ayrıldığım dönemde anladım. - Kendinizi çok fazla eleştirir misiniz? Ben kendi kendimi eleştiriyorum. Kendimi çok da sevmem aslında. Ben psikiyatriste gidiyorum, bende iki üç tane tespiti var. Bana kendinizle barışık değilsiniz diyor. Kendinizi sevmiyorsunuz diyor ben de doğru olduğunu biliyorum. - Kendinizi sevmeme nedeniniz nedir? Aslında birebir bir şey yok. Dünyayla, hayatla ilgili, duyguları çok açıkta olan insanlarız ve her şeyden çok fazla etkileniyoruz. Çok çabuk yaralanıyorsunuz. Çocukluğunuzda aldığınız büyük kesikler neden olabiliyor buna. - Sizin çocukluğunuzda aldığınız kesikler nelerdi? Benim babamla problemlerim vardı çocukluğumda. Şimdi yaptığım hataları zaman zaman babama yüklüyorum. Halbuki 40 yaşına gelmişsin, aklı başında bir adamsın neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilebilirsin. O bir kaçış oluyor aslında. BABAM BANA O ZAMAN LAZIMDI - Psikiyatriste gitmek hep yanlış anlaşılır. Siz bunu rahat rahat söyleyebiliyor musunuz?. İnsanın dış dünyasında dostları olur ama iç dünyanızı kalabalıklaştıran şeyler var. Mutlaka yalnız olmalısınız. İnsan her şeyle deşarj olabiliyor, kızını sinemaya götürüyorsun, annene hediye alıyorsun, sevgilinle yemek yiyorsun... Hep deşarj içinde ama şarj olamıyorsun. Şarj olmak için kendi başına kalman gerek. İnsanlar hep bedenlerine zaman ayırıyorlar ama ruhlarına zaman ayıran insan çok yok. Benim kadar duyarlı olmayanlar da vardır ve kendilerini seviyorlardır. Ben duyarsızlığı hissettiğimde kendimi sevmiyorum. - Ne kadar zamandır uzman birinden yardım alıyorsunuz? Son iki üç yıldır gidiyorum. Şimdilerde kendime ait mekanlar ve şarj olduğum yerleri çoğalttım. Kendinizi bir yere hapsediyorsunuz ve her zaman hayatınızda olması gereken kişilerle bağlantınızı koparıyorsunuz. Doktora giderek bu dengeyi kurmaya çalışıyorum. - Babanızla olan sorunlarınızı çözebildiniz mi? Bana bir kitap verdi doktorum, onu okuyorum. ‘Yetenekli Çocuğun Dramı.’ Onu okuduktan sonra doktorla tartışacağız. Çözülebilir aslında. Babamla annem 25 yıl evvel ayrılmış, babama uzağım ben. Şimdi lazım değil bana baba, o zaman lazımdı ama o zaman da o yoktu. Rüzgar eken fırtına biçermiş. - Baba özlemi çekerek büyüdünüz sanırım? Birazcık öyle... Ben babamla birlikteyken de başka şeyler vardı. Ben de şimdi babayım. Ama benim çektiğim acıları kızımın çekmesini istemem. Kızımla diyaloglarımız çok iyi. PARA BİRİKTİREMİYORUM - Şu anda bulunduğunuz noktadan maddi ve manevi olarak mutlu musunuz? Şöhretin sadece maddi ve manevi gideri var, hiçbir geliri yok. 10 kazanıyorsanız 15 yiyorsunuz. Manevi olarak alkışlar güzel, sevgi güzel ama hepsi ışık. Maddi geliri yok ki... - Hiç para biriktiremez misiniz, çok mu harcarsınız? Parayı hiç sevmem, işim olmaz benim. Bugün vardır, yarın yoktur. Alıyorlar cebimden ne yapayım! Paran var mı dediklerinde asla yok diyemiyorum. Geçen gün yanlışlıkla 40 milyar biriktirdim, bir hafta dayanabildi.. Bir baktım dağıtmışım. Bir kuruşum yok. - Basında sürekli olarak birileriyle anılıyorsunuz. Çapkın bir adam mısınız? Beş yıl içinde iki tane uzun süren ilişkim oldu. Ama hayatımda tabii zaman zaman günübirlik ilişkilerim oluyor. - Aldatıyorsunuz o zaman? Onları aldatma ya da çapkınlık olarak değerlendirmemek gerek. Ne zaman ilişki tıkanıyor, ne zaman bitme noktasına geliyorsa, o zaman başka şeyler yaşanıyor. Şarkılara da yansıtıyorum bunu zaman zaman. Üzme eksilirim üzme azalırım demişim şarkımda. Onun adı çapkınlık oluyor ya da aldatma oluyorsa ona okey. - Siz öyle görmeseniz de karşınızdaki insan aldatıldığını hissediyordur... Ben söylemiyorum ki! Ben o hatayı bir kere yaptım. Çok sevdiğim karımdan o yüzden ayrıldım. Gittim, böyle bir şey yaşadım dedim ve boşandı benden. Çok mutluysanız ve ona karşı sorumluluğunuz var neden gidip onu aldatayım ki! Bitme noktasına geldiği andan itibaren de diğeri yaşanabiliyor. OĞLUM OLSUN DİYE EVLENECEĞİM - İlişkiniz bittikten sonra çabuk unutur musunuz, yoksa aşk için gözyaşı döker misiniz? Unutamam, zamanımı alır. Bir hayat kadını bile olsa, her ilişki bir çizgi bırakıyor kalbinizde. - Üç kere evlendiniz. Yeniden evlilik konusuna sıcak bakıyor musunuz? Evlenirsem erkek çocuğum olsun diye evleneceğim. Ben ilk evliliğimi 20 yaşında yaptım, hayatı bilmiyordum. Bir yerde bir gecekonduda yaşıyorsunuz, anneniz, kızkardeşiniz ve karınızı da getiriyorsunuz oraya. Hayatımda bir kere eşime vurdum, o da ilk eşimdir. Onu bile yapmışım! O evlilik yürür mü, tabi ki yürümez. O evliliği kurtarmak için kadın ne yapar, Anadolu kadını kocasından hamile kalır. Korunduğunu söyler, meğer evliliğini kurtarmak için annesinin etkisinde kalmıştır, üç aylık hamileyken öğrenirsiniz. 21 yaşındayken baba oldum inanamadım. Üç kere evlenip boşanması demek bir insanın çapkın yada kötü olması anlamına gelmiyor ki! İnsanlar doğru insanı bulana kadar evlensinler. Ben ikincide bulmuştum ama aldattığım için bitti. - Üçüncü evliliğiniz daha olgun zamanınıza denk geliyor, bu sefer niye yürümedi? Yorum yaparsam karşı tarafı kırarım. Onunla da özel şeyler yaşadım... Sinemada illa adım önde olacak diye bir şey yok Özcan Deniz sinemada 1 milyon seyircisi olduğunu söylemişti, sizin böyle iddialarınız var mı? Haluk Bilginer de ona cevaben ‘Benim ki 15 kişi’ demişti! Bu işler kollektif işler. Senaryo, yönetmen ve oyuncular bunların hepsiyle bağlantılı o. Yeni filmde sizin hikayeniz ön planda olacak sanırım? ‘O Şimdi Mahkum’da oynayacağım. Karlıdağ’ın askerliği bitiyor ve askerden sürekli firar ettiği Suzan’ını buluyor. Sonra da bir şekilde hapse düşüyor. Athena Gökhan ve Levent Kazak da hapse giriyor. Orada onlara ağbilik yapıyorum. Keyifli bir senaryo. Başrol oynamak gibi bir takıntınız var mı? Öyle bir takıntım yok. Mesela Ali Poyrazoğlu ile oynuyorsam filmde ağırlıklı rol benim de olsa, Ali ağabeyin yanında ismimin başa yazılmasını istemem. Zeki Alasya’yla bir filmde benim büyük, onun küçük rolü bile olsa adımı öne yazdırmam. Ama aynı kulvarda olduğumuz, ben bu adamdan iyiyim dediğim biriyle, rollerimiz de dengeliyse ismimin başa yazılması için mücadele ederim. Ulaştırma Bakanı’na dava açacağım Bu hükümet , Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, çıkardığı uyum yasalarıyla, enflasyonun tek rakama düşürülmesiyle çok büyük işler başardı. Sayın Başbakan tren kazası sonrası, daha aynı gece genel müdürü ve bakanı görevden alsaydı bu toplumun gözünde çok büyürdü. 10 yıl kimse iktidardan indiremezdi bu hükümeti bence. Japonya’da bakan harakiri yapıyor, kendisine bağlı bir kurumda olay oluyor diye, Avrupa’da hemen ertesi gün istifa ediyorlar. Şimdi ben de bilirkişi raporlarını bekliyorum. Ki büyük ihtimalle ‘Bu alt yapıda bu tren olmaz’ raporu çıkacak. Ben de kişisel dava açacağım o zaman. Ben tren yolculuğunu çok severim mesela. Bir de benim kızım Ankara’da olduğu için çok sık Ankara’ya gidip geliyorum. Beş saate indirdiler diye ben de hızlı treni kullanabilirdim. O yüzden dava açacağım bilirkişi raporundan sonra. Kişisel dava açıp, Ulaştırma Bakanı’nı dava edeceğim. Kamu davası açılıyor zaten, ben de birey olarak gidip dava açacağım. Orada o kadar insan öldü ve bilinçli her insanın bunu yapması gerekiyor. Ayrıca orada ölenlerin sayısının o kadar az olduğuna inanmıyorum. HÜRRİYET Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:43

İLGİLİ HABERLER