Sağlık
  • 18.3.2004 12:29

UZMANLAR UYARIYOR:'MANYETİK ALAN TEHDİT EDİYOR, TELEFONLA 1 METRE MESAFEDEN KULAKLIKLA KONUŞUN'

Bir çok rahatsızlığa yol açan elektrikli ya da elektronik aletlerin yaydığı elektromanyetik dalgaların etkisini azaltmak mümkün İŞTE uzmanların tavsiyeleri: Kullanılmayan cebi kapatın. 1 metre mesafeden kulaklıkla konuşun. Yatak odasında tv ve radyo bulundurmayın. Teknolojik aletler her geçen gün yaşamımıza biraz daha giriyor. Alarmlı saatler, cep telefonları, telsiz telefonlar, bilgisayarlar, mikrodalga fırınlar, çanak antenler, televizyon ve radyolar, evde ve işyerlerinde kullandığımız birçok elektrikli cihazlar, artık modern yaşamımızın birer parçası oldu. Bir çok alanda kullandığımız bu teknolojik aletler yaydıkları elektromanyetik enerji ile yaşam standardımızı yükseltirken, risk olasılıklarını da beraberinde getiriyor. Sağlığımızı tehdit eden bu kirlenmeyle ilgili Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı'nda "Ulusal Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi-UNRK" kuruluyor. Elektromanyetik Alan kaynakları, biyolojik etkileri, ulusal ve uluslararası elektromanyetik alan standartları ile ilgili gerekli donanımlara sahip olarak kurulan Merkez, aynı zamanda elektromanyetik alan ölçümleri yapacak ve danışmanlık hizmetleri de verecek. Merkezin kuruluş çalışmalarını yürüten Dünya Sağlık Örgütü Elektromanyetik Alanlar Uluslararası Danışma Komitesi Türkiye üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Nesrin Seyhan, her geçen gün yaşamımıza daha çok giren elektromanyetik kirliliğe dikkat çekti. TÜRKİYE STANDARDI YOK Elektromanyetik alanları etrafımızdaki tüm akım taşıyan kablolar, elektrikli aletler, yüksek gerilim hatları, televizyonlar ve bilgisayarlar, radyo ve televizyon vericileri, mikrodalga fırınlar, mobil telefonlar, uydu antenleri ve vericiler gibi şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Seyhan şunları söyledi: "Sağlık alanında, güvenlik sistemlerinde, günlük yaşamlarımızda evlerimizde ve ofislerimizde yaşamımızı kolaylaştırıp, konfor sağlamaları ile elektromanyetik enerjilere bağlı duruma geldik. Fakat bu yaygın kullanımları yanında elektromanyetik alanların canlı organizmayı etkilemesi gibi bir faturayı da ödüyoruz. Elektromanyetik enerjinin kullanımı artarken bizler de her gün daha fazla elektromanyetik alana maruz kalıyoruz." Prof. Dr. Seyhan, yasal koruma önlemlerinin 10 kHz60 GHz frekans aralığında genel toplum için mevcut olduğunu, ancak çalışanlar için Türkiye standardının henüz oluşmadığını ifade etti. ÇOCUKLARI ETKİLİYOR Prof. Dr. Seyhan, Yüksek Gerilim Hatları gibi düşük frekanslar ile solaryum cihazlarında kullanılmakta olan Ultra-Viole (Morötesi) radyasyon ile ilgili Türkiye standartlarının da henüz olmadığını, buna ilişkin standart çalışmalarının, UNRK'nin kurulum çalışmalarıyla birlikte sürdüğünü söyledi. Cep telefonu kullanımı, yüksek gerilim hattı ve baz gerilim hattı ve baz istasyonu kurulmasındaki hızlı artışın, kan beyin bariyeri geçirgenliğinde artış, mikrodalga işitme etkisi (kulak çınlaması vb.), çocuklarda öğrenme bozukluğu, insanlarda konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı, çocuklarda lösemi eğiliminde artış dahil olmak üzere sağlığa olumsuz etkilerine dikkat çeken Prof. Dr. Seyhan dünya çapındaki önlemleri şöyle anlattı: "Dünya Sağlık Örgütü, 1996'da 10 yıl sürecek olan ve 44 ülkenin katıldığı Uluslararası Elektromanyetik Alanlar Projesi'ni başlattı. Bu projeyi aralarında EC, ILO, NATO'nun da bulunduğu 8 Uluslararası kuruluş ile 8 Araştırma Laboratuarı ve Merkezi destekliyor. Türkiye'de 1999'da bu bu projeye Gazi Biyofizik aracılığı ile 45. ülke olarak dahil oldu." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:50

İLGİLİ HABERLER